Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2956 E. 2023/1200 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2956
KARAR NO : 2023/1200
KARAR TARİHİ : 21/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2019
NUMARASI : 2019/485 Esas 2019/666 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 21/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2023

Davalı tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Tekstil iş kıyafetleri ve diğer tekstil ürünlerinin imalatını yapan bir işletme olduğu, davalıdan müvekkilinin işyerinde kullanmak ve tekstil imalatlarını gerçekleştirmek üzere 1 adet tekstil baskı makinesi otomasyon sistemi ve yine aynı otomasyon sistemi dâhilinde kullanılan 1 adet yazıcı satın alındığı, tarafların kendi aralarında söz konusu makine ve teçhizatın karşılığının bir kısmının nakden bir kısmınınsa malen ödenmesi hususunda anlaşıldığını, söz konusu anlaşma çerçevesinde müvekkilinin karşı tarafa kredi kartı ile nakden 9.869,17-TL ödeme yaptığını, ayrıca 30.08.2014 tarihli A serili 011048 sıra numaralı faturaya konu 428 Adet, 04.09.2014 tarihli A serili 011064 sıra numaralı faturaya konu 331 Adet, 15.09.2014 tarihli A serili 011096 sıra numaralı faturaya konu 949 Adet, 22.09.2014 tarihli A serili 011113 sıra numaralı faturaya konu 270 adet 9.613,08-TL bedel mukabilinde toplam 1978 adet T-shirt teslim edildiğini, bahse konu makine ve teçhizat teslim anında çalıştırıldığını ve bir problem olmadığı düşünülerek üretime dahil edildiğini, kullanımına devam edilen makinenin ilk etapta bastığı tekstil ürünlerinde herhangi bir aksaklık olmamasına rağmen bilhassa 28.12.2014 tarihinden sonra baskı kalitesinin bozulduğunun gözlemlendiğini, söz konusu makine ve teçhizatın baskı serisi içerisinde farklı sonuçlar vermeye başladığını ve müvekkilinin kendisinin kullanabileceği ne de başkasına satabileceğini niteliksiz, ticari değeri olmayan ürünler ortaya çıktığını, dava konusu makinedeki gizli ayıp ve noksanlıkların ortaya çıkmasıyla birlikte müvekkili tarafından karşı tarafa derhal Tire 1. Noterliği’nin 010688 yevmiye numaralı ihtar/ihbarnamesi keşide edilerek, taraflar arasındaki sözleşmeden dönüldüğünü, müvekkilin ödediği bedellerin ve teslim ettiği malların iadesi talep edilerek davalı … ile telefon görüşmeleri yapıldığını, makine ve teçhizattaki ayıbın belirlenmesi için Tire Sulh Hukuk Mahkemesi’ne delil tespiti isteminde bulunulunularak 2014/21 değişik iş numaralı dosya üzerinden bilirkişiler marifetiyle makine ve teçhizat incelenerek rapor tanzim edildiğini, raporda gizli ayıp olduğu, bu haliyle imalat üretim baskısının muntazam biçimde devamının mümkün olmadığı ve makinenin ticari olarak bir fayda sağlamayacağı, makine tekrar çalışır hale gelse dahi yine hata vereceğinden dolayı bakım onarım giderinin tespit edilemeyeceğinin belirtildiğini, yaşanan bu hadise nedeniyle; müvekkili için 1 iş gününün dahi önem arz ettiği en yoğun sipariş döneminde işleri aksadığını, davalı tarafın müvekkiline ayıplı ürün sattığı defalarca kendisine bildirilmesine rağmen hiçbir girişim ve yardımda bulunulmadığını ve müvekkilin zararının daha da artmasına sebep olduğu belirtilerek ayıplı mal iadesi ve davalıya malen ve nakden ödenen toplam 19.482,25-TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Haziran 2014 yılında davacı ile baskı makinası satışı konusunda görüşülerek 25.000,00-TL karşılığında, 42 cm eninde, Epson Dx5 kafalı modeli ile üretilen makine konusunda anlaştıklarını, davacının paranın 10.000,00-TL kısımını nakit olarak geri kalan 15.00,00-TL’nin ise tekstil ürünü olarak kendisine vermek üzere anlaştıklarını, makineyi davacıya taahhüt ettiği tarihte ve belirttiği özelliklerde 07.08.2014 tarihinde kontrol ve testleri yapılarak imza karşılığında teslim ettiğini ancak teslim edilirken kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını, 2 ay süre sonunda kredi kartı ile 10.000,00-TL civarı ödeme yapılarak ürünlerin teslim edildiğini ancak kendisinin ürünleri satabilme imkanın kalmaması sebebiyle zarar elde ettiğini, davacı tarafından kaldırıldığını anlaması üzerine noter kanalı ile ihbarname gönderdiğini, Tire Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/21 D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunu kabul etmediğini, makina herhangi bir sorunun olmadığını, konunun çözümü ve tarafların zarar etmemesi için makinanın bir üst seviyede ve sıfır ayarında olabilmesi için gerekli parça değişimlerini yarısını karşılamayı ve hiç bir işçilik bedeli almamayı tüm diğer bakım ve yineleme işlemlerini de ücretsiz olarak yapmayı taahhüt ettiğini, işmeleri tamamlayıp kalan parasının sadece 10.000,00-TL’si talep ettiğini, davacı tarafından makinanın kullanılması istenilmez ise makinanın tüm bakım ve tamiratlarının yapılarak aynı fiyata satılması ve ücretinin taraflara arasında bölüşülmesini, açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
MAHKEMECE: “…Dava; satın alınan makinanın ayıplı olması nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce 08/02/2019 tarih, 2016/105 E. – 2019/51 K., sayılı ilamı ile; “…taraflar arasında tekstil makinası ve teçhizatı satımına ilişkin sözleşme ilişkisi kurulduğu, fatura kesildiği, makina bedelinin 24.514,00 TL olarak belirlendiği, davacının 9.869,17 TL nakit, 1978 adet tshirt teslim edilerek ödeme yaptığı tshirt bedelinin davacının sunmuş faturaların incelenmesinde, 9.533,08 TL’ye tekabül ettiği, makinanın gizli ayıplı olduğu, kullanmakla ayıbın ortaya çıktığı, davacının Tire Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırdığı, tespit raporunun davalıya tebliğ edildiği, ayıp ihbarının yapılmış olduğu kabul edilmiştir.
Dava konusu olan makinanın gizli ayıplı olup, ayıp ihbarının davalı tarafa tespit ile birlikte yapıldığı, bu sebeple davacının TBK 229 madde uyarınca seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullanması konusunda sözleşme bedeli alacak nakden ve tshirt olarak ödediği bedel olan [(9.869,17 TL (nakit) + 9.533,08 TL (tshirt)] = 19.402,25-TL’yi iade isteyebileceği…” gerekçesiyle davacı tarafından davanın kısmen kabulü ile; 19.402,25-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 80,00-TL istemin reddine karar verildiği görülmüştür.
Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/1054 Esas 2019/1484 Karar sayılı ilamıyla “…dava dilekçesinin eklerinde gerçek kişi davacının TTK 4. Maddesi ve devam eden maddelerine göre ticari işletme sahibi olduğuna dair herhangi bir bilgi ve delili ileri sürmediği görülmüştür. Mahkemece tensip ve ara kararlar incelendiğinde; TTK 4/b,5. Maddelerine göre davanın ticari dava olabilmesi için her iki tarafın ticari işletmelerinden kaynaklı dava olup olmadığının denetlenmesi için bir araştırmanın yapılmadığı bu yönde dosyaya getirtilmiş bir delilin bulunmadığı görülmüştür. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de ; bilirkişi incelemesinde de davacının ticari kayıtları ile ilgili bir incelemeye rastlanmamıştır. Dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasında görev ilişkisi bulunduğundan, dava şartı olan görevin resen nazara alınması gerektiğinden mahkemenin kendini görevli kabul ederek işin esası hakkında karar vermiş olması itibariyle bu yöndeki kanaatinin denetlenmesi için dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadğı anlaşılmış olmakla, denetim yapılamadığından bu eksikliğin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine, bu sebeple ve esasa ilişkin istinaf nedenleri incelenmeksizin istinafın kabulüne, kararın kaldırılmasına, görev yönünden kanaatin denetlenebilmesi için mahkemece hiçbir delil toplanmamış olduğundan, dosyanın HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince mahkemesine geri çevrilmesine…” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davanın yeniden görülmesi için dosya yeniden esasa kaydedilmiş ve Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; dosyanın içerisinde İzmir Ticaret Odası’ndan getirtilen 30/03/2015 tarih, 26/09/2016 havale tarihli yazıda …’in 55 makine grubu, meslek grubu olarak makine ve aksam imalatı satışı kaydının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 21/10/2019 havale tarihli dilekçe ekindeki, ticari defterlerin noter onaylarına ilişkin belgeler ve ticaret sicil gazetesi uyarınca, davalının tacir olduğu, davaya konu olan makinenin tekstil makinesi olup, davaya bakma görevinin mahkememize ait olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında tekstil makinası ve teçhizatı satımına ilişkin sözleşme ilişkisi kurulduğu, fatura kesildiği, makina bedelinin 24.514,00-TL olarak belirlendiği, davacının 9.869,17-TL nakit, 1978 adet tshirt teslim edilerek ödeme yaptığı tshirt bedelinin davacının sunmuş faturaların incelenmesinde, 9.533,08-TL’ye tekabül ettiği, makinanın gizli ayıplı olduğu, kullanmakla ayıbın ortaya çıktığı, davacının Tire Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırdığı, tespit raporunun davalıya tebliğ edildiği, ayıp ihbarının yapılmış olduğu kabul edilmiştir.
Dava konusu olan makinanın gizli ayıplı olup, ayıp ihbarının davalı tarafa tespit ile birlikte yapıldığı, bu sebeple davacının TBK 229 madde uyarınca seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullanması konusunda sözleşme bedeli alacak nakden ve tshirt olarak ödediği bedel olan [(9.869,17 TL (nakit) + 9.533,08 TL (tshirt)] = 19.402,25-TL’yi iade isteyebileceği sonuç ve kanaatine varılmış olup, aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.” gerekçesi ile;
“Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre:
Davanın 19.402,25-TL üzerinden KABULÜNE,
Bu miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin (80,00-TL) istemin REDDİNE,
Alacağa tespit dosyasındaki tebliğ tarihi olan 01/04/2015 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin esas aldığı bilirkişi raporunda mühendis olarak raporu tanzim eden kişi davaya konu makinenin tekstil işinde kullanılan bir makine olması sebebiyle bir tekstil mühendisi olması gerekirken bunun gözardı edildiği, tekstil mühendisinin de resmi bilirkişi olduğu bir heyet tesisi ile yeniden bilirkişi incelemesi yapılması için kullanıcı tarafından kasıtlı olarak çalışmaz duruma getirilen makinanın eksikliklerinin davalı tarafından giderilerek inceleme yapılmasını istediklerini, makinaya ilişkin ödeme ihtarnamesini aldıktan bir gün sonra ayıplı olduğunun iddia edilmesinin hakkın kötüye kullanımı olduğunu istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: gizli ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf davalıdan 07/08/2014 tarihinde satın aldığı tekstil baskı makinesinin ayıplı olduğunu iddia etmektedir.
Davalı taraf ise makinenin ayıplı olmadığını savunmaktadır.
TBK nun 227. Maddesi şu şekildedir: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu oldugu hâllerde alıcı, asagıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
    1. Satılanı geri vermeye hazır oldugunu bildirerek sözlesmeden dönme.
    2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satıs bedelinde indirim isteme.
    3. Asırı bir masrafı gerektirmedigi takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
    4. Imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile degistirilmesini isteme.
    Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
    Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve ugradıgı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
    Alıcının, sözlesmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satıs bedelinin indirilmesine karar verebilir.
    Satılanın degerindeki eksiklik satıs bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözlesmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle degistirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
  Somut olayımızda davacı TBK nın 227/1 maddesindeki sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmıştır.
Dosyada bulunan d.iş raporunda davaya konu makinenin gizli ayıplı olduğu, yine mahkemece hükme esas alınan 28/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda da makinenin gizli ayıplı olduğunun ortaya konulduğu, her iki raporun birbirini teyit eder nitelikte olduğu dolayısıyla ilk derece mahkemesince makinenin ayıplı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Ancak ilk derece mahkemesince; kabul edilen alacağa tespit dosyasındaki tebliğ tarihi olan 01/04/2015 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesi ve makinenin davalıya iadesi yönünde hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Şöyle ki; davacı sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullandığından birlikte ifa kuralı gereği, sözleşme bedeli iade edilecekse karşılığında makinenin de davalıya iadesi gerekecektir. Makinenin halen davacının yed’inde bulunduğu uyuşmazlık konusu olmadığından davacı ancak makinenin iadesinden sonra faize hak kazanabilecektir.
HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği belirtilmiş olup, anılan yasal düzenleme ve yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda belirtilen şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1)Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/11/2019 tarih, 2019/485 Esas ve 2019/666 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2)Davalıdan alınan 331,35 TL istinaf karar harcının davalıya iadesine,
3)Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yolu harcının isteği halinde davalıya iadesine,
4)İstinaf aşamasında yargılama giderleri davacı avansından kullanıldığından yapılan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
B-1)Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Taraflar arasında yapılan sözleşmenin feshine, gizli ayıplı davaya konu makinenin davacı tarafından davalıya iadesi ile 19.402,25-TL’nin makinenin davalıya iade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2)Alınması gereken 1.235,36 TL harçtan, peşin alınan 332,71 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 992,65 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)Davacı tarafından yapılan 4.849,00 TL toplam yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak 4.829,08 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5)Davalı tarafından yapılan 155,33 TL toplam yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak 0,63 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6)Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7)Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca 21.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.