Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1402 E. 2022/1853 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1402
KARAR NO : 2022/1853
KARAR TARİHİ: 10/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2020
NUMARASI : 2018/730 Esas ve 2020/111 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022
Davacı ve davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul’da tekstil faaliyeti yürütmekte olduğunu, taraflar arasında tekstil ürünleri alım-satım ilişkisi sonucunda müvekkili şirketin 23.234,26-TL alacaklı olduğunu, davalının müvekkili şirketten almış olduğu ürünlere ilişkin gönderdiği 16.02.2018 tarih 92647 numaralı reklamasyon faturasını davacı şirketin süresi içerisinde iade ettiğini, yapılan işlemler sonrasında davalı şirketin ürünleri teslim etmediği gibi bakiye 23.234,26-TL borcu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında girişilen Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/7214 E.s. icra takibinin davalının kötü niyetli itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirketin müvekkiline ayıplı mal teslim ettiğini, müvekkili şirketin yetkilisi ile gerçekleşen elektronik posta yazışmalarında bu hususun açıkça kabul edildiğini, davacının müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, İzmir Çiğli İlçesi’nde yıllardır tekstil faaliyeti yürüten ve piyasa şartlarına göre çok güçlü müşterilere sahip bir tekstil firması olan müvekkili şirketin yetkilisi …’in müşterisinden almış olduğu siparişi gerçekleştirmek için 20.12.2017 tarihinde … isimli şahıs aracılığı ile pamuk iplik siparişi verdiğini, … tarafından …’a, 18.01.2018 tarihinde verilen siparişlerle ilgili iplik kaynaklı büyük sorunların yaşandığını belirtir e-posta gönderildiğini, iplikler ile yaşanılan büyük sorunlardan dolayı üretim kaybı yaşandığını, kumaşların boya/baskı almama sıkıntısı olduğunu, baskıda günlük 13.000 mt. kumaş basılması beklenirken, maksimum 3.000 mt. kumaş basılabildiğini, müvekkilinin 6 adet makine ile çalışmasına rağmen siparişinin gerisinde kaldığını ve zarara uğradığını, aracı …’un sürekli bilgilendirildiğini, … tarafından gönderilen 26.02.2018 tarihli e-posta ile davacı tarafça ipliklerin ayıplı olduğunun kabul edildiğinin bildirildiğini, buna rağmen davacı şirketin kötü niyetli olarak ve yasal süreden sonra reklamasyon faturasına itirazda bulunduğunu, TTK.’nun 23/3 ve TBK.’nun 223/2. md. uyarınca ayıplı ipliklerin makineye girerek kumaş haline getirilmeden mevcut ayıbın ortaya çıkamayacağı, tespit edildiği an gecikme olmadan ayıbın karşı tarafa bildirildiği dikkate alındığında davacı şirketin ayıplı mallar dolayısı ile davalı şirketten bedel talep etmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak davanın reddine, alacağın % 20 oranından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…taraflar arasında 2018 döneminde gerçekleşen ticari ilişkide, davacıdan satın aldığı ürünlere karşılık davacı tarafından düzenlenen toplam 128.644,48-TL tutarlı faturalara karşılık 105.500,00-TL ödemede bulunan davalı tarafından, bakiye 23.144,48-TL borcunun 16.411,68-TL kısmına karşılık, 16.02.2018 tarihinde 92647 seri numaralı 16.411,68-TL tutarlı bir adet iade faturası düzenlendiği, davalı tarafından düzenlenen iade faturasını kabul eden davacı şirketin, bu iade faturasını ticari defterlerine kaydettiği, ancak üç aydan fazla bir süre sonra 28.05.2018 tarihinde 77282 nolu aynı bedelli iade faturası düzenleyerek davalı tarafı borçlandırdığı, bu itibarla davalı tarafından düzenlenen 16.02.2018 tarih 92647 seri numaralı 16.411,68-TL tutarlı bir adet iade faturasına yasal süresi içerisinde itirazda bulunmayan ve iade etmeyen davacının toplam 16.411,68-TL alacak isteminin reddine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafça ayıplı olduğu öne sürülen ipliklerin müvekkili şirkete iade edilmediğini ve davalının uhdesinde kaldığını, davalı tarafça gönderilen maillerin … isimli şahsa yapıldığını anılan şahsın müvekkili davacı şirket ile bir bağının bulunmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ayıplı malların üretim kaybına sebebiyet verdiğini, bedelinin de ödenmesinin mümkün olmadığını, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak istinaf taleplerine uygun bir karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava, cari hesap ilişkisine dayalı fatura alacağının tahsili talebi ile başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili 31/10/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin; Bakırköy 42. Noterliğinin 11364 yevmiye nolu 17/07/2018 tarihli vekaletnamesinde davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkili kılındığı görülmüştür.
Dava, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olduğundan davadan feargat hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı … davadan feragatine ilişkin beyanı davaya son veren taraf işlemi niteliğinde olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK m.310 gereğince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/03/2020 tarihli, 2018/730 esas ve 2020/111 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacı tarafın davadan feragat etmesi nedeniyle davanın 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 310. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Davadan feragat edildiğinden Harçlar Kanunu 22. maddesi gereğince alınması gereken maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü olan 53,80 TL harç önceden alınan 396,79 TL harçtan mahsubu ile 342,99 TL harcın davacı yana iadesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00.TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-a-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının alınması gerekli 80,70 TL harçtan mahsubu ile 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
b-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-a-Davalı vekilinin yatırmış olduğu 115,00 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
b-Davalı vekilinin yatırdığı 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
9-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/11/2022