Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2826
KARAR NO : 2023/1514
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2019
NUMARASI : 2017/594 Esas 2019/812 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 14/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2023
Davacı vekili ve davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda;
” Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili aleyhine … Bankasına ait 04.04.2016 tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çek ile ilgili olarak İzmir 1.İcra Müdürlüğünün 2016/6963 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını,icra takibine dayanak teşkil eden çek ile müvekkilinin hiç bir ilgisinin bulunmadığını,icra takibinde alacaklı görünen … ile hiç bir ticari münasebetinin bulunmadığını,sahte ciro ile müvekkilinin borçlu duruma düşürüldüğünü, çekin arkasında bulunan ciro imza ve kaşenin müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin bu çek nedeni ile mağduriyet yaşadığını, bu nedenlerle … Bankası’na ait 04.04.2016 tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çek ile ilgili olarak borçlu olmadıklarının tespitine ve teminat karşılığı icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine dair tedbir kararı verilmesine ve %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda;
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde, davacının ödeme emrini aldıktan bir yıl sonra dava açtığını, davacının bu tutumu ile borca icazet verdiğini, haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf duruşmalarda ayrıca dava açıldıktan sonra icra takibinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6963 Esas sayılı dosyası,çek aslı davacının imza asıllarını içeren resmi belge asılları ve davacının imza ve yazı örnekleri dosya içerisinde mevcuttur.
İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6963 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … olduğu, borçlularının dava dışı … Şti ve … oldukları, kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığı, takip konusunun 04.04.2016 tarihli ve 7143463 seri nolu çek olduğu, takip tarihinin 10.05.2016 olduğu, alacaklının 24.08.2017 tarihli yazılı beyanı ile takip borçlusu … bakımından takipten feragat ettiği, yani iş bu davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Davaya ve takibe konu çekin incelenmesinde; … … Şubesine ait olduğu, keşidecisinin … Şti olduğu, lehtarının … olduğu, … ‘dan sonraki cirantanın ise davalı … olduğu anlaşılmıştır.
Çek arkasındaki … adı altındaki ciro imzasının davacıya ait olup olmadığının tespiti için dosya ATK Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiş rapor alınmıştır. Rapora göre … adı altındaki imzanın davacıya ait olmadığı ortaya çıkmış, dava konusu çek nedeni ile davacının davalıya karşı bir borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf dava açıldıktan sonra takipten feragat ettiğinden dava konusuz kalmış olsa da, dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargıma giderleri ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2- Karar ve ilam harcı olan 44,40.-TL harcın peşin alınan 426,94.TL harçtan mahsubu ile bakiye artan harç olan 382,54.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3- Davalı taraf dava açılmasına sebebiyet verdiğinden davacı tarafından yapılan 462,94-TL ilk dava gideri, 721,69.-TL yargılama süreci giderinden ibaret toplam 1.184,63-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
4- Davalı taraf dava açılmasına sebebiyet verdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp vekili yararına davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu olunmadığının tespiti içermesi sebebi ile menfi tespit davasının maddi hukuka ilişkin bir dava olup mahkemenin kararının takip hukukuna ilişkin olduğunu, alacağın esasına ilişkin bir karar verilmediğini davalı yanın alacağından feragat ettiğine dair icra dosyasına vermiş olduğu beyanın davanın esasına yönelik bir kabul beyanı olduğunu, alacaklının tek taraflı olarak alacağından vazgeçmesinin bir ibra niteliğinde olmadığını, bir mahkeme kararına ihtiyaç olduğunu, borçlu olmadığının tespitinin istendiğini, deliller ile dava ispat edildiğinden davanın kabulü kararı verilmesi gerektiğini, mahkemenin verdiği kararında işin esasına yönelik bir karar vermediğinden müvekkilinin uğramış olduğu zararları tazmin etme olanağının ortadan kaldırıldığını, davalı taraf kötü niyetli olduğunu ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı tarafın, çeki bizzat müvekkilinden teslim alan kişi olarak imzanın müvekkiline ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunu, müvekkilinin aleyhine yapılan takip nedeniyle maddi zarara uğradığını, dava konusu 04.04.2016 tarih 25.000,00TL bedelli , … A.Ş. 7143463 numaralı çekin arka yüzündeki imzanın Adli Tıp Kurumunun 16.04.2019 tarihli raporunda 1. Ciranta imzası ile müvekkilimin imzaları arasında yapılan karşılaştırma sonucunda imzanın müvekkiline ait olmadığı kanaatine varıldığını, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun olmadığı kanıtlanmış olmasına rağmen, davanın kabulü yerine “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde bir karar verilmesinin doğru olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını davanın kabulüne dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; dosya tahkikat aşamasındayken ve yargılama süreci devam ederken müvekkilinin icra takibinden feragat ettiğini, ATK raporunun eksik incelmeye dayandığını, söz konusu çekteki imzanın … ‘a ait olup olmadığı kesin olmamakla birlikte; bu durumu müvekkilinin çıplak gözle tespit etmesinin beklenemeyeceğini, müvekkinin kötü niyetli olmadığını aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğini beyanla kararın bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı vekili, İzmir 1.İcra Müdürlüğünün 2016/6963 Esas sayılı dosyasında 25.000 TL bedelli çekte cirodaki imza ve kaşenin müvekkiline ait olmadığını beyanla bu çek ile ilgili olarak borçlu olunmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça icra dosyasına verilen 24/08/2017 tarihli dilekçe ile takip konusu çekte ciranta … bakımından feragat edilmiştir.
Davalı alacaklı tarafından davacı/ borçlu ve … Şti aleyhine 23.710 TL bedelli çeke istinaden kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, davalı tarafça icra dosyasına verilen 24/08/2017 tarihli dilekçe ile takip konusu çekte ciranta … bakımından feragat edildiği anlaşılmıştır. Davacı talebinin çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olmasına, çek nedeniyle başka borçluların da bulunmasına göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 16/04/2019 tarihli raporundan çekteki birinci ciranta imzası ile Davacı … imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın kuvvetle muhtemel … ‘ın eli ürünü olmadığı görüşü bildirilmesine, davalı tarafça çekteki imzanın davacıya ait olduğunun ispat edilememesine göre dava konusu çek nedeniyle davacının borçlu olmadığının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Takibe konu çekin lehdarı ve ilk cirantasının davacı … 2.cirantanın davalı olmasına göre, davalının çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek konumda olduğu, icra takibine girişmekte haksız ve kötü niyetli olduğu kanaatine varıldığından 2004 sayılı Kanun’un 72 nci maddesi uyarınca %20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir .
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne dair karar verilmiş olmakla yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf istemlerinin reddine, yerinde görülen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararı kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2019 tarih, 2017/594 Esas 2019/812 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından alınması gereken 269,85 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 225,45 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf masraflarının üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
B-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2019 tarih, 2017/594 Esas 2019/812 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davacı vekilinin yatırmış olduğu 44,40 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
Davacı vekilinin yatırdığı 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama gideri olan 26,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf edenler yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
İlk Derece Mahkemesi Yerine Kurulan Hüküm:
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının İzmir 1.İcra Müdürlüğünün 2016/6963 Esas sayılı dosyasına konu 25.000,00 TL bedelli çek ile ilgili olarak borçlu olmadığının tespitine,
2-Borçlu olunmadığının tespitine karar verilen alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.707,75 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 426,94 TL nin mahsubu ile bakiye 1.280,81 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 721,69 TL yargılama gideri ve 426,94 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.148,63 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine dair,
8-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/09/2023