Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/71 E. 2021/1557 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/71
KARAR NO : 2021/1557
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2018
NUMARASI : 2015/558 Esas-2018/645 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)|İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/11/2021

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2021 tarih, 2015/558 Esas-2018/645 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; takibe konu alacağın dayandığı kredi sözleşmesinin …. ile imzalandığını, müvekkilinin oğlu …. adına taşınmazın doğmuş ve doğacak borçlarının karşılığı olarak ve faizsiz şekilde üst sınır ipoteği olarak verildiğini, müvekkilinin kredi borcunu ödemesine bankanın kendisine ipoteğin fekki ve kaydının terkinine ilişkin yazıyı vermesine rağmen terkin işleminin yapılmadığını, dava dışı …. ‘nin davacının kendisinden alacağı varmış gibi alacağını temlik ettiğini beyanla İzmir 24.İcra Müd.’nün 2015/1953 takip sayılı dosyasında yapılan ipoteğin ilam ve takip yolu ile paraya çevrilmesi şeklindeki takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen davanın davacısı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize verdiği 21/07/2015 tarihi dilekçesiyle , müvekkiline ait taşınmaz üzerine alacaklısı …. borçlusu ….olan kredi nedeniyle 3. Kişi konumundaki müvekkilinin muvafakatı ile 15/10/1999 tarihinde ipotek konulduğunu , borçlu …. tarafından tüm borçların ödenerek ipoteğin fekkine ilişkin yazının alındığını ve ipoteğin hükmünü yitirdiğini , ipoteğin hükmünü yitirmesine rağmen ipoteğin fekkinin Konak Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirilmediğini , ipotek alacaklısının alacağını davalı …. ne temlik ettiğini , …. nin ipotek borçlusu ve müvekkili aleyhine İzmir 24 İcra Müdürlüğünün 2015/1953 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP : Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. ‘den İzmir 14.İcra Müd.nün 2006/4251 E.sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu ettiği alacağı temlik aldığını, dosya işlemden kaldırıldığı için temlik alınan bu alacağın tahsili amacı ile 24.İcra Müd.’nün 2015/1953 E.sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlattıklarını, takiplere konu alacağın kaynaklarının kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan krediler ve borçlu için SGK lehine verilen teminat mektubunun paraya çevrilmesinden kaynaklı alacaklar olduğunu, borcun doğum tarihin 2005 yıl olduğunu, fek yazısında bahsi geçen taşınmazın takip ve ipotek konusu taşınmaz olmadığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davaya cevabında ise; fek yazısında başka taşınmaz bilgilerinin bulunduğunu, ibraz edilen ipotek fek yazısının aslının gerekirse imza incelemesi için dosyaya sunulmasını, ayrıca temlik eden bankaya müzekkere yazılarak fek yazısının verilip verilmediğini, verilmiş ise neye istinaden verildiğini yazı üzerindeki imzaların şube yetkililerine ait olup olmadığının sorulmasını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMESİNCE : İncelenen tüm dosya içeriğine göre; benimsenen bilirkişi raporunda da belirlendiği şekilde davalı bankanın, asıl davanın ve birleşen davanın davacılarında faizi ile birlikte 54.677,69 TL alacağının bulunduğu, ileri sürülen ve gerçekte var olan ipoteğin fek yazısının tapuya işlenmediği, bunun davalı banka çalışanlarının bir hatası olarak kabul edilmesi gerektiği, ortada fek yazısının bulunmasının borcun olmayacağı anlamına gelmeyeceği, zira; borcun varlığının banka kayıtları ile belirlenebileceği, takibe konu teminat mektubunun dava konusu ipotek çerçevesinde verildiğinin sabit olduğu, bu teminat mektubunun daha sonra nakde çevrildiği, kaldı ki davacı tarafın ödeme iddiasında da bulunmadığı, dava konusu ipoteğin bu borcun da teminatını oluşturduğu, ipoteğin genel kredi sözleşmesi nedeniyle davacı ….’ın doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak verildiği, teminat mektubunun bu sözleşmeye dayalı olarak davacı ….’ın kiracı olduğu kuruma kira teminatına karşılık olarak verildiği, 06/07/2005 tarihinde de tazmin olunduğu, 06/03/2000 tarihinde verilen teminat mektubunun gayrinakdi krediyi de içinde barındırdığı, davacı ….’ın davalı bankaya bilirkişi raporunda da belirlendiği şekilde borcunun bulunduğu, bu durumda ipoteğin kaldırılması koşullarının da oluşmadığı anlaşıldığından, haklı görülmeyen her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Davanın konusunun ipoteğe dayanak borcun var olup olmadığını tespiti ile sınırlı olduğunu, ipoteğin fekkinden sonraki döneme ilişkin borç iddiasının bu davada dinlenemeyeceğini,
24/07/2000 tarihli dava dışı banka tarafından verilmiş ipotek fek yazısının dosyaya sunulduğunu,
Fek yazısının verildiği tarihte dava dışı bankanın alacağı olmadığını ,
İpotek fek yazısında ada parsel numarası yanlış yazılmış olsa da ipotek fek yazısının davaya konu taşınmaz için verildiğinin kesin olarak tespit edildiğini,
Mahkemenin fek yazısının banka görevlileri tarafından yanlışlıkla verildiğine ilişkin gerekçesinin kabul edilemez olduğunu,
Davalı kurumun fek yazısının yanlışla verildiğine ilişkin savunması bulunmamasına rağmen mahkemece savunmada bulunmayan hususua dayanılarak hüküm kurulduğunu,
Birleşen dava yönünden ise fek yazısının bankayı bağladığını,
Dava dışı bankanını basiretli bir tacir gibi davranmak ve eylemlerinin sonucuna katlanmak zorunda olduğunu,
Asıl davadaki istinaf nedenleri ile de ipoteğin fekkine karar verilmesi gerektiğini beyanla asıl ve birleşen davada kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, asıl davada ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte borclu olunmadığının tespit, birleşen davada ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Asıl davanın konusu olan İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1953 sayılı dosyasında; temlik alacaklısı …. , borçlusunun …. aleyhine 30.000,00-TL’nin tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapıldığı, takibin dayanağının 100.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi, 15/10/1999 tarihli ve 7640 yevmiye numaralı ipotek belgesi ve resmi senet ile İzmir 2. Noterliği’nin 23/09/2005 tarihli, 09866 yevmiye numaralı ihtarnamesi olduğu görülmüştür.
…. tarafından davacı ….’a gönderilen İzmir 2. Noterliği’nin 23/09/2005 tarihli, 09866 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tazmin olan 6.720,00 TL mektup bedeli ile 3.628,00 TL komisyon borcu toplamı olan 10.348,00 TL’nin 1 gün içerisinde ödenmesi istenmiştir.
SGK Emlak Müdürlüğü tarafından gönderilen 16/05/2017 tarihli yazı ile; …. adına …. tarafından verilen 03/651 numaralı 6.720,00 TL bedelli teminat mektubunun bu kişinin kurumlarına olan borcu nedeniyle 06/07/2015 tarihinde tazmin edildiği bildirilmiş, yazı ekinde mahsup ve kasa tahsil fişi gönderilmiştir.
Bilirkişi …. kök raporunda özetle; temlik eden …. ile davacı …. arasında 07/07/1999 tarihli, 100.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmede diğer davacı ….’ın kefil olarak yer aldığını, bu kredinin teminatı olarak ….’a ait taşınmazın 30.000,00 TL bedelle banka lehine ipotek verildiğini, sözleşmeye dayalı olarak davacı ….’ın SGK’ya ait mağazada kiracı olması nedeniyle kira teminatına karşılık SGK’ya hitaben 03/651 numaralı 6.720,00 TL bedelli teminat mektubu verdiğini, teminat mektubunun 06/07/2005 tarihinde tazmin edildiğini, tazmin edilen mektup bedelinin tahsil edilememesi nedeniyle davacılara ihtarname gönderildiğini, takip tarihi itibariyle temlik alan alacağının 10.348,00 TL’si asıl alacak ve 44.329,69 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 54.677,69 TL olduğunu bildirmiştir.
İpotek resmi senedinin üzerinde …. ada numarası ile ilgili parsel numarası bölümü yazılırken kayma yapılarak ada numarasının …., parsel numarasının …. olması, 2. sayfasında taşınmazın …. ada ve …. parsel numaralı taşınmaz olması nedeniyle her iki taşınmazın aynı taşınmaz olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava dışı banka tarafından birleşen davacıya ait İzmir Konak ….sayılı taşınmaz üzerine ipotek konulduğu anlaşılmış, ipoteğin fek yazısından …. no bilgileri yer almıştır. Buna göre İzmir ili Konak ilçesi …. sayılı taşınmazın bulunup bulunmadığının sorulmaması eksik inceleme olarak değerlendirilmiştir.
Davacıdan ipotek fek yazı aslının celbi, ipotek fek yazı aslının bulunmaması halinde bankacılık uygulamalarında ipotek fek belge aslının verilip verilmediği hususunun gerekirse bilirkişi marifeti ile değerlendirilmesi, belge aslının verilmediğinin anlaşılması halinde menfi tespit davalarında ispat yükü davalıda olduğundan fek belgesi altındaki imzaların dava dışı banka yetkililerine ait olduğunun kabulü ile basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü altında bulunan bankanın neticelerine katlanması gerektiği değerlendirilerek buna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu karar verilmesi yerinde olmadığından davacıların istinaf başvurularının kabulü ile, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın eksik hususların giderilmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2- İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2021 tarih, 2015/558 Esas-2018/645 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 04/11/2021