Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2932 E. 2023/1104 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2932
KARAR NO : 2023/1104
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2019
NUMARASI : 2016/1322 Esas 2019/437 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 07/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2023

Taraf vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından … San. Ve Tic. Ltd.. Şti. Lehine diğer borçlu davalının müteselsil kefaleti ile krediler açıldığı ve kullandırıldığı, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine, ihtarname gönderildiği ve verilen sürede borcun halen ödenmediği, müvekkil banka alacağının tahsilini teminen İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1050 D.İş sayılı dosyasından davalı borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı alınarak uygulandığını, 20/09/2016 tarihinde İzmir 10.İcra Müdürlüğü’nün 2016/12170 E. Sayılı dosyasından davalı borçlular hakkında haciz yolu ile icra takibi ikame edildiği ancak davalı borçlular tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak işlemiş/işleyecek faize, faiz oranlarına, masrafa ve gayrinakit alacaklarına olmak üzere icra takibine konu borca kısmen itiraz edildiği ve itiraz edilen alacak kısmı yönünden icra takibinin durdurulduğu, davalı borçluların işlemiş temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisine yapmış oldukları itirazlarının temerrüt tarihinden takip tarihine kadar yıllık %25,27 oranında işlemiş 76.404,47TL temerrüt faizi ve faizinin %5 oranından işlemiş gider vergisi 5.110,87TL olmak üzere davalı borçluların İzmir 10.İcra Müdürlüğü’nün 2016/12170 E. Sayılı icra takip dosyasına yaptıkları kısmi itirazlarının iptali ile icra takibinin belirtilen şekilde devamına, davalı borçluların İİK 67/2 maddede düzenlemesini bulan icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ihtarnamesinin yasal şartları içermediği, bu nedenle de geçersiz olduğu, hesap özetini içermediği gibi geçerli bir kat ihtarının da olmadığı, davacı tarafın haksız ve yersiz olarak İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün 2016/12170 E. Sayılı dosyası ile takibe giriştiği, gayri nakdi alacağa ilişkin talebin haksız olduğu, tüm yasal düzenlemeler karşısında müvekkillerin yapmış olduğu tüm itirazların haklı ve yerinde olduğu, haksız ve yersiz işbu davanın usulden ve esastan reddine, davalılar lehine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini savunmuştur.
MAHKEMECE: “…Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, banka kayıtları irdelenerek, icra takip tarihi itibariyle davacı alacağının bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişiden 26/05/2017 tarihli rapor aldırılmış, bilirkişi raporunda özetle; … Şirketinin sorumluluğunun anapara 1.672.100,89TL, akdi faiz 25.813,03TL, temerrüt 76.404,47TL, %5 BSMV 5.110,87TL, masraf 585,96TL, nakdi kredi toplamı 1.780.015,22TL, ipotekle temin edilen 970.000,00TL, menkul rehni 713.676,00TL, nakdi sorumluluk 96.339,22TL, gayri nakdi/depo 16.800,00TL, genel toplam 113.139,22TL, Kefil …’in sorumluluğunun 1.672.100,89TL, akdi faiz 25.813,03TL, temerrüt F. 76,404,47TL, BSMV 5.110,87TL, masraf 585,96TL, nakdi kredi toplamı 1.780.015,22TL, gayri nakdi/depo 16.800,00TL, genel toplam 1.796.815,22TL olarak belirlendiğini, takipten itibaren %25,27 temerrüt faizi oranı ve faizin %5 BSMV’si uygulanması gerektiğini bildirmiştir.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişiden 20/11/2017 tarihli ek rapor aldırılmış, bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporunda konunun detaylı irdelendiğinden değişikliği gerektirecek bir husus olmadığını belirtmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarının tek tek ve ayrıntılı karşılanması yönünde farklı bir bankacı bilirkişiden 28/09/2018 tarihli rapor aldırılmış, bilirkişi raporunda özetle; 20/09/2016 takip tarihi itibariyle davalı ..Ltd. Şti yönünden 1.672.100,89TL asıl alacak, 25.813,03TL işlemiş akdi faiz, 76.404,47TL işlemiş temerrüt faiz, 5.110,87TL faizlerin %5 gider vergisi, 585,96TL ihtar gideri, 1.780.015,22TL toplam nakdi alacak, 970.000,00TL ipotek teminatı, 713.676,00TL menkul rehni teminatı, 96.339,22TL nakdi alacak, 17.070,00TL gayri nakdi alacak çek depo tutarı banka alacağından asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğu, müteselsil kefil … yönünden 1.672.100,89TL asıl alacak, 25.813,03TL işlemiş akdi faiz, 76.404,47TL işlemiş temerrüt faizi, 5.110,87TL faizlerin %5 gider vergisi, 585,96TL ihtar gideri, 1.780.015,22TL toplam nakdi alacak, 17.070,00TL gayri nakdi alacak çek depo tutarı banka alacağından tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile sorumlu bulunduğu, sözleşmenin 11.maddesi gereği davacı bankanın takip tarihinden itibaren 1.672.100,89TL asıl alacağa yıllık %25.27 oranında temrrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin olduğu belirtilmiştir.
30/04/2019 tarihli duruşmada; davalı vekilinin ek rapor talebinin reddine karar verilmiştir.
İzmir 10.İcra Dairesinin 2016/12170 esas sayılı dosyasına vaki kısmi itirazın kısmen iptali ile 25.813,03 TL akti faiz, 76.404,47 TL temerrüt faizi, 585,96 TL masrafı, 5.110,87 TL % 5 BSMV ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibin devamına, 16.800,00 TL gayri nakdi alacaklı bankada açılacak bir hesaba depo edilmesine, depo edilmesine karar verilen bölüm içerisinden nakde dönüşen gayri nakdi alacağın, nakde dönüştüğü tarih itibariyle % 25,27 temmerrüt faizi ile BSMV ile birlikte tahsiline, %20 icra inkar tazminatının reddine, fazlaya ilişkin isteğin reddine,
Davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile;
“Davanın KISMEN KABULÜ ile İzmir 10.İcra Dairesinin 2016/12170 esas sayılı dosyasına vaki kısmi itirazın kısmen iptali ile 25.813,03 TL akti faiz, 76.404,47 TL temerrüt faizi, 585,96 TL masrafı, 5.110,87 TL % 5 BSMV ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takibin devamına,
16.800,00 TL gayri nakdi alacaklı bankada açılacak bir hesaba depo edilmesine, depo edilmesine karar verilen bölüm içerisinden nakde dönüşen gayri nakdi alacağın, nakde dönüştüğü tarih itibariyle % 25,27 temmerrüt faizi ile BSMV ile birlikte tahsiline,
%20 icra inkar tazminatının REDDİNE,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece davalarının kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verildiğini, gayri nakit alacakları yönünden verilen kararın hatalı olduğunu, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin “Çek Karnesi Verilmesine Bağlı Gayrinakdi Kredi” başlıklı 9.21 maddesinde de “…müşteri, bankaca verilen çek karnelerindeki her bir çek yaprağı için bankanın ilgili mevzuat gereğince ödemekle yükümlü olduğu tutarın yetkili makamlarca arttırılması durumunda oluşacak farkı, bankaya derhal nakden yatırmayı ve bu suretle yatıracağı paranın da bankaya rehinli olacağını kabul eder” şeklinde belirtildiğini, yerel mahkemece verilen %20 icra inkar tazminatının reddine dair kararın da hatalı olduğunu, genel kredi sözleşmesinin davalı tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalandığını, kredi şartlarına uyulmaması üzerine gönderilen ihtarnamenin tebliğine rağmen borucun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, hükmedilen vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen verilmemiş olmasının da hatalı olduğunu istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın 6100 sayılı HMK’nın ilgili maddelerine uygun olmadığını, delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, delillerin sonradan ibrazına muvafakatlerinin olmadığını, kredi sözleşmesinin yasal şartları içermediğini, TBK’nın kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583. maddesi “… Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içerdiğini, ancak, dava konusu sözleşme bu şartları içermediğinden dosyada sunulu Yargıtay içtihatlarında da açıkça düzenlendiği üzere …’in müteselsil kefil sıfatı da olmadığını, davacının takip ve dava hakkı olmadığını, davacı tarafça talep edilen faiz oranlarının TTK ve TBK gereğince yasal olmadığını, faiz ve faiz oranlarına ilişkin sözleşme sayfalarında davalıların imzalarının olmadığını bu nedenle bu kısımların yok hükmünde olduğunu, bilirkişi raporundaki aksi beyanların taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ona ait olduğunu, gayrınakdi alacağa ilişkin talebin haksız olduğunu, bankanın her bir çek yaprağından ne kadar talepte bulunduğunu açıklamadığını, istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava: Genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeni ile yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça davaya konu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacaklı olduğu iddiasıyla davalılara karşı icra takibi yapıldığı, davalılarca asıl alacağa itiraz edilmeyip, sadece işlemiş ve işleyecek tüm faizlere, faizin işlemiş ve işleyecek BSMV sine, 585,96 TL masrafa ve 17.070 TL gayrınakdi alacağa itiraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı bankanın …/… Şubesi ile davalı asıl borçlu … San ve Tic. Ltd. Şti arasında 20.02.2014 düzenleme tarihli ön bilgi formu ve 21.02.2014 düzenleme tarihli 2.200.000.-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in, sözleşmeyi 2.200.000.-TL Kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, düzenlenen kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete krediler kullandırıldığı, kredilerin ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edildiği, davalılara hesap kat ihtarnamesi gönderildiği görülmüştür.
Davacı tarafça davalılara Beyoğlu 48. Noterliğinin 11.07.2016 tarih ve 873345 yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek 30.06.2016 tarihi itibariyle toplam: 1.687.855.03-TL borcun bu tarihten itibaren işleyecek faiz, fon, gider vergisi ile birlikte 24 saat içinde ödenmesini, aynı sürede 17 adet çek yaprağından ileri gelen 20.670-TL tutarın depo edilmesini aksi takdirde yasal yolları başvurulacağının ihtar ettiği, ihtarnamenin davalı asıl borçlu şirket çalışanına 14.07.2016 tarihinde, Müteselsil Kefil …’in ikamet ettiği mahalle muhtarına teslim edildiği, kapısına haber kağıdı bırakıldığı, dolayısıyla ihtarnamenin davalılara usulüne uygun tebliğ edildiği, davalıların 16.07.2016 tarihinde temerrüde düşmüş oldukları anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince davacı bankanın davalılardan alacaklı olup olmadığının tespiti için bankacı bilirkişi …’dan aldırılan 26/05/2017 tarihli raporda; … Şirketinin sorumluluğunun anapara 1.672.100,89TL, akdi faiz 25.813,03TL, temerrüt 76.404,47TL, %5 BSMV 5.110,87TL, masraf 585,96TL, nakdi kredi toplamı 1.780.015,22TL, ipotekle temin edilen 970.000,00TL, menkul rehni 713.676,00TL, nakdi sorumluluk 96.339,22TL, gayri nakdi/depo 16.800,00TL, genel toplam 113.139,22 TL, Kefil …’in sorumluluğunun 1.672.100,89TL, akdi faiz 25.813,03TL, temerrüt F. 76,404,47TL, BSMV 5.110,87TL, masraf 585,96TL, nakdi kredi toplamı 1.780.015,22TL, gayri nakdi/depo 16.800,00TL, genel toplam 1.796.815,22TL olarak belirlendiğini, takipten itibaren %25,27 temerrüt faizi oranı ve faizin %5 BSMV’si uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
İtiraz üzerine Bilirkişi …’dan aldırılan ek raporda; kök raporda bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine bu kez bankacı bilirkişi …’den aldırılan 28/09/2018 tarihli raporda; 20/09/2016 takip tarihi itibariyle davalı … ..Ltd. Şti yönünden 1.672.100,89TL asıl alacak, 25.813,03TL işlemiş akdi faiz, 76.404,47TL işlemiş temerrüt faiz, 5.110,87TL faizlerin %5 gider vergisi, 585,96TL ihtar gideri, 1.780.015,22TL toplam nakdi alacak, 970.000,00TL ipotek teminatı, 713.676,00TL menkul rehni teminatı, 96.339,22TL nakdi alacak, 17.070,00TL gayri nakdi alacak çek depo tutarı banka alacağından asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğu, müteselsil kefil … yönünden 1.672.100,89TL asıl alacak, 25.813,03TL işlemiş akdi faiz, 76.404,47TL işlemiş temerrüt faizi, 5.110,87TL faizlerin %5 gider vergisi, 585,96TL ihtar gideri, 1.780.015,22TL toplam nakdi alacak, 17.070,00TL gayri nakdi alacak çek depo tutarı banka alacağından tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile sorumlu bulunduğu, sözleşmenin 11.maddesi gereği davacı bankanın takip tarihinden itibaren 1.672.100,89TL asıl alacağa yıllık %25.27 oranında temrrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin olduğu belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporlarının birbirini teyit eder nitelikte olduğu sadece gayrınakdi alacak yönünden raporlar arasında 270 TL lik bir fark olduğu görülmüştür.
Davalı …’in ise kefalet sözleşmesini kefalet tarihi ve miktarını el yazısı ile yazıp imzalamış olduğu, her ne kadar kefaletin geçersizliği ileri sürülmüş ise de; davalı … tarafından takipteki asıl alacağa itiraz edilmeyip, faizler yönünden kefaletin geçersizliğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalılarca işlemiş ve işleyecek tüm faizlere, faizin işlemiş ve işleyecek BSMV sine, 585,96 tl masrafa ve 17.070 TL gayrınakdi alacağa itiraz edilmiş ise de; dosyaya sunulan bilirkişi raporlarının faizler, BSMV ve masraf yönünden birbirini teyit eder nitelikte olduğu, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinin 11.maddesine göre temerrüt durumunda borca, bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranının %50 ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanacağının belirlendiği, davacı banka tarafından davalı şirkete kullandırılan ticari kredilerde uygulanan en yüksek akdi faiz oranının yıllık % 16.85 olup, %16.85 akdi faiz oranın %50 ilavesiyle temerrüt faiz oranının yılIık % 25.27 olarak belirlendiği, davacı bankanın da bu oranı davalılardan talep ettiği, BSMV nin mükellefi banka olmakla vasıtalı bir vergi olması nedeniyle sözleşme ile borçlulara yansıtılabileceği, sözleşme hükümlerinde de davalıların BSMV nin kendilerine yansıtılacağını kabul ettikleri, dolayısıyla işlemiş ve işleyecek faizlerin mevzuata uygun olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Gayrınakdi alacak yönünden; bilirkişi … tarafından düzenlenen raporun gayrınakdi alacak yönünden denetime elverişli açık olduğu anlaşılmakla Dairemizce bu rapora itibar edilerek raporda da belirtildiği üzere; 11 adet çek yaprağının ibraz tarihi itibariyle yasa ile belirlenen sorumluluk tutarının 1.200.00 TL, 3 adet bankaya iade edilmeyen çek yaprağından dolayı 25.01.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan beher çek yaprağına ait sorumluluk tutarının 1.290.-TL olduğu , bu nedenle toplam depo riskinin 17.070.-TL olduğu kanaatine varılmış, davacı vekilinin gayrınakdi alacağa yönelik istinafı yerinde bulunmuş, davalıların bu yöndeki istinaf talepleri yerinde bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesince bankacı … ‘den ve …’dan aldırılan denetime elverişli ve açık raporlara göre nakdi alacak yönünden; davalıların 25.813,03TL işlemiş akdi faiz, 76.404,47TL işlemiş temerrüt faiz, 5.110,87TL faizlerin %5 gider vergisi, 585,96TL ihtar gideri olmak üzere toplam 107.914,33 TL den müteselsilen sorumlu oldukları, gayrınakdi alacak yönünden de depo riskinin 17.070,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş ise de; bilirkişi raporlarına göre belirlenen 107.914,33 TL alacağın nakdi alacak olduğu , belirlenebilir ve likit olduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden davalılar aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru olmamış, gayrınakdi alacak likit olmadığından bu alacağa yönelik icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi doğru bulunmuştur.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın kabulüne, 107.914,33 TL nakdi alacak likit ve belirlenebilir olmakla %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıların istinaf taleplerinin HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine, yeniden esas hakkında aşağıda belirtilen şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)Alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcının önceden alınan 1.842,90 TL harçtan mahsubu ile 1.663,00 TL harcın talebi halinde davalılara iadesine,
3)İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.04.2019 tarihli ve 2016/1322 Esas – 2019/437 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2)Davacıdan peşin alınan 44,40 TL istinaf karar harcının, talebi halinde davacıya iadesine,
3)Davacı tarafın yapmış olduğu 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davalıya verilmesine,
4)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5)Kullanılmayan istinaf gider avansının istek halinde ilgilisine iadesine,
KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
C-1)Davanın KABULÜ ile;
Davalı borçluların İzmir 10. İcra Dairesinin 2016/12170 esas sayılı dosyasına yapmış oldukları kısmi itirazın iptali ile, takibin; asıl alacak aynen kalmak kaydıyla, 25.813,03 TL akti faiz, 76.404,47 TL temerrüt faizi, 585,96 TL masraf, 5.110,87 TL % 5 BSMV olmak üzere toplam 107.914,33 TL üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile devamına ,
17.070,00 TL gayri nakdi alacağın, alacaklı bankada açılacak bir hesaba depo edilmesine, depo edilmesine karar verilen bölüm içerisinden nakde dönüşen gayri nakdi alacağın, nakde dönüştüğü tarih itibariyle % 25,27 temerrüt faizi ve BSMV’si ile birlikte tahsiline,
107.914,33 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 21.582,86 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2)Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3)Davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL harcın alınması gerekli 7.371,62 TL nispi harca mahsubu ile eksik kalan 7.342,42 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir yazılmasına,
4)Davacı tarafından yapılan 1.063,00 TL toplam yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5) Nakdi alacak yönünden; Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 17.187,15 TL nispi ücreti vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6)Gayri nakdi alacak yönünden davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00 TL maktu ücreti vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7)Kararın kesinleşmesinden sonra kalan avansın taraflara ödenmesine,

8)Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
D-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca 07.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.