Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/945 E. 2022/832 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/945
KARAR NO : 2022/832
KARAR TARİHİ: 29/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2018
NUMARASI : 2018/53 Esas 2018/1424 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 29/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2022
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece,”…Davacı vekili; müvekkilinin şirketinin merkezi Bornova İzmir’de bulunan ve taşımacılık faaliyeti ile iştigal ettiğini, davalı ile müvekkili şirket icra dosyasına dayanak teşkil eden 2 adet faturaya temel teşkil eden bir dizi ticari ilişki içerisine girdiğini, 2 adet fatura bedelinin ödenmemesi üzerine İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 14/08/2017 tarihinde 2017/10539 esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiğini ileri sürerek, sonuç olarak; davalı borçlunun İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2017/10539 esas sayılı icra dosyasına vaki itirazlarının iptalini, borçlu yönünden takibin devamını, borçlunun haksız itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; somut olayda, Muğla icra dairelerinin yetkili olduğunu, öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesini, müvekkili şirketin ilgili icra dosyasında şeklen alacaklı görünen davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, söz konusu kayıtların tamamen tek taraflı olup davacı şirket hesapları üzerinden hesaplandığını, yapılan takibin haksız olduğunu savunarak, sonuç olarak; davanın reddini, %20 tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Uyuşmazlığın tespiti; icra takibine konu faturalar içeriğindeki taşımanın yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bedelinin tamamının ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.
Dava; davalının icra takibinde asıl alacağa ve diğer fer’ilere yapmış olduğu itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptaline yöneliktir.
Takip dayanağı faturaların incelenmesinde, faturaların temelini oluşturan kalemlerin konşimento, ISPS (Uluslararası Gemi ve Liman Güvenlik Kodu) vs. bedellerin oluşturduğu, ihtilafın Deniz Ticaret Hukukundan kaynaklandığı, ilgili davalara bakma görevi Hakimler ve Savcılar Kurulunun 20.07.2004 tarih ve 370 sayılı kararı ile kurulun Denizcilik İhtisas Mahkemelerine ait olduğu, İzmir İli mülki hudutları içerisinde bulunan mahkemeler bakımından deniz ticaret hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda HSK tarafından görevlendirilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ihtisas mahkemesi olarak görevli olduğu, ihtisas mahkemeleri ile genel mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, HMK’nın 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü içerdiği, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü mahkemesince re’sen gözetilmelidir. İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizce, HMK’nın 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine…” karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili; dava konusunun doğru değerlendirilmediğini, takibin dayanağının faturaya dayandığını, söz konusu faturaların davacı tarafından yapılan aracılık hizmetine ilişkin olduğunu, uyuşmazlığın deniz ticareti hukukuna ilişkin olduğu gerekçesi ile davanın ihtisas mahkemesinde görülmesi gerektiği şeklinde kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca yetki itirazı yönünden karar verilmeden görev yönünden karar verildiğini, bu yönden de usul ve yasaya aykırılık bulunduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, konişmento, konteyner…ücretlerini kapsayan 2 adet faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Takip dayanağı faturaların içeriğine göre, ihtilafın Deniz Ticaret Hukukundan kaynaklandığı, ilgili davalara bakma görevi Hakimler ve Savcılar Kurulunun 20.07.2004 tarih ve 370 sayılı kararı ile kurulun Denizcilik İhtisas Mahkemelerine ait olduğu, İzmir İli mülki hudutları içerisinde bulunan mahkemeler bakımından deniz ticaret hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda HSK tarafından görevlendirilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ihtisas mahkemesi olarak görevli olduğu, ihtisas mahkemeleri ile genel mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olmasına göre, yerel mahkemenin verdiği dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2018 tarih ve 2018/53 Esas 2018/1424 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 36,30 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 29/04/2022