Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/581 E. 2022/1052 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/581
KARAR NO : 2022/1052

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2018
NUMARASI : 2017/746 Esas 2018/1399 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/746 Esas ve 2018/1399 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”… Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalı şirket arasında gayri nakdi kredi sözleşmesi ve ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeler kapsamında firmaya kredi tahsis edildiğini, kullandırılan kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması üzerine kredilerin kat edildiğini, borçlu davalıya gönderilen ihtarnameler sonucunda da borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu aleyhine İzmir 19.İcra Müdürlüğünün 2017/5120 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bu nedenle itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı hakkında %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresinde olmayan beyan dilekçesi ile özetle; davacı yanın dava dilekçesine ileri sürmüş olduğu iddiaları kabul etmediklerini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce İzmir 19.İcra Müdürlüğünün 2017/5120 sayılı dosyası celp edilmiş olup dosyanın fotokopisinin mahkememize sunulduğu ve dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır. İncelendiğinde; davacı banka tarafından davalı aleyhine taşınır rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı, davalı tarafın itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda; davacı bankanın belgeleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda 15929 kredi 592.432,74 TL + 18927 kredi 553.759,97 TL = 1.146.192,71 TL + 2.547,09 Akdi Faiz + 127.35 Bsmv + 110.798,63 TL Temerrüt Faizi + 5.539,93 Bsmv + 23.220.-TL Çek depoTutarı + Teminat Mektubu depo tutarı 14.000.-TL = 1.302.425,71TL davacının davalıdan alacağı bulunduğu, diğer masrafların ise mahkememizin takdirinde olduğu hususları belirtilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı … Şti’nin kullanmış olduğu kredi nedeniyle borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün 2017/5120 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve bankacı bilirkişiden alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre davalıların gayri nakdi kredi sözleşmesinden dolayı 1.146.192,71-TL asıl alacak, çek depo tutarı ve teminat mektubu depo tutarı için de 14.000,00-TL borcu bulunduğu ve bunların işlemiş faizleri ile birlikte Toplam 1.302.425,71-TL borcunun bulunduğu anlaşılmış olup, davacı tarafın icra dosyasındaki talebi ile bağlı kalınarak borcun tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile davalı … Şti sorumlu olduğu…” gerekçesi ile davanın KABULÜNE, Davalının İzmir 19.İcra Müd.nün 2017/5120 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 58.500,00-TL üzerinden devamına, Toplam 58.500-TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas olan bilirkişi raporunun, yargı denetimine ve hüküm kurmaya elverişli mahiyette olmadığını, düzenlenen raporda, her bir krediye ayrı ayrı uygulanan akdi faizi de belirtilmek suretiyle kat tarihindeki bakiyesi, kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz üzerinden hesabı ve temerrüde düşüldükten sonra temerrüt tarihinden itibaren işleyen temerrüt faizi belirtilerek hesaplanması gereklerine uyulmadığını, rapora karşı itirazları yönünden ek rapor alınmadığını, takibe konu araca ait rehnin kullanılan kredinin teminatı olduğunun gözardı edildiğini, alacağın likit olmadığını, yargılamaya muhtaç olduğunu ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına, icra takibinde talep edilen işlemiş ve işleyecek temerrüt faiz oranının sözleşme ve yasal mevzuata uygun olmasına, somut uyuşmazlıkta takip konusu alacağın likit ve belirlenebilir olmasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2018 tarih ve 2017/746 Esas 2018/1399 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 3.996,13.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 1.000,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 2.996,13.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.