Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2885 E. 2023/1587 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2885
KARAR NO : 2023/1587
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2019
NUMARASI : 2017/1273 Esas 2019/923 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 26/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/09/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde,
“DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;müvekkili şirketin, davalı firmadan 12/07/2016 tarihinde içeriğinde Solvent içermediği konusunda hem telefon ile hemde mail yolu ile teyit alarak … 400 ml, 2500 adet sipariş ettiğini, davalı firmanın müvekkiline asıl ürünün solvent içermediği sadece aktivatörün solvant içerdiği bilgisinin verildiğini, müvekkili şirketin bu siparişe istinaden davalı firmaya 4.500,00 USD ödeme yaptığını, gümrükte yapılan işlemlerde davalının bildirdiği ve müvekkilinin değiştirme şansı olmayan SBİF üzerinde müvekkiline davalı tarafın gümrük müşavirliği tarafından bildirilen GTİP numarası üzerinden işlem yapıldığını davalının tarafından 12/07/2017 tarihli davalı firmanın kaşe ve imzasını içerir üretim takip formanda da aynı GTİP numarası bildirildiğini ancak satın alınan ürünün bildirilen davalı tarafından kaşe ve imzalı düzenlenen üretim takip formundaki ve davalı tarafından e imzalı düzenlenen SBİF de belirtilen GTİP numrası ile sonraki faturada açıkça yapan GTİP numarasının birbirinden farklı olduğunu ithalat işlemlerinde serbest bölgeden yapıldığı için imalatçı firma yani davalının ürettiği malın ürün bildirim formunu düzenlemek üzerinde ürünün tariflerine yer vermek zorunda olduğunu formun üzerinde firma yetkilisinin imza ve kaşesinin bulunma zorunluluğunun olduğunu, ancak davalının yanlış olan GTİP numarasını bildirdiğini ithalatçı gümrükte ürün üzerinde labaratuar ortamında yapılan incelemelerde istenmeyen yasaklı madde olan ve müvekkili tarafından da açıkça istenmeyen Solvent tespit edildiğini ve ürünün gümrükten geçmediği için müvekkili firmaya ceza kesildiğini ve cezanın müvekkili tarafından ödenmek zorunda kaldığını, , gümrükten geçebilmesi için ürünün kimyahaneye gittiğini ve birçok prosedörden geçtiğini, iş güvenliği belgesi ve benzeri belgeler istendiğini bunların firmaya olan ve ürüne olan güvenin sarsıldığını ayrıca ürünlerin kullanım sürelerinin de neredeyse yarısının bu süreçte dolduğunu, bu nedenle gümrük talebinin iptal edildiğini, davalı taraftan paranın iadesinin istendiğini, davalı firmanın oyalamaları karşısında 18/04/2017 tarihinde Karşıyaka 5. Noterliğinin 11150 yevmiye no’lu ile ihtarname çekilerek paranın iadesinin istendiğini, davalı firmanın İzmir 30. Noterliğinin 12572 yevmiye, 28/04/2017 tarihli ihtarname ile alakasız ve anlamsız bir cevap verdiğini ve para iadesi yapmadığının tüm bu nedenlerle müvekkili firmanın parasını ödediği ancak alamadığı ürünlerinin parasının iadesi için davalı firma aleyhine İzmir 27 İcra Müdürlüğünün 2017/8519 Esas sayılı doyası ile ilamsız takip başlatıldığının davalının itiraz ettiğini takibin durduğunu bu nedenle borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen asıl alacağa işleyecek en yüksek USD faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği ve cevap dilekçesi ile özetle; davacı şirketin müvekkilinden satın aldığı mal için ödenen 4.500,00 USD nin iadesini önce bir ihtarname ile talep ettiğini, daha sonra icra takibine başlatıldığını, icra takibine itiraz ettiklerini , davacı şirketin müvekkilinden satın aldığı …’nin malda Solvent tespit edildiği için gümrükten geçmediğini, bu nedenle ceza ödemek zorunda kaldığını ve gümrük talebini iptal ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile tazminat talebinde bulunduğunu davacı şirketin haksız ve kötü niyetli olduğunu, …’nin adından da anlaşılacağı üzere set olduğunu , setin bir yapıştırıcı ve hızlandırıcıdan oluştuğunu, yapıştırıcıda solvent olmadığını, hızlandırıcının ise sprey formunda olduğunu ve solvent içerdiğini, davacıya gönderilen malzemenin güvenlik formunda da açıkça belirtildiğini, , 12/07/2016 tarihli e postada davacının Gümrük Müşaviri dava konusu malın solvent içerip içermediğini sormakta 13/07/2016 tarihli e postada davalının Gümrük Müşaviri ürün içeriğinde solvent bulunduğunu bildirdiğini, davacının seti bilerek satın aldığını ve banka kanalı ile ödeme yaptığını ÜBF ve buna bağlı olarak SBIF’nın müvekkili gümrük müşavirliğince düzenlenip e imza ile onaylandığını, davacı şirketin iki farklı GTIP bulunduğu iddiasının doğru olmadığını ikinci bir fatura mevcut olmadığını fatura da GTİP ‘nin yapmadığını yapılacak tahlil sonucunda beyan edilen GTP ile tespit edilen GTIP Gümrük idaresi gerekli değişikliklerin yapılmasını mükelleften talep edebileceğini, satıcı her ne kadar Ürün Bildirim Formunda GTİP belirtiyor ise de kesin ve bağlayıcı olmadığını, gümrük idaresine karşı yasal sorumluluk ithalat beyannamesini düzenleyip onaylayan ithalatçı firma olduğunu , tescil edilmiş Gümrük Çıkış Beyannamesinde ve SBIF de değişiklik yapılmasının mümkün olduğunu, davacı şirketin ürünün gümrükten geçmemiştir iddiasının da asılsız olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; davalı tarafın yanıltıcı beyanlarının cevap dilekçesinde de devam ettiğini, 12/07/2016 tarihinde davalı tarafça fatura kesildiğini ancak gümrük işlemleri için başvuru sonrası hemen sıkıntı çıkması nedeniyle müvekkili firma tarafından yazılı olarak mail yolu ile bilgi alınmak istendiğini ve 13/07/2017 tarihinde asıl ürünün solvent içermediği sadece aktivatörün solvent içerdiği bilgisi verildiğini, davalı tarafça ürünün eki olduğundan sorun olmayacağının söylendiği ve işlemlere devam edilmeye çalıştığını, ,SBIF belgesinin davalı tarafça sattığı kendi ürününe ait bilgilerin olduğunu, davalı arafça hazırlanan bir belge olup altında davalı tarafın kendi kaşe ve imzasının olduğunu belge üzerinde müvekkil firmanın değişiklik yapma şansının olmadığını ancak davalı taraf ürünü müvekkili firmayı yanıltarak sattığı için bu hatayı düzeltmediğini ve de müvekkili firmaya bilgi vermediğini, ürünün gümrükten geçme süresinin uzattığını, ürün üzerindeki eksik ve hatalı bilgilerin davalı tarafça SBIF üzerinde verilen bilgi ile ürün arasında ki farklılıklar ortaya çıktığında anlaşıldığını, en önemli unsurlardan birininde ürünlerin kullanım süreleri de bu süreçte neredeyse tam yarı oranında azaldığını açıklanan bu nedenlerle müvekkili firmanın parasını ödediği ancak alamadığın ürünlerin paranın iadesi için anlaşma yoluna gidildiğini, ihtar çekildiğini, icra takibi başlatıldığını ancak davalı firmanın itiraz etmesi üzerine davayı açma zorunluluğunun doğduğunu bu nedenle davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası; İzmir 27 İcra Dairesinin 2017/8519 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden, davacı … San Tic. Ltd. Şti. Tarafından davalı … San ve Tic. Ltd. Şti aleyhine 4.500,00 USD asıl alacak, 277.89 USD işlemiş faiz olmak üzere 16.889,36 TL olmak üzere ilamsız takip başlattığını, ödeme emrinin davalı şirkete 23/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin vekili aracılığı ile 28/06/2017 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
E-posta mesajları: Davalı … tarafından 12.07.2016 tarihinde gönderilen iletide, “… firmasına ait fatura ektedir.”, davacı gümrük müşavirliği tarafından gönderilen 12.07.2016 tarihli iletide; “Merhaba …, Bu ürünler solvent içermiyor dimi yardımlarınız için teşekkürler.” davalı gümrük müşavirliği tarafından gönderilen 13.07.2016 tarihli iletide “kusura bakmayın ancak firmadan bilgi alabildim, ürünün içeriğinde solvent mevcutmuş bilginize.”, davalı gümrük müşavirliği tarafından gönderilen 13.07.2016 tarihli iletide “Merhaba firmadan aldığımız bilgi yapıxştırıcı solvent içermiyor, ancak ayrı ambalajda bulunan aktivatörün solvent içerdiğini bildirdiler. Dolayısı ile yapıştırıcı tarifesinde solvent içermeyenler grubunda beyan edilmiştir.” denildiği görülmüştür.
Fatura: Davalı şirket tarafından, davacı şirkete keşide edilen 12.07.2016 tarihli faturada, … hızlı yapıştırıcı seti, 2500 adet, 4.500,00 USD, teslim şekli … yazılı olduğu görülmüştür.
Ödeme Belgesi: davacıya ait … hesabından 04.08.2016 tarihinde davalı şirket hesabına 4.500,00 USD satım bedeli havale edilmiştir.
Davacı İhtarname:davacı şirket tarafından davalı şirkete keşide edilen Karşıyaka 5. Noterliği’nin 14.07.2017 tarihli ihtarnamesinde; davacı şirketin 12.07.2016 tarihinde ürünün solvent içermediği konusunda hem telefon hem mail ile davalı şirketten alınan teyit üzerine … sipariş ettiğini, davalıya 4.500,00 USD ödendiğini, gümrükte ürün üzerinde yapılan incelemede yasaklı madde olan solvent içerdiğinin tespit edildiğini, ürünün gümrükten geçmediğini, bu nedenle ürünün taraflarınca alınamadığını, kusurlarından kaynaklı teslim alınamayan ürünler için ödenen 4.500,00 USD’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinde itibaren 7 gün içinde ödenmesini ihtar etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında, davacı şirkette 2013 yılından beri Muhasebe Müdürü olarak çalıştığını, davalı şirkete dava konusu ürünü sipariş vermeden önce yaklaşık bir ay boyunca görüşmelerinin devam ettiğini ve ürün tanıtımı diğer firmaların ürünleri ile karşılaştırma yapılması süreci yaklaşık bir ay devam ettiğini, sonrasında da davalı firmaya sipariş verildiğini, davalı firmaya solvent içermeyen yapıştırığı talep ettiklerini bildirdiklerini, davalı firmanın ürün tanıtımında ürünün solvent içermediğini sözlü olarak beyan ettiğini , ürünün yurt dışından gelip Gümrük müdürlüğünce ürün üzerinde test yapılması neticesinde ürünün solvent içerdiğinin ortaya çıktığını ve yanlış GTIP numarası üzerinden gümrük beyannamesi düzenlendiğini, bu bildirimden sonra sürecin çok uzaması nedeniyle solventlide olsa ürünü alabileceklerini ancak davalı firmanın gerek ürün içeriği konusunda gerekse gümrük sürecinin çok uzun zaman alacak olması nedeniyle oluşan güvensizliğinin de gözönünde bulundurularak işlemden vazgeçtiklerini, ürün bedelinin daha önce ödenmesi için davalı şirketten iadesini talep ettiklerini ancak şirket tarafından çalıştıkları firmaya ödeme yapılmadığını, beyan etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; davacı şirkette 2014 yada 2015 yılından beri gümrük müşavirliği yaptığını, davalı tarafın gümrük müşaviri ile e mail yazışmalarını yapan müşteri temsilcileri … olduğunu, taraflar arasında sipariş verilmede önce ürün içeriği konusunda ne şekilde anlaşma yaptıklarını bilmediğini, taraflar arasında faturalandırma ve tarife yapıldıktan sonra gümrük işlemlerinin yapılması için evrakların geldiğini davalı tarafın serbest bölge işlem formu ve üretim takip formunda ithal edilecek ürünün GTİP numarasını solvent içermeyen ürün numarası oldukların gösterildiğini ve bu belgelerin şirketlerine gönderildiğini, ancak gümrükte sorun yaşanmaması için solvent içeren yapıştırıcı ürünlerin ithali ile solvent içermeyen ürünlerin ithali ve tabi olacakları mevzuat birbirinden farklı olduğunudan solventli ürünler için Çaışa Bakanlığından izin alınması gerektiğinden bir hata olmaması için davalı firma sahibi olarak görüştüğü ancak ismini hatırlamadığı kişiden davalı firmanın gümrük müşavirliğinden ürünün solvent içerip içermediği konusunda teyit aldığını, davalı tarafından düzenlenen Serbest Bölge İşlem Formu ve üreti Takip formuna uygun olarak ve müşteri temsilcisi … ile davalı arasındaki yazışmalarda GTIP numarası ile ilgili mutabık kalınan numara üzerinden gümrük beyanname işlemlerini yaptığını, beyannamenin düzenlenip onaylandığından gümrük müdürlüğü ürünlerden örnek alıp test yaptığında ürünün solvent içerdiğinin tespit edildiğini aha sonra gümrük müdürlüğü ürünün set halinde olması, ürünlerden birinin solvent içermeyip set içindeki aktivatörün solvent içermesi nedeniyle tereddütte kaldığından ik ayrı tarifi üzerinden değerlendirilmesi gerekip gerekmeyeceği yönünden tekrar kimya bölümünden görüş sorduklarını, kimya bölümü itirazı değerlendirip ürünün set halinde olduğunu olduğunu ve tek tarife üzerinden solvent içeren yapıştırıcı grup içinde değerlendirilmesi gerektiğini Çalışma Bakanlığında işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili uygunluk yazısı alınması gerektiğini bu yazının alınması içinde aynı zamanda üretici irma olan davalı şirketten MSDS belgesi, içerik belgeleri gibi belgelere ihtiyaç duyulduğunu , örneklerin Çalışma Bakanlığında izin için gönderildiğini, gümrük beyannameleri hemde serbest bölge işlem formu üretim takip formu düzeltilip gerekli gümrük cezalarının yatırıldığını beyan etmiştir.
Bilirkişi Raporu : Kimya Mühendisi Bilirkişi … ile Emekli Başkontrolör … tarafından düzenlenen 12/04/2019 tarihli raporunda; Davalı Şirketin gümrük müşavirliğince davacı şirketin gümrük müşavirliğine gönderdiği, 12.07.2016 ve 13.07.2017 tarihli iki mailde “ürün içeriğinde solvent olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen davacı şirket tarafından 12.07.2016 tarihinde yapıştırıcı seti almak için davalı şirkete sipariş verdiğini, davalı şirketin bu siparişi üzerine 12.07.2016 tarihinde düzenlediği 4.500,00 USD tutarındaki faturaya, fatura içeriği üründe solvent olduğu için 6102 sayılı TKK’nun 21/2 maddesi gereğince 8 günlük yasal süresi içerisinde itiraz etmemiş olması ve sözkonusufatura bedelini 04.08.2016 tarihinde bankadan peşin ödemiş olması sebepleriyle, Taraflar arasındaki alım satım ilişkisine konu hızlı yapıştırıcı setinin solvent içermediği hususunda davalının davacı alıcıyı aldatmadığını, yapıştırıcının solvent içerip içermediği konusunun, hem gümrük mevzuatı, hem de yapıştırıcıyı kullananın sağlığı açısından çok olması sebebiyle ve davacı tanığının ifadesinde açıkça beyan ettiği üzere sipariş öncesinde ürün tanıtımı, diğer firmaların ürünleriyle karşılaştırma yapılması çalışmalarının bir ay sürmüş olmasından dolayı davacı şirketin davalı şirketten almayı düşündüğü yapıştırıcı içeriğinde çok önemli konu olan solvent hakkında bilgi aldığını, Davacı ve Davalı şirketlerin mali müşavirleri arasındaki mail yazışmaları, davacı vekili ve davacı şirketin muhasebecisi ve tanığı …’ın Mahkemedeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketin gümrük müşavirliğinin davacı şirketin gümrük müşavirliğine gönderdiği 12.07.2016 ve13.07.2016 tarihli iki mailinde de “ürün içeriğinde solvent olduğunun” açıkça belirtilmiş olması, Davacı Vekilinin şikayet dilekçesinde, “Müvekkil şirketimiz, davalı firmadan 12.07.2016 tarihinde iceriğinde solvent içermediği konusunda hem telefon ile hem de mail yolu ile teyit alarak … 400 ML 2.500 adet sipariş etmiştir.” İddiasına rağmen; davalı şirketin gümrük müşavirliğinin 12.07.2016 ve13.07.2016 tarihli iki mailinde de “ürün içeriğinde solvent olduğunun” açıkça belirtilmiş olması ve davacı vekilinin söz konusu telefon görüşmeleri ile ilgili bir belge sunmamış olması sebebiyle, Taraflar arasındaki mail yazışmaları dikkate alındığında Davacı ve davalı şirket arasındaki alım satım ilişkisine konu yapıştırıcının aktivatörünün solvent içerdiğini davacının en geç 12.07.2016 tarihinde öğrendiğini, davacı şirketin satın aldığı ürünün solvent içerdiğini 12.07.2016 tarihinden itibaren bildiğini, Davalı Gümrük Müşavirliğince düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmayan Serbest Bölge İşlem Formu ve Üretim Takip Formunda davacı şirket tarafından satın alınan hızlı yapıştırıcı adlı ürünün GTİP numarasının 3506.10 00 10 00 olrak bildirilmiş olmasına rağmen Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı İzmir Laboratuvar Müdürlüğünce düzenlenen 25.08.2016 tarih ve 67 numaralı Analiz Raporunda(Ek:8); sözkonusu ürünün GTİP numarasının solvent içeren 3506.10.00.90.11 olduğunun tespit edilmiş olması sebebiyle davalı şirket gümrük müşavirliğince düzenlenen Üretim Takip Formu ve Serbest Bölge İşlem Formunda bildirilen GTİP numaralarının (35606.10.00.10.00) satın alınan ürünün GTİP numarasından(3506.10.00.90.11) farklı olduğunu, davalı Şirket gümrük müşavirliğinin davacı gümrük müşavirliğine 12.07. ve 13.07.2016 tarihlerinde gönderdiği maillerde “ürünün solvent içerdiğini” bildirmiş olmasına rağmen, davalı şirketin düzenlediği Üretim Takip Formu ve Serbest Bölge İşlem Formunda solvent içeren ürün bildirdiği halde bu ürünün GTİP numarasını solvent içermeyen GTİP numarası 3506.10.00.10.00 olarak bildirmesi sebebiyle kusurlu olduğu, davalı şirketin kusurlu olmasına rağmen raporlarında açıkladıkları üzere davacının davalıdan satın aldığı yapıştırıcı setini solvent içerdiğini bilerek almış olması sebebiyle davacının gümrük işlemlerinin yapılması sırasında davalı tarafından aldatılmadığını, hem davacı hem davalı tarafın yapıştırıcı aktivatörünün dolayısıyla çift komponentli yapıştırıcının solvent içerdiğini bildikleri, ancak gümrük işlemlerinin uzun ve belkide maliyetli olması nedeniyle solvent içermeyen yapıştırıcı grubunda gösterdikleri, Kanaat ve sonucuna vardıklarını, dosya kapsamında Davalı … San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin Davacı … Kimya San. Tic. Ltd. Şti.’ne düzenlediği 12.07.2016 tarih ve Seri … nolu faturanın 2 adet fotokopisi bulunduğu(Ek:3), fatura fotokopilerinden birinde; Malın Cinsi … 400 ML, Miktrı:2.500,00, Toplam bedeli:4.500,00 USD, Teslim şekli: C.I.F yazıldığı, fatura fotokopilerinde diğerinde el yazısı ile GTİP.-3506.10.00.90.11 yazılı olduğu ancak diğer nüshada el yazısı ile yazılmış GTİP numarası bulunmadığı tespit edilmiş, dosya kapsamında söz konusu faturanın aslı bulunmadığından fatura aslında GTİP numarası yazılı olup olmadığı ve fatura fotokopisi üzerinde yazılı GTİP numarasının Üretim Takip Formu ve Serbest Bölge Dolaşım Formu üzerinde bildirilen GTİP numarasından farklı olup olmadığı hakkında bir tespitte bulunamadıklarını, Serbest Bölge İşlem Formunun Gümrük Mevzuatına aykırı düzenlenmiş olması halinde 4458 Sayılı Gümrük Kanunun 241/1-3 fıkraları ve Gümrük Tebliğinin 4458 Sayılı Gümrük Kanunun 241/1. Maddesi uyarında düzenlenen Eki 82 nolu tablonun 4. Ve 7. Maddeleri gereğince Kanunla belirlenen usulsüzlük cezasını ödemek kaydıyla sonradan düzeltilmesinin veya iptal edilmesinin mümkün olduğunu, Davacının, davalıdan almaya karar verdiği yapıştırıcı setinin solvent içerdiğini 12.07.2016 tarihinden itibaren bildiği halde 12.07.2016 tarihinde dava konusu malın alımı için sipariş vermiş olması, davalının sözkonusu siparişe istinaden düzenlediği 4.500,00 USD tutarındaki 12.07.2016 tarih ve 902615 nolu faturaya, fatura içeriği üründe solvent olduğu için 6102 sayılı TKK’nun 21/2 maddesi gereğince 8 günlük yasal süresi içerisinde itiraz etmemiş olması ve sözkonusu fatura bedelini 04.08.2016 tarihinde ödemiş olması, davacının davalıdan, davalı tarafından düzenlenen Üretim Takip Formu ve Serbest Bölge İşlem Formunda beyan edilen solvent içermeyen yapıştırıcı GTİP numarasının (3506.10.00.10.00) solvent içeren yapıştırıcı GTİP numarası olarak değiştirilmesini talep etmemiş olması, Dava konusu malın gümrükten geçmemesinin söz konusu olmadığının, sipariş tarihinden itibaren yaklaşan iki buçuk sonra dava konusu malın gümrükten çekilme aşamasına gelindiğinde davacının 18.10.2016 tarihli dilekçesiyle “eşyaların alıcı firması ile gönderici firması arasındaki anlaşmazlıklardan ötürü ithalattan vazgeçildiği” gerekçesi ile Gümrük Giriş Beyannamesini iptal ettirmesi sebebiyle malın gümrükten geçmemiş olması sebepleri ile Ürünün gümrükten geçişinin yapılmamasında davalı tarafın bir kusurunun bulunmadığının, dava konusu malın davacı tarafından sipariş edildiği 12.07.2016 tarihinden davacı tarafından Gümrük Giriş Beyannamesinin iptalinin talep edildiği 18.10.2016 tarihine kadar yaklaşık üç ay geçmiş, teknik bilirkişi tarafından dava konusu malın raf ömrünün uygun saklama koşullarında yaklaşık 12 ay olduğu tespit edildiğini, davacının Gümrük Giriş Beyannamesinin iptalini talep ettiği 18.10.2016 tarihi itibariyle dava konusu malların yaklaşık 9 ay raf ömürlerinin kaldığını, dolayısıyla GTİP numarasındaki değişiklik nedeni ile gümrük işlemlerinin uzaması ve bekleme süresi dikkate alındığında satın alınan ürünlerin son kullanma tarihlerinin dolmadığı, davacının Gümrük Giriş Beyannamesinin iptalini talep ettiği 18.10.2016 tarihi itibariyle dava konusu malların yaklaşık 9 ay raf ömürlerinin kaldığını, davacının, davalıdan almaya karar verdiği yapıştırıcı setinin solvent içerdiğini davalının gümrük müşavirliği tarafından gönderilen 12.07.2016 ve 13.07.2016 tarihli maillerden 12.07.2016 tarihinden itibaren bildiği halde 12.07.2016 tarihinde dava konusu malın alımı için sipariş vermiş olması, Davacının, davalı tarafın sözkonusu siparişe istinaden düzenlediği ve davacı tarafa gönderdiği 4.500,00 USD tutarındaki 12.07.2016 tarih ve 902615 nolu faturaya, fatura içeriği üründe solvent olduğu için 6102 sayılı TKK’nun 21/2 maddesi gereğince 8 günlük yasal süresi içerisinde itiraz etmemiş olması, davalı tarafından düzenlenen Üretim Takip Formu ve Serbest Bölge işlem Formunun Gümrük Mevzuatına aykırı düzenlenmiş olması halinde 4458 Sayılı Gümrük Kanunun 241/1-3 fıkraları ve Gümrük Tebliğinin Eki 82 nolu tablonun 4. Ve 7. Maddeleri gereğince Kanunla belirlenen usulsüzlük cezasını ödemek kaydıyla sonradan düzeltilmesi veya iptal edilmesi mümkün olduğu halde davacının davalıdan, davalı tarafından düzenlenen Üretim Takip Formu ve Serbest Bölge İşlem Formunda beyan edilen solvent içermeyen yapıştırıcı GTİP numarasının (3506.10.00.10.00) solvent içeren yapıştırıcı GTİP numarası olarak değiştirilmesini talep etmemiş olması ve davalı tarafından düzenlenen fatura bedeli 04.08.2016 tarihinde ödemiş olması, dava konusu malın gümrükten geçmemesinin söz konusu olmaması, sipariş tarihinden itibaren yaklaşın iki buçuk sonra dava konusu malın gümrükten çekilme aşamasına gelindiğinde davacının 18.10.2016 tarihli dilekçesiyle “gümrük işlemlerinde davalı tarafın gümrük mevzuatına aykırı işlemleri dolayısıyla ortaya çıkan sorundan dolayı değil, gönderici firma ile arasındaki anlaşmazlıklardan ötürü ithalattan vazgeçilmesini” talep ettiğini, ve Gümrük Giriş Beyannamesini iptal ettirdiğini, malın gümrükten geçmediğini, Davacının dava konusu malın gümrükten çekilme aşamasında kendi talebiyle Gümrük Giriş Beyannamesini iptal ettirdiği 18.10.2016 tarihinde dava konusu malın yaklaşık 9 aylık raf ömrünün kalmış olması sebepleriyle, Davacının Gümrük Giriş Beyannamesinin iptali ve bu sözleşmeden dönmesinde haklı olmadığı, Davacının Gümrük Giriş Beyannamesinin iptali ve bu sözleşmeden dönmesinde davalı tarafın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, söz konusu işlemlerde davalı tarafın herhangi kusurunun bulunmaması, davacının haklı olmaması sebebiyle davacının ürün bedelinin iadesini talep edemeyeceğini bu nedenlerle Davacının Gümrük Giriş Beyannamesinin iptali ve bu sözleşmeden dönmesinde haklı olmaması bu işlemler ile ilgili olarak davalı tarafın bir kusurunun bulunmaması sebepleriyle davacının ürün bedelinin iadesini talep edemeyecek olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığının, davalının kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olduğunun kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Bilirkişi Ek Raporu : 29/04/2019 tarihli dilekçesi ile kök rapora itiraz eden davacı vekilinin talebi üzerine dosyanın ek rapor düzenlemek üzere aynı bilirkişilere tevdi edildiği bilirkişiler ek raporlarında; Davalı Şirketin 12.07.2016 tarihinde ve bu tarihten önce Davacı Şirkete dava konusu Yapıştırıcı Setin solvent içermediğini söylediği herhangi bir telefon görüşmesi veya mail belgesi bulunmadığını, davacı şirketin dava konusu Yapıştırıcı Setinin solvent içerdiğini bilerek 12.07.2017 tarihinde davalı şirkete dava konusu ürünleri sipariş ettiğini, Gümrük Mevzuatı gereğince davalı şirketin, davacı şirketin talebi üzerine 12.07.2016 tarihinde Üretim Takip Formu düzenleyerek Serbest Bölge Müdürlüğü ve davacı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin söz konusu Üretim Takip Formunda; dava konusu Yapıştırıcı Setini oluşturan ve tek başına yapıştırıcı seti olarak kullanılamayan ürünlerden oluşturan Soğuk Tutkalın GTİP numarası 3506.1000.1000 (soğuk Tutkal), Soğuk Tutkal Üretiminde kullanılan Tutkalın (Etil Siyanoakrilat Monomeri) GTİP numarasının 2506.10.00.10.00(soğuk Tutkal), Yapıştırıcı Aktivatörün GTİP numarasının 3815.90.90.00.00 (Reaksiyon Başlatıcılar, Reaksiyon Hızlandırıcılar), Yapıştırıcı Aktivatörü üretiminde kullanılan Hekzanın GTİP numarasının 2710.1225.0000 (Diğerleri) olarak, dolayısıyla dava konusu hızlı yapıştırıcı setinin HEKZAN solventi içerdiğinin belirtildiğini, 13. Temmuz (july) 2016 11:16 tarih ve saatli; davalı tarafın gümrük müşavirliğinden, davacı müvekkil tarafın gümrük müşavirliğine yollanan e-mailde; “KUSURA BAKMAYIN ANCAK FİRMADAN BİLGİ ALABİLDİM. ÜRÜNÜN İÇERİĞİNDE SOLVENT MEVCUTMUŞ. BİLGİNİZE.” 13. Temmuz (july) 11:32 tarih ve saatli; davalı tarafın gümrük müşavirliğinden, davacı müvekkil tarafın gümrük müşavirliğine yollanan e-mailde (2. Mailden 16 dakika yollanan mail), “MERHABA FİRMADAN ALDIĞIMIZ BİLGİ YAPIŞTIRICI SOLVENT İÇERMİYOR. ANCAK AYNI AMBALAJDA BULUNAN AKTİVATÖRÜN SOLVENT İÇERDİĞİNİ BİLDİRDİLER. DOLAYISI İLE YAPIŞTIRICI TARİFESİNDE SOLVENT İÇERMEYENLER GRUBUNDE BEYAN EDİLMİŞTİR.” denildiğini, Davalı Şirketin gümrük mevzuatı gereği düzenlemek ve davacı şirket ile Serbest Bölge Müdürlüğüne vermek zorunda olduğu Serbest Bölge İşlem Formunu (SBİF) 13.07.2016 tarihinde düzenlediği, davalı şirketin 12.07.2016 tarihinde düzenlediği ve davacı şirkete gönderdiği Üretim Takip Formunda, dava konusu hızlı yapıştırıcı setinin HEKZAN solventi içerdiğini belirtmiş olmasına rağmen, söz konusu SBİF’unda; Malın Cinsini Yapıştırıcı Seti, GTİP numarasını 3506 10.00.10.00(Soğuk Tutkal) olarak belirttiği, dava konusu Yapıştırıcı Setini oluşturan ve set içerisinde ayrı ambalajda bulunan 2. Ürün Yapıştırıcı Aktivatörü ve GTİP numarası ile ilgili bir beyanda bulunmadığı, dolayısıyla davalı şirket tarafından düzenlenen Serbest Bölge İşlem Formunun(SBİF) Üretim Takip Formundaki YAPIŞTIRICI AKTİVATÖR GTİP numarası belirtilmeden eksik olarak düzenlendiğini, Davalı Şirketin, Serbest Bölge İşlem Formunu (SBİF), dava konusu HIZLI YAPIŞTIRICI SETİ içerisinde bulunan ve solvent içeren YAPIŞTIRICI AKTİVATÖRÜN GTİP numarasını belirtmeden düzenlemiş olması sebebiyle kusurlu olduğunu, davacı şirketin, Gümrük mevzuatı gereği davalı şirketin düzenlediği Serbest Bölge İşlem Formuna istinaden düzenlemesi gereken Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesini 09.08.2016 tarihinde düzenlediğini, bu beyannamede; Malın Cinsini … 400 ML, GTİP numarasını 3506 10.00.10.00(Soğuk Tutkal) olarak belirttiği, dava konusu Yapıştırıcı Setini oluşturan ve set içerisinde ayn ambalajda bulunan 2. ürün Yapıştırıcı Aktivatörü ve GTİP numarası ile ilgili bir beyanda bulunmadığını, Davacı Şirketin; 12.07.2016 tarihinde içeriğinde solvent içerdiğini bilerek sipariş ettiği dava konusu Yapıştırıcı Seti ile ilgili olarak davalı şirket tarafından düzenlenen Serbest Bölge İşlem Formunun “dava konusu ürün Yapıştırıcı Setini oluşturan iki üründen birisi olan Yapıştırıcı Aktivatörü ve GTİP numarası bildirilmeden” eksik düzenlendiğini bilmesine, Serbest Bölge İşlem Formunun Gümrük Mevzuatına aykırı düzenlenmiş olması halinde 4458 Sayılı Gümrük Kanunun 241. Maddesi 1-3 fıkraları ve Gümrük Tebliğinin 4458 Sayılı Gümrük Kanunun 241/1. Maddesi uyarında düzenlenen Eki 82 nolu tablonun 4. Ve 7. Maddeleri gereğince Kanunla belirlenen usulsüzlük cezasını ödemek kaydıyla sonradan düzeltilmesi veya iptal edilmesi mümkün olmasına rağmen, davacı şirketin ilgili mevzuata göre davalı şirkete ve Serbest Bölge Müdürlüğüne, Yapıştırıcı Aktivatör ve GTİP numarası belirtilmeden eksik bilgi ile düzenlenmiş olan 12.07.2016 tarihli SBİF’nun düzeltilmesi için herhangi bir yazılı talepte bulunmadan gümrük işlemlerine esas olan Serbest Dolaşıma Giriş Formunu “dava konusu ürün Yapıştırıcı Setini oluşturan iki üründen birisi olan Yapıştırıcı Aktivatörü ve GTİP numarası bildirmeden” eksik düzenlendiği, bu sebeple kusurlu olduğunu, Teknik ve Gümrük Mevzuatı açısından incelemelerimizde; Hem davacı hem davalı tarafın yapıştırıcı aktivatörünün dolayısıyla çift komponentli yapıştırıcının solvent içerdiğini bildiklerini, ancak gümrük işlemlerinin uzun ve belki de maliyetli olması nedeniyle solvent içermeyen yapıştırıcıgrubunda gösterdikleri, her iki yanında kusurlu olduğunu kanaat ve sonucuna ulaştıklarını bildirmişlerdir.
Dava; davacı alıcı tarafından CIF teslim şekli satış sözleşmesinden, ürünün ayıplı olması ve aldatma nedeniyle dönme, mal bedelinin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda; davacının satım sözleşmesinin kurulduğu aşamada solvent içermeyen yapıştırıcı seti almak istediklerini, davalı firmanın satıma konu yapıştırıcı setinin solvent içermediğini bildirmesi üzerine ürünün satın alınması konusunda anlaştıklarını, gümrük işlemlerinin de davalı tarafından düzenlenen üretim takip formu ve SBİF belgelerinden solvent içermeyen yapıştırıcı grubuna ait GTİP numarasının yazılı olması nedeniyle bu numara üzerinden yapıldığını, ürün gümrüğe geldiğinde Gümrük Müdürlüğü tarafından talep edilen kimya analizi üzerine satıma konu yapıştırıcının solvent içerdiğinin tespit edildiği, GTİP numarası düzeltme işleminin yapılmasının ve iş güvenliği belgesinin talep edildiğini, davacı şirketin talep edilen eksiklikleri gidermeye çalıştığını ancak sürecin uzaması nedeniyle ürünlerin çoğunun son kullanma tarihinin dolduğunu ve gümrük beyannamesinin iptal edildiğini iddia ederek peşin ödenen satım bedelinin iadesini talep ettiği, davalının ise davacı şirketin satıma konu hızlı yapıştırıcı setinin içeriğinde solvent olduğunu bildiğini, davacıya gönderilen güvenlik formunda bu hususun açıkça belirtildiğini, buna rağmen davacı şirketin ürünü satın alarak satış bedelini ödediğini, SBIF belgesinin ve GTİP numara değişikliğinin her zaman yapılabileceğini, davacının gümrük işlemleri zor geldiği için kendi talebi üzerine gümrük beyannamesinin iptal edildiğini, kusurları bulunmadığın bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında hızlı yapıştırıcı seti satın alınmasına ilişkin sözlü satış sözleşmesi yapıldığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; satım sözleşmesinin kurulduğu aşamada davacı şirketin yapıştırıcının içeriğinde solvent maddesinin bulunmamasını talep edip etmediği, davalının ürün içeriğinde solvent bulunmadığı yönünde davacıyı aldatıp aldatmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu hususta davacı tanığı … ürün tanıtımı ve sipariş aşamasında davalı şirket çalışanlarının ürünün solvent içermediğini sözlü olarak bildirdiğini beyan etmiş ise de; davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı şirketin sipariş ve gümrük işlemleri için başvuru sonrasında asıl ürünün solvent içermediğini sadece aktivatörün solvent içerdiği bilgisini kendilerine ilettikleri kabulündedir. Gerçekten de davalı şirket tarafından davacı şirket gümrük müşavirliğine gönderilen 13.07.2016 tarihli e-posta da yapıştırıcı setinin aktivatörünün solvent içerdiği bilgisinin verildiği görülmektedir. Keza davalı şirket tarafından düzenlenen ve davacı şirket gümrük müşavirliğine gönderilen 12.07.2016 tarihli ürün takip formunda yapıştırıcı seti içerisindeki yapıştırıcı aktivatörün Hekzan solventi içerdiğinin yazılı olduğu görülmüştür. Davacı tanıklarının ürün tanıtım ve karşılaştırma sürecinin 1-1,5 ay sürdüğünü bildirmeleri karşısında ürünün set halinde yani set içinde bulunan soğuk tutkalın ancak solvent içeren aktivatör ile birlikte kullanıldığında yapıştırma işlemini gerçekleştiğine vakıf oldukları, dolayısıyla davacının gerek sipariş aşamasında gerekse gümrük işlemleri başlatıldığında satıma konu ürünün solvent içerdiğini bildiği ve ürünü bu haliyle kabul ettiği anlaşılmış, satılan malın solvent içermesi nediniyle ayıplı olmadığı ve davacının davalı tarafından ürünün niteliğinde aldatılmadığı kabul edilmiştir.
Davacı şirket, GTİP numarası konusunda davalı şirket tarafından yanıltıldığını, SBİF formunun sonradan düzeltilemeyeceğini, bu nedenle gümrük işlemlerinin uzadığını, yapıştırıcı setin çoğunun bu süreçte son kullanma tarihinin geçtiğini, gümrük talebinin iptal edildiğini iddia etmiş ise de, her ne kadar davalı gümrük müşavirliği tarafından düzenlenen üretim takip formu ve SBİF’te, aktivatörün solvent içermesine rağmen aktivatör yönünden GTİP numarasının solvent içeren yapıştırıcılar grubuna ait GTİP numarasının gösterilmesi bu açıdan düzenlenen belgelerde eksik GTİP numarası bildirilmiş olsa da, davalı gümrük müşavirliği tarafından e-posta ile üretip takip formu ve SBİF’in davacı gümrük müşavirliğine gönderildiği, üretim takip formunda açıkça aktivatörün hekzan solventi içerdiğinin yazılı olduğu, e-posta mesajlarında da bu hususun açıkça bildirildiği, dolayısıyla set halinde satılan ürünün solvent içeren yapıştırıcı GTİP numarasında bildirilmesi gerektiğinin, gümrük mevzuatı konusunda mesleki bilgi ve tecrübeye sahip olan davacı şirket gümrük müşavirliğince bilinmesi ve denetlemesi gerektiği, bilirkişi heyet raporunda SBİF’in gümrük mevzuatına aykırı olarak düzenlenmesi halinde usulsüzlük cezası ödenerek sonradan düzeltilmesi veya iptal edilmesinin mümkün olduğunun tespit edildiği, ürünün 09.08.2016 tarihinde gümrüğe geldiği, Gümrük Müdürlüğü’nün kimyasal analiz talebi üzerine ürünün solvent içerdiğinin analiz raporu ile tespit edildiği, bunun üzerine solvent içermeyen yapıştırıcı GTİP numarasında bildirilen ürüne ilişkin olarak davacının usulsüzlük cezası ödeyerek ve TPS İŞGÜM belgesini alarak gümrüğe gelen malı çekmeye çalıştığı ancak daha sonra Gümrük Müdürlüğüne verdiği 18.10.2016 tarihli dilekçesi ile “ürünün solventli olması ya da son kullanma tarihinin dolması” şeklinde bir gerekçe gösterilmeksizin “davalı satıcı firma ile aralarında anlaşmazlık olduğunu” bildirerek gümrük beyannamesin iptalini talep ettiği, gümrük beyannamesin iptal edildiği 18.10.2016 tarihi itibariyle ürünün yaklaşık 9 aylık raf ömrünün kaldığının bilirkişi heyetinde yer alan kimya mühendisi tarafından belirlendiği, dolayısıyla satıma konu ürünün son kullanma tarihinin dolmadığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, sözleşmeye konu ürünün kendisine teslim edilmediğini iddia etmiş ise de gerek 12.07.2016 tarihli faturada gerekse davacı tarafından düzenlenen 09.08.2016 tarihli serbest dolaşım giriş beyannamesinde satış şeklinin CIF olarak, beyannamede ödeme şeklinin peşin olarak gösterildiği, satıma konu ürünlerin bedelinin gerçekten davacı tarafından 04.08.2016 tarihinde peşin olarak ödendiği, ürünün 09.08.2016 tarihinde Ege Serbest Bölge Müdürlüğüne gelmekle “teslim alınmış ürün” pozisyonunda olduğu, bundan sonraki gümrük işlemlerinin davacı şirket tarafından yapılması gerektiği ancak davacı şirketin dürüstlük kuralına aykırı olarak gümrük işlemlerini yapmaktan vazgeçtiği, dolayısıyla davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin haksız olduğu, davalının kötüniyet tazminat talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla davacının davasınn reddine, takip konusu 16.889,36 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davacının, itirazın iptali davasının reddine, davalının kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile takip konusu 16.889,36 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, dair karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin müvekkili şirketin davalı şirkete Serbest Bölge Müdürlüğü’ne yapıştırıcı aktivatör GTİP numarası belirtilmeden düzenlenen 12.07.2016 tarihli SBİF’nun düzeltilmesi için herhangi bir yazılı talepte bulunmadığını belirterek müvekkil şirketi kusurlu bulmasının hatalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirketin solvent içeren ürün göndermesinin müvekkili tarafından öğrenilmesi üzerine davalı taraftan para iadesi istendiğini, müvekkil şirketin davalı tarafın yanlış ve eksik beyanları sebebiyle zarara uğradığını, bilirkişi heyeti ek raporunda da davalı tarafın kusuru tespit edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi heyetinin müvekkili şirketin ürünün solvent içerdiğini, 12.07.2016 tarihinde öğrendiğini buna rağmen dava konusu yapıştırıcıyı sipariş vermesi sebebiyle kusurlu bulması ve mahkemenin de bunu aynen kabul etmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüğü olan 4.500,00 Doları ödemesine rağmen davalı tarafın ayıplı ürün olarak nitelendirilebilecek solventli ürün gönderdiğini, mahkemenin müvekkil şirketin bilgisi olduğu yönünde tespitini kabul etmediklerini, tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin üründe solvent olduğunu Gümrük Müdürlüğünce ürün üzerinde test yapılması üzerine ortaya çıktığını, sonradan ortaya çıkan ayıp sebebiyle müvekkili şirketin mağdur olduğunu, davalı tarafın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesinin haksız olup müvekkil şirketin zararını karşılaması gerektiğini, ürünün 09.08.2016 tarihinde Ege Serbest Bölge Müdürlüğüne gelmekle “teslim alınmış ürün” pozisyonunda olduğu belirtilerek dava konusu ürünün teslim edilmediği şeklindeki beyanlarının dikkate alınmadığını, dava konusu ürünün müvekkili şirkete hiçbir şekilde teslim edilmediğini, ürün gümrüğe getirildikten sonra davalı tarafından firmasına geri götürüldüğünü, dosyada ürünün müvekkil şirkete teslim edildiğine dair herhangi bir belge olmamasına rağmen ürünün mahkeme tarafından yalnızca çıkarıma dayalı olarak; Ege Serbest Bölge Müdürlüğüne gelmekle “teslim alınmış ürün” pozisyonunda kabul edilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını davanın kabulünü talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, CIF teslim şartlı satış sözleşmesine konu ürünlerin ayıplı olması nedeniyle ödenen bedelin iadesi için başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/09/2019 tarih, 2017/1273 Esas ve 2019/923 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 269,85 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 225,45 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 26/09/2023