Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/539 E. 2022/746 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/539
KARAR NO : 2022/746

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2018
NUMARASI : 2017/167 Esas 2018/1339 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/04/2022

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/167 Esas 2018/1339 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan 2014-2016 yıllarını kapsayan dönemde mal alım satımına ilişkin ticari ilişkiden kaynaklanan 6.835,55-TL tutarında alacağı bulunduğunu, müvekkili davacı alacaklı tarafından düzenlenen faturaların tamamının davalı borçlu tarafından imza karşılığında teslim alındığını, fatura bedellerinin tamamını birçok kez davalı borçludan talep ettiğini, ancak borcun ödenmediğini, bu nedenlerle icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu yanın İzmir 17.İcra Müdürlüğü’nün 2016/16669 sayılı dosyasında borca yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile yapılan takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini karar ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı tarafa böyle bir borcu bulunmadığını, yargılama aşamasında bu hususun ispatlanacağını, ayrıca alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin yersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2016/16669 sayılı dosyası, Fatura suretleri, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2016/16669 E sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 6.835,55-TL asıl alacak, 123,88-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.959,43-TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “..Davalı … A.Ş. tarafından yasal defterlerinin ibraz edilmemiş olması sebebi ile yapılan incelemeler icra dosyası, dava dosyası ve davacı … Şti.’nin 2014-2015-2016 yılı yasal defterleri ile sınırlı kalmıştır. Yapılan İncelemeler sonucunda raporun İnceleme, Değerlendirme ve Tespitler bölümünde ayrıntısı ile belirtildiği,davacı … Şti.’nin yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olduğu, taraflar arasında Endüstriyel Temizlik Ürünleri ve Gıda Ürünleri Toptan Alım Satım İşi ile ilgili yazılı olmayan ticari bir ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişkinin davacı şirket tarafından 11.09.2014 tarih 592576 no.lu 1.114,79 TL tutarındaki fatura ile başladığı, davalı şirket tarafından 20.10.2016 tarihinde banka havalesi yolu ile yapılan 2.000,00 TL tutarındaki ödeme ile sona erdiği, davacı ….Şti. tarafından davalı şirket adına 2014-2015 yılında çeşitli tarihlerde 22.193,07 TL tutarında toplam 39 adet fatura düzenlendiği, işbu faturalara istinaden davalı … A.Ş. tarafından gerek vadeli çek gerekse banka havalesi yolu ile toplam 15.357,52 TL tutarında ödeme yapıldığı, davacı şirketin yasal defterlerine göre, davalı … A.Ş. cari hesabının 22.12.2016 icra takip tarihi itibari ile 6.835,55 TL tutarında borç bakiyesi verdiği, dava dosyası kapsamında icra takibine konu 7.341,67 TL tutarındaki 14 adet fatura muhteviyatı malın, davalı şirket tarafından teslim alınıp alınmadığı konusunda tarafımca somut olarak bir tespit yapılamadığı, bu sebeple faturayı düzenleyen olarak davacı şirketin yukarıda teslim bilgileri bulunan fatura muhteviyatı malları davalı şirkete teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, sayın Mahkeme tarafından davacı şirket tarafından düzenlenmiş 7.341,67 TL tutarındaki icra takibine konu fatura muhteviyatı malın davalı şirkete teslim edildiğinin kabul edilmesi durumunda, davacı … Şti.’nin İzmir 17.İcra Müdürlüğü’nün 2016/16669 Esas sayılı dosyasına istinaden davalı … A.Ş.’den 22.12.2016 icra takip tarihi itibari ile 6.835,55 TL tutarında asıl alacağı bulunduğu, davalının temerrüdü söz konusu olmadığından, İzmir 17.İcra Müdürlüğü’nün 2016/16669 Esas sayılı dosyasına istinaden 123,88 TL tutarındaki işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılmış faturaya dayalı yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında ticari satıma dayalı ticari ilişki olduğu, davacının mal satıp teslim ettiğini ve bedelinin ödenmediğini belirterek eldeki davayı açtığı, davalının da borcu olmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
Ticari satımda, satıcının borcu malı teslim etmek, alıcının borcu ise bedelini ödemektir. Malın teslim edildiğini davacı-satıcının ispat etmesi gerekmektedir. Ayrıntısı yukarıda açıklanan bilirkişi ilk raporunda davacı defterlerine göre davacının 6.835,55 TL alacaklı olduğunu belirlemiş, ek raporunda davalı defterlerine göre davacının 6.835,55 TL alacaklı olduğunu belirlemiş, raporda davacı tarafından düzenlenen faturalar ile davalının ödemelerinin her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğunu ve davacının belirtilen miktar kadar alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Bu açıklamalara göre davacının fatura içeriği malları davacıya teslim ederek 6.835,55 TL alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmıştır. Artık davalının borcu ödediğini ispat etmesi gerekmektedir. Davalı ise yargılama boyunca borcun ödendiğini usulüne uygun delillerle ispat edememiştir.
Tüm bu açıklamalara göre, davanın kabulüne ve alacak davalı yönünden belirlenebilir olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir….” gerekçesi ile Davanın KABULÜ ile İzmir 17.İcra Dairesi’nin 2016/16669 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 6.835,55.-TL asıl alacak üzerinden devamına, İİK’nun 67.maddesi uyarınca hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.367,11.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davaya konu edilen fatura muhteviyatı malın müvekkil şirkete teslim edildiğinin ispat külfetinin davacı tarafta olup fatura muhteviyatında bulunan malların davalı şirkete teslim ettiğini davacının ispatlayamadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağına dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına, davacı ve davalı tarafa ait yasal defterlere göre, davalının davacıya 6.835.55.TL borçlu olmasına ve davalının borcunu davacıya ödediğini kesin delillerle ispatlayamamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2018 tarih ve 2017/167 Esas 2018/1339 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 466,93.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 116,73.TL harcın mahsubu ile bakiye 350,20.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.