Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/794 E. 2022/1245 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/794
KARAR NO : 2022/1245

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2018
NUMARASI : 2017/265 Esas 2018/1470 Karar
DAVA : İSTİRDAT
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/265 Esas ve 2018/1470 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin börekçi dükkanı işletmek ve kazanç elde etmek amacıyla halk arasında …si olarak bilinen tarihi … ünvanlı firmanın merkezi ile iletişime geçtiğini ve kendisini şirketin müdürü olduğunu söyleyen davalı …’a talebini ilettiğini ve …’un müvekkiline kendilerinden franchising alabilmesi için 25.000,00.-TL ödemesi gerektiğini bu paranın yarısını kendi hesabına diğer yarısını da daha sonra yatırması gerektiğini ve bu şekilde sahibi olacağını belirtmesi üzerine müvekkilinin 12.500,00.-TL’yi 17/11/2015 tarihinde davalı …’in hesabına gönderdiğini, daha sonra … isimli firmanın mimarlarının müvekkilinin işyerine gelerek 20.000 -30.000 TL masraf çıkartması üzerine tekrar müvekkilinin firmayı aradığını bu defa kalan 12.500,00.-TL’nin diğer davalı …’ın hesabına gönderilmesinin istendiği ve bu paranın da müvekkili tarafından franchising bedeli olarak gönderildiğini, ancak daha sonra müvekkilinin iletişime geçtiği şirketin piyasada bilinen … olmadığını anladığını ve sözleşmeden dönerek vermiş olduğu 25.000,00.-TL’nin iadesini talep ettiğini, davalılarca bu bedelin iade alınacağı söylendiği halde bunun 15.000,00.-TL’sinin 2 adet çek verilmek suretiyle iade edildiğini, daha sonra 4.000,00.-TL daha iade edildiğini, bakiye 6.000,00.-TL alacağın henüz ödenmediğini bu nedenle ödenmeyen 6.000,00.-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı, davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan banka dekontları, tediye makbuzu, Mahkememizce bankalara yazılan müzekkerelere cevaben gönderilen davacının 2016 yılına ait hesap ekstreleri dosyamız içerisine alınmıştır.
Dosya içerisinde bulunan tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalılar arasında piyasada … olarak bilinen işletmenin franchising hakkının alınması hususunda anlaşma yapıldığı, kapsamda davacının her iki davalıya banka dekontları ile sabit olduğu üzere ayrı ayrı 12.500,00.-‘er TL gönderdiği ancak daha sonra davalıların piyasada bilinen … ile herhangi bir ilgilerinin bulunmadığı anlaşılmış olup davacı sözleşmeyi feshetmekte ve davalılara ödemiş olduğu toplam 25.000,00.-TL’yi iade istemekte haklıdır. Davacının beyanına göre bu bedelin 19.000,00.-TL’si kendisine iade edilmiş olup geri kalan 6.000,00.-TL’nin iade edildiğine ilişkin herhangi bir delil davalı tarafça sunulmamıştır ayrıca yapılan iadenin hangi davalı tarafından yapıldığı belli olmadığından ödenmeyen 6.000,00.-TL’nin her iki davalıdan tahsili gerektiği…” gerekçesi ile davanın KABULÜNE, 6.000,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin, ülke genelinde ün yapmış, birçok ilde bayiliği olan saygın ve sevilen bir marka olan … markasının sahibi olduğunu, davacının anlaşma yaptığı kişiye ait markayı bilmemekte, bununla birlikte piyasada ün yapmış başka bir marka olduğu ancak müvekkilin bu marka olmadığı iddiasında samimi olmadığını ve keyfiyeten sözleşmeden dönüldüğünün ortada olduğunu, davaya konu franchising sözleşmesinin yapılmasına, müvekkilinin hiçbir zaman bünyesinde sigortalı çalışan olarak bulunmayan davalı …’un aracılık ettiğini bunun dışında davalı … ile müvekkilinin hiçbir zaman ilgisi olmadığını, aracılık yaparak anlaşmayı sağlayan davalı …’un, davacı taraftan franchise bedeli olarak 25.000.TL talep ettiğini, müvekkilin, franchise bedeli olan bu paranın kendi hesabına gönderilmesini istemesine rağmen danışmanlık hizmeti aldığı davalı …’un, davacıya kendi IBAN numarasını vererek davacı tarafın ilk ödemesi olan 12.500,00-TL’yi 17.11.2015 tarihinde davalı … hesabına yaptması üzerine müvekkilinin kalan ödemenin kendi hesabına yapılması hususunda ısrarcı olduğunu ve kendi IBAN bilgilerinin davacıya bildirilmesi üzerine kalan 12.500,00-TL’nın 04.12.2015 tarihinde müvekkilinin hesabına gönderildiğini, franchise bedelinin yarısı olan 12.500,00-TL’yi kendi hesabına almış olan …’un, müvekkilinin hesabına 19.11.2015 tarihinde yalnızca 8.000,00-TL havale yaptığını, kalan 4.500,00-TL’yi kendi uhdesinde tutan davalı …’un, müvekkilinin ısrarlarına rağmen bu bedeli müvekkiline vermediğini, davacı tarafın sözleşmeden dönme iradesi öncesinde franchising sözleşmesi uyarınca franchise veren taraf olan müvekkilinin, yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu yükümlülükler doğrultusunda müvekkilinin öncelikle bayiliklerde kendi markasına ait dükkan konseptinin uygulanması gerektiğinden davacının dükkanına bu konseptin uyarlanması amacıyla bir personel göndererek dükkanın konumun, iç yapısının araştırılması, gerekli planlamalar yapılması gibi ar-ge çalışmaları yaptırdığını, bayilik verilecek dükkanda yapılan çalışmaların müvekkilinin yüklü miktarda masraf yapmasına neden olduğunu, davacının dükkanında … markasına ait ürün ve malzemelerin kullanılması amacıyla markaya ait logolu ıslak mendiller, peçeteler, tabaklar, bardaklar; bunların dışında markaya ait olan bayide satışı yapılacak börekler, poğaçalar vs diğer yemekler için kullanılacak gerekli gıda ürünlerinin davacıya temin edildiğini, müvekkilinin temin ettiği bu ürün ve malzemelerin ücretini müvekkile ödemeyen davacının, sözleşmeden dönme beyanını müvekkiline ilettiğinde müvekkilinin yaptığı masrafların bedeli olarak 1.500,00-TL alması gerektiğini ve sözleşmeden dönülmesi durumunda bu bedelin iade edilecek bedelden düşülerek ödeneceğini söylediğini ve davacı tarafın da kabulü ile bu hususta anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin her ne kadar sözleşmeden dönmeyi kabul etmiş olsa da sözleşmenin bedeli 25.000,00-TL olmasına rağmen müvekkiline ödenen miktarın yalnızca 12.500,00-TL olduğunu, sözleşme bedelinin diğer yarısı olan 12.500,00-TL’nin de 8.000,00-TL’sine davalı …’ den aldığını ancak bakiye 4.500.00.TL’ yı davalı …’den alamadığını buna rağmen davacıya toplam 19.000.00.TL iade ettiğini, davacı yanın bakiye alacağı 1.500,00-TL masraflara sayılacağı için 6.000,00-TL değil 4.500,00-TL olduğunu ve davacının bu alacağının borçlusunun davalı …’dan başkası olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeniyle ödenen bakiye bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı tarafından franchising sözleşmesinin haklı olarak feshedilmesi nedeniyle ödenen 25.000.00.TL bedelin 19.000.00.TL’sının iadesi ile birlikte kalan 6.000.00.TL bakiyenin iadesinden davalıların birlikte sorumlu olmalarına, yargılamada eksiklik bulunmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı … vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2018 tarih ve 2017/265 Esas 2018/1470 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 409,86.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 103,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 306,86.TL harcın davalı …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 05/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.