Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/896 E. 2022/1141 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/896
KARAR NO : 2022/1141

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2018
NUMARASI : 2017/866 Esas 2018/1453 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/866 Esas ve 2018/1453 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10282 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, borca itirazın iptali ile yapılan takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini karar ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinden ve ödeme emrinin tebliğinden sonra muaccel olmayan asıl alacak tutarını müvekkili şirketin, davacıya ödediğini, müvekkili şirketin kötü niyet ile hareket etmediğini, muaccel olmayan alacak için doğrudan icra takibi başlatan davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, Davacının haksız ve yersiz açıldığını, davanın reddi ile davacının dava değerinin %20sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir,
DELİLLER: İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10282 E sayılı dosyası, ödeme dekontları delil olarak değerlendirilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10282 E sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı şirket aleyhine 22,334,63-TL asıl alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılmış faturaya dayalı yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafça takipten sonra, davadan önce asıl alacağın ödendiği anlaşılmıştır. Yargıtay 19. HD.nin 12.2.2018 tarih 2016/15516 E. 2018/565 K. Sayılı ilamında “Borçlu tarafından takipten sonra ve davadan önce asıl borç ödenmiş ise de itiraz sonucu takip tamamen durmuş olmakla, icra giderleri, vekalet ücreti ve faiz vs. yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar vardır. Ne var ki, bu feri taleplere ilişkin hesaplamalar kararın infazı aşamasında icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabıyla yerine getirilir. Bu durumda mahkemece davaya konu borç fer’ileri ile ilgili rakam ve miktar belirtilmeksizin yalnızca alacak kalemlerinden bahisle itirazın iptali ve takibin devamına karar vermekle iktifa edilmesi gerekirken, bilirkişiye kapak hesabı yaptırılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklindeki açıklamaları ile takipten sonra davadan önce yapılan ödemelerde itirazın iptali davası açmakta davacının takip ferileri yönünden hukuki yararının bulunduğunu belirtilmiştir. Mahkememizce de ilamda belirtildiği şekilde takibin sadece takip ferileri yönünden devamına karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan davacı alacağını davadan önce almış olmakla icra inkar tazminatı şartlarının oluşmaması… ” gerekçesi ile davanın KABULÜ ile, İzmir 8. İcra Dairesinin 2017/10282 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacağın takip sonrası işleyen faizi, icra vekalet ücreti ve icra giderlerinin tahsili yönünden devamına, icra nnkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada hukuki yararın olmadığını, alacağın muaccel olmadığını ve itirazın iptali davası açılmadan müvekkili şirket tarafından alacaklı şirkete ödendiğini, muaccel olmayan alacak için icra takibi başlatılamayacağını, davacının usulsüz şekilde icra takibi başlattığını, yetki itirazları ile ilgili karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, cari hesapla ilgili itirazlarına ilişkin hiçbir gerekçe yazılmadığını, vekalet ücretinin harca esas değer üzerinden hesaplanması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle icra takibinde ödeme emrinin tebliğinden ve yapılan itirazdan dolayı takibin durmasından sonra borçlu tarafından asıl alacağın haricen alacaklıya ödenmesine ayrıca borçlunun takibin durmasından sonra ödediği asıl alacak miktarı üzerinden işleyen faiz, icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücretini de ödemekle yükümlü olmasına ve bunların ödendiğinin davalı borçlu tarafından ispatlanamamasına, icra dairesinin ve mahkemenin yetkili olmasına, bu davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına dava değeri de dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2018 tarih ve 2017/866 Esas 2018/1453 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 271,81.TL nispi ilam harcından peşin olarak alınan 69,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 202,41.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 23/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.