Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/852
KARAR NO : 2022/465
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2018
NUMARASI : 2016/1570 Esas, 2018/1421 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 10/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/03/2022
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasında satıma dayalı ticari ilişki kurulduğunu, davalının talebi üzerine müvekkili şirket tarafından hazırlanan 106.200,00 TL bedelli teklif konusu aydınlatma armatürlerinin davalı firmaya teslim edildiğini, bu ürün arızalandığından bahisle, müvekkiline gönderilmesinden sonra, revizyon/tamiratın yaptırılarak,satıma konu ürünlerin sağlam ve çalışır durumda davalıya teslim edildiğini, müvekkili tarafından ürünlerin revizyon edip 22.04.2016 tarihinde teslim ettikten sonra davalı yanca Noter marifeti ile ihtarname keşide edilerek, ürünlerin ayıplı olduğunun bildirildiğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını gibi hak ettiği ücretin de müvekkiline ödenmediğini, alacağın tahsil amacıyla İzmir 28. İcra Müdürlüğünün 2016/16299 sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibi davalı/ borçlu tarafça sunulan itiraz dilekçesinde akdi ilişkinin de inkâr edilmediğini, Müvekkili şirketin defter ve her türlü kayıtları ile cari hesap dökümlerinde yer alan faturaların akdi ilişkiyi ve davalı tarafın borcunu ortaya koyacak nitelikte olduğunu belirterek, icra takibine borçlu tarafından yapılan yetki itirazının iptali ile takibin devamını, inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. (30.601,52 TL takip çıkışı üzerinden harçlandırılmıştır.)
Davalı vekili; müvekkili adresinin …. Sit. No: … … / İstanbul olduğunu, Bu nedenle görevli mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, öncelikle icra dairesinin yetkisine itirazın değerlendirilmesi ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın, İİK 67. md uyarınca açılmış itirazın iptali istemine yönelik olduğu, itirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığının dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığının yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği, itirazın iptali davasının şartlarından birisinin, süresi içinde yapılmış geçerli bir itirazın bulunması olduğu, dava şartı noksanlığı tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, somut olayda, davalının icra takibine süresi içinde borca ve ferilerine, faize yapmış olduğu bir itirazının bulunmadığı, sadece icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, bu durumda icra mahkemesinde dava açılması gerektiği gerekçesi ile, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin kararına karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili; yerel mahkeme kararının 4 sayfa olmasına rağmen bir cümle gerekçe yazıldığını ve gerekçenin yetersiz olduğunu, takibe itirazın borca itirazı da kapsadığını, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu durumda itirazın yetki itirazından ibaret olmadığından, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın esasına girilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, satım ilişkisine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün 2016/16299 E sayılı icra takip dosyasında, alacaklının davacı, borçlunun davalı, takibin 30.327,66.-TL asıl alacak, 194,43.-TL ihtar gideri, 79,43.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.601,52.-TL asıl alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi olduğu, takibin dayanağının ihtar gideri, faturalara konu ödenmemiş cari hesap bakiye alacağının tahsili olarak gösterildiği, ödeme emrinin davalı-borçluya 01/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, takibe davalı-borçlu tarafından 02/12/2016 tarihinde takipteki yetkiye itiraz edildiği, yetkili icra dairesinin Büyükçekmece olduğunu belirttiği, takibin durduğu, davanın da yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
İlamsız icra takiplerinde, ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise,alacaklı İİK.nun 50/2.maddesi uyarınca,bu itirazın kaldırılmasını ancak,icra tetkik mercii hakimliğinden isteyebilir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2006/14593Esas-2008/1315 Karar)
İlamsız icra takiplerinde, yalnıza icra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse itirazın iptali davası açılması mümkün değildir. Yalnızca yetki itirazında bulunulmasına rağmen, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmışsa, bu dava, görevsizlik nedeniyle usulden reddedilecektir.
Sonuç olarak, ilamsız icra takibinde borçlunun sadece icre dairesinin yetkisine itiraz etmesi halinde itirazın kaldırılması yoluna gidilebileceği, açılacak itirazın iptali davasının ise usulden görevsizlik nedeni ile reddi gerekeceği halde, davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilmesi yerinde olmadığından, açıklanan nedenlerle ve sair istinaf nedenleri incelenmeksizin; istinaf talebinin kabulü ile istinafa konu kararın kaldırılmasına, dosyanın Nöbetçi icra hukuk mahkemesinde yargılamasının yapılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine, HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde kararın kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/12/2018 Tarih ve 2016/1570 Esas, 2018/1421 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
4-Görevli mahkemenin İcra Mahkemesi olduğuna,
5-Karardan bir örneğinin istinaf kaydının kapatılması için kararı veren İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
6-Dosyanın İcra Mahkemesine tevzi edilmek suretiyle İzmir Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
7-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 353/1-a-3 bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/03/2022