Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/381
KARAR NO : 2022/222
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2018
NUMARASI : 2017/239 Esas, 2018/1247 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
BAM KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2022
Taraf vekillerince tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı …. Ltd. tarafından müvekkili … Şti.’i aleyhine İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6590 esas ve 2016/7326 esas sayılı dosyaları ile iki adet kambiyo senedine dayalı olarak 10 örnek icra takibine girişildiğini, müvekkili şirketin takip alacaklısının şirkete böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin yetkilisinin …’ın amcasının oğlu …’ın (TCKN: …) borç para istediğini, …’ın faaliyet alanının gıda ve sebze meyve olan … Şti adlı şirketin sahibi ve şirket yetkilisi olduğunu, müvekkili şirketin yetkilisi …’ın nakit olarak yardımcı olamayacağını söylemesi üzerine …’ın takibe konu 15.04.2016 tarihli 6263011 seri numaralı 23.710,00 TL ve 15.05.2016 tarihli 23.710,00 TL 6263012 seri numaralı çekleri keşide etmek zorunda kaldığını, …’ın isteği üzerine müvekkilinin keşide ettiği çeklerin lehtarı olarak … Şti’ini belirttiğini, çek bedellerinin … tarafından ödemediğini, lehdar ve ciranta şirketlerin ticari defterleri incelendiğinde müvekkili şirket ile aralarında ticari ilişki olmadığının anlaşılacağını beyanla müvekkili şirketin takibe konu kambiyo senetleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takibe konu alacağın % 20’si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sırasında icra dosya borçları ödendiğinden dava istirdat davasına dönüşmüştür.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında ortada yazılı delil olmadığını, … ile iç ilişkilerinin kendileri için bağlayıcı olmadığını, dosya borçlarının ödendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMECE : Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat etmekle yükümlüdür.
Kambiyo senetleri, taraflar arasındaki temel ilişkiden bağımsız olup, senet borçlusu tarafından senedin gerçek bir borç ilişkisini göstermediği, senede karşı senetle ispat kuralı çerçevesinde, aynı kuvvet ve nitelikteki delillerle kanıtlanmalıdır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu olmadığını senede karşı senetle ispat kuralı çerçevesinde, sadece yazılı delil ile kanıtlamak zorunda bulunduğundan, mahkememize davacı yanca bu yönde yazılı bir delil sunulmadığından ve dava dilekçesine ekli olarak sunulan deliller itibariyle de davayı ispata yarar herhangi bir yazılı delil bulunmadığından, mahkememizce ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiş, iş bu dava sebebiyle yapılan yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış, davalı yararına nispi vekalet ücreti takdir olunmuş, ayrıca koşulları oluşmadığından taraflar leh ve aleyhine kötüniyet tazminatı hükmedilmemiş, karar kesinleşinceye kadar tedbirin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; davaya konu icra dosyalarına dayanak senetler, müvekkili şirketin yetkili temsilcisi …’ın amcasının oğlu olan dava dışı …’ın borç para istemesi üzerine müvekkil şirket yetkilisi nakit para yerine takibe konu senetleri düzenlendiğini, …’ın yetkili temsilcisi olduğu … şti.’nin faaliyet alanı sebze ve meyve ticareti olduğunu, dava dışı …’ın isteği üzerine keşide edilen çeklerin lehtarı olarak … Şti. olarak belirtildiğini, müvekkilin amcasının oğlu olan … senetlerin bedelini ödemediğini, davacı şirket ile davalı yan arasında ticari ilişki olmadığını, yerel mahkemece görülen yargılamada hem davalı yanın hem de müvekkilin amcasının oğlu olan …’ın yetkili temsilcisi olduğu … Şti.’nin ticari defter ve kayıtlarının celp edilmesi talep edilmiş ve bu husus delil olarak bildirilmişse de bu delilleri toplanmadan karar verildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı istinaf dilekçesinde özetle, davacının aldığı icra veznesindeki paranın ödenmesinin tedbiren önlenmesine dair kararı gereğince alacaklarına geç kavuştuklarından lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ayrıca mahkemenin ihtiyatı tedbirin kararın kesinleşmesine kadar devamına dair kararının İİK 67/2 maddesi dikkate alınarak kaldırılması gerektiğini beyanla kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
İzmir 21.İcra Dairesi’nin 2016/7326 esas sayılı icra dosyası ile davalı şirket vekili tarafından, davacı aleyhine davaya konu 26/05/2016 tarihinde 23.710,00 TL asıl alacak, 2.371,00 TL karşılıksız çek tazminatı olmak üzere toplam 26.081,00 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılmıştır. Takip dayanağı 15/05/2016 günülü 6263012 seri nolu 23.710,00 TL’lik çektir.
İzmir 21.İcra Dairesi’nin 2016/6590 esas sayılı takip dosyası ile davalı şirket vekili tarafından davacı aleyhine 26/04/2016 tarihinde 23.710,00 TL asıl alacak, 2.371,00 TL karşılıksız çek tazminatı olmak üzere toplam 26.081,00 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılmıştır. Takip dayanağı 15/04/2016 vadeli lehdarı … Şirketi, keşidecisi …Şirketi olan 25.000,00 TL meblağlı çektir.
Davacı vekili istinafı yönünden,
Tüm dosya kapsamına mahkemenin yerinde görülen gerekçesine göre; kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğu, senedin gerçek bir borç ilişkisini göstermediği iddialarının yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, davacı tarafça borçlu olmadığını senede karşı senetle ispat kuralı çerçevesinde, sadece yazılı delil ile kanıtlamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur.
Davalı istinafı yönünden;
İİK 72/4. Maddesi gereğince dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararın kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararların gösterilen teminattan alacağı, alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanılacağı ve bu zararın herhalde %20’den aşağı tayin edilemeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkemenin 22/03/2018 tarihli ara kararı ile alacak miktarının %20’si kadar teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, bu karar İzmir 21. İcra Dairesinin 2016/7326 esas sayılı dosyasında uygulanmıştır. Tedbir kararının icra dairesince uygulandığı anlaşılmakla kötüniyet tazminatı hükmedilmemesi yasal olmamamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf istemlerinin reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde yeniden hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
1-a-Davacı tarafından peşin yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının alınması gerekli 80,70 TL harçtan mahsubu ile 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
b-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
1-Davalı vekilinin yatırmış olduğu 44,40 TL nispi istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
2-Davalı vekilinin yatırdığı 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama gideri 42,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
C-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/11/2018 tarihli, 2017/239 esas ve 2018/1247 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkındaki kararla;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı alacaklı yararına İİK 72/4 maddesi gereğince tedbiren durdurulan İzmir 21.İcra Dairesi’nin 2016/6590 esas sayılı takip dosyasına konu 52.162,00 TLbedel üzerinden %20 oranında 10.432,40 TL inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İhtiyati tedbir kararı yönünden davacı taraftan alınan teminatın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Alınması gereken 80,70 TL maktu ilam harcının peşin alınan 890,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 810,10 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 7.581,06 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 97,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, tedbirin kaldırılması işlemleri, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/02/2022