Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2863 E. 2023/1512 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2863
KARAR NO : 2023/1512
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2019
NUMARASI : 2017/1132 Esas 2019/887 Karar

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 14/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2023

Taraf vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; “Davacı vekili 12/10/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin mobilya ve iç dekorasyon işi yaptığını, davalı şirkete takibe konu 19/09/2016 tarihli 55860 nolu 223.659,56 TL bedelli ve 03/10/2016 tarihli 55862 nolu 188.752,80 TL bedelli faturalarda yer alan ürünleri sattığını, davalı/borçlu tarafından fatura bedellerine ilişkin takip tarihinden önce 180.350,00 TL ödeme yaptığını, bakiye fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı şirket hakkında İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2017/12916 E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalı şirketin ödeme emrinin tebliği üzerine borcun tamamına itiraz ettiğini, icra takibinin borçlunun haksız ve dayanaksız itirazı ile durdurulduğunu, borçlu şirketin itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 02/03/2016 tarihli sözleşme akdedilerek davalı tarafça Urla’da yapılan inşaatın onaylı plan ve projelerine uygun mutfak mobilyaları, banyo mobilyaları, iç kapılar, vestiyerler ve gömme dolapların imalatı ve yerinde montajı konusunda anlaştıklarını, davalı şirketin faturaları ve malları teslim almasına rağmen borcun sadece 180.350,00 TL’sini ödediğini kalan bakiyenin halen ödenmediğini, faturalar konusu malların ve faturaların sözleşmeye uygun olarak davalı şirket yetkilisine eksiksiz teslim edildiğini, … imzası bulunduğunu, beyan ederek davalının itirazlarının iptali ile davanın kabulüne, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli borçlunun asıl alacağın %20’sinden az olmayan tazminata mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 05/12/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tapuda … ili … İlçesi … mahallesi … ada, … parsel üzerinde inşa edilen 62 bağımsız bölümden oluşan … isimli projenin müteahhidi olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında anılan projede yer alan bağımsız bölümlerin mobilya işlerinin imalat, nakliye ve montajına ilişkin olarak sözleşme akdedildiğini, işbu sözlemenin 4. Maddesine göre, işin bedelinin 795.000,00 TL olarak belirlendiğini, bu tutarın 595.00,00 TL sinin … projesinde yer alan 12 numaralı bağımsız bölümün davacıya devri suretiyle, bakiye tutarın ise her ay hakedişi esas alınarak hakediş toplam tutarının mal karşılığı olan oranı hakedişten düşülmek suretiyle 15 gün içinde davacının hesabına ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 595.000,00 TL ödeme karşılığı olarak devredilecek olan taşınmazın tapu devrinin ise iş teslimi ile yapılacağının kararlaştırıldığını, 12 numaralı bağımsız bölümün davacı şirketin talebi ile davacı şirkete değil davacı şirket ortağı ve yetkilisi …’a devredildiğini, ve böylelikle sözleşmeden kaynaklanan bir kısım iş bedelinin taşınmazın devri sureti ile ödenmesine ilişkin borç ve yükümlülük yerine getirildiğini, 12 numaralı bağımsız bölümün yanında … ‘a aynı projede yer alan 11 numaralı bağımsız bölümünde müvekkili şirket tarafından herhangi bir bedel tahsil edilmeksizin devredildiğini, bağımsız bölümlerin satış ve devri sebebi ile müvekkili şirket tarafından … adına 31/01/2017 tarih 326871 nolu 405.220,00 TL bedelli ve 326870 nolu 405.220,00 TL bedelli iki adet fatura düzenlendiğini, bu faturalara ilişkin olarak … tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümün devri ile birlikte müvekkili şirketin davacı şirkete olan borcu sona ermekle birlikte, müvekkili şirketin bu ticari ilişki sebebi ile 120.789,00 TL alacaklı hale geldiğini, oluşan bu bakiyeyi karşılamak adına … tarafından 31/01/2017 tarihli belgede 100.000,00 TL borçlu olduğunu ikrar ettiğini ve yine 100.000,00 TL borca ilişkin … tarafından 01/05/2017 ödeme tarihli bir adet senet düzenlenerek müvekkili şirkete teslim edildiğini, açıkça yapılan tapu devirlerinin 02/03/2016 tarihli sözleşmenin iş bedelinin ödenmesine ilişkin olduğunu ortaya koyduğunu, tarafların taşınmazların … ‘a devri ile birlikte sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacağının ödenmesi hususunda irade ve eylem birliği içinde olduğunu beyan ederek haksız ve kötü niyetli işbu davanın reddine, İİK 67/2 mad. Hükmü gereği haksız ve kötü niyetli icra takibi yapan davacı hakkında dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında yapılan 02/03/2016 tarihli sözleşme gereğince tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacının davalıdan sözleşme nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı takibe konu faturalardan kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalı tarafça sözleşme bedelinin 2 bağımsız bölümün davacı şirket müdürüne devri ile ödenip ödenmediği, davalının davacıya bakiye borcunun kalıp kalmadığı, noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
İrsaliyeli faturalar, taraflar arasında imzalanan 03/03/2016 tarihli sözleşme, cari hesap dökümü, davacı ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtları dosyamız arasındadır.
Urla Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … ili, … ilçesi, … mahallesi, … Ada, … Parselde bulunan 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümlerin tedavüllü tapu kayıtlarının ve satışına ilişkin sözleşme örnekleri celp edilerek dosyamız içerisine alınmıştır.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı şirketin Ticaret Sicil dosyasının bir örneği dosyamız içerisine alınmıştır.
İzmir 2.İcra Müdürlüğü’ nün celp edilen 2017/12916 E.sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı/davacı şirket tarafından borçlu/davalı şirkete karşı, 18/09/2017 tarihli (örnek 7) ödeme emri ile, 412.412,36 TL (Fatura) asıl alacak, 19.612,45 işlemiş faiz, 180.350,00 TL asıl alacaktan tahsilat olmak üzere toplam 251.674,81 TL alacağa istinaden takip tarihinden itibaren işleyecek %8,75 oranında ve değişen oranlarda Reeskont faizi ile birlikte ilamsız takip yoluyla takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçlu tarafa tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının dosya içinde bulunmadığı, davalı-borçlu şirket tarafından borca, faize, faiz oranına ve takip ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın SMMM bilirkişisi … ‘ a tevdi ile taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının davalıdan davaya konu faturalar nedeni ile alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarında takip talepnamesini de karşılar şekilde rapor tanzimi istenilmiş, SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 16/01/2019 havale tarihli raporda özetle; Davacı şirkete ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu,
Davalı şirkete ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Usulüne uygun tutulan defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu,
Davacı şirket ticari defterlerinde takibe konu iki adet faturanın ve toplam bedeli 180.350,00 TL olan ödemelerin kayıt altına alındığı, icra takip tarihi itibariyle davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirketin 232.062,36 TL borçlu olduğu,
Davalı şirket ticari defterlerinde takibe konu iki adet faturanın ve toplam bedeli 180.350,00 TL olan ödemelerin kayıt altına alındığı, icra takip tarihi itibariyle davalı şirket ticari defterlerinde davacı şirketin 232.062,36 TL alacaklı olduğu,
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4. Maddesinde “Toplam İmalat tutarı 795.00,00 TL olarak belirlenmiş olup bu tutarın 595.000,00 TL’si … Pafta, … Ada, … Parsel üzerinde yapılacak olan 12 nolu bağımsız bölümün yükleniciye devriyle ödenecek” yer aldığı, davalı şirket tarafından dosyayada ibraz edilen 326871 nolu fatura ile … ada … parsel … nolu bağımsız bölüm açıklaması ile 405.220,15 TL bedelli faturanın … adına düzenlendiği ve ticari defterlerinde … 120.07.069 Alıcılar alt hesabında izlendiği,
Davalı şirket ticari defterlerinde 120.07.069 Alıcılar alt hesabında izlenen … hesabında icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 810.440,32 TL alacaklı olduğu, kayıt altına alınan 101.500,00 TL ödemenin icra takip tarihinden sonra yapıldığı yapılan ödemenin mahsubu ile davalı şirketin 708.940,32 TL alacaklı olduğu,
Takibe dayanak faturaların taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayandığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşmenin davalıya yüklediği edimlerden konut devrinin davacı şirket yönetici … ‘a yapıldığı ve … ‘a yapılan konut devrinin şirket borcuna mahsuben yapıldığına davacı tarafın itirazının bulunmadığı dikkate alındığında, takip tarihi itibariyle taraf ticari defterlerinde kayıtlı olan ödeme tutarlarıda dikkate alındığında, davalının takip tarihi itibariyle davacıya 19.650,00 TL borçlu olduğu,
Tarafların ticari defterlerindeki alacak borç durumuna itibar edilmesi halinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 232.062,36 TL asıl alacak, 19.612,45 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 251.674,81 TL alacaklı olduğu,
Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve ticari defter karşılaştırması sonucuna itibar edilmesi halinde, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.650,00 TL asıl alacak, 2.193,26 işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 21.843,26 TL alacaklı olduğu yönünde görüş belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları göz önünde bulundurularak 12 numaralı bağımsız bölümün 405.220,00-TL olarak sözleşme bedelinden düşülmesi ile seçenekli hesaplama yapılması için dosyanın daha önce rapor düzenleyen bilirkişiye tevdii ile bu hususta ek rapor alınmasına, yeni hesaplamaya göre faiz oranının da belirtilmesi ne dair karar verilmiş, SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilen 08/03/2019 havale tarihli ek raporda özetle; kök rapordaki tespitlerini ve görüşlerini yinelediği görülmüştür.
Mahkememizce davalı vekiline yemin teklifinde bulunup bulunulmayacağı, bulunulacaksa yemin teklif metini ve yemin teklif yetkisini içerir vekaletname sunması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, yemin teklif metninin mahkememize süresi içerisinde sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz 02/07/2019 tarihli celsesinde hazır bulunan davacı şirket yetkilisi … ‘ a hangi konuda yemin edeceği açıklanarak, yemin beyanı alınmış, davacı şirket yetkilisinin; “Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince 11 nolu bağımsız bölümün sözleşme konusu işlerden kaynaklanan borcun ödenmesi amacıyla davacı şirket yetkilisi olarak tarafıma devredilmediğine, davalı şirket ile aramda olan ayrı şahsi ticari ilişki nedeniyle devredildiğine namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ederim ” beyanında bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli karşılığı bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasında … ili …. ilçesi … mah. ve tapuda … Pafta, … Ada, … Parsel üzerinde yapılacak olan 62 bağımsız bölümden oluşan inşaatın onaylı plan ve projelere uygun mutfak mobilyaları, banyo mobilyaları, iç kapılar, vestiyerler ve gömme dolaplarının imalat nakliyesi ve yerinde montaj işlerinin anahtar teslimi yapılmasına ilişkin 02/03/2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, Toplam İmalat tutarının 795.00,00 TL olarak belirlendiği, bu tutarın 595.000,00 TL’si … Pafta, … Ada, … Parsel üzerinde yapılacak olan 12 nolu bağımsız bölümün yükleniciye devriyle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, her ay sonu hakediş yapılarak, hakediş toplam tutarının mal karşılığı olan oranı hakedişten düşülerek 15 gün içerisinde yüklenicinin hesabına nakden ve defaten ödeneceğinin, İş teslimine müteakip bağımsız bölüm devrinin yükleniciye yapılacağı, İşveren tarafından kaynaklı yükleniciyi geciktirecek imalat ve montaj eksiklikleri sebebiyle tapu devrinin 30/09/2016 tarihini geçemeyeceği hususlarında anlaşmaya varıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme eser sözleşmesidir.
TBK nun 470. Maddesinde; ” Eser sözlesmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, issahibinin de bunun karsılıgında bir bedel ödemeyi üstlendigi sözlesmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olayımızda davacı sözleşme konusu işleri yaptığını, buna ilişkin 19/09/2016 tarihli 55860 nolu 223.659,56 TL bedelli ve 03/10/2016 tarihli 55862 nolu 188.752,80 TL bedelli faturaları düzenlediği, davalı tarafça borca karşılık 180.350,00 TL ödeme yapıldığı, bakiye alacaklarının mevcut olduğunun iddia edildiği, davalının ise taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca bakiye borca ilişkin 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümün davacı şirket ortağı ve yetkilisi …’a devredildiğini, davacı şirkete olan borcun sona erdiğini, ticari ilişki sebebi ile 120.789,00 TL alacaklı hale geldiklerini savunmuştur.
Mahkememizce SMMM bilirkişiden aldırılan 16.01.2019 tarihli rapor ve 08/03/2019 tarihli ek raporda; davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirketin 232.062,36 TL borçlu olduğu, davalı şirket ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin 232.062,36 TL alacaklı olduğu belirlenmiş olup, bilirkişi raporu denetime elverişli ve açık olduğundan mahkememizce itibar edilmiştir.
Ancak taraflar arasında 12 nolu bağımsız bölümün davalı şirket tarafından davacı şirket yetkilisi … ‘a sözleşme kapsamındaki borca karşılık 405.220 TL bedelli olarak devredildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 11 nolu bağımsız bölümünde yine aynı şekilde sözleşme konusu borca karşılık davacı şirket yetkilisi … ‘a devredilip edilmediği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce 11 nolu bağımsız bölümün sözleşme konusu borca karşılık davacı şirket yetkilisine devredildiğini ispat yükünün bunu iddia eden davalı tarafta olduğu kanaatine varılmış, davalı taraf bu iddiasına ilişkin yazılı bir delil sunamamış, yemin deliline dayandığından, davacı şirket temsilcisine yemin teklifinde bulunmuş, ancak davacı şirket temsilcisi yemini eda ederek 11 nolu bağımsız bölümün davalı şirketin borcuna karşılık kendisine devredilmediğine dair yemin etmiştir. Dolayısıyla davalı bu iddiasını ispatlayamamıştır.
Tüm bu bilgiler ışığında; her ne kadar taraf defterleri birbirini doğruluyor ise de; taraflar arasındaki sözleşmeye göre ve ödemeler düşülmek suretiyle hesaplama yapılması gerektiği kanaatine varılmış, buna göre; sözleşmenin 2. Maddesinde imalat tutarının 795.000 TL olarak belirlendiği, davacı şirket yetkilisine borca karşılık devredilen 405.220 TL ve davalı tarafça yapılan 180.350 TL bu tutardan mahsup edildiğinde bakiye borcun 209.430,00 TL olacağı, faturaların her iki taraf defterinde de kayıtlı olduğu görüldüğünden TTK 1530/4-a,b maddesi gereğince bilirkişi tarafından hesaplanan 16.171,39 TL işlemiş faizinde yerinde olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne fazlaya ilişkin alacak ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davalı borçlunun İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2017/12916 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; 209.430,00 Tl asıl alacak, 16.171,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 225.621,39 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verilmiştir.
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; iki şirketin defterlerinin birbirini teyit ettiğini davacının, davalı şirketten 232.062,36 TL alacaklı olduğunun, takip tarihi itibariyle işlemiş faizlerle birlikte 251.674,81 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü bu tespitin kesin delil niteliğinde olduğunu, dava dışı … ile yapılan alım satım akdinin bu davanın konusu olmadığını, alacak likit olduğundan tazminat kararı verilmemesinin de yerinde olmadığını, beyanla davanın tam kabulünü talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümleri alacağın ödenmesine ilişkin olarak davacı şirket hesabına … adına devrettiğini , … ‘ın iki adet taşınmaza ilişkin 100.000 TL borcu bulunduğuna dair beyanı bulunduğunu ve 100.000 TL bedelli çek verildiğini, mahkemenin toplam alacak 412.412,36 TL iken 11 numaralı bağımsız bölüm dikkate alınmaksızın müvekkili şirket tarafından yapılan 180.350,00 TL ödeme ve 12 numaralı bağımsız bölüme ilişkin fatura bedelinin 405.220 Tl’nin sözleşme bedelinden mahsubunun hatalı olduğunu, tarafların ticari defterlerinde 795.000 TL’lik borç bulunmadığını 12 numaralı taşınmazın barter bedelinin 595.000 TL belirlenmişken 405.000 TL’lik fatura tutarının düşülmesinin kabul edilemeyeceğini, yemin metninin karşı tarafa tebliğ edilmediğini ve yemin metninin tam sorulmayıp sadece 11 numaralı bağımsız bölümün sözleşme kapsamında verilip verilmediğinin sorulduğunu, yeminin uyuşmazlığın çözümü açısından yetersiz kaldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava fatura alacağının tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı şirketin inşaatı için projeye uygun mutfak dolabı vestiyer vs için anlaştıklarını davalı şirkete takibe konu 19/09/2016 tarihli 55860 nolu 223.659,56 TL bedelli ve 03/10/2016 tarihli 55862 nolu 188.752,80 TL bedelli fatura kestiklerini, davalının takip tarihinden önce 180.350,00 TL ödeme yaptığını, bakiye fatura bedellerinin ödenmediğini beyanla alacağın tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacı arasında mütahidi oldukları inşaatın bağımsız bölümlerinin mobilya işlerinin imalat, nakliye ve montajına ilişkin olarak sözleşme akdedildiğini, işbu sözlemenin 4. Maddesine göre, işin bedelinin 795.000,00 TL olarak belirlendiğini, bu tutarın 595.00,00 TL sinin … projesinde yer alan 12 numaralı bağımsız bölümün davacıya devri suretiyle, bakiye tutarın ise her ay hakedişi esas alınarak hakediş toplam tutarının mal karşılığı olan oranı hakedişten düşülmek suretiyle 15 gün içinde davacının hesabına ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 595.000,00 TL ödeme karşılığı olarak devredilecek olan taşınmazın tapu devrinin ise iş teslimi ile yapılacağının kararlaştırıldığını, 12 numaralı bağımsız bölümün ve yanında … ‘a aynı projede yer alan 11 numaralı bağımsız bölümünde müvekkili şirket tarafından herhangi bir bedel tahsil edilmeksizin devredildiğini, bağımsız bölümlerin satış ve devri sebebi ile müvekkili şirket tarafından … adına 31/01/2017 tarih 326871 nolu 405.220,00 TL bedelli ve 326870 nolu 405.220,00 TL bedelli iki adet fatura düzenlendiğini, bu faturalara ilişkin olarak … tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümün devri ile birlikte müvekkili şirketin davacı şirkete olan borcu sona ermekle birlikte, müvekkili şirketin bu ticari ilişki sebebi ile 120.789,00 TL alacaklı hale geldiğini, oluşan bu bakiyeyi karşılamak adına … tarafından 31/01/2017 tarihli belgede 100.000,00 TL borçlu olduğunu ikrar ettiğini ve yine 100.000,00 TL borca ilişkin … tarafından 01/05/2017 ödeme tarihli bir adet senet düzenlenerek müvekkili şirkete teslim edildiğini, açıkça yapılan tapu devirlerinin 02/03/2016 tarihli sözleşmenin iş bedelinin ödenmesine ilişkin olduğunu ortaya koyduğunu beyanla davanın reddi ile %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine , karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 03/03/2016 tarihli sözleşmenin, 4. Maddesine göre, işin bedelinin 795.000,00 TL olarak belirlendiği, bu tutarın 595.00,00 TL sinin … projesinde yer alan 12 numaralı bağımsız bölümün davacıya devri suretiyle, bakiye tutarın ise her ay hakedişi esas alınarak hakediş toplam tutarının mal karşılığı olan oranı hakedişten düşülmek suretiyle 15 gün içinde davacının hesabına ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden 12 numaralı bağımsız bölümün sözleşme bedelinin bir kısmına karşılık devrinin yapıldığının, davacı şirket yetkilisince yeminin eda edilmesi ile 11 numaralı bağımsız bölümün devrinin sözleşme kapsamında olmadığının, davalı vekilinin duruşmadaki beyanınından 12 numaralı bağımsız bölümün kıymetinin taraflarca 405.220,15 TL olarak kabul edildiğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin tüm istinaf itirazları, davacı vekilinin aşağıdaki husus dışında kalan istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Buna göre alacak belirlenebilir bir likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi yerinde olmamıştır.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun icra inkar tazminatı yönünden kabulü ile mahkemece verilen kararın 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/09/2019 Tarih, 2017/1132 Esas 2019/887 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
1-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 17.191,90 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 3.853,50 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 13.338,40 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
3-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-Davacı tarafın yatırmış olduğu 44,40 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
2-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yolu harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama gideri 24,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
C-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/09/2019 tarih, 2017/1132 Esas ve 2019/887 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkındaki kararla;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
2-Davalı borçlunun İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2017/12916 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile;
209.430,00 TL asıl alacak, 16.171,39 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 225.601,39 TL üzerinden devamına,
Fazla istemin reddine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden %20 oranından hesaplanan 45.120,27 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 15.410,83 TL harçtan, başlangıçta alınan 3.039,61 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 12.371,22 TL’nin davalıdan tahsiline,
5-Davacı vekili için kabul edilen bedel üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 34.584,19 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 3.039,61 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.215,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/09/2023