Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/750 E. 2021/1358 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/750
KARAR NO : 2021/1358

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2019
NUMARASI : 2015/1145 Esas, 2019/43 Karar
DAVA : ALACAK
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/10/2021

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1145 Esas ve 2019/43 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 04/10/2013 tarihinde Automatic Sistem Müşteri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin ”Ödemeler ” başlıklı maddesi gereğince ” …fatura bedeli pompa satış bedelinin KDV ‘siz tutarından % 6 iskonto yapılarak hesaplanır…” maddesi gereğince kendisine sağlanacağı taahhüt edilen % 6 iskontonun 15/03/2014 tarihinden sonra sözleşme şartlarına aykırı olarak davacıdan habersiz şekilde tek taraflı olarak %2 lik orana çekildiğini ve hatta 15/02/2015 tarihinden sonrada % 0,5 oranına çekildiğinin ortaya çıktığını bu sebeple davacı şirketin işbu iskonto oranından faydalandırılmadığı için zarara uğradığını , bu zararın karşılanması için davalıya 08/07/2015 tarihinde İzmir 6.Noterliği …. yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin 09/07/2015 tarihinde davalı firma tarafından tebliğ alındığını buna rağmen ihtarda belirtilen hususların davalı tarafça yerine getirilmediğini ve bu hususta süresi içerisinde cevap dahi verilmediğini bunun üzerine davacı şirket tarafından ikinci kez 28/07/2015 tarihinde İzmir 6.Noterliğinin …. yevmiye nolu ihtarnamesinin davalıya gönderildiğini ve iş bu ihtarname ile sözleşmenin fesh edildiğinin davalı tarafa iletildiğini sonrasında iadesi gerekli TKÜ, Filopass ve kartın davalıya iade edildiğini, iadesi mümkün olmayan işlemler için sözleşmenin 9.maddesi ile belirlenen tutarın davalının hesabına yatırıldığını , sözleşmenin feshi sonrasında DBS sistemindeki fatura bedelinin haksız ve kötü niyetli olarak davalı tarafça tahsil edildiğini , iadesi mümkün olmayan işlemler için sözleşmenin 9.maddesi ile belirlenen tutarın davalı hesabına yatırıldığını , sözleşmenin feshi sonrasında muaccel olacak olan 21/09/2015 tarihli …. nolu 17.140,00 TL bedelli faturanın geri çekilmesi ve işbu fatura bedelinin tahsil edilmesi halinde yasal yollara başvurulacağına ilişkin İzmir 8.Noterliğinin …. yevmiye nolu ihtarnamenin gönderildiğini buna rağmen davalı şirketin haksız ve kötü niyetle …. AŞ ‘den DBS sisteminde bulunan fatura bedelini tahsil ettiğini, sözleşmenin feshi ile tarafların karşılıklı yükümlülükleri ve borçlarınında sona erdiğini bu nedenle 17.140,00 TL fatura bedelinin davacı şirkete iadesinin gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL nin ( iskonto oranının uygulanmasından kaynaklı zarar )ile 17.140,00 TL nin muaccel oldukları tarihten başlamak üzere avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketi ile davacı şirket arasında 04/10/2013 tarihli Automatic Sistem Müşteri Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 16.maddesinde “MÜŞTERİNİN işbu sözleşme ile üstlendiği edimlere riayet etmemesi ve/veya sözleşmenin süresinin bitiminden önce feshine sebebiyet vermesi…..6 aylık yakıt alımlarını baz alarak hesaplanan aylık yakıt alımı ortalamasında %50 nispetinde azalma olması durumunda …. işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir….Yukarıda sayılan hallerde ve satılan taşıtlar üzerinden TKÜ’lerin sökülmemesi veya söküldüğü halde ….’a teslim edilmemesi …. tarafından iadesi istendiği halde iade edilmemesi veya …. tarafından zayi olduğunun tespit edilmesi hallerinde …. taşıt başına ve/veya her bir TKÜ için 250 Dolar cezai şart……..tahsil hakkına sahiptir….”MÜŞTERİNİN işbu sözleşme ile üstlendiği edimlere riayet etmemesi ve/veya sözleşmenin süresinin bitiminden önce feshine sebebiyet vermesi…..6 aylık yakıt alımlarını baz alarak hesaplanan aylık yakıt alımı ortalamasında %50 nispetinde azalma olması durumunda …. işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir….Yukarıda sayılan hallerde ve satılan taşıtlar üzerinden TKÜ’lerin sökülmemesi veya söküldüğü halde ….’a teslim edilmemesi …. tarafından iadesi istendiği halde iade edilmemesi veya …. tarafından zayi olduğunun tespit edilmesi hallerinde …. taşıt başına ve/veya her bir TKÜ için 250 Dolar cezai şart……..tahsil hakkına sahiptir….”düzenlemesi yer aldığını ancak, davacı şirketin sözleşmenin 8. Maddesine riayet etmediği iddiası ile davalı şirket ile çalışmayı sonlandırdığını, sözleşmenin 8.maddesinde açıkça “….Fatura bedeli pompa satış bedelinin KDV’siz tutarından %6 iskonto yapılarak hesaplanır. ANCAK …. beklenmeyen ekonomik olumsuzluklar veya YETKİLİ MERCİLER TARAFINDAN YÜRÜRLÜĞE KONAN SEKTÖREL UYGULAMA DEĞİŞİKLİKLERİ AKARYAKIT SEKTÖRÜNÜN UYMAKLA TABİ OLDUĞU KURUMLARIN ALACAĞI KARARLAR tavan-taban fiyat uygulamamaları vergi oranında yapılacak değişiklikler …..herhangi birinin gerçekleşmesi halinde satış koşullarında tek taraflı değişiklik yapma hakkına sahiptir.” denildiğini, davalı şirket tarafından yazılı olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunun 10. Maddesi uyarınca akaryakıt fiyat tespitine ilişkin tavan fiyat uygulama kararı alındığını ve bu kararın 20/02/2015 tarih, 29273 sayılı Resmi Gazetede yayınlandığını, belirtilen değişiklik ile davalı şirket tarafından müşteri indirim oranlarına uygulandığını, hal böyle iken davacı şirketin sözleşmeyi süresinden önce ve keyfi olarak sonlandırdığını, taraflar arasında imzalanmış sözleşmenin 16. Maddesine aykırı olarak sözleşmeyi sonlandırması nedeniyle bu madde çerçevesinde 21/08/2015 tarih, …. No’lu KDV dahil 17.140,00-TL bedelli fatura tanzim edilerek davacı şirkete gönderildiğini, davacının sözleşmenin 16. Maddesi gereği sorumluluğu ortadan kaldırmadığını, davacı şirketin sözleşme süresi bitmeden başka bir firma ile çalışma isteğini bildirdiğini, Sözleşmesel ilişki çerçevesinde, davacının bu keyfi tutumunun bir takım hukuki sonuçlarının olması ve bu sonuçların sözleşmede belirtilmesi ve davalı şirketin bu yönde talepte bulunmasının ticari teamül ve yasa gereği olduğunu, taraflar arasında kurulmuş ticari ilişki sebebi ile müvekkil, vermiş olduğu hizmet karşılığı fatura kesmek zorunda olduğunu, davacı şirketinde ticaretle uğraşan bir tüzel kişilik olduğuna göre, davalı şirket tarafından kesilen bu faturayı defterlerine işlemek zorunda olduğunu, davacı şirketin belirtilen faturayı iade etmesi ve işbu davayı ikame etmesinin tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı şirket davalı şirketin hiçbir hizmette bulunmadan fatura düzenlediğini iddia ettiğini ancak dava konusu edilen faturanın bir mal veya hizmet karşılığı olarak değil, davacının sözleşmeyi ihlal etmesi sebebi ile oluşan cezai şarta miktarına ilişkin fatura olduğunu, davacının davalı şirkete mükerrer ödeme yapmasının söz konusu olmadığını, bahsedilen bedelin sözleşmenin 16. Maddesine göre hesaplanmış cezai şart miktarı olduğunu, davalı şirketin ticari bir şirket olarak sözleşme gereği tahsil ettiği tutara ilişkin faturayı keserek defterlerine işlemek ve davacıya tebliğ etmek zorunda olduğunu, tarafların ikisinin de tacir olduğunu, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme açık olduğunu, sözleşme gereği davalı şirket tarafından usulüne uygun olarak tanzim edilerek davacıya gönderilen faturanın sözleşme gereği olduğunu ve yasal sebeplere dayandığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; davalı tarafın dilekçesinde bildirilen sözleşme 16.maddesi gereğince cezai şart alacağına hak kazanacağı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu 10.maddesi uyarınca akaryakıt fiyat tespitine ilişkin tavan fiyat uygulama kararı alması doğrultusunda bunu müşterilerine yazılı olarak bildirdiği, davacı şirketin keyfi olarak sözleşmenin 8.maddesi doğrultusunda fesh ettiği, başka bir firma ile çalışma isteğini bildirdiği ve bu doğrultuda sözleşmenin süresinden önce fesh edilmesi nedeniyle sözleşmenin 16.md gereğince 17.140,00 TL lik fatura tanzim edilip , davacıya tebliğ edildiğini, bu faturanın cezai şarta ilişkin fatura olduğunu bu sebeple davanın reddi gerektiğini savunmuş ise de , davalının cevap dilekçesindeki hususların haksız ve kötü niyetli olduğunu, geriye dönük alımların denetiminde ortaya çıkan sözleşme gereği davacıya taahhüt edilen % 6 iskontonun 15/03/2014 tarihinden sonra sözleşme şartlarına aykırı olarak davacıdan habersiz olarak tek taraflı olarak % 2 lik orana çekildiğini ve hatta 15/02/2015 tarihinden sonra % 0,5 oranına çekilip davacının iskontodan faydalandırılmadığını ve maddi zarara uğratıldığını davalıya bu hususta ihtarname çekildiğini, sözleşmenin fesh edileceğinin bildirildiğini, ihtarın usülünce daimi çalışan …. imzasına 09/07/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, iskonto değişik oranlarını geriye dönük inceleme sonucunda ulaşılabildiğini, açıkça davacının İzmir 6.Noterliğinin …. yevmiye nolu ihtarnamede sözleşmenin fesh edildiğine dair irade beyanının bulunmadığını, davalı yanca giderilmemesi nedeniyle 28/07/2015 tarihinde İzmir 6.Noterliğinin …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile zararın karşılanmaması halinde sözleşmenin fesh edildiğinin davalıya iletildiğini, buna rağmen davalı tarafından 21/08/2015 tarihinde …. nolu 17.140,00 TL bedelli faturanın davacıya gönderildiğini, haksız ve kötü niyetli olarak tahsil edilen bu bedelin müvekkile iadesinin zorunlu olduğunu bildirmiştir.
Davalı tarafından sunulan 2.cevap dilekçesi ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin açık olduğu , usulüne uygun fatura düzenlendiği, davanın reddi gerektiği bildirilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Davalı tarafından delil olarak müşteri sözleşmesi , fatura , ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesi ile tanık beyanlarına dayanılmıştır.
Davanın mahiyeti ve miktarına göre davalı tarafın tanık dinletme talebi reddedilmiştir.
Menemen 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/156 talimat sayılı dosyasında davacı defterlerinin incelenmesi için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan raporda , davalı tarafından davacının sözleşmenin 16.maddesine aykırı olarak sözleşmeyi sonlandırdığı iddiası nedeniyle düzenlenen 21/08/2018 tarih , …. nolu KDV dahil 17.140.00 TL bedelli faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının iade ettiği ilgi faturaya karşın DBS sisteminde 17.140,00 TL çekildiği, 21/09/2015 tarihi itibariyle 18.716,76 TL davalıdan alacaklı olduğu, sözleşmenin imzalandığı tarihden davacının ihtarname gönderdiği tarihe kadar davacının akaryakıt alışında 6 aylık yakıt alımlarının baz alınarak hesaplanan yakıt alım ortalamasında % 50 nispetinde bir azalma olmadığı , sözleşmenin imzalandığı tarihte % 6 olan iskontonun 31/03/2014 tarihinden itibaren % 2 ye, 28/02/2015 tarihinden 30/05/2015 tarihine kadar % 0,5 e düştüğü , 31/05/2015 tarihinden 31/08/2015 tarihine kadar % 4,5 e yükseldiğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Davalı defter ve belgelerinin incelenmesi için verilen ara karar gereğince alınan 23/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda ; davalının 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, taraflar arasında 04/10/2013 tarihli Automatic Sistem Müşteri Sözleşmesine dayanan ticari ilişki olduğu, davalıya ait defter kayıtlarında 21/08/2015 tarih , …. nolu sözleşme cihaz bedeli, sözleşme feshi ve taahhüt bedeli açıklamalı KDV dahil 17.140,00 TL bedelli faturanının kayıtlı olduğu, DBS den bu fatura karşılığı olarak 17.140,00 TL nin tahsil edildiği, bu işlemden sonra dava tarihi itibariyle davalının davacıya 1.576,72 TL borcunun bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından alınan bilirkişi raporuna yapılan itirazda, raporun usul ve yasaya uygun olup, ilk rapor ile arasında çelişkiler bulunduğu , yeniden rapor alınması gerektiği bildirilmiştir.
Davalı rapora itirazında, önceki beyanlarını tekrarla bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf itirazları doğrultusunda makina bilirkişisi ve mali müşavir bilirkişiden alınan ayrıntılı raporda davalının 22/02/2015 tarihinde EPDK tarafından kar marjının değişmesi durumunda bu tarihten sonra davacıya yaptığı indirim oranını düşürmesi gerekirken 31/03/2014 tarihinden 15/02/2015 tarihine kadar iskonto oranını % 2 yapması nedeniyle davacıya 7.760,60 TL eksik ödeme yapıldığı, davalının 28/02/2015 tarihinden 15/05/2015 tarihine kadar kesilen faturalarda iskonto oranının % 0,5 düşürmesi nedeniyle davacıya 3.098,75 TL eksik ödeme yapıldığı, 31/05/2015 tarihinden 31/08/2015 tarihine kadar kesilen faturalarda davalının yapmış olduğu %4,5 indirimin makul olduğunu, toplamda davacıya 31/03/2014 ile 31/08/2015 tarihleri arasında 10.866,35 TL eksik ödeme yaptığı, bu tutarın davacının zararı oluşturduğu ayrıca sözleşmenin 9.maddesi ile belirlenen 17.140,00 TL tutarındaki faturanın davalının hesabına geçirilmesinin doğru olmadığını, davacının dava dilekçesinde DBS sisteminden davalıca haksız olarak tahsil edilmiş fatura bedelinin muaccel olduğu tarihten başlamak üzere avans faizi talebinin olduğu 21/09/2015 tarihinden dava tarihine kadar 44,38 TL faiz hesaplandığı, davacının toplamda 10.866,35 TL zararına ilişkin faizin 630,25 TL olup, toplamda ana para ve faiz toplamının 11.516,60 TL olduğu, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı 100,00 TL zarar talebinde bulunulduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından alınan çift imzalı bilirkişi raporuna karşı ıslah dilekçesi sunulmuş ve dava dilekçesindeki talebe ek 10.866,35 TL zararın muacceliyet tarihleri itibariyle 7.767,60 TL için 15/02/2015, 3.098,75 TL için 15/05/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile ıslah talep edilmiştir.
Islah dilekçesi karşı yana tebliğ edilmiş ve davanın reddine karar verilmesi yolunda talepte bulunulmuştur.
Dosyaya alınan bilirkişi raporları ve ticari kayıtların incelenmesi neticesinde taraflar arasındaki Automatic Sistem Müşteri Sözleşmesinden kaynaklı ihtilafın mevcut olduğu, sözleşme gereğince düzenlenen cezai şarta ilişkin faturanın haksız olup, davalı tarafından tahsil edilmiş bulunduğu ve oluşan zararında toplamda 10.766,35 TL olduğu saptanmış ve davacı tarafından saptanan zarar miktarına göre ıslah talebi bulunulduğu…” gerekçesi ile Davanın KABULÜ ile 17.140,00.TL’ nin 21/09/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile ıslah talebi ile artırılan 7.760,60.TL’ nin 15/02/2015 tarihinden, 3.098,75.TL’ nin 15/05/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8. maddesindeki hükme uygun olarak devlet kurumunun müdahalesinden dolayı iskonto oranında değişiklik yapıldığını, yine sözleşmenin 16 maddesi hükmü gereğince davacının sözleşmeyi süresinden önce ve keyfi olarak sona erdirmesinden dolayı cezai şart uygulandığı ve cihaz bedeli alındığını, müvekkili davalı tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, alacak istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan 16.08.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2019 tarih ve 2015/1145 Esas – 2019/43 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 1.912.63.TL nispi harçtan peşin alınan 478.20.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.434.43.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 30/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.