Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/362 E. 2022/60 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/362
KARAR NO : 2022/60
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2018
NUMARASI : 2017/449 Esas 2018/450 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 20/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/01/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkili tarafından davalı şirkete 30.06.2015 tarihinde 2 adet 45 kg. gaz, 65 adet 1500 Pet … Su ve 183 adet 19 lt. damacana su, 1.924,22-TL bedelle; 31.07.2015 tarihinde 170 adet 19 lt. damacana su ve 2 adet 45 kg. gaz 2.021,45- TL bedelle, 31.08.2015 tarihinde 170 adet 19 lt. … Su ve 2 adet 45 kg. gaz 1.521,13-TL bedelle, 30.09.2015 tarihinde 160 adet … Su, 2 adet 45 kg gaz, 40 adet 1500 pet … Su 1.680,97-TL bedelle, 31.10.2015 tarihinde 182 adet … Su, 2 adet 45 kg gaz 1.593,19- TL bedelle, 30.11.2015 tarihinde 165 adet … Su, 2 adet 45 kg. gaz 1.491,11-TL bedelle, 29.02.2016 tarihinde 4 adet propan 1.000,64-TL bedelle, 30.06.2016 tarihinde 6 adet 45 kg. gaz 1.500,96- TL bedelle ve 28.02.2017 tarihinde 1 adet … Su Sebili ile 15 adet … Şişe Su 925,14-TL bedelle sattığını, ürünlerin tamamının taraflar arasındaki anlaşma gereğince … Mevkii … Mahallesi … Caddesi No:…’de bulunan …’e teslim edildiğini, satışa binaen müvekkili şirketçe irsaliyeli fatura tanzim edilmesine rağmen davalı tarafından fatura bedelleri toplamı 13.658,81-TL bedelin ödenmediğini, alacağının tahsili için girişilen Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2017/1631 E.s. icra takibinin davalının icra müdürlüğünün yetkisine ve borca ve haksız, yersiz itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili savunmalarında özetle; müvekkilinin işlem merkezinin Ankara olmasından dolayı Ankara icra müdürlüğünün ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, İİK’nun 50. md. ve HMK.’nun yetkiyi düzenleyen maddelerine aykırı olarak icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını ileri sürerek, Aliağa İcra Müdürlüğü’nün ve mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuş, taraflar arasında uzun zamandır devam eden ticari ilişki kapsamında, icra takibine konu faturaların bedellerinin davacı şirkete ödendiğini, davacının müvekkili şirketten takip konusu faturaları nedeni ile herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle alacağı %20’si oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
MAHKEMECE:
Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ve banka kayıtlarına göre, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacının bu ilişki kapsamında fatura kestiği, davalı tarafından bir kısım ödemelerin banka aracılığıyla yapıldığı, davacı defter kayıtlarına göre davacının davalıya 19 adet irsaliyeli fatura kestiği KDV dahil bedelinin toplam 18.274,63-TL olduğu, davalı defter ve kayıtlarına göre ise 22 adet fatura kesilmiş olduğu , toplam bedelin 23.304,89-TL olduğu kayıtların birbirini doğruladığı banka aracılığıyla yapılan ödemelerin 21.600,00-TL olup 2.000,00-TL kasa ödemesine ilişkin belgenin olmadığı, davacı ve davalı dfterlerinin kendilerinin aleyhine delil olarak değerlendirilmesine göre,belgesi olmayan 2.000,00-TL yönünden davalının davacıya borçlu olduğu sonucuna varılmış ve alacak likit olduğundan İİK.nun 67.maddesi uyarınca % 20 tazminat verilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili 18.01.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davacının başlatmış olduğu icra takibinin 13.571,53 TL alacak yönünden haksız olduğu Yerel Mahkeme kararıyla sabit olduğundan ve yine söz konusu alacağın likit olduğu mahkeme kararı ve dosyası muhteviyatıyla sabit olduğundan 2004 sayılı İİK’nun 67. Maddesi gereğince davacı aleyhine kötü niyet tazimatına hükmedilmesi gerekmekteyken bu husustaki taleplerinin herhangi bir karara bağlanmadığı Yerel Mahkeme kararının bu yönüyle kaldırılması gerektiği,davacı aleyhine hükmedilecek olan kötü niyet tazminatının takip toplamının %20’sinden az olmamak suretiyle karar verilmesi gerektiği,bir kısım ödemelere ilişkin ürünlerin kapıda teslim ediliyor olması, fiyatının düşük olması ve genel ticaret hayatı dikkate alındığında 250,00 TL ve 500,00 TL gibi teslim anında ödemelerde makbuz veya ödeme belgesi alınmaması ticaret hayatının olağan uygulamalarından olduğunu,zira, bu ödemelere ilişkin kasa çıkışlarının yapıldığının da bilirkişi tarafından tespit edildiğini,Ödeme tarihleri, ödenen bedeller ve ödeme yöntemleri ayrıntılı şekilde izah edildiği üzere; davalı müvekkil şirketin takip konusu edilen faturalar nedeni ile davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığından davanın tamamen reddi gerektiğini,davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğinden mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevaplarında ve tavzih talebinde özetle; Davalı yanın haksız ve mesnetsiz istinaf taleplerinin reddine,aksi kanaat ile istinaf mahkemesince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilecek ise; sunmuş olunan mutabakat ve davalı yanın yapmış olduğu ödemeleri dava konusu faturalara değil de cari hesap borcuna istinaden yapmış olduğu hususları dikkate alınarak davamızın tamami ile kabulü ile davalı aleyhine açılmış olan icra takibinin 15.571,53-TL üzerinden devamı ve davalı aleyhine bu tutarın %20’sinden az olmayan icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK.nun 67.madde uyarınca açılmış olup, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ile aralarında ticari ilişki olup,davalıya su ve gaz satışı yaptıklarını,satışa binaen irsaliyeli fatura tanzim edilmesine rağmen davalı tarafından takip konusu fatura bedelleri toplamı 13.658,81-TL bedelin ödenmediğini, alacağının tahsili için girişilen Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2017/1631 Esas sayılı icra takibinin davalının icra müdürlüğünün yetkisine ve borca ve haksız, yersiz itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, tüm fatura bedellerini ödediklerini, davacıya borçlarının olmadığını,davanın reddi ile kötü niyet tazminatı istemiştir.
Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili istinaf etmiş olup istinaf incelemesi HMK’nun 355.maddesi gereği istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek yapılmıştır.
Dava konusu, Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2017/1631 E.s. takip dosyası ile; 9 adet fatura bedeli toplamı 13.658,81-TL asıl alacak ile 1.912,72-TL işlemiş faiz toplamı 15.571,53-TL alacağın asıl alacağa %10,50 oranında avans faiz ile birlikte tahsili istemi ile, davacı tarafından davalı aleyhine 04.04.2017 tarihinde girişilen ilamsız icra takibinin, ödeme emrinin 02.05.2017 tarihinde tebliği, davalının 03.05.2017 tarihinde borcu bulunmadığından bahisle yetkiye, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiği, takibin durduğu İİK.67.mad. Uyarınca davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmış, bilirkişi tarafından rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davalının 2015,2016 ve 2017 yılı ticari defter incelemesinden açılış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin süresinde yaptırıldığı, defterlerin usulüne uygun totulduğu, davalının ticari defter kayıtlarında toplamda 23.304,89-TL tutarında 22 adet fatura düzenlediği, davalının ticari defterlerinde 2.000,00-TL’ sinin kasadan yani nakit olarak 24.517,00-TL ‘sinin banka aracılığıyla ödendiği, davacını ticari deftelerinde 13.06.2017 tarihi itibari ile davacı şirkete 2.000,16-TL faturaya davalı cari hesap borcunun olduğu, banka aracığıyla yapılan ödemelerindavalı ve davacıya ait banka hesapharı olduğu doğrulanarak ilgili bankalardan onaylı dekontların alınarak dava dosyasına sunulması ve kasadan nakit olarak yapılan ödemelerin de dava dosyasına sunulması gerektiği bildirilmiştir.
Davacı defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporda; davalı resmi defterlerine, Davalıya ödeme yapılmış gibi kaydedilen,ancak davacı resmi defterlerine kaydedilmeyen, 27.02.2015 – 08.01.2016 tarihleri dahil arasında … ve … hesaplarından toplam 21.600,00-TL davacının banka hesabına ödemelerinin, davalı tarafından davacı hesabına ödendiği, davalı resmi defterlerine davacıya ödeme yapılmış gibi kaydedilen, ancak davacı resmi defterlerine kaydedilmeyen, 25.07.2016 – 31.10.2016 tarihleri dahil arasında 2.000,00-TL toplam tutarda kasa nakit ödeme olduğu bildirilmiştir.
Dava ve takip konusu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından banka kanalıyla davacıya ödemeler yapıldığı, bu ödemelerin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ticari defterlerindeki farkın, davalı defterlerinde kayıtlı olan 2.000 TL kasadan nakit ödemenin, davacının defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmaktadır. Mahkemece ödeme kayıtları sunulmayan 2.000,00-TL yönünden davanın kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.Ancak davalının delilleri arasında yemin delilil de vardır. Yemin delili kesin delil olup, davalı taraf borcun tamamen ödendiğini savunduğuna göre, davalı tarafa yemin delili hatırlatılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Ayrıca davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi olup, reddedilen kısım için, davalı lehine kötü niyet tazminatı yönünden olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir. Mahkemece tüm talepler hakkında karar verilip, kararda gerekçesinin de gösterilmesi gerekir. Bu nedenlerle karar eksik ve hatalı olmuştur.
Şu hale göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak dosyadaki eksik hususların giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2- Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/10/2018 tarih ve 2017/449 Esas 2018/450 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 20/01/2022