Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/824 E. 2022/482 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/824
KARAR NO : 2022/482
KARAR TARİHİ: 17/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2018
NUMARASI : 2017/657 Esas 2018/1420 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 17/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2022
Davalılar vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Kemalpaşa/İzmir Şubesi nezdinde davalıların kefaletiyle Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullanan dava dışı … Şti.nin kullanmış olduğu kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması üzerine ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığını beyanla alacağın tahsili için İzmir 24.İcra Dairesi’nin 2016/11545 Esas sayılı dosyasında başlattıkları takipte itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişler, duruşmadaki beyanında davanın reddini talep etmişlerdir.
MAHKEMECE:
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacı banka ile dava dışı … şirketi arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalıların bu sözleşmeyi müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, her birinin kefalet limitinin 600.000 TL olduğu, sözleşmeye konu borcun dava dışı asıl borçlu şirket tarafından ödenmemesi nedeni ile kredi borcunun davacı banka tarafından kat edilerek borçlulara ihtarname tebliğ olunduğu, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle davaya konu icra takibinin açıldığı ve davalı borçluların takibe itirazları sonucu eldeki dava ile takibe itirazın iptalinin istendiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere ve bankacı bilirkişi tarafından hazırlanan hüküm kurmaya elverişli rapora göre: davaya konu 24.08.2016 takip tarihi itibariyle 43.297,07-TL asıl alacak, 2.305,62-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 115,28-TL Faizlerin % 5 gider vergisi, 294,14-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 46.012,11-TL banka alacağından davalılar … ve …’nın tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla ayrı ayrı sorumlu oldukları, belirlenen bu bedel üzerinden davalıların takibe itirazlarının iptalinin gerektiği belirlendiğinden; davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hükmün tesisi gerekmiş, alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatı hükmedilmiş, ancak koşulları oluşmadığından davalı yararına kötüniyet tazminatı hükmedilmemiştir
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalılar vekilleri istinaf dilekçelerinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz ve hatalı olduğunu, faize ilişkin olarak tamamen davacı yanın dayanmış olduğu oranların baz alındığını en yüksek faiz oranınında üzerinde %50 ilave suretiyle faiz saptamasına gidildiğini .. davacı yan tarafından talep edilen ve yine bilirkişi raporuna konu faizin merkez bankasının azami faiz oranlarını aştığını hesap kat ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediği için temerrüt faizi işletilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için kefiller aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’ nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise re’sen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
İzmir 24. İcra Dairesinin 2016/11545 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine, kredi taahhütnamesi, sözleşmesi, ihtarname , hesap özetine istinaden 23/08/2016 tarihinde 43.933,25-TL asıl alacak, 2.305,62 TL işlemiş faizi, 115,28 TL faizinin %5 gider vergisi ile 294,14-TL noter masrafı olmak üzere toplam 46.648,29-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı borçlu davalıların süresinde yetkiye borca faize ve faiz oranlarına itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davanın İİK 67. Maddede düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi verilmiş, bankacı Bilirkişi …’den dava dosyasındaki belgeler ile davacı banka şubesinin dayanağı konu ile ilgili kayıt ve belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle rapor alınmıştır.
Davacı bankanın Kemalpaşa /İzmir Şubesi ile dava dışı … Şti arasında 28.03.2013 düzenleme tarihli 100.000.-TL limitli ve 23.10.2015 düzenleme tarihli 500.000.-TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzalanmıştır. Davalılar … ve … her iki sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır. Her birinin kefalet limiti sözleşme limit kadar 100.000 ‘er TL ve 500.000 ‘er TL’dir.
6098 sayılı yasanın kefalet hükümleri doğrultusunda davalıların kefalet türü, kefalet limiti, kefalet tarihi belirtilmiş ve 28.03.2013 tarihinde alınması gereken eş muvafakatleri alınmıştır. Dosya içerisinde 23/10/2015 tarihli genel kredi sözleşmesine kefalete eş muvafakatleri mevcut değildir. Dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtlarından kefiller … ve …’nın kredi lehtarı şirketin ortağı oldukları anlaşılmakla , 2015 yılında verdikleri kefalet için TBK 584. Madde ek fıkra gereğince eş rızası aranmayacaktır.
Davacı banka 23.10.2015 tarihinde yıllık 15.36 akdi faiz oranı ile kullandırdığı 40.000.-TL Taksitli ticari kredi taksitinin ödenmemesi nedeniyle 31.05.2016 tarihinde hesabı kat ederek ihtarnamede 43.933.74-TL borcun bu tarihten itibaren işleyecek faiz, fon, gider vergisi ile birlikte 24 saat içinde ödenmesini ihtar etmiştir.
İhtarnamenin dava dışı asıl borçlu şirketin adresinde bulunamaması nedeniyle 06.06.2016 tarihinde iade olduğu, davalı …’nın aynı gerekçe ile 06.06.0216 tarihinde iade olduğu, …’ya 07.06.2016 tarihinde tebliğ olduğu noter şerhinden belirlenmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 13.2 maddesinde:Taraflar, iş bu sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi ve gerekli tebligatın yapılabilmesi için bu sözleşmenin ilgili maddelerinde yazılı adreslerini İİK 21. Maddesi ve 148/a maddesi hükümleri saklı kalmak kaydı ile kanuni ikametgah kabul ettiklerini, belirtilen yerde adres yazılmaması halinde, Ticaret Sicil Dosyalarındaki son adreslerinin veya banka tarafından son olarak hesap özeti gönderilen adreslerinin muhtarlıkta kaydı bulunmasa bile yasal ikametgahları olduğunu, bu adreslere yapılacak tebligatların şahsına yapılmış sayılacağı, adres değişikliklerinin noter kanalı ile bankaya bildirmedikleri takdirde bu sözleşmede yazılı adreslerine gönderilecek her türlü tebligatın bu adreslere ulaştığı tarihte kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağı hükmü kabul ve taahhüt edilmiştir.
Davalı … tarafından adres değişikliğine ilişkin bildirim yapıldığı iddia ve ispat edilmediğinden sözleşmenin 13.2 maddesi gereğince kat ihtarı tebliğinin usülüne uygun yapılmış olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 11.maddesine göre temerrüt durumunda borca, bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranının % 50 ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanacağı belirlenmiştir. Kredi yıllık %15.36 akdi faiz oranı ile kullandırılmış olup, %15.36 akdi faizin % 50 ilavesi ile temerrüt faiz oranı yıllık %23.04 olarak tespit edildiği . Davacı bankaca bu oranı talep etmesine göre yasaya uymayan bir yön olmadığı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/12/2018 tarihli, 2017/657 Esas 2018/1420 Karar sayılı kararına karşı davalıların istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar tarafından alınması gereken 3.186,54 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 785,75 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 2.400,79 TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar tarafından yapılan istinaf masrafının üzerlerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 17/03/2022