Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/2983
KARAR NO : 2023/943
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2019
NUMARASI : 2018/655 Esas 2019/800 Karar
DAVA : ALACAK
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/655 Esas ve 2019/800 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … AŞ Genel Müdürlüğü arasında 26/06/2008 tarihinde davalının hüküm ve tasarruf sahasında bulunan işlere ilişkin İKN Sözleşmeleri ile davalının çeşitli işletme müdürlüklerine ilişkin sahalarda El bilgisayarı/Endeksör ile (GPRS) Endeks Okuma Hizmet alımı sözleşmeleri imzalandığını, hizmet alımı sözleşmeleri gereği müvekkili tarafından davalının hüküm ve tasarrufunda bulunan sahalarda Alçak Gerilimden beslenen abonelerin el bilgisayarı endeksör vasıtasıyla abone adresinde endeksinin okunarak, fatura/fatura bildirim tanzimi ve aboneye bırakılması, durum kodu konmasına sayaç ve mühür kontrolü , kaçak ve usulsüz elektrik kullananların belirlenmesi abone kayıtlarının güncellenmesi ile bu bilgilerin idare bilgisayarlarına GPRS üzerinden aktarılarak faturaya dönüştürülmesi olarak belirlenen yükümlülüklerin tamamı yönünde anlaşmaya varıldığını, yüklenici tarafından bu hizmetlerin yerine getirilmesi karşılığı olarak da davalı idare tarafından bedel ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, ancak davalının sözleşme gereklerini yerine getirmediğini bu nedenle şimdilik her bir sözleşme için 10.000,00 TL ‘den toplam 80.000,00 TL alacaklarının KDV ve avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile belirsiz külli tespitine harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin münfesih olup dava açma ehliyeti bulunmadığını, davacının davasını açarken açık ve anlaşılır bir talep sonucuna yer vermesi gerektiğini, dava dilekçesi incelendiğinde bir takım unsurların tespiti talep edilmiş ve her biri farklı bir alacak kalemi olacak bedeller tek bir bedel altında talep edildiğini, davacının dava konusu ettiği 80.000,00 TL bedelini hangi istemlerine özgülediği açıklaması gerektiğini bu nedenle belirsiz alacak davası açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu sözkonusu davanın yasada belirtilen sürelerde de açılmadığını, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, sözleşmede de yükleniciye hangi koşullarda ne miktarda hizmet bedeli ödeneceğinin belirlendiğini, bu nedenle öncelikle fesih olma nedeniyle taraf ehliyeti olmadığından davanın usulden reddi ile haksız açılan davanın esastan reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “… Ticaret Sicil Müdürlüğü; İskenderun Ticaret Sicil Müdürlüğlünden gönderilen 21/02/2019 tarihli cevabı yazıda, müdürlüklerinin 9951/10994 sicil numarasına kayıtlı … Vergi kimlik numaralı … anonim Şirketi 09/10/2015 tarihinde 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. Maddesine istinaden münfesih olarak terkin olduğunu, ancak 12/09/2017 tarihinde İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/07/2017 Tarih ve 2017/319 sayılı ile Tasdikli ve 2016/384 Esas nolu, 2017/319 Karar no ve 02/08/2017 kesinleşme şerhi ile ihya edilerek faal duruma getirildiğini bildirmiştir.
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi; İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/384 Esas, 2017/319 Karar sayılı 14/07/2017 tarihli kararında; şirketin ihyasının kabulüne karar verilerek dava konusu … Anonim Şirketinin açılan Ödemiş 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/140, 2013/141,2013/127, 2013/129,2013/130 ve 2013/138 ve İzmir 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/750 Esas sayılı dosyaları yönünden yeniden İHYASINA, ayrıca ıslah dilekçesi ile belirtilen … Aş … Aş, … Aş, … AŞ , … Aş, … Aş, … Aş, … AŞ şirketleri aleyhine davacı tarafa alacak davaları açması yönünden 6 ay içinde dava açmaları için bu süre ile sınırlı olmak üzere dava konusu şirketin yeniden İHYASINA karar verildiği, anılan kararın 02.08.2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava; taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında ödenmeyen kaçak ihbar bedellerinin tahsili için açılan alacak davasıdır.
Davacı şirketin 09/10/2015 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği, tüzel kişiliğinin son bulduğu, İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/384 Esas, 2017/319 Karar sayılı 14/07/2017 tarihli kararı ile … AŞ’ye açacağı davalar yönünden 6 aylık süre ile sınırlı olarak ihyasına karar verildiği, ihya kararının 02.08.2017 tarihinde kesinleştiği, bu tarih itibariyle tekrar faal hala geldiği, ihya kararının süre ile sınırlı olarak verilmesi dikkate alındığında davacı şirketin davalı şirkete açacağı dava yönünden ihya süresinin, kararın kesinleştiği 02.08.2017 tarihinden itibaren 6 ay olup, ihya süresinin 02.02.2018 tarihinde dolduğu, dolayısıyla davacı şirketin 03.02.2018 tarihi itibariyle tüzel kişiliğini yitirdiği, eldeki davanın 31.05.2018 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle davacı şirketin tüzel kişiliği haiz olmadığı, dava dava şartlarından olan dava ehliyetinin bulunmadığı…” gerekçesi ile, davacının davasının dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin, eldeki davada dava şartı bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirmesinin hatalı ve eksik olduğunu, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde hak arama özgürlüğü en temel hak olarak düzenlendiğini, davaya konu alacağın zamanaşımına uğrama ve dolayısıyla müvekkilinin hak arama özgürlüğünü kullanılmasının olanaksızlaşması nazara alınarak, müvekkiline yeniden ihya kararı alması için süre verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin taraf ehliyetinin bulunmadığı hususunun eksik inceleme ve hatalı değerlendirme neticesinde verildiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, “ El bilgisayarı/endeksör ile ( GPRS) endeks okuma hizmet alımı sözleşmesi” kapsamındaki 8 sözleşmeden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı şirketin 09/10/2015 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliğinin son bulmasına, İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.07.2017 tarih ve 2016/384 Esas 2017/319 Karar sayılı kararı ile … AŞ’ye karşı açacağı davalar yönünden davacı şirketin 6 aylık süre ile sınırlı olarak ihyasına karar verilmesine ve verilen bu ihya kararının 02.08.2017 tarihinde kesinleşmesine rağmen 6 aylık ihya süresi bitiminden sonra eldeki davanın 31.05.2018 tarihinde açılmasına, bu davanın açıldığı tarih ve karar tarihi itibariyle davacı şirket yönünden yeniden ihya kararı verilmemesine veya ihya davası açılmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/07/2019 tarih ve 2018/655 Esas 2019/800 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harçtan peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50.TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
6-Kararın Dairemizce taraf vekillerine tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 24/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.