Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3013 E. 2023/1089 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3013
KARAR NO : 2023/1089

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/09/2019
NUMARASI : 2014/523 Esas 2019/844 Karar
DAVA : ALACAK
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2023

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/523 Esas ve 2019/844 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taraflar arasındaki Direkt Satış Noktası Sözleşmesine aykırılıktan doğan 15.000-TL cezai şartın öncelikle 5.000-TL’sinin temerrüt tarihi olan 13/05/2010 tarihinden itibaen işleyecek aylık % 3 sözleşmeye bağlı ticari temerrüt faizi ile birlikte bedelsiz ürün karşılığında fatura keşidesiyle davalıya verilmiş olan 9.419,85-TL’nin öncelikle 5.000-TL’sinin temerrüt tarihi olan 13/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek aylık % 3 sözleşmeye bağlı ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, davacı taraf bilahare 26/10/2011 tarihinde harcını yatırarak ıslah yoluyla bedelsiz ürün karşılığı sözleşmenin ifasına bağlı olarak doğmuş alacağını 4.419,85-TL artırmış ve faiz istemini de 3095 sayılı yasanın 2-2 maddesinde öngörülen faizden az olmamak kaydıyla sözleşmenin 7. Maddesi gereği aylık % 3 sözleşmeye bağlı faizi ile birlikte istem konusunun tüm yasal sonuçlarıyla kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili 29/11/2010 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 01/06/2009 tarihli Direkt Satış Noktası Sözleşmesi gereğince münhasıran davacı şirketin dağıtımını yaptığı ve ileride dağıtımını yapabileceği “Gazsız Ürünler” ile kullanım amaçları bakımından bu kategoride yer alan eş ürünleri şirketten satın almak suretiyle işlettiği satış noktasında müşterilerine yeniden satmayı ve fakat bu ürünlerle rekabet halinde bulunan veya bulunabilecek olan bir başka firma tarafından sağlanacak olan her türlü meşrubat, meyve suyu, meyve nektarı ve sair alkolsüz içecek türünü satın almamayı, satış noktasında yeniden satış gayesiyle elinde bulundurmamayı, satmamayı ve sattırmamayı, keza bu ürünlerin her türlü tanıtımına ilişkin reklam ve sair malzemeyi satış noktasında bulundurmamayı ve bu ürünlerin tanıtımını yapmamayı, sözleşme konusu ürünlerle rekabet halinde bulunan sıkma meyve suları gibi ürünleri Satış Noktasında veya haricinde üretmemeyi, yeniden satış amacıyla tedarik etmemeyi ve satmamayı kabul ve taahhüt ettiğini, davacının tespit isteminde ve işbu davada ileri sürdüğü beyanların gerçeği yansıtmadığını, davacının büyük bir firma olduğunu, küçük esnafları kolayca etkilediğini ve istekleri doğrultusunda yönlendirdiğini, sözleşmenin tek taraflı ve haksız bir şekilde davacı tarafından fesih edildiğini, davacının … Bölgesinde görevli “…” adındaki çalışanının işine son verilmesi sebebiyle kendileri de dahil …’de pek çok bayii ve esnafa ürün göndermediğini, bu dönemde hiçbir müşterisine kola ve diğer ürünlerin satışının yapılmadığını dolayısıyla davacının haksız feshe kendisinin sebebiyet verdiğini, davalının istemleri doğrultusunda davacı tarafça ürün gönderilmeyince davalının Rekabet Kurulu kararı doğrultusunda geçici olarak ürün temin ettiği, davacının ise kendi iç bünyesindeki personelden kaynaklanan sıkıntısının maliyetini davalıya yansıtmaya çalıştığını, gönderilip teslim edildiği iddia edilen ürünlerden, 40944, 420068, 889469, 889936 sıra nolu irsaliyeler dışında dava dilekçesinde ileri sürülen diğer malların ise teslim edilmediğini, ayrıca irsaliye ve faturalarda yer alan imzaların da davalıya ait olmadığını, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı şirketin pazarlamacısı olan … adlı şahsa tahsilat makbuzu ile 7.839-TL ödediğini, pazarlamacının tahsilat makbuzuna tarih atmadığını ve bu durumun davalı tarafından daha sonra fark edildiğinde ise pazarlamacının işine son verilmiş olduğunu, davacının persaneli olan …’un işine son verildikten sonra davalıdan kendi hesaplarına … Bankası vasıtasıyla 19.03.2010 tarihinde 8.000-TL, 19.03.2010 tarihinde 4.000-TL ve yine 4.000-TL olmak üzere toplamda 16.000-TL tahsilattan sonra hesap belgesindeki açıklamaları farklı okul kantinleri adına yazdırdığını, söz konusu durumu davalının sorgulaması üzerine kendilerine pazarlamacı tarafından bir takım sıkıntıların yaşandığının ancak söz konusu ödemelerin davalı hesabına alacak olarak girileceğinin ve çalışma sırasında hesaplaşılacağının söylendiğini, davalının söz konusu ödemelerin hangi hesaplardan ne şekilde düşüldüğü veya niçin düşülmediği sorularına yanıt alamadığını, davalının davacı şirketle çalışmak istediğini ancak bilinmeyen sebeplerle davalı isteminin karşılıksız kaldığını beyanla davanın tüm sonuçlarıyla reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında akdedilmiş olan Direkt Satış Noktası Sözleşmesi sureti, fatura karşılığında verilmiş olan bedelsiz ürünlerin bedelini gösteren fatura suretleri, İzmir 3. Asilye Ticaret Mahkemesinin 2010/422 D.İş sayılı dosyası ve bu dosyadan alınan bilirkişi raporu, davacının İzmir 7. Noterliğinin 30/04/2010 tarihli 4737 sayılı ihtarnamesi, davalının Karşıyaka 5. Noterliğinin 11/05/2010 tarihli 12165 sayılı ihtarnamesi, Rekabet Kurulunun 10/09/2007 tarihli 07/70/864-327 sayılı gerekçeli kararı, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde satılan mal miktarı ile bedelsiz verilen mal bedellerine dair yapılacak olan keşif ve bilirkişi incelemesi, gerektiğinde tanık beyanları ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödeme dekontları, müvekkile ait ticari defterler, müvekkili imza örnekleri, bilirkişi incelemesi, tanık beyanları, yemin ve sair hususları delil olarak bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 10/02/2011 tarihli oturumunda mali müşavir bilirkişi incelemesine karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 13/04/2011 havale tarihli raporunda dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak, davacı şirketin, davalıya hangi tarihlere kadar sözleşme konusu ürünleri satıp teslim ettiği?, davacı şirketin, davalıya 07/01/2009 tarihinde başlayarak 24/02/2010 tarihine kadar sözleşme konusu ürünleri teslim etmiş olduğu, davacı şirketin karşılıksız (bedelsiz) yardım olarak verdiği ürünlere ait faturaların davalı yasal defterlerinde yer alıp almadığı?, davalıya ait 2009 ve 2010 hesap yılı defterlerinin incelenmesi neticesinde davalının teslim aldığı bedelsiz ürünlere ait faturaların defter kayıtlarında yer almadığı, davalının dava konusu ürünler dışında benzer başka marka ürünleri satın alıp almadığı, davalının 09/02/2010 tarihinden başlayarak 17/09/2010 tarihine kadar başka marka ürünleri farklı şirketlerden satın almış olduğunun görüldüğünü bildirmiştir.
Davalı vekili 03/05/2011 tarihli dilekçesi ile rapora itirazlarını bildirmiş olup sonuç olarak; müvekkilinin imzası bulunmayan fatura ve sevk irsaliyelerini kabul etmediklerini, çoğu irsaliyelerin imzasız ya da imzaların taraflarına ait olmadığını, müvekkilinin davacı şirkete ödemeler yaptığını ancak bu ödemelerin kimin hesabına, ne şekilde işlendiğinin, müvekkili hesaplarının davacı firma tarafından tahsilatının ne şekilde yapıldığı hususları müvekkilini şüpheye düşürdüğünü beyan etmiştir.
Davacı vekili 05/05/2011 tarihli dilekçesi ile rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 07/07/2011 tarihli oturumunda bilirkişinin sözleşmenin 13. Maddesi uyarınca davacı şirkete ait kayıtlar üzerinde bedelsiz ürünlerin teslimine ilişkin fatura ve diğer kayıtların kayıtlı olup olmadığı hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 26/09/2011 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak; davacı … A.Ş 2009 ve 2010 resmi yevmiye defterlerinde yer alan kayıtlara göre davalı …’a teslim etmiş olduğu bedelsiz ürün bedeline ait irsaliyeli faturaların toplamının 8.722,08-TL olduğunun tespit edildiğini bildirmiştir.
Davacı vekili 11/10/2011 havale tarihli dilekçesi ile rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; davalının sözleşmeye aykırı davrandığı sabit olduğundan davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/10/2011 havale tarihli dilekçesi ile rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 12/12/2011 tarihli oturumunda; bedelsiz olarak davalıya verildiği iddia edilen ürünlerin toplam değerinin vergisiz olarak ve KDV’li olarak ayrı ayrı tespitini yapılarak ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi ibraz ettiği 26/12/2011 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak; detaylı dökümü 26/09/2011 tarihli ek raporda görüleceği üzere 8.722,08-TL tutarı bedelsiz teslim edilen ürünlerin KDV’siz tutarı olduğu, davacı şirket tarafından davalıya teslim edilen bedelsiz ürünlerin KDV’li tutarı ise 9.419,85-TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 21/12/2011 havale tarihli rapora beyan dilekçesi ile itirazlarını bildirmiş olup sonuç olarak; davalının teslim aldığını kabul ettiği bedelsiz ürünlere ilişkin irsaliyeli faturaların dışındaki irsaliyeli faturalardaki imzaların davalının eli ürünü olup olmadığının, davalının eli ürünü olmaması durumunda davaya konu irsaliyeli faturalardaki imzaların aynı kişinin mi yoksa farklı kişilerin mi eli ürünü olup olmadığının tespit edilmesi için rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı taraf rapora beyan vermemiştir.
Mahkememizin 12/06/2013 tarihli oturumunda grofoloji bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, grofoloji bilirkişisi ibraz ettiği 28/10/2013 havale tarihli raporunda sonuç olarak; karbon kağıdı aracılığıyla oluşturulmuş nüsha belgeler üzerinden teşhis ve tespit edilebilen bulgular itibariyle;
1-H seri 369627 sıra numaralı 11/05/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası
2-H seri 444049 sıra nolu 11/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
3-S seri 736158 sıra nolu 24/04/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
4-F seri 691375 sıra nolu 17/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
5-H seri 412605 sıra nolu 29/09/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
6-H seri 444319 sıra nolu 12/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
7-H seri 437701 sıra nolu 12/01/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
8-H seri 415838 sıra nolu 09/10/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
9-H seri 370358 sıra nolu 13/05/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
10-H seri 420068 sıra nolu 24/10/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
11-H seri 409044 sıra nolu 19/09/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
12-U seri 889936 sıra nolu 05/03/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
13-U seri 889469 sıra nolu 04/03/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
14-H seri 433703 sıra nolu 23/12/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası olarak belirttiği belgelerden;
1 nolu belgede ürünü teslim adına atılmış bir adet imzanın, davalı … eli mahsulü olduğu sonucuna varıldığı,
2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 nolu yedi adet fatura ve irsaliyeli faturalarda ürünü teslim adına atılmış imzaların mukayeseye esas belgelerindeki mevcut örnek imza ve imzalarına atfen, dava dışı … ve davalı … elinden çıkmadığı kanaatine varıldığı,
9 nolu bir adet irsaliyeli faturada ürünü teslim adına atılmış herhangi bir imza bulunmadığından, dava dışı … ve davalı …’un mukayeseye esas belgelerindeki imza ve imzaları ile karşılaştırma yapılamadığı,
10, 11, 12, 13, 14 nolu beş adet irsaliyeli faturada belirtilen ürünlerin teslim alındığının davalı tarafın 29/11/2010 tarihli cevap dilekçesinde kabul etmesi nedeniyle bu beş adet faturada belirtilen ürünlerin teslim alındığının davalı tarafın 29/11/2010 tarihli cevap dilekçesinde kabul etmesi nedeniyle, bu beş adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış imzalar ile dava dışı … ve davalı …’un mukayese esas belgelerindeki örnek imza ve imzaları arasında karşılaştırma yapılmadığını,
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14 nolu ön üç adet fatura, sevk irsaliyesi, irsaliyeli fatura karbonlu nüshalarında ürünü teslim adına atılmış imzaların kendi aralarında biri birleriyle yapılan karşılaştırılmalarında;
1 ve 10 nolu iki adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış iki adet imzanın aynı şahıs tarafından,
2, 4, 7 nolu üç adet fatura ve irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış üç adet imzanın aynı şahıs tarafından,
6 ve 14 nolu iki adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış iki adet imzanın aynı bir şahıs tarafından,
3, 5, 8, 11, 12, 13 nolu altı adet sevk irsaliyesi ve irsaliyeli fatura karbonlu nüshalarında ürünü teslim adına atılmış altı adet imzanın ayrı ayrı şahıslar tarafından atıldığı kanaat ve görüşünde olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 16/12/2013 havale tarihli dilekçesi ile ilk bilirkişi raporunda adları geçen kişilerin huzurda ıslak imzalarının alınmasını bu ıslak imzaların da dikkate alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 09/09/2014 tarihli oturumunda dosyaya sunulan sevk irsaliyesindeki imzaların ve imza örenkleri alınan … ve …’a ait imza örnekleri karşılaştırılarak bu kişilerce imzalanmış sevk irsaliyeleri var ise tespitinin yapılması için grofoloji bilirkişisinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, grofoloji bilirkişisi ibraz ettiği 16/10/2014 havale tarihli raporunda sonuç olarak;
1-H seri 369627 sıra numaralı 11/05/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatur karbonlu nüshası
2-H seri 444049 sıra nolu 11/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
3-S seri 736158 sıra nolu 24/04/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
4-F seri 691375 sıra nolu 17/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
5-H seri 412605 sıra nolu 29/09/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
6-H seri 444319 sıra nolu 12/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
7-H seri 437701 sıra nolu 12/01/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
8-H seri 415838 sıra nolu 09/10/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
9-H seri 370358 sıra nolu 13/05/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
10-H seri 420068 sıra nolu 24/10/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
11-H seri 409044 sıra nolu 19/09/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
12-U seri 889936 sıra nolu 05/03/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
13-U seri 889469 sıra nolu 04/03/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
14-H seri 433703 sıra nolu 23/12/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası olarak belirttiği belgelerden;
9 nolu bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış herhangi bir imza bulunmadığından bu yönde … ve …’ın muyakeyeseye esas belgelerindeki örnek imzaları arasında karşılaştırma yapılamadığı,
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14 nolu onüç adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshalarında ürünü teslim adına atılmış imzaların, mukayeseye esas belgelerindeki mevcut örnek imzalarına atfen, … elinden çıkmadığı kanaatine varıldığını,
Her ne kadar 1, 3, 5, 6, 8, 10, 11, 12, 13, 14 nolu on adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshalarında ürünü teslim adına atılmış imzalar ile …’ın mukayeseye esas belgelerindeki örnek imzaları arasındaki arasında farklılıklar gözlenmesine karşın, 2, 4, 7 nolu üç adet fatura ve irsaliyeli fatura karbonlu nüshalarında ürünü teslim adına atılmış imzalar ile …’ın iki adet mukayeye esas belgesindeki huzurda dikte ettirilmiş örnek imzaları arasında kısmi uyarlıklar gözlenmiş ise de mevcut tatbike medar imzaların; sadece huzurda dikte ettirilmiş olması, yetersiz olması, tetkik konusu belgelerin düzenleme tarihinden önce tatbik edilmemesi gibi nedenlerle kesin bir sonuca varmanın mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Davalı vekili, 23/10/2014 tarihli rapora beyan dilekçesinde rapordaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 04/11/2014 havale tarihli rapora dilekçesinde beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; imza incelemesi yapılırken sadece davaya konu olan irsaliye ve faturalardaki imzaların davalıya ait olup olmadığı incelenmeyip, davalının kabul etmiş olduğu faturalardaki imzalar ile inkar etmiş olduğu fatura ve irsaliyedeki imzaların karşılaştırılarak, kabul edilmeyen irsaliyeli faturalardaki imzaların örnek imzaları alınacak olan davalı çalışanlarına ve kefillere ait olup olmadığının incelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 22/01/2015 tarihli oturumunda davalının kabul ettiği faturadaki imza örnekleri ile inkar edilen faturadaki imza örnekleri karşılaştırılarak kabul edilen faturalardaki imzaların …, …, … ve …’na ait olup olmadığı hususunun önceki raporlar kapsamına göre değerlendirilmesi ve kabul edilen faturadaki imzaların kabul edilmeyen faturalarda mevcut olup olmadığının tespitinin yapılması için grofoloji bilirkişisinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, grofoloji bilirkişisi ibraz ettiği 09/03/2015 havale tarihli ek raporunda sonuç olarak;
1-H seri 369627 sıra numaralı 11/05/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatur karbonlu nüshası
2-H seri 444049 sıra nolu 11/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
3-S seri 736158 sıra nolu 24/04/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
4-F seri 691375 sıra nolu 17/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
5-H seri 412605 sıra nolu 29/09/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
6-H seri 444319 sıra nolu 12/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
7-H seri 437701 sıra nolu 12/01/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
8-H seri 415838 sıra nolu 09/10/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
9-H seri 370358 sıra nolu 13/05/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
10-H seri 420068 sıra nolu 24/10/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
11-H seri 409044 sıra nolu 19/09/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
12-U seri 889936 sıra nolu 05/03/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
13-U seri 889469 sıra nolu 04/03/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
14-H seri 433703 sıra nolu 23/12/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası olarak belirttiği belgelerden;
10 nolu ve davalı tarafça kabul edilen bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış bir adet imzanın, davalı … eli mahsulü olduğunun tespit edildiği,
11, 12, 13, 14 nolu ve davalı tarafça kabul edilen dört adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshada ürünü teslim adına atılmış imzaların, mukayeseye esas belgelerdeki mevcut tatbike medar imzalarına atfen, davalı …, dava dışı …, … ve … elinden çıkmadığı kanaatine varıldığı,
9 nolu bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış bir imza bulunmadığından imza yönünden herhangi bir karşılaştırma yapılamadığını,
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14 nolu onüç adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshalarında ürünü teslim adına atılmış imzaların, kendi aralarında biri birleriyle yapılan karşılaştırılmalarında;
1 ve 10 nolu iki adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış iki adet imzanın aynı bir şahıs tarafından,
2, 4 ve 7 nolu üç adet fatura ve irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış üç adet imzanın aynı bir şahıs tarafından,
6 ve 14 nolu iki adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış iki adet imzanın aynı bir şahıs tarafından,
3, 5, 8, 11, 12, 13 nolu altı adet sevk irsaliyesi ve irsaliyeli fatura karbonlu nüshalarında ürünü teslim adına atılmış altı adet imzanın ayrı ayrı şahıslar tarafından atıldığı kanaat ve görüşünde olduğu bildirilmiştir.
Davalı vekili 23/10/2014 tarihli rapora beyan dilekçesinde özetle; itirazlarını bildirmiş olup sonuç olarak bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 24/03/2015 havale tarihli rapora beyan dilekçesinde itirazlarını bildirmiş olup sonuç olarak; öncelikle …’ın ıslak imzalarının bulunduğu belge asıllarının ilgili yerlerden celbi ile davaya konu olan irsaliyeli faturalardaki imzaların kime ait olduğunun tespit edilmesi için Okul Müdürlüğü tarafından davalının çalışanı olarak belirtilmiş olan …, …, …, … ve …’in de imza örneklerinin alınarak davalının kabul etmiş olduğu faturalardaki imzalar ile inkar etmiş olduğu fatura ve irsaliyedeki imzaların karşılaştırılarak kabul edilmeyen irsaliyeli faturalardaki imzaların davalının çalışanlarına ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 16/04/2015 tarihli oturumunda mali müşavir bilirkişi ile hukukçu bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti ibraz ettikleri 01/09/2015 havale tarihli raporlarında dosya kapsamı hakkında beyanda bulunarak sonuç olarak; davalının, davacı şirkete verdiği siparişler karşılanmadığından zorunlu olarak haricen ürün alımını gerçekleştirdiği iddiasında bulunabilmesi, ürün alımı öncesinde davacı şirkete bu konuda herhangi bir ihbar ve ihtarda bulunması şartına bağlı olduğu, davalının harici ürün alımı öncesinde bu yönde bir girişimde bulunmamış olduğu dikkate alınmakla ileri sürdüğü savunmasının haklı ve kabul edilebilir olmadığına, davalı savunmalarına bağlı olarak taraflarca kabul edilen 01/06/2009 tarihli direkt satış noktası sözleşmesinin 14 maddesinin son fıkrası önceden taraflar arasında imzalanmış olan diğer tüm sözleşmeleri ortadan kaldırmakta olduğu, davalının kabul ettiği 889469 ve 889936 nolu faturaların dayanağı olan 01/06/2009 tarihli Direkt Satış Noktası Sözleşmesinden önce keşide edildiği ve bu nedenle sözleşmenin dayanağını oluşturmayacağına, yine davalının savunmalarına göre özellikle davanın dayandırıldığı irsaliyeli faturalarda yer alan imzaların davalıya veya personeline ait bulunmadığı, yaptırılan bilirkişi incelemesine bağlı olarak ortaya çıkan sonuçların mahkemece kabulü halinde, bedelsiz olarak davalıya teslim edildiği ileri sürülen ürünlere yönelik istem konusu edilen 9.419,85-TL bedel yönünden dava şartının oluşmadığına, Direkt Satış Noktası Sözleşmesinin, davalı tarafından ihlal edildiğinin kabulü halinde, sözleşmenin ihlaline bağlı olarak 15.000-TL nakdi cezai şartın doğduğuna, ancak davacının istemiyle bağlı kalınarak nakdi cezai şartın 5.000-TL olarak temerrüt faizi ile birlikte istenebileceğine, faiz oranının ise Direkt Satış Noktası Sözleşmesinde belirlenen aylık % 3 oranında uygulanabileceğine dair tespitlerini bildirmişlerdir.
Davalı vekili 08/09/2015 havale tarihli rapora beyan dilekçesinde beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; bilirkişi raporundaki lehlerine olan hususları kabul etmekle birlikte aleyhe olan hususların tekrar sayın mahkeme tarafından incelenerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 17/09/2015 havale tarihli dilekçesi ile rapora itirazlarını bildirmiş olup sonuç olarak; itirazları doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 19/01/2017 tarihli oturumunda; 22.01.2015, 09.09.2014, 12.06.2013 tarihli oturumlarda yaptırılan imza bilirkişi raporları kapsamları dikkate alınarak 28.10.2013 tarihli raporda incelenen belgeler ile İzmir 1 ATM nin 2011/708 esas sayılı dosyasından celp edilen 11 adet irsaliyeli faturalar incelenerek …, …, …, …, …’in dosyada alınan imza örnekleri ile karşılaştırılarak bu kişilerin imzalarının İzmir 1 ATM de celp edilen 11 adet irsaliyeli faturada ve dosyamızda incelenen daha önceki irsaliyeli faturalarda imzalarının bulunup bulunmadığı hususları araştırılarak grofoloji bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, grofoloji bilirkişisi ibraz ettiği 23/02/2017 havale tarihli raporunda sonuç olarak;
1-H seri 369627 sıra numaralı 11/05/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatur karbonlu nüshası
2-H seri 444049 sıra nolu 11/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
3-S seri 736158 sıra nolu 24/04/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
4-F seri 691375 sıra nolu 17/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
5-H seri 412605 sıra nolu 29/09/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
6-H seri 444319 sıra nolu 12/02/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
7-H seri 437701 sıra nolu 12/01/2010 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
8-H seri 415838 sıra nolu 09/10/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
9-H seri 370358 sıra nolu 13/05/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
10-H seri 420068 sıra nolu 24/10/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
11-H seri 409044 sıra nolu 19/09/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
12-U seri 889936 sıra nolu 05/03/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
13-U seri 889469 sıra nolu 04/03/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası,
14-H seri 433703 sıra nolu 23/12/2009 düzenleme tarihli bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshası olarak belirttiği belgelerden;
9 nolu bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış bir imza bulunmadığından imza yönünden herhangi bir karşılaştırma yapılamadığı,
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13 ve 14 nolu belgelerden;
5 nolu bir adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshasında ürünü teslim adına atılmış bir adet imzanın dava dışı … eli mahsulü olduğu,
6, 14 nolu iki adet irsaliyeli fatura karbonlu nüshada ürünü teslim adına atılmış iki adet imzanın dava dışı … eli mahsulü olduğu,
1, 2, 3, 4, 7, 8, 10, 11, 12, 13 nolu on adet fatura, sevk irsaliyesi ve irsaliyeli fatura karbonlu nüshalarında ürünü teslim adına atılmış imzaların mukayeseye esas belgelerindeki mevcut tatbike medar imzalarına atfen dava dışı …, …, …, … ve … elinden çıkmadığı kanaat ve görüşünde olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili ile davalı vekili rapora karşı beyanlarını bildirmişlerdir.
Mahkememizin 23/03/2017 tarihli oturumunda mali müşavir bilirkişi ve hukukçu bilirkişiden; dosyamız ve daha önce alınan raporlarda dikkate alınarak davacı şirket … Bölgesindeki defter ve kayıtlarını inceleyerek tarafların iddia ve savunmalarına göre davalının sözleşme ihlalinin söz konusu olup olmadığı, sözleşmenin ihlali halinde davacının cezai şarta hak kazanıp kazanmadığı, bedelsiz ürün bedeli yönünden davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarı, uygulanacak faizin nevi, davalının temerrüdünün oluşup oluşmadığı, hususunda ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti ibraz ettikleri 26/02/2019 havale tarihli raporlarında sonuç olarak; davalının, davacı şirkete verdiği siparişler karşılanmadığından zorunlu olarak haricen ürün alımını gerçekleştirdiği iddiasında bulunabilmesi, ürün alımı öncesinde davacı şirkete bu konuda herhangi bir ihbar ve ihtarda bulunması şartına bağlı olduğu, davalının harici ürün alımı öncesinde bu yönde bir girişimde bulunmamış olduğu dikkate alınmakla ileri sürdüğü savunmasının haklı ve kabul edilebilir olmadığına, davalının savunmalarına göre özellikle davanın dayandırıldığı irsaliyeli faturalarda yer alan imzaların davalıya veya persaneline ait bulunmadığı, yaptırılan bilirkişi incelemesine bağlı olarak ortaya çıkan sonuçların mahkemece kabulü halinde bedelsiz olarak davalıya teslim edildiği ileri sürülen ürünlere yönelik istem konusu edilen 9.419,85-TL bedel yönünden dava şartının oluştuğuna, Direkt Satış Noktası Sözleşmesinin davalı tarafından ihlal edildiğinin kabulü halinde, sözleşmenin ihlaline bağlı olarak 15.000-TL nakdi cezai şartın doğduğuna, ancak davacının istemiyle bağlı kalınarak nakdi cezai şartın 5.000-TL olarak temerrüt faizi ile birlikte istenebileceğine, faiz oranının ise Direkt Satış Noktası Sözleşmesinde belirlenen aylık % 3 oranında uygulanabileceğini bildirmişlerdir.
Davalı vekili 29/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, dava şartı taşımayan faturalara dayalı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/05/2019 havale tarihli dilekçesi ile rapora beyanlarını bildirmiş olup sonuç olarak; …’un imzasının bulunduğu tespit edilmiş olan 1 ve 10 numaralı irsaliyeli faturalar, Davalının çalışanı …’un imzasının bulunduğu 5 numaralı irsaliyeli fatura, Davalının çalışanı …’in imzasının bulunduğu 6 ve 14 numaralı irsaliyeli faturalar, Davalının çalışanı …’ın imzasının bulunduğu ve davalının defter ve kayıtlarında kaydı bulunan 2,4,7 numaralı irsaliyeli faturalar, Davalı tarafından kabul edilmiş olan 10,11,12,13,14 namaralı irsaliyeli faturalar dikkate alındığında 9.419,85 TL’lik bedelsiz ürünün davalının uhdesine geçtiği ve davalının sözleşmeye aykırı davranmış olması sebebiyle bedelsiz ürün bedelini ve cazai şart bedelini davacıya ödemekle yükümlü olduğu 2.Bilirkişi Kurulu Raporuyla da sabit olduğu, ıslahları da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacının, davalı ile davacının satışı ve dağıtımını yaptığı içecek ve meşrubatların münhasır satışı için 01.06.2009 tarihli direk satış noktası sözleşmesi imzaladığı, davalının sözleşme kapsamını ilhal ettiği, başka firmalara ait ürün satışı yaptığını, sözleşmenin ihlali sebebiyle karşılıksız katkı bedeli ve cezai şart bedelinin tahsilini talep ettiği, yapılan imza bilirkişi incelemeleri ve alınan bilirkişi raporları ve en son alınan 25.02.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre davalının sözleşmeyi ihlal ettiği, sözleşmenin ihlali sebebiyle karşılıksız katkı bedeli ve cezai şartın tahsilinin gerektiği, cezai şart bakımından taleple bağlı kalınarak; Davanın kabulü ile, 9.419,85-TL bedelsiz ürün karşılığı alacağı ve 5.000-TL cezai şart alacağının 13/05/2010 temerrüt tarihinden itibaren aylık % 3 faizi ile birlikte, 119,67-TL ihtarname giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi… ” gerekçesi ile, 1-Davanın KABULÜ ile, 9.419,85-TL bedelsiz ürün karşılığı alacağı ve 5.000-TL cezai şart alacağının 13/05/2010 temerrüt tarihinden itibaren aylık % 3 faizi ile birlikte, 119,67-TL ihtarname giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Tespit giderlerinin yargılama giderinden sayılmasına, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin uzun dönem kendisi gibi bir çok esnafa ürün teslimini sağlayamaması üzerine okul kantini işleten müvekkilinin okuldaki öğrenciler ve kendisinin mağduriyetini azaltmak için Rekabet Kurulu kararı gereğince geçici olarak ürün temin ettiğini, bu durumun davacının kusurundan dolayı zaruretten kaynaklandığını, davacının bedelsiz ürün karşılığı fatura ile 9.419.85.TL’lık ürün teslimi yapıldığını ispatlayamadığını, davacının ibraz ettiği fatura ve irsaliyelerdeki imzaların davalı müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, müvekkili davalıya içecek göndermeyip sözleşme yükümlülüğünü ihlal edenin davacı olmasına rağmen mahkemece cezai şartın müvekkili davalı tarafından ihlal edildiği kanaatinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında imzalanan direk satış sözleşmesinin ticari teamüllere ve kanuna açıkça aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Dava, direk satış noktası sözleşmesinin ihlal edilmesi nedeniyle cezai şart ve bedelsiz ürün bedeli istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı tarafından ihlal edilmesinden dolayı davacı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesine, davacının ödediği bedelsiz ürün bedelini sözleşme doğrultusunda isteyebileceğine, davacının sözleşme gereğince isteyebileceği cezai şarttan tenzilat yaparak talepte bulunmasına, yargılamada eksiklik bulunmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/09/2019 tarih ve 2014/523 Esas 2019/844 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 985,01.TL nispi ilam harcından peşin olarak alınan 246,50.TL harcın mahsubu ile bakiye 738,51.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 08/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.