Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1287 E. 2021/1318 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1287
KARAR NO : 2021/1318
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2020
NUMARASI : 2018/1003 Esas, 2020/304 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARAR YZM TARİHİ : 30/09/2021
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/06/2020 tarih ve 2018/1003 Esas, 2020/304 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada Davacı …vekili asıl davada; müvekkili şirketin klinik olarak veterinerlik hizmeti verdiğini, ihtiyaç duyulan ürünlerle ilgili ticari faaliyette bulunduğunu, davalı şirketin ise aynı sektörde toptan ürün alım satımı yaptığını, davalı şirketin araç kampanyalı mal/ürün satışı düzenleyerek 2 aracı müvekkili şirkete tahsis ettiğini, araçların Nisan 2018 tarihinde müvekkili şirket adına devir ve tescil işlemlerinin yapılması, mal ve ürünlerin belirlenen şart ve fiyatlarla temin ve teslimi karşılığında toplam 500.000,00-TL olan 71 adet bono düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, davalının mal ve ürünleri müvekkiline teslim etmediği gibi, araçların tescilini de gerçekleştirmediğini ve (30/09/2018 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli senet, 30/10/2018 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli senet, 30/11/2018 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli senet, 30/12/2018 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli senet, 30/01/2019 vade tarihli 3.000,00-TL bedelli senet,… plaka sayılı araç ile ilgili olarak; 05/09/2018 vade tarihli 7.000,00-TL bedelli senet, 05/10/2018 vade tarihli 7.000,00-TL bedelli senet, 05/11/2018 vade tarihli 7.000,00-TL bedelli senet, 05/12/2018 vade tarihli 7.000,00-TL bedelli senet, 05/01/2019 vade tarihli 7.000,00-TL bedelli ) vadesi gelmemiş toplam 50.000TL.bedelli 10 adet senetten dolayı borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2018/1004 esas sayılı dosyasında davacı/karşı davalı …vekili; müvekkili şirketin veterinerlik hizmeti verdiğini, davalının da aynı sektörde ürün alım satımı yaptığını, davalı şirketin mal alımını temin etmek amacı ile araç kampanyalı ürün satışı düzenlediğini ve bu kapsamda iki adet aracın kullanımını müvekkil şirkete tahsis ettiğini ancak tescilini gerçekleştirmediğini, müvekkilin ise gerek araçların devir ve tescil işlemi ve gerekse satın alınacak mal ve ürünlerin belirlenen şart ve fiyatlarla temini ve teslimi karşılığında toplam 500.000,00 TL bedelli 71 adet bono düzenleyerek davalıya teslim ettiğini, ancak ne mal ve ürünleri temin ve tesliminin nede araçların tescilinin gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin toplam 31.000,00 TL bedelli 8 adet bonoyu davalının banka hesabına ödediğini belirterek, ödenen bono bedelinin istirdadını talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2018/1004 esas sayılı dosyasında davalı/karşı davacı … Vekili;taraflar arasında dava konusu araçlara dair sözlü olarak kısmi ödemeli araç satış sözleşmesi yapıldığını, araçların zilyetliğinin davacıya teslim edildiğini, sözlü anlaşma uyarınca davacıdan 71 adet sıralı senet alındığını, davacının senetleri ödemesinden sonra araçların tescilinin kararlaştırıldığını, davacının 05/09/2018 tarihli 7.000,00 TL bedelli bonoyu ve devamı bonoları ödemediğini, araçları da teslim etmediğini, araçların ödemesi yapılmadan Nisan 2018de tescil kayıt işlemlerinin yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, TBK 260/1 maddesi uyarınca aldığını geri vermekle yükümlü olduğunu belirterek, iki adet aracın teslimi ile, araçların kullanım bedeli olan 5.000,00 TL ve değer kaybı olarak 1.000,00 TL’nin davacı karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen 2019/124 esas sayılı dosyasında davacı …vekili; müvekkili şirket tarafından 2 aracın devir ve tescili karşılığı vadesi gelmemiş toplam 195.000,00-TL bedelli 25 adet bonoya bağlı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında mal alım satım taahhütüne istinaden davacıya … plaka sayılı ve … plaka sayılı araçların verilip verilmediği,bu araçların davacı adına tescilinin gerekip gerekmediği, davaya konu bonolar nedeni ile davacının borçlu olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin kampanyalı satış mı yoksa kısmı ödemeli satış sözleşmesi mi olduğu noktalarında toplandığı, asıl davanın (2018/1003) menfi tespit davası, birleşen davanın(2018/1004) istirdat davası ve karşı davanın araç kullanım bedeli ve değer kaybı, birleşen (İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/124)davanın menfi tespit ve istirdat davası olduğu, gerek asıl dosyada gerekse de birleşen dosyalarda davacı taraf davalıyla aralarında araç kampanyalı mal/ürün satışı düzenlendiğini, bu kampanya kapsamında … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı araçların kullanımını müvekkili şirkete tahsis edildiğini ancak tescil işleminin gerçekleştirilmediğini, araçların Nisan 2018 tarihinde müvekkili şirket adına devir ve tescil işlemlerinin yapılması, mal ve ürünlerin belirlenen şart ve fiyatlarla temin ve teslimi karşılığında toplam 500.000,00-TL olan 71 adet bono düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, davalının teslim almasına rağmen mal ve ürünleri temin edip müvekkili şirkete teslim etmediği gibi araçların tescilini de gerçekleştirmediğini belirterek asıl ve birleşen davalara konu ettiği bonolar nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davalı tarafça da davacıyla aralarında kampanyalı mal/ürün satışı şeklinde bir ticari ilişki olmadığı, kısmi ödemeli araç satış sözleşmesi yapıldığının ileri sürüldüğü, dolayısıyla davalının davacıya herhangi bir mal/ürün vermediği davalının beyanları ile de sabit olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin davalının iddia ettiği gibi kısmi ödemeli araç satış sözleşmesi olduğunun kabulü halinde, yapılan sözleşme geçerli bir sözleşme olmadığı, iddia edilen sözleşmenin TBK nın 264. Maddesinde tanımı yapılan sözleşme olduğu, bu sözleşmenin geçerlilik şartının yazılı şekilde yapılması olduğu, ancak taraflarca dosyaya yazılı bir sözleşme sunulmadığı, tarafların aldıklarını geri vermeyi şartlı olarak kabul ettikleri, davacı tarafın senetlerin iadesini, yaptığı ödemelerin istirdatını, davalı taraf da araçların iadesini ve araçların değer kaybı ve kullanım bedeli talep ettiği, sözleşme geçersiz olduğuna göre davacı taraf davalıya verdiği, asıl dava ve birleşen davalara konu ettiği senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talepleri hususunda, davalı taraf da araçların iadesini talep etmekte haklı olduğu, dava konusu araçların yargılama devam ederken davalı tarafa teslim edildiği hususu taraf beyanları ile sabit olduğu, bu durumda, asıl dava dosyası 2018/1003 esas sayılı dosyası yönünden ; davanın kabulü ile davacının dava konusu edilen senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, Birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1004 esas sayılı dosyası yönünden; davalı tarafça, davacıya teslim edilen … ve … plaka sayılı araçların davalı tarafa teslim olması nedeniyle bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, 31.000 TL nin … ve … plaka sayılı araçların iade tarihi olan 28/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı dava yönünden; dava konusu edilen araçların 15/02/2018 tarihinden dava tarihi olan 06/09/2018 tarihine kadar yapmış olduğu kaza ve hasar kayıtlarının olmadığı Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından mahkememize bildirildiğinden, davacının araçlarla ilgili değer kaybı talebinin reddine, ayrıca kullanım bedeli talebine ilişkin olarak ise; taraflar arasındaki sözleşme geçersiz olduğundan ve davacı/karşı davalı tarafça davalı/karşı davacıya ödenen 31.000 TL nin bu süreçte davalının uhdesinde kaldığı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı/karşı davacının kullanım bedeli de talep edemeyeceğinden reddine, Birleşen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/124 esas sayılı dosyası yönünden; davacının dava konusu 25 adet toplam 195.000 TL bedelli senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, bu senetlerden 97.000 TL’lik kısım için davacı tarafça İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2019/11062 esas sayılı dosyasında davacı tarafça 15.08.2019 tarihinde 97.000 TL yatırıldığından bu bedelin davacıya istirdaten iadesine karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili; yerel mahkeme kararının “31.000 TL ‘nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte iadesine karar verilmesi” şeklinde düzeltilmesini. ayrıca “kiralık” olmasına rağmen Müvekkil Şirkete satılan ve davalı-karşı davacı tarafın mülkiyetinde olmayan … plaka araç için davalı-karşı davacı tarafın AKTİF HUSUMET EHLİYETİNİN bulunmadığına karar verilmesini, kötü niyetle yapılan istinaf nedeniyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun mezkur hükümleri uyarınca, müvekkili tarafından ödenen vekalet ücretinin tamamının davalı-karşı davacı tarafça ödenmesini, yanı sıra davalı-karşı davacı tarafın disiplin para cezasına mahkûm edilmesine karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği her iki tarafın dava öncesindeki ve dava sürecindeki beyanları doğrultusunda sabit olduğunu, dolayısıyla karşı yanca ikame edilen asıl davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek ihtirazi kaydıyla karşı yanca açılan menfi tespit davalarının kabulüne karar verilecek olsa dahi müvekkil şirket aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yarı oranında olması gerektiğini, bilirkişi incelemesi yaptırılarak müvekkil şirketin mahrum kaldığı karşı yanın zenginleştiği bedelin belirlenmesi ve bu bedelin müvekkil şirkete iadesine karar verilmesi gerektiğini, asıl dava ve birleşen davalardaki menfi tespit ve istirdat taleplerinin yasaya uygun olduğuna karar verilmesi durumunda bu davalarda müvekkil şirket aleyhine hükmedilen vekalet ücretlerinin yasaya uygun olarak kaldırılmasına veyahut düzeltilmesine, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava; asıl ve birleşen davalar ile davacının taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında verdiği bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Karşı davada, davacı vekili, taraflar arasında kısmi ödemeli araç satım sözleşmesi olduğunu, verilen sıralı bonoların ödenmesi halinde araçların karşı yan adına tescil edileceğinin kararlaştırılarak,kullanım için tahsis edildiğini, ödemelerin tamamlanmadığını belirterek, araç kullanım bedeli ve değer kaybına dair alacağın tahsilini talep etmiştir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece açıklanan gerekçe ile, asıl ve birleşen davaların kabulüne, araçlar yargılama sırasında iade edildiğinden ve kısmi ödemeli sözleşmenin yazılı olmasının geçerlik şartına göre, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu senetler dosyada bulunmadığından, kambiyo vasfında olup olmadığı görülemedi. Dosya içerisinde dava ve takip konusu senetlerin asıl ve suretleri olmadığı gibi taranmadığı da görüldü. Dairemizce, mahkemesinden celbi için yazılan müzekkereye bila ikmal cevap geldiği ve senetlerin bulunmadığının bildirildiği görüldü.
Mahkemece, senetlerin taraflarından sorularak ve dosyaya celbi sağlanarak kambiyo senedi vasfında olup olmadığının değerlendirilmesi ve mahkemenin görevi de olmak üzere tüm dosya kapsamına göre değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, dosyanın HMK nun 353/1-a-6 maddesi gereğince karar verilerek , aşağıdaki şekilde hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/06/2020 tarih ve 2018/1003 Esas, 2020/304 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuranlardan alınan istinaf karar harçlarının istek halinde kendilerine İADESİNE,
5-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 29/09/2021