Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/361 E. 2022/292 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/361
KARAR NO : 2022/292

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2018
NUMARASI : 2018/102 Esas, 2018/478 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/02/2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/102 Esas, 2018/478 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin A.O.S.B’de faaliyet gösteren Avusturya menşeili bir şirket olduğunu, davalının da 01.06.2015-05.06.2016 tarihleri arasında Satış Müdürlüğü Sözleşmesi başlıklı iş akdi ve daha sonra özel vekaletname ile ticari vekil sıfatıyla şirket tarafından yetkilendirilen kişi olduğunu ve 25.02.2016 tarihinde 65.000,00-TL’yi … AOSB şubesindeki şirket hesabından çekerek şirket adına tahakkuk eden vergi borcunu ödenmesi için … tarafından yetkilendirildiğini, bu hususta bankaya talimat verildiğini, aynı gün davalı tarafından 65.000,00-TL’nin nakit olarak çekilmesine rağmen talimata uygun olarak şirkete ait vergi borcunu ödemediğini ve şirketin vergi borcunun ödenmemiş olduğunun daha sonra şirkete gelen vergi cezasıyla öğrenildiğini, davalının ayrıca 23.08.2016 tarihinde 15.000,00-TL’yi interaktif bankacılık yolu ile şirket hesabından kendi hesabına havale ederek zimmetine geçirdiğini, 05.10.2016 tarihinde de kendisine zimmetli şirket kasasından 6.000,00-TL’yi zimmetine geçirmek sureti ile müvekkili şirketi toplamda 86.000,00-TL tutarında zarara uğratarak haksız kazanç elde ettiğini, bu zararın tespiti ile 05.10.2016 tarihinde davalının iş akdinin müvekkili şirket tarafından haklı olarak sonlandırıldığı ve eylemlerini kabullenerek taraflar arasında 05.10.2016 tarihli tutanak tutularak, tutanak ile haksız olarak zimmetine geçirdiği 86.000,00-TL’yi 31.12.2016 tarihine kadar şirkete geri ödemeyi taahhüt ettiğini ancak davalı tarafından herhangi bir ödemenin yapılmaması nedeniyle, davalının iş akdinin feshi sebebiyle müvekkillinden alacağı olan 18.598,57-TL mahsup edilerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 68.456,87-TL alacağın tahsili istemiyle davalı adına İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/1184 E. sayılı dosyasıyla takibinin başlatıldığını, takibin davalının alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, kötü niyetli itirazı üzerine durduğunu, davalının müvekkili şirket tarafından şirketin banka ve faktoring işlemlerini yerine getirmek için yetkilendirilmesi sebebiyle, BK madde 551 gereği ticari vekil olduğundan davaya bakmakta görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranından az olmaka kaydı ile icra-inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı tarafça davaya cevap verilmemiş olup, Karşıyaka 4. İş Mahkemesinin 2017/248 esas sayılı dosyasındada davalı vekili 05/10/2017 tarihli duruşmada, davanın işçi işveren ilişkisinden kaynaklanmadığını bu nedenle de iş mahkemesinin görevli olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK.nun 67. maddesinde açılmış olup, iş akdi sonucu elde edilen haksız kazancın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
Harçlandırılan dava değeri, 68.946,38-TL’dir.
Mahkememizin 12/04/2017 tarih, 2017/229 Esas ve 2017/192 Karar sayılı ilamı ile; taraflar arasındaki ilişkinin işçi-iş veren, hizmet ilişkisi niteliğinde bulunduğu, uyuşmazlığın iş aktinden ve İş Yasası’ndan doğduğu, uyuşmazlığın çözümünde İş Mahkesinin görevli bulunduğu anlaşılmakla, HMK.’nun 114/1-c maddesi ile görevin dava şartı olması, 115. maddesi ile mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırması, 138. maddesi ile öncelikle dava şartları ile ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği hükme bağlanmakla, mahkememizin görevsizliği ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, dosya görevli Karşıyaka İş Mahkemesine gönderilmiştir.
Karşıyaka 4. İş Mahkemesinin 05/10/2017 tarih, 2017/248 Esas ve 2017/348 Karar sayılı ilamı ile; taraflar arasındaki uyuşmazlık “Ticari Vekillik” ilişkisinden kaynaklandığından İş Mahkemesinin davaya bakmakla görevsiz olup, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, tüm bu nedenlerle, saptanan bu dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın HMK’nun 115/2. Maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/1184 Esas sayılı takip dosyası ile; davacı vekili tarafından 30.01.2017 tarihinde davalı aleyhine 68.456,87.TL asıl alacak ve 489,51.TL işlemiş faiz toplamı 68.946,38.TL alacağın tahsili amacıyla ve genel haciz yoluyla takip yapıldığı, 7 örnek numaralı ödeme emrinin davalıya 31.01.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 02.02.2017 tarihli ve süresindeki itirazı üzerine takibin İİK’nun 66.maddesi uyarınca durduğu, itirazın iptali istemli bu davanın da İİK’nun 67.maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında davalının davacının ticari vekili olduğuna dair uyuşmazlık bulunmadğı uyuşmazlığın bu ilişki kapsamında davalının davacıya yatırması gereken parayı yatırıp yatırmadğı zimmetine geçirip geçirmediği, davacının icra takibine konu olan miktar kadar alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktasında olduğu tespit edilmiştir.
Davanın niteliği gereği davacı alacaklının, davanın ve takibin dayanağı olan alacağın varlığı ve miktarını ıspatlamak durumundadır. Bu kapsamda delil olarak icra takip dosyası, 31/03/2015 tarihli iş akdi, davalıya ait sigortalı işe giriş çıkış bildirgeleri, İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14208 Esas sayılı, davalının şirket hesabından çektiği miktarı ve kendi hesabına yaptığı havale miktarını gösterir banka dekontları, şirket kasasından para aldığını ikrar ettiği belge, bankaya hitaben yazılan ve davalının vergi borçlarını ödemek üzere para çekmeye yetkilendirildiğini gösterir talimat ve Türkçe tercümesi, şirkete ait ticari defter ve belgeler, 05/10/2016 tarihli tutanak ve Türkçe tercümesi, davalıya banka ve faktoring işlemleri için verilen özel vekaletname ve Türkçe tercümesi, tanık anlatımları, Yargıtay kararları ve bilirkişi incelemesine dayanmış, dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Mahkememizce 29/06/2018 tarihli celse ara kararı gereğince; dosyanın hesap uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek uyuşmazlık konusunda rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 24/07/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; 05/10/2015 tarihinde düzenlenen Banka ve Faktoring İşlemleri için Özel Vekaletname çerçevesinde 25/02/2016 imza tarihli ve çift imzalı Nakit Ödeme talimatına uygun olarak, davalı … tarafından davacı firma hesabından 25/02/2016 tarihinde 65.000,00 TL nakit para çekildiği, davalı …’ın 23/08/2016 tarihinde davacı firma hesabından şahsi hesabına 15.000,00 TL para aktardığı, uyuşmazlığa konu olan bu iki para çıkış işleminin davalı … tarafından gerçekleştirildiği ve 05/10/2016 tarihli dinleme tutanağının da davalı … tarafından kabul edildiği, dinleme tutanağında davalı tarafından kabul edilen 86.000,00 TL’den dava dilekçesinde belirtilen toplam 17.544,13 TL düşürüldüğünde asıl alacak tutarının 68.455,87 TL olduğu, 30/10/2017 icra takip tarihi itibariyle 68.455,87 asıl alacak, 489,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 68.945,38 TL alacak bulunduğu bildirmiştir.
Mahkememiz dosyası ile ilişkili olduğu anlaşılan Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/356 Esas sayılı dosyası istenmiş olup, dosyanın incelenmesinde; müştekisinin … Tic. Ltd. Şti. Olup suçtan zarar görme ihtimaline binaen katılma talebinde bulunarak katılan sıfatı aldığı, sanığının ise … olduğu, yapılan yargılama neticesinde 05/10/2018 tarih ve 2017/356 Esas, 2018/685 Karar sayılı ilamı ile, sanığın herhangi bir şirket yetkilisine ödeme yaptığı ya da şirket adına herhangi bir ödeme yaptığına ilişkin belge sunmamış olması da göz önüne alındığında, katılan tüzel kişiliğin Türkiye’deki şubesinde satış müdürü olan ve özel vekaletteki yetkilere dayalı olarak banka hesapları üzerinde tasarruf hakkı bulunan sanığın, şirket hesabından 25/02/2016 tarihinde 65.000,00 TL para çekme, 23/08/2016 tarihinde kendi hesabına 15.000,00 TL para aktarma ve sonrasında şirket kasasından 6.000,00 TL parayı alıp kendi çıkarına harcağıdı, aynı suç işleme kararına dayalı olarak gerçekleştirilen bu eylemlerin zincirleme hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, sanığın üzerine atılı suçun sabit olduğu, katılan tüzel kişilik yetkilileri hakkında İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesine açılmış olan kamu davasının yargılamaya konu olan olayla bir ilgisinin bulunmadığı anlaşılmış olup, suçun işleniş şekli, sağlanan haksız çıkar miktarı göz önüne alınarak sanığın adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya içerisine alınan deliller birlikte değerlendirildiğinde gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da belirtiği üzere, davalının ticari vekil olarak, davacı firma hesabından toplamda 86.000,00 TL’yi kendi hesabına aldığı, bu aldığı miktardan kendisinin alacağı olan 17.544,13 TL’si mahsup edildiğinde, 68.455,87 TL’yi davalının geri ödeme yapacağını beyan ettiği tarih olan 31/12/2016’dan icra takip tarihi olan 30/01/2017 tarihine kadar hesaplanan 489,51 TL’nin toplam olan 68.945,38 TL’yi ödemesi gerektiğinden, davalının itirazın iptalinin gerektiği, alacak likit olduğundan İİK.nun 67.maddesi uyarınca % 20 tazminat verilmesi gerektiği…” gerekçesi ile Davanın 68.945,38-TL üzerinden KABULÜNE, Davalının İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2017/1184 Esas sayılı icra takibine itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden talepnamedeki şartlarla devamına, İtirazı iptal edilen 68.945,37-TL üzerinden %20 (13.789,07-TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirkete borcunun bulunmadığını, müvekkilinin davacı şirket yetkilisi … ile görüşmesini, içeriğini bilmediği belgeleri imzaladığını inkar etmediğini ancak müvekkilinin Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ ne beyan ettiği gibi Vergi Dairesi ödemesini kendi cebinden yaptığını, eline geçen bedeli zimmetine almadığını, şirket yetkilisi …’in baskı ve müvekkilinin içerisinde bulunduğu şok halini fırsat bilerek evrakları imzalattığını ve müvekkilini suçladığını, Karşıyaka 6. Ceza Mahkemesi’ndeki ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, müvekkilinin davacının iddia ettiği 6.000.00.TL’ dan haberdar olmadığını, müvekkiilinin ticari vekili olduğu davacı şirketi zarara uğratmadığının şirket defter ve kayıtları celbedilip incelenerek ve vergi dairesi, anka kayıtları ve diğer ödemelerin ticari kayıtlarla karşılaştırlması sonucunda tespit edilebileceğini, …’ in mahkeme huzurunda yeminli olarak teslim ettiği paralar ile ilgili olarak dinlenmesi gerektiğini, davacı şirket hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2017/22995 Soruşturma sayılı dosyasının ve müvekkilinin işçilik alacakları ile ilgili başlattığı İzmir 24. İcra Müdürülüğü’ nün 2016/14208 Esas sayılı takip dosyasının celbedilip incelenmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Dava, ticari vekilin görevini kötüye kullanmasından kaynaklanan zararın tazmini için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle imzası davalı tarafından kabul edilen 05.10.2016 tarihli dinleme tutanağına, bu dava için toplanması gerekli tüm delillerin toplanmış ve değerlendirilmiş olmasına, davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi ve delil listesi sunulmamasına, yemin deliline de açıkça dayanılmamış olmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/11/2018 tarih ve 2018/102 Esas, 2018/478 Karar sayılı hükmü, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 4.686,18.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 1.177,45.TL harcın mahsubu ile bakiye 3.508,73.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider/delil avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 10.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.