Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/380 E. 2022/309 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/708
KARAR NO : 2022/231

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2018
NUMARASI : 2015/950 Esas, 2018/1108 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 10/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2022

Taraf vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında satım ve hizmet ilişkisi bulunduğunu, 21/03/2015 tarihi itibariyle 6.470,62 TL alacağın tahsili için İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2015/5120 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itirazı ile, takibin durduğunu belirterek, takip konusu asıl alacak miktarı olan 5.857,84 TL’ye ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını, takip dayanağı faturalarının müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin faaliyet adresinin Afyon-Karahisar olduğundan mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın yetki yönünden reddine, aksi halde davanın esastan reddine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı tarafça cari hesaptan kaynaklanan alacağın ödenmediğinden bahisle, başlatılan takibe itirazın iptali davasında, taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, buna göre, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 5.000,00-TL alacaklı olduğu, bu miktar üzerinden davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve yersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile, İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5120 esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.000,00 TL üzerinden devamına, 5.000,00 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davacı vekili ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili; yargılama sırasında takip dayanağı faturalardan 857,34 TL tutarındaki faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı tespiti ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, bu faturaya ilişkin dosyaya belgeler, kargo fişleri sunulduğunu, davanın tamamının kabulü gerektiğini, reddedilen kısım yönünden kararın kaldırılmasını, istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili; yargılama sırasında bilirkişilerin müvekkiline ait ticari defter ve kayıtları inceleyemediklerini belirterek, düzenlenen bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu davanın reddi gerektiğini, istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.

Dava; 7 adet faturaya dayalı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereği istinaf incelemesi, davacı istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Davada harca esas değer 5.857,84 TL gösterilmiş, bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Bu miktar asıl alacak fatura bedelidir.
İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5120 esas sayılı takip dosyasında, alacaklısının … Şti, borçlusunun .. Şti olduğu, toplam 6.470,62 TL alacak üzerinden 21/03/2015 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağı olarak 7 adet faturanın gösterildiği, borçlunun 06/04/2015 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Yargılama sırasında, davacı taraf kargo fişleri ile ticari defter ve kayıtlarını dosyaya sunmuş, davalı tarafın ise, talimat ile ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davalı şirketin SMMM bilirkişisi marifetiyle ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde, takibe konu 16/07/2013 tarihli 1250,00 TL bedelli, 03/12/2013 tarihli 424,80 TL bedelli, 22/01/2014 tarihli 1035,34 TL bedelli, 07/08/2014 tarihli 118,00 TL bedelli, 14/11/2014 tarihli 1781,61 TL bedelli, 25/12/2014 tarihli 472,00 TL bedelli faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın ise, 10/09/2013 tarihinde 41363,00 TL 20/09/2013 tarihinde 16000+14000+70000 TL ile 10/10/2013 tarihinde 20,093 TL nin müşteri çeki ve banka havaleleri ile yapıldığı, 2016 yılı sonu itibariyle de 1484,78 TL davalı tarafın davacı firmaya borcu bulunduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Davacı ticari defterleri üzerinde, SMMM marifetiyle yapılan bilirkişi incelemesine göre, davacı defterlerinde bulunup davalı defterlerinde bulunmayan 04/03/2014 tarihli 857,34 TL tutarındaki faturaya ilişkin sevk irsaliyesi veya bu faturanın davalıya tebliğine ilişkin bir belgenin dosya arasında bulunmadığı, davacı kayıtlarına göre, bu faturanın davalı şirkete tebliğ edilip edilmediğinin anlaşılamadığı, cari hesap hareketlerinin incelenmesi neticesinde, davacının davalı şirketten 5857,84 TL asıl alacak, ve 259,51 TL temerrüt faizi alacağı bulunduğu, tespit edilerek bildirilmiştir.Davacı delil olarak, takip dosyası, faturalar, sevk irsaliyeleri,kargo teslim fişleri, cari hesap dökümüne,icari defter ve kayıtları, tanık ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Davalı delil olarak; icra takip dosyasına ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Mahkemece, davacı ve davalı taraf ticari defterleri incelenmiş, cari hesap dökümüne ve dava konusu faturaların (857 TL bedelli fatura dışındakiler)tarafların ticari defterlerinde kayıtlı bulunmasına göre davalının borçlu olduğu miktar tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, faturalar içeriğine göre, hizmetin davacı tarafından verilip verilmediği, verilmişse davacının alacaklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İspat külfeti davacıya aittir. Davacı takip konusu faturalar içeriği hizmeti davalıya verdiğini ispatla yükümlüdür.
İtirazın iptali davası niteliği gereği takibe sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı taraf, icra takip dosyasında, takip talebinde ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak, yedi adet faturadan doğan alacağın tahsilini talep etmiştir.
Yapılan açıklamalardan sonra davacı vekilinin istinaf isteminin incelenmesinde, davanın reddedilen kısmının 857,34 TL olduğu, bunun ise, 2018 yılı istinaf kesinlik sınırının altında kaldığı hususları nazara alındığında istinaf isteminin usulden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı vekilinin istinaf istemlerinin incelenmesinde, söz konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalardan sonra yapılan ödemeler bulunduğu, faturalara dayalı başlatılan takipte ödemelerin faturalardan mahsubu gerektiği, bu durumda tarafların kayıtlarına göre bakiye borcun tespiti ile takibin bu miktar üzerinden devamı gerektiği sonucuna varılarak, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/12/2018 tarih ve 2015/950 Esas, 2018/1108 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının istinaf başvuru sebeplerinin kesinlik sınırı sebebiyle usulden REDDİNE,
3-İstinaf başvuru sırasında davacıdan alınan 44,40 TL istinaf karar harcının davacıya iadesine,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 400,15 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 108,58 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 291,57 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı ve Davalı tarafından yapılan istinaf masraflarının üzerlerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
7-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 10/02/2022