Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/816 E. 2022/1090 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/816
KARAR NO : 2022/1090

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2018
NUMARASI : 2016/1077 Esas 2018/1504 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1077 Esas ve 2018/1504 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının tacir olduğunu ve müvekkilinden mal satın aldığını, satılan mallara ilişkin faturalar düzenlendiğini ve malların davalıya teslim edildiğini, ancak davalının aldığı mal bedellerini ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İzmir 14. İcra Dairesinin 2016/5059 esas sayılı icra dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibin 14.500,00-TL’lik kısmına kısmen itirazda bulunduğunu, itiraz üzerine takibin 14.500.00-TL yönünden durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun borca itirazının haksız olduğunu beyan ile davalının (borçlunun) İzmir 14. İcra Dairesinin 2016/5059 esas sayılı dosyasındaki 14.500,00-TL kısmi itirazının iptaline, icra takibinin aynen devamına, itirazında haksız olan davalı (borçlunun) % 20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı-alacaklı taraf ile müvekkili arasındaki ticari ilişki sebebiyle davacıdan mal alımı yapıldığını, davacı-alacaklı tarafça kesilen faturalara karşılık müvekkili tarafından farklı tarihlerde toplam 14.500,00-TL ödeme yapıldığını, davacı-alacaklı tarafından fatura tutarının tamamı üzerinden geçilen icra takibinin 14.500,00-TL lik kısmına ve bu kısmın tüm fer’ilerine haklı surette itiraz ettiklerini beyan ile davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında dava konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dosya ve ekleri SMMM bilirkişiye tevdii edilerek, davacının davalıdan davaya konu takip nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, işlemiş faiz miktarı ve faizin başlangıcı hususlarında bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi … 24/05/2017 havale tarihli kök raporunu ibraz etmiş, taraf vekillerinin talepleri üzerine dosya bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor tanzim edilmesi istenmiştir.
Bilirkişi 20/02/2018 havale tarihli ek raporunda özetle; Davacının 2014 yılından devreden 21.844,83 TL alacağı olduğu, 2015 yılı içinde davacı tarafından toplam 22.611,86 TL bedelli 6 adet fatura düzenlendiği ve faturaların BS formları ile vergi dairesine beyan edildiği, davalının 2015 yılında toplam 24.500,00 TL ödeme yaptığı, tüm işlemler sonucunda takip tarihi 21.03.2016 itibariyle davacının, davalıdan 19.956,69 TL alacaklı olduğu, icra dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalıya gönderilen yazılı bir ihtarın görünmediği, davalının temerrüt durumunun tespit edilememiş olması nedeniyle takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplaması yapılamadığı görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili eldeki dava ile, davacı-alacaklı tarafından, davalı-borçlu aleyhine İzmir 14. İcra Dairesi’nin 2016/5059 Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalı-borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı borçlunun alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi isteminde bulunmuştur.
Davaya konu, İzmir 14.İcra Dairesi’nin 2016/5059 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından, borçlu- davalı aleyhine 19.956,69-TL (4 adet faturadan kaynaklanan) asıl alacak ve 2.299,99-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.256,68-.TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu davalıya 01/04/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ olunduğu, borçlu-davalı tarafından 08/04/2016 tarihli dilekçe ile borcun 14.500,00-TL ve işlemiş faiz kısmına itiraz itiraz edildiği, 17/05/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafından iş bu davanın bir yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının incelenen defter ve kayıtlarına göre, davalıdan takip tarihi itibariyle 19.956.69 TL alacaklı olduğu, davalının incelenen defter ve kayıtlarına göre; davalının davacıya 8.111.86 TL borçlu olduğu, davacının aradaki bakiye farklılığına konu miktara ilişkin kısım için ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşıldığından davalı defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek davanın kısmen kabulü ile davalı-borçlunun itirazının kısmen iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki hükmün tesisi gerekmiş, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20 si üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatı davacı yararına hükmedilmiş, reddedilen kısım yönünden ise koşulları oluşmadığından davalı yararına kötü niyet tazminatı hükmedilmemiş ve tarafların haklılık oranlarına göre her bir taraf leh ve aleyhine yargılama gideri takdir olunduğu…” gerekçesi ile davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İzmir 14. İcra Dairesinin 2016/5059 Esas sayılı takip dosyasına itirazın kısmen iptali ile anılan takibin 8.111,86.TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hüküm altına alınan alacak üzerinden hesaplanan 1.622,37.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden davalı yararına koşulu oluşmadığından kötü niyet tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı olarak 2014 yılı defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde bilirkişi ek raporu ile alacaklarının tespit edilmesine rağmen kısmen kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, davalının faturaları teslim almadığına yönelik itirazının olmadığını, davalının itirazının sadece ödeme yaptığı yönünde olduğunu ve ödeme yaptığını da ispat edemediğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı tarafından fatura alacağının tahsili için icra takibi yapmasına, davalının davacıdan sadır ödeme belgelerinin haricinde ticari defter ve kayıtlarında davacıya 8.111.86.TL borçlu olmasına, davacının daha fazla fatura alacağı olduğu iddiasını kesin delillerle ispatlayamamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2018 tarih ve 2016/1077 Esas 2018/1504 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 80,70.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 15/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.