Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/954 E. 2022/604 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/954
KARAR NO : 2022/604
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018
NUMARASI : 2015/925 Esas 2018/350 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 07/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/04/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın davalı şirket ile arasındaki ticari ilişki sebebiyle davalıya faturalar keşide edildiğini, bu faturalar neticesinde cari alacak bakiyesi oluştuğunu, alacağın tahsili amacıyla İstanbul 28. İcra Müdürlüğüne 27/10/2014 tarihinde 2014/30582 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Tebligat Kanunu 35. Madde gereğince tebligat yapılmış, davaya cevap vermemiştir.
MAHKEMECE: Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf, davalı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalıya mal satıldığını, bedelinin tahsil edilemediğini belirterek cari hesaptan kaynaklanan alacağının tahsili için yaptıkları icra takibine itirazın iptalini istemiştir. Buna göre davacının cari hesabın kaynağını teşkil eden faturalarda belirtilen malları davalıya teslim ettiğini ispatlaması gerekmektedir. Davacı taraf, sözkonusu malları davalıya sattığı ve teslim ettiği hususunda faturalar ve ticari defterler dışında herhangi bir delil göstermemiştir. Davalı ticari defterlerini ibraz etmemiş, BA formlarında da cari hesaba dayanak tüm faturaların yer almadığı görülmüştür. Her ne kadar davacıya ait ticari defterlerde takip konusu faturalar kayıtlı ise de faturalardaki malın tesliminin sevk irsaliyesi, teslim belgesi makbuz vs. Delillerle ispatlanması gerekli olup bu hususta tanık dinlenmesi de mümkün olmadığından davacının kanıtlanamayan davasının reddi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF BAŞVURU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda müvekkil şirketin davalı şirketten itiraz edilen icra takibindeki alacağın 26.403,96 TL tutarında olduğunu, teslim bir hukukî işlem olduğu için, tanıkla değil, yazılı delil (senet) ile ispatı gerektiğini, bazı teslim işlemlerinde 3. kişinin katılımımın da zorunlu olduğunu(nakliyeci hamal vs) bu durumda teslim işleminin yapılıp yapılmadığının tanıkla ispat edilebileceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2015/494 sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 26.403,96 TL asıl alacak ile 6.373,67 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 32.777,63 TL’sinin tahsili için ilamsız takip yapılmış, ödeme emri davalı borçluya 01.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlunun süresinde vekili aracılığı ile borca ve ferilerine itirazı üzerine takip durmuştur. Davacı alacaklı tarafça takip talebine cari hesap ekstresi ve fatura fotokopileri sunulmuştur.
Dava bir yıllık yasal sürede açılmıştır.
Davacı taraf, davalı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalıya mal satıldığını, bedelinin tahsil edilemediğini belirterek cari hesaptan kaynaklanan alacağının tahsili için yaptıkları icra takibine itirazın iptalini istemiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir. Ödeme emrine itirazında borcu bulunmadığını beyan etmiştir.
SMMM bilirkişisi …’dan alınan raporda, taraflara ait ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı şirkete inceleme gününde defterlerini ibraz etmesi hususunda çıkarılan tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı defter ibraz etmemiştir. Davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonunda SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 29.09.2016 tarihli raporda; davacının incelemeye sunulan 2012 defterlerinden kebir defteri dışındakilerin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğuna dair kayıtların mevcut olduğu, 2012 kayıtlarına göre sene sonunda davacının davalıdan 26.403,96 TL alacaklı görüldüğünü ancak emtea teslimine dair sevk irsaliyesi vs nin sunulmadığını, bunların sunulması yada ihtilaflı döneme ait BA formlarının getirtilmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre mahkemece davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak BA formları getirtilmiş, formlar geldikten sonra bilirkişiden BA formlarının da değerlendirilmesi suretiyle davacının alacağının bulunup bulunmadığı hususunda ek rapor alınmamıştır. Mahkemece dosyanın yeniden bilirkişiye tevdii ile BA formları da değerlendirilmek suretiyle davacının takip tarihi itibariyle alacağı bulunup bulunmadığı hususunda ek rapor alınması hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK’nın 355 ve 353/(1)-a-6. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, kaldırma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/03/2018 tarih ve 2015/925 Esas 2018/350 Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 35,90 TL istinaf maktu karar harcının istek halinde İADESİNE,
5-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
7-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 07/04/2022