Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2854 E. 2023/965 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2854
KARAR NO : 2023/965
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2019
NUMARASI : 2018/1338 Esas 2019/806 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 04.07.2018 tarihinde davalı şirketin … şubesinden … marka otomobiller satın aldığını, dava konusu aracın ise 72.916,20-TL bedel ile satın alındığını, satın alınan araçlardan … plakalı aracın ilk kiralandığı dönemde, motordan ses gelme şikayeti ile 31.07.2018 tarihinde servise bırakıldığını, aracın tamir süresinin uzayacağının bildirilmesi üzerine firmadan ikame araç talep edildiğini ancak böyle bir uygulamalarının bulunmadığının belirtildiğini, müvekkili şirketin rent a car işiyle uğraştığını ve tamirde olan her araç yönünden kazanç kaybı yaşadığını, davalı şirketin tamir süresince müvekkili şirketin uğradığı zararı karşılaması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL ikame araç bedelinin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın, motor arızası şikayeti ile geldiğini, motor değişikliğinin yapılmasına karar verildikten sonra ve davacının ücretsiz onarım hakkının kullanılması üzerine yurt dışı firmadan yeni motor talebi yapıldığını, yeni motorun ithali, proje çizimi ve TÜVTÜRK muayene istasyonlarından ruhsatlandırma işlemleri için geçirilen 20(yirmi) günlük sürenin bilirkişi incelemesinden düşülmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin ikame araç vermek konusundaki 05.09.2018 tarihinde teklifte bulunmasına rağmen, davacı şirket yetkilisinin bu teklifi reddettiğini belirterek davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
” Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dosya ve ekleri otomotiv bilirkişisine tevdii tevdii edilerek; uyuşmazlık hususlarında rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi … 08/04/2019 havale tarihli kök raporunda; dava konusu aracın 31.07.2018 ile 17.10.2018 tarihlerinde olmak üzere toplam 80 gün tamirde kaldığı, yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aracın onarımı süresince günlük 100,00 TL’den 8.000,00-TL ikame araç bedelinin uygun olduğu kanaatine varıldığını belirtmiş, davalı vekilinin kök rapora itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor tanzimi istenmiş bilirkişi 17/06/2019 tarihli ek raporunda; aracın tamiri ile ilgili 20 iş gününün düşülmesi durumunda tamir süresinin 60 gün olduğu, buna göre bahse konu aracın tamiri süresince 6.000,00-TL ikame araç bedelinin uygun olduğu yönünde görüş belirtilmiştir.
Davacı vekili 25/04/2019 tarihli harçlandırılmış değer arttırım dilekçesiyle; dava konusu ettikleri toplam alacak miktarı açısından eksik kalan 3.000,00-TL lik kısmı arttırarak 8.000,00-TL ikame araç bedelinin 31/07/2018 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ayıplı araç satımından kaynaklanan zararın tahsili amacı ile açılan tazminat davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında otomobil satımına ilişkin sözleşmeye konu … marka aracın motorunda 31/07/2018 tarihinde gelen ses sebebiyle davalıya ait servise bırakıldığı ve aracın 17/10/2018 tarihine kadar söz konusu serviste bulunduğu, söz konusu arızanın motor değiştirilerek giderildiği, davalı tarafından yargılamaya konu aracın ayıplı olmadığına dair ve arızanın kullanıcıdan, alıcıdan kaynaklandığına dair bir iddiasının olmadığı, her ne kadar bilirkişi raporunda aracın 80 gün serviste kaldığını belirtmiş ise de sürenin hesaplanmasında maddi hata yapıldığı, davacının ayıp nedeniyle aracını 79 gün ( tamir süresi) kullanamadığı, bundan ötürü uğradığı kazanç kaybını talep etmekte de haklı olduğu anlaşılmakla bilirkişinin hasar tarihi itibariyle günlük kiralama bedelinin 100,00-TL ye sağlanabileceğine yönelik mütalaası ıslah dilekçesindeki miktarlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, tarafların tacir olması nedeni ile ticari faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesi ile,
1-Davanın kısmen kabulü ile 7.900,00-TL dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ücretsiz onarım işlemine onay verilmesi nedeniyle serviste geçen toplam süreden azami tamir süresinin mahsup edilerek tazminat tutarının yeniden belirlenmesini talep ettiklerini, davacının, ikame araç tekliflerini kabul etmeyerek zararın artmasına neden olduğundan ve alacaklı temerrüdüne düştüğünden dolayı, ikame araç teklifini reddettiği tarihten sonraki dönem için tazminat hesaplamasının yapılmamasını talep ettiklerini, ayrıca, ikame aracı herhangi bir sebep ileri sürmeden teslimden kaçınılmasından dolayı, davacı bakımından Türk Borçlar Kanunu md.106’ya göre, alacaklı temerrüdünün koşullarının oluştuğunu belirterek, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ’nin 10.09.2019 gün ve E. 2018/1338 – 2019/806 K. Sayılı ilamının bozulmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı araç satımı nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Mahkemece davacının ayıp nedeniyle aracını tamir süresi olan 79 gün kullanamadığı gerekçesi ile davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Kural olarak, davacı alıcı, davalının kusurundan dolayı aracı kullanamadığı süreye ilişkin uğradığı zararı, ikame araç bedelini isteyebilir. Ayrıca bu zararın hesaplanmasında, davalı tarafça garanti edilen azami tamir süresini aşan süre yönünden zararın dikkate alınması gerekmekte olup bilirkişi ek raporu ve dosya içeriğine göre garanti kapsamında azami tamir süresinin 20 iş günü olduğu anlaşılmakla, bakiye 59 gün yönünden zararın belirlenmesi gerektiği, bilirkişi raporunda aynı nitelikteki aracın günlük kira bedelinin 100,00 TL olduğu bildirilmekle, davacının araç mahrumiyeti nedeniyle 5.900,00 TL talep edebileceği anlaşılmaktadır. Bu itibarla 79 gün üzerinden hesaplama yapılarak karar verilmesi isabetli olmamıştır.
HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verileceği belirtilmiş olup, anılan yasal düzenleme ve yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/09/2019 tarihli, 2018/1338 Esas 2019/806 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
1-Davalı vekilinin yatırmış olduğu 135,00 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
2-Davalı vekilinin yatırdığı 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama gideri olmadığından bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; 5.900,00 TL dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı olan 403,02 TL’den peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 317,63 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı vekili için kabul edilen bedel üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı vekili için reddedilen bedel üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 85,39 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 563,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre hesap edilen 420,37 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25/05/2023