Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2949 E. 2023/1045 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2949
KARAR NO : 2023/1045
KARAR TARİHİ : 31/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
NUMARASI : 2018/938 Esas 2019/768 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı temlik eden … Bankası A.Ş vekili tarafından verilen dilekçe ile, davacı banka şubesi ile davalı arasında … sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesi imzalandığı, kart borcunun ödenmemesi sonucunda dava dilekçesine ekli ihtarname ile hesabın kat edildiği borcun süresinde ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2016/14045 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazının haksız olduğu, bankaya olan borçlarının bulunduğu ve ödenmediği, bu nedenle davalı borçlunun itirazının iptaline takip tarihi itibariyle 11.494,50 TL üzerinden devamına karar verilmesi %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
MAHKEMECE:
” Dava dilekçesi İzmir 1. Tüketici Mahkemesinin 2018/135 esas numarasını almış mahkemece 2018/131 karar numarası ile davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiş, görevli mahkeme olarak İzmir Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17 Hukuk Dairesinin 2018/1284 esas, 2018/1044 karar sayılı kararı ile, kaldırılmasına, dosyanın görevli İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüş dava dosya mahkememizin 2018/938 esas numarasını almıştır.
Temlik alan … A.Ş vekili tarafından verilen 24/01/2019 tarihli dilekçe ile, dava dosyasının dosyamız davacısı bankadan temlik alındığının beyan edildiği, dilekçeye ekli olarak vekaletname ve temlik belgelerinin ekli olduğu görülmüştür.
İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2016/14045 esas sayılı takip dosyası celp edilerek dosyamız içerisine alınmış, yapılan incelemesinde alacaklının dosyamız davacısı olup alacağı temlik eden … Bankası A.Ş olduğu borçluların dosyamız davalısı … ile … olduğu, kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan genel haciz yoluyla takibe davalının itirazı üzerine davalı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava dilekçesine ekli olarak temlik eden banka nezdinde davalı ile imzalanan … üyelik sözleşmesi ile genel kredi sözleşmesinin davalıya tebliğ edilen ihtarnamenin bulunduğu, görülmüş temlik eden davacı banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak icra takibine konu edilen alacak yönünden alacağın doğup doğmadığı doğmuş ise miktarı ve ferilerinin hesaplanması için dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/05/2019 havale tarihli rapor dosyaya sunulmuştur.
Raporun yapılan incelemesinde, davacı temlik eden banka ile ile davalı arasında imzalanan … sözleşmesi ile kredi kartı kullandırıldığı, 02/09/2016 tarihi itibariyle hesapların kat edildiği, takip tarihi itibariyle 10.583,84 TL asıl alacak 456,09 TL işlemiş faiz 22,80 TL BSMV olmak üzere toplam 11.062,74 TL alacağın hesaplandığı, taleple bağlılık ilkesi gereği olarak davacının 10.912,89 TL talepte bulunacağı yönünde kanaat bildirildiği, ayrıca bu alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek faiz oranlarının raporda gösterildiği görülmüştür.
Dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, temlik eden davacı ile davalı arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi ve genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, davalıya teslim edilen kredi kartından yapılan harcama bedellerinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği yapılan ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine davalı ile dava dışı sözleşmenin tarafı kişi aleyhine başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine iş bu davanın açıldığı, yargılama sırasında davacı bankanın alacağını … A.Ş’ye temlik ettiği, bilirkişi tarafından taraflarca imzalanan sözleşmede belirtildiği üzere delil olarak gözetilmesi gereken, temlik eden davacı banka hesapları üzerinde yapılan incelemeye göre, davacının alacağının hesaplandığı, düzenlenen bilirkişi raporunun dosyadaki veri ve kayıtlara uygun olduğu, itibar edilebilir nitelikte olduğu, bu haliyle davalının hesaplanan bedelin icra takibine konu bedelden fazla olduğu dikkate alınarak itirazının takibe konu bedel yönünden haksız olduğu, alacağın niteliği dikkate alınarak likit olduğunun kabulü ile inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesi ile,
Davanın KABULÜNE,
İzmir 25, İcra Müdürlüğünün 2016/14045 Esas sayılı takip dosyasında davalı …’nin itirazının iptaline,
Takibin davalı … yönünden İcra takip dosyasında gösterilen bedeller üzerinden devamına,
İcra inkar tazminatı isteminin kabulüne,
Hükmedilen alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davaya dayanak İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2016/14045 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazı taraflarından ve müvekkili …’nin vekili sıfatıyla gerçekleştirildiğini, yine İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/196 Esas 2017/859 Kararı ile müvekkilinin takip dosyasına vaki itirazının takibin başlangıcından itibaren devamında da bahis konusu olduğu ahvalde, gerek İzmir BAM 17. Hukuk Dairesinin kaldırma kararına esas İzmir 1. Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararı ile gerekse mahkemenin işbu kararı, müvekkilinin vekil ile temsil edildiği keyfiyeti dikkate alınmadan dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliği suretiyle taraf teşkili sağlanmadan hüküm tesis edildiğini, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi yerine doğrudan ve alacak kalemlerinin ayrı ayrı belirtilmeksizin gerekçe ile uyumsuz karar ittihazı yerinde olmadığı belirtilerek, istinaf talebinin kabulü ile kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi kartından kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davalı vekili icra dosyasında vekil olarak itiraz edildiği halde, dava dilekçesinin ve görevsizlik kararı sonrası tebligatın asile yapıldığını, hukuki dinlenme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ise de; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 26/11/2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2021/1 esas 2022/3 karar sayılı kararına göre icra takibine maruz kalan borçlunun vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için alacaklının açtığı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi yerindedir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, ödeme savunmasının olmamasına, davalının hesaplanan asıl borcunun icra takibine konu bedelden fazla olduğu belirtilen bilirkişi raporu dikkate alınarak karar verildiğinin anlaşılmasına, istinaf edenin sıfatına göre davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/06/2019 tarih ve 2018/938 Esas 2019/768 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalının istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 785,18.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 186,50.TL harcın mahsubu ile bakiye 598,68.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 31/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.