Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/489
KARAR NO : 2022/435
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2018
NUMARASI : 2017/1228 Esas 2018/992 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 03.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.03.2022
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1228 Esas 2018/992 Karar sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen 02/11/2017 tarihli dilekçe ile, davalı borçlunun 04/10/2017 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, takibin durudurlduğunu, davalı borçlunun davacıya 275.378,38 TL borcu olduğunu, davacının davalı şirkete dava konusu olan faturalardaki tüm malları eksiksiz bir şekilde teslim ettiğini, davalı borçu şirket yetkilisinin icra takibine itiraz edip takibi durdurduktan sonra davacıya sayısız kez aradığını, borcu anlaşıp ödemek istediğini bildirdiğini, borçlunun ödeme güçlüğü çektiğini, nakde sıkışık olduğunu, yıllardır tanışık olmalarına istinaden indirim yapmasını talep ettiğini, bunun üzerine davacı şirketin bir kısım indirim yaptığını ve asıl alacağına karşılık 250.000,00 TL bu icra dosyasındaki borca karşılık aldığını, ancak davalı borçlu şirket yetkilisinin bu indirimli tutar dışında her hangi bir ödeme yapmayacağını bildirdiğini, davacının icra faizleri, icra takip masrafları ve icra vekalet ücreti, tahsil harcı olarak ödemelerin yapılmasını istemiş olmasına rağmen borçlunun ödeme yapmaya yanaşmadığını, icra takip giderlerini ödemeyen borçlunun, borçlu olduğunu bildiği halde icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, 275.378,38 TL üzerinden %20’den az olamamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, asıl alacak konusunda tarafların haricen anlaşması söz konusu olduğundan, icra dosyasına konu 275.378,38 TL tutar ile ilgili kısmın kapanmış olduğunu, borçlu şirketin haksız yere yaptığı itiraz nedeni ile icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun ödemekten imtina ettiği icra vekalet ücreti, tahsil harcı vekalet ücretine işlemiş ve işleyecek faiz tutarları, icra takip harçlarının tahsil edilebilmesi için haksız yapılan itirazın iptaline, icra takibinin kaldığı yerden devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket vekilinin 07/12/2017 tarihli cevap dilekçesinde, davacı şirket tarafından, davalı şirketten olan cari hesap alacağından daha fazla bir alacak talep ederek davalı şirket hakkında İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12993 sayılı takip dosyası ile takip açıldığını, haksız açılan takip nedeni ile davalı şirketin borca ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, takibin durdurulmasından sonra, tarafların bir araya gelerek, cari hesap mutabakatı yaptıklarını, asıl alacağa işlemiş ve ödeme tarihlerine kadar işleyecek faizi ile icra masrafları ve icra vekalet ücreti konusunda anlaşmaya vararak sayılı tüm kalemlerdeki toplam borcun 250.000,00 TL olduğu hususunda anlaştıklarını, aynı gün davalı şirketyetkilisinin davacı şirket yetkilisine 250.000,00 TL tutarındaki çeklerini keşide ederek verdiğini, çekleri aldıktan bir hayli zaman sonra kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, 250.000,00 TL tutarındaki bu çekler ile sadece asıl alacağını davalı şirketten tahsil ettiğini iddia eden davacının bu iddiasının da doğru olmadığını, davanın reddinin gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istediği görülmüştür.
Davacı tarafça davalı aleyhine icra takibi başlatıldıktan sonra davacı tarafa davalı tarafından 250.000,00 TL tutarlı çeklerin teslim edildiği, ancak icra takip dosyasında gösterilen takip masrafları, icra vekalet ücreti ve icra tahsil harcı ödemelerinin yapılmadığının ve bu konuda davalının itirazının haksız olduğunun beyan edildiği ve bu gerekçe ile itirazın iptali istemi ile iş bu davanın açıldığı, davalı tarafça taraflar arasındaki anlaşmanın tüm icra masraflarını da kapsayacak şekilde yapıldığı ve davacı tarafın her hangi bir alacağının kalmadığı hususunun beyan edildiği ve davanın reddinin istendiği görülmüştür.
İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız içine alınmış, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı şirket olduğu, borçlunun dosyamız davalısı şirket olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildikten sonra davalı tarafından davacıya ödenen bedel sonrası icra masrafları, faiz ve icra vekilet ücreti yönünden icra takibinin devamı istemi ile açılmış,davalının icra takip masrafları ve icra vekalet ücretinden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafından ise davacı tarafından icra takibinde gösterilen kadar borcun söz konusu olmadığının belirtildiği, icra takibinden sonra davacı ile varılan anlaşma uyarınca davacıya yapılan ödeme ile borcun tamamının sona erdiğinin beyan edildiği görülmüştür.
Davalı tarafından taraflar arasında icra takibi söz konusu edilerek veya taraflar arasında takibe konu edilen borç nedeniyle bir ibralaşma veya borcun sona erdiği yönünde davacı şirket yetkilisinin kabulünü ve icra takip dosyasındaki masrafların ödenen bedele dahil edildiğini gösterir herhangi bir yazılı belgenin sunulmadığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından tarafların asıl alacak yönünden icra takibinde 275.378,38-TL üzerinden işlemlerin yapıldığı, davalı tarafça itiraz edildikten sonra tarafların 250.000,00 TL olarak anlaştıkları, davacı asil tarafından bakiye 25.378,38-TL’lik kısımdan feragat edildiğinin beyan edildiği, ancak icra takibinin masraf ve feriler yönünden devam edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama, tarafların beyanları, icra takip dosyasındaki alacak tutarı üzerinden tarafların anlaşmaları nedeniyle yapılan kısmi ödeme sonrasında icra takip masrafları ve vekalet ücretinin tahsili için takibin devamı istemine dönük beyanlar dikkate alınarak, davacı vekili tarafından verilen son dilekçe ile asıl alacak miktarının 250.000,00-TL olarak kabulü gerektiği, davalı tarafça yapılan ödeme dikkate alındığında bu bedelin davalı tarafından kabul edildiği, bu şekilde icra takibindeki asıl alacağın bu bedel olduğunun da kabulü gerektiği, ödeme ile borcun inkarının da söz konusu olmayacağı, davalı tarafından ödeme yapıldığından icra inkar tazminatı yönünden bir istemin dinlenmesinin mümkün olmadığı, davacının davalı tarafça yapılan ödemeyi kabul ettiği, ancak kalan takip masrafları ve icra vekalet ücretine ilişkin istemine devam iradesini ortaya koyduğu aksi bir iradenin varlığını gösterir bir bilginin de dosyada mevcut olmadığı, bu hali ile davalının söz konusu icra takip dosyasında taraflar arasında yapılan görüşmeler sonrasında davalı tarafından ödenen bedel üzerinden yapılacak hesaplama ile icra takip masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olması gerektiği…” gerekçesi ile Davanın KISMEN KABULÜNE, İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12993 Esas sayılı takip dosyasında asıl alacak yönünden davacı tarafın beyanı dikkate alınarak, her hangi bir hüküm kurulmasına yer olmadığına, İcra takip masrafları ve icra vekalet ücreti yönünden takibin 250.000,00.TL asıl alacak üzerinden yapılacak hesaplama ile devamına, İcra takip masraflarının icra müdürlüğü tarafından hesaplanmasına, İcra inkar tazminatı isteminin reddine, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı müvekkili şirketten olan cari hesap alacağından daha fazla bir alacak talep ederek davalı müvekkili şirket hakkında İzmir 4. İcra Dairesi Müdürlüğü’nün 2017/12993 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başvurduğunu, haksız takip nedeniyle davalı müvekkili şirketin borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibin durmasından sonra tarafların bir araya gelerek cari hesap mutabakatı yaptıklarını ve asıl alacak, asıl alacağa işlemiş ve ödeme tarihlerine kadar işleyecek faiz ile icra masrafları ve icra vekalet ücreti konusunda toplam borcun 250.000,00.TL olduğu hususunda anlaştıklarını ve aynı gün müvekkili şirketin, davacı şirket yetkilisine 250.000,00.TL tutarındaki çeklerini keşide ederek verdiğini, davacı şirketin 250.000,00.TL tutarındaki çekleri aldıktan sonra da davalı müvekkili şirkete bu çeklerle sadece asıl alacağını tahsil ettiğini, ayrıca icra masrafı, vekalet ücreti ve bunun gibi başkaca alacakları olduğu hususunda da hiçbir ihtar ve ihbar da bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde de davalı müvekkili şirketten çeklerle tahsil ettiği 250.000,00.TL ile icra takibindeki asıl alacağının sükut ettiğini açıkça bildirmiş olması karşısında davacının itiraza uğramış icra takibindeki ferilere ilişkin alacak ve fazlaya ilişkin hakları da artık bu 250.000,00.TL’lik tahsilat ile birlikte sükut etmiş bulunduğundan davacının davasının haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun bulunduğunu, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava; fatura ve cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle icra takibinde ödeme emrinin tebliğinden ve yapılan itirazdan dolayı takibin durmasından sonra borçlu tarafından asıl alacağın haricen alacaklıya ödenmesine ayrıca borçlunun takibin durmasından sonra ödediği asıl alacak miktarı üzerinden icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücretini de ödemekle yükümlü olmasına ve bunların ödendiğinin davalı borçlu tarafından ispatlanamamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2018 tarih ve 2017/1228 Esas 2018/992 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 2.348,08.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 587,02.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.761,06.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 03.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.