Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2827 E. 2023/1074 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2827
KARAR NO : 2023/1074
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2019
NUMARASI : 2015/742 Esas 2019/424 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/06/2015
KARAR TARİHİ : 02/04/2019

BİRLEŞEN 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2015/1017 ESAS 2015/829 KARAR SAYILI DOSYA
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 07/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2023

Davacılar vekili, davalılar … Şti ve … vekili ve davalılar … A.Ş vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/05/2015 tarihinde Aliağa İlçesi, İzmir-Çanakkale E-87 Devlet Karayolu Işıklı Kontrol Tüpraş Kavşağında bulunan 547 Sok. Başındaki trafik lambasından yaklaşık 15 metre ilerisinde davacı … ŞTİ ‘ye ait ve … idaresindeki … plakalı tır ile mülkiyeti …’ya ait … tarafından kullanılan … plakalı otobüsün birlikte meydana getirdikleri kazada müvekkil …’nün eşi …’nün serviş taşıyan … plakalı minibüsün …’yü Aliağa Tüpraş kavşağını geçtikten sonraki yolcu indirilmesi yasak olan yerde indirdğini ve …’nün karşıdan karşıya geçmeye çalışırken … plakalı tırın kendisine çarpması nedeniyle vefat ettiğini, …’nün 01/06/1992 doğumlu olduğunu ve kazanın meydana geldiği tarihte 23 yaşında olduğunu ve olaydan yaklaşık 5 ay önce evlendiğini, davacılar …, …’nün babası, …’in ise annesi olduğunu, olayda her iki aracın da büyük ve önemli ölçüde kusurlarının bulunduğunu, olayın meydana geldiği Tüpraş kavşağı civarında hız sınırının en fazla 50 olması gerektiğini, ancak söz konusu olayda tırın kaza sırasındaki hızının 57,6 km olduğunu, zaten ağır vasıta olan bu aracın hız süratini geçmesinin …’yü görmesine rağmen duramamasının en büyük etkenlerinden olduğunu, diğer taraftan … plakalı minibüsün yakın mesafede indirme için cep var iken yasak yerde yolcu indirdiğini, ayrıca minibüsün (s) plakalı olmadığını ve bu yüzden servis taşımasının yasak olduğunu ve yasak iş yaptığını, bu sebeple ölenin yasak bölgede indirilmesi ve karşıdan karşıya geçerken vefat etmesi nedeniyle sorumlu olduğunu, her ne kadar C. Savcılığında alınan bilirkişi raporunda ölenin asli kusurlu olduğu belirtilmiş ise de; bahsedilen nedenlerden dolayı ölenin birinci derecede kusurlu olmadığının görüldüğü, C. Savcılığınca kusur durumuna ilişkin rapor alınırken yukarıda belirtilen hususların dikkate alınmadığını, ölenin 04/12/2014 tarhinde evlendiğini ve kazanın ise 14/05/2015 tarihinde meydana geldiğini, ölenin kaza tarihinde henüz 22 yaşını yeni bitirdiğini, her genç bayanın hayallerindeki çocuk yapma ve anne olma umuduna erişemeden bu kazanın meydana geldiğini, bu kazada davacılar anne ve babanın kızlarını kaybettiklerini ve büyük acılar çekmekte olup hayatları boyunca da bu acıyı içlerinde taşıyacaklarını, atfedilen nedenlerle olayı meydana getiren … plakalı tır ile … plakalı … minibüsün trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını, fazlaya ilişkin aklarının saklı kalmak kaydı ile 5 davalıdan müştereken ve müteselsilen olmak üzere, … için 1,500-TL, … için 1,000-TL olmak üzere toplam 2,500-TL maddi destek tazminatının 14/05/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesini, … için 10.000-TL ve … için 10.000-TL olmak üzere toplam 20.000-TL manevi tazminatın davalılar … Şti., …, …’dan 14/05/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınıp davacılara verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar; açılan davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
” Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı …’nın, meydana gelen trafik kazasında ATK Trafik İhtisas Dairesi’nde alınan raporda, kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, gerek görülmekte olan dava dosyamızda, gerekse birleşen dosyada, ATK dan alınan raporda, davalı …’nın kusurunun bulunmadığı belirtilmekle, Davalı … ve davalı … AŞ yönünden, her iki dosyadaki maddi tazminat talepleri ile davalı … yönünden her iki dosyadaki manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, aktüerya hesabına göre cenaze giderleri de eklenmek suretiyle, taleple bağlı kalınarak maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, manevi tazminat taleplerinin de ATK dan alınan raporda, meydana gelen bu ölümlü trafik kazasında, ölen davacıların murisi mağdurenin, %90 oranında kusurlu olduğu, tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davalı …’ın %10 oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla, ölen davacıların murisinin yaşı, birleşen dosyadaki davacı anne ve babanın üzüntüsü, görülmekte olan dosyamızdaki eşin genç yaşta eşini kaybetmiş olması, diğer davacıların evlatlarını kaybetmiş olması göz önüne alınarak 22/06/1966 tarih, 7/7 sayılı içtihadı birleştirme kararında, manevi tazminat, bir ceza ya da gerçek anlamda bir tazminat olmayıp, zarara uğrayan kişilerin, manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araç olabileceği belirtilmekle, Borçlar Kanunu 47 ve içtihadı birleştirme kararı da nazara alınarak, olayın oluş şekli, kusur durumu, olay esnasında ve sonrasında buyulan elem ve ıstırap, tarafların sosyo-ekonomik durumları dikkate alınarak davacılar yararına mahkememizce takdir edilen manevi tazminata karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. ” gerekçesi ile,
1-Görülmekte olan dava dosyamızda davacı … ‘ nün maddi tazminat talebinin ;
A-Davalı … A.Ş ve davalı … yönünden REDDİNE,
B-Diğer davalılar yönünden KISMEN KABULÜ ile;
C-Davalı … Yönünden manevi tazminat talebinin REDDİNE,
D-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABÜLÜ ile olaydaki kusur durumu tüm dosyadi belgeler de dikkate alınarak, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 14/05/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … plakalı araç sürücüsü ve araç işleteni davalı … A.Ş de den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Birleşen 2015/1017 esas 2015/829 karar sayılı dosyamızda , davacılar … ve … ‘ in maddi tazminat taleplerinin ;
A-Davalı … ve … A.Ş yönünden REDDİNE,
B-Davalılar … ve diğer davalı … ŞTİ yönünden ve davalı sigorta şirketi … Şirketi yönünden maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, davalı … plakalı aracın sürücüsü … ve araç işleten … ŞTİ den haksız fiil tarihi olan 14/05/2015 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi … şirketi yönünden ise dava tarihinden yasal faizi ile her iki davacı yönünden 2500 er TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteslsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
C-Davacıların manevi tazminat talebinin;
a- Davalı … yönünden REDDİNE,
D – Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABÜLÜ ile olaydaki kusur durumu tüm dosyadi belgeler de dikkate alınarak, 3.000,00 er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 14/05/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … plakalı araç sürücüsü ve araç işleteni davalı … A.Ş de den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılardan alınıp davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kaza ile ilgili olarak alınan kusur raporlarının tamamının hatalı olduğunu, hem …’ın hem de …’nın önemli ölçüde kusurlu olduğunu, taraflarınca tüm kusur oranlarına itiraz edildiğini, Yargıtay uygulamasına göre adli tıp kusur oranının nihai rapor olmadığını, karar verilen manevi tazminat miktarlarının çok sembolik ve düşük olduğunu, esasa dair hataların mevcut olduğunu, verilen vekalet ücreti hesaplarının tümüyle hatalı olduğunu belirterek, istinaf heyetince ya da kararı veren mahkemece hatalı kısımların kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalılar … Şti ve … vekili vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın söz konusu kazanın oluşumunda tamamen kusursuz olduğunu, kaza sırasında da tüm trafik kurallarına uymuş olması gereken hız sınırları içerisinde seyir ettiğini, rapora itiraz ettiklerini ve yeniden rapor alınması talep edilmişse de bu hususun yerel mahkemece dikkate alınmadığını, kaza nedeniyle oluşan zarar ile müvekkili firma … Şti arasındaki illiyet bağı maktulün ağır kusuru ile kesildiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber davacı tarafından talep edilen manevi tazminat miktarları kusur durumu olayın oluş biçimi ve tarafların mali ve sosyal durumları ile örtüşmeyecek ölçüde fahiş olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararınca verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın kaldırılıp yeniden yargılama yapılarak davanın tümden reddine karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; : davacı …’ın nüfus kaydında yeniden evlendiğinin görüldüğünü, hüküm tarihine en yakın verinin ele alınması gerektiğini, sağ kalan eşin ancak yeniden evlenme tarihine kadar destek talebinde bulunabileceğini, mahkemece maddi ve manevi tazminat yönünden ayrım yapmadan yargılama gideri ve vekalete hükmettiğini, kendileri hakkında yalnızca maddi tazminat yönünden hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, davacıların murisinin yolcu olarak bulunduğu araçtan indikten sonra meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen, kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili, davalı … İnşaat ve … vekili davalı … vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçelerinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Servis olarak taşıyan davalı … yönetimindeki … plakalı minibüsün, davacı …’nün eşi, diğer davacıların kızı olan …’yü Aliağa Tüpraş kavşağını geçtikten sonraki yolcu indirilmesi yasak olan yerde indirdiği ve …’nün karşıdan karşıya geçmeye çalışırken davalı … İnşaat Şirketine ait davalı … yönetimindeki … plakalı tırın kendisine çarpması nedeniyle vefat ettiği iddiasıyla dava açıldığı, davalı … AŞ’nin … plakalı tırın, davalı … Sigortanın ise … plakalı minibüsün ferdi kaza sigortacısı, … plakalı tırın ZMMM sigortacısı olduğu görülmüştür.
Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin istinaf üzerine kesinleşen 2015/691 esas, 2017/141 karar sayılı dosyasında alınan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 06/05/2016 tarihli kusur raporunda, meydana gelen trafik kazasında, davalı sürücü …’ın alt düzey tali, davalı sürücü …’nın kusursuz olduğu, müteveffa yaya …’nün ise asli kusurlu olduğunun belirtildiği; Mahkemece alanın İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 26/03/2018 tarihli kusur raporunda, meydana gelen trafik kazasında, davalı sürücü …’ın %10, davalı sürücü …’nın kusursuz olduğu, müteveffa yaya …’nün ise %90 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hâkim tarafından belirlenmesi zaruridir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı).Maddi tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu kullanılarak tazminat hesabı yapılması gerekirken, 1931 tarihli “PMF” cetveline göre hesap yapılarak hazırlanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, desteğin çalışma süresi ile desteğini yitirenin bakım süresinin dikkate alınması gerekmektedir. Ancak davacı eşin evlenmesi gibi, eylemli olarak bakım ihtiyacı son bulmuşsa, destekten yoksun kalma tazminatı evlenme tarihine kadar hesaplanır. Olayda da murisin eşi davacı …’ın nüfus kaydına göre 18/12/2018 tarihinde evlendiği görüldüğünden bu hususta değerlendirme yapılıp ehil bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabul ve uygulamaya göre de ; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesindeki “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.”, tarifenin 10/4. maddesindeki Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemelerinin gözetilmemesi, birleşen dosyada vekalet ücretine hükmedilmemesi de yerinde değildir.
Sonuç olarak yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek derecede önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda yapılan açıklamalara göre, delillerin toplanarak sonuca varılması için yargılamaya devam edilmesi gerektiğinden, davacılar vekilinin, davalılar … Şti ve … vekilinin ve davalı … A.Ş vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, HMK nın 355 ve 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekili, davalılar … Şti ve … vekili ve davalı … vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının KABULÜ ile, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/04/2019 tarih ve 2015/742 Esas 2019/424 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılması nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi taraflara iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi taraflarca yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 07/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.