Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/992 E. 2022/682 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/992
KARAR NO : 2022/682
KARAR TARİHİ: 14/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2018
NUMARASI : 2018/94 Esas 2018/827 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 14/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/04/2022
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesini özetle ; davacı ile davalılar arasında hizmet alım sözleşmeleri imzalandığı, bu kapsamda, dava dışı işçi …’ın işçilik alacaklarına ilişkin açtığı davada yüklenici firma/alt işveren ile birlikte, müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu beyanla müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 11.379,87 TL’nin davalılar, …. Şti.ve …. Şti.’nin sorumlu olmaları kaydıyla, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte, müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
MAHKEMECE: Somut olayda, davacının kamu tüzel kişisi olduğu, davalıların tacir olduğu, ancak bir davanın yukarıda belirtildiği gibi ticari dava olabilmesi için, salt bir tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yetmeyip, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili bulunması gereklidir.
Davacı taraf tacir olmadığı gibi bir ticari işletmesi de yoktur. Dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari bir uyuşmazlıktan doğmayıp, Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümlere göre, genel mahkemede çözümlenmesi gerekir.
Bu açıklamalara göre; somut olayda davacı taraf tacir olmayıp, sadece davalıların tacir olması, uyuşmazlığı ticari bir iş saysa dahi, ticari bir dava niteliğine getirmeyeceği, uyuşmazlığın TTK.’nın 4. maddesinde sayılan uyuşmazlıklar arasında yer almadığı, davanın Ticaret Mahkemelerinde bakılacağına ilişkin açık bir yasa hükmünün de bulunmadığı, bu itibarla davanın; ticari bir dava olmaması nedeniyle davaya bakma görevi mahkememize ait olmayıp, genel hükümlere göre çözülmesi gereken ve genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine aittir.
Hal böyle olunca, davacının davasına bakma görevinin genel mahkeme olan İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir BAM 17. HD kararlarında müvekkilinin tacir kabul edildiğini davalılarında tacir olmasına göre işin mahiyeti ticari iş sayıldığından mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayanarak rücuen tazminat istemine ilişkindir.
… Belediye Başkanlığı … Müdürlüğü, özel hukuk hükümleri uyarınca faaliyette bulunmak ve ticari şekilde işletilmek üzere kamu tüzel kişiliği tarafından kurulmuş olan TTK 116/1-2 maddeleri uyarınca tacir sıfatına sahip olduğu, davacı tarafın TTK anlamında ticari şirket olup, her iki tarafın tacir olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.( Yargıtay 23. HD’nin 2015/2813 Esas 2015/3967 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. )
Tacirler arasındaki ve ticari işletmelerine ilişkin sözleşmeden doğan davalarda görevli mahkemece 6102 sayılı TTK 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan ve her iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayıldığından somut olayda tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklı davada görevli mahkemenin dava tarihine ve davanın taraflarına göre Ticaret Mahkemesi olduğu ve görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi ve davanın görevli ve yetkili Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince Asliye Hukuk Mahkemesinin somut olayda görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince kararın kaldırılmasını karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/09/2018 tarih ve 2018/94 Esas 2018/827 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın esas ilişkin istemleri inceleyip karara bağlamak üzere görevli bulunan ve kararı kaldırılan ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde yatıran taraflara İADESİNE,
5- İstinaf yargılama giderlerinin esas karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 353/1-a-3 bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/04/2022