Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2822 E. 2023/1073 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2822
KARAR NO : 2023/1073
KARAR TARİHİ : 07/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2019
NUMARASI : 2018/392 Esas 2019/557 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 07/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin oğlu …’ın, …’ye ait … plakalı ticari takside yolcu olarak bulunduğu sırada 31.08.2008 tarihinde geçirdiği kaza sonucu vefat ettiğini, müteveffanın bulunduğu … plakalı aracın davalı … Sigorta AŞ’nin 01.03.2008 tarihli 15864695 Y – 0 poliçe numarası ile zorunlu mali sorumluluk poliçesine sahip olduğunu, müvekkilinin, Foça Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/40 esas 2013/250 karar sayılı dosyası ile destekten yoksun kalma alacağına ilişkin kısmi dava açtığını, bu dava sonucunda müvekkilinin davalıdan kaza tarihinden itibaren başlayacak yasal faiz ile birlikte 30.527,57 TL destekten yoksun kalma tazminatı alacaklısı olduğu bilirkişilerce tespit edilerek ve yerel mahkeme kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/13444 esas 2017/260 karar sayılı ilamı ile onandığını, bakiye destekten yoksun kalma tazminatı olan 28.027,57 – TL’ nin kaza tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte (21.458,37 – TL işlemiş faiz) ödenmesi için davalıya Foça İcra Müdürlüğü’ nün 2017/177E. Sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, açılan bu icra takibine davalı sigorta şirketi takibi sürüncemede bırakmak ve alacağın tahsilini geciktirmek için önce itiraz edildiğini, daha sonra itirazlı dosyaya davalı sigorta şirketinin 53.957,84 TL ödeme yaptığını, oysa İcra Müdürlüğünce yapılan dosya hesabı uyarınca dosya borcunun ödeme anında 60.016,7-TL olduğunu, davalı sigorta şirketinin eksik ödemesi sonucu müvekkilimizin 6.058,88-TL dosya alacağı kaldığını, takibe konu alacağın Yargıtay denetiminden geçmiş ve kesinleşmiş bir alacak niteliğinde olduğundan söz konusu alacağın likit olduğunda da herhangi bir tereddüt bulunmadığını, bu sebeple takip çıkışı üzerinden % 20 oranında inkar tazminatı alacağına da hükmedilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalının Foça İcra Müdürlüğünün 2017/177 sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptaline, davalının kesin hüküm haline gelen bakiye bedel talebine kötü niyetle itiraz etmesi sebebi ile %20 inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra takibinde maddi tazminat alacağına dava tarihinden değil kaza tarihinden faiz işletildiğini, müvekkil şirket aleyhine kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Foça İcra Müdürlüğünün 2017/177 esas sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, bedeni ve cismani zararlar nedeni ile açılmış tazminat davalarında sigorta şirketlerinin ihbar veya dava tarihinden temerrüde düştüğünün kabul edildiğini, açılmış olan davanın reddi ile dava tarafın %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
MAHKEMECE:
“Mahkememizin 08/03/2019 tarihli celsesinde verilen ara kararı gereğince; davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu ödeme tarihi hususunda Foça İcra Müdürlüğü’ne yazı yazılmış, gelen yazı cevabı neticesinde hesaplama yapılmak üzere bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 19/08/2019 havale tarihli ek raporda; Yargıtay’dan geçerek kesinleşen hükme göre ve hükümde belirtilen oran ve başlangıç tarihi dikkate alınarak icra müdürlüğü dosyasında faiz hesabı yapıldığı, karar ortada durduğu sürece ve yeni bir kararla kaldırılmadıkça aksine bir hesaplama yapılamayacağı, görüş ve kanaati hasıl olur ise; Foça İcra Müdürlüğü’nün 2017/177 Esas sayılı dosyasında davacı alacağının ödemeler sonrasında 3.807,27-TL olduğu,
Sigortacıya, gerekli belgelerle birlikte sekiz iş günü içinde başvurulduğuna dair bilgi belge olmadığı ve önceden başvurulmayıp doğrudan dava açıldığı görüldüğünden, dava tarihi ile takip tarihi arasında dosya hesabının yapılması gerektiğinden, 19/02/2010 dava tarihinden 02/03/2017 takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabına göre; Foça İcra Müdürlüğü’nün 2017/177 Esas sayılı dosyasında davacı alacağının olmadığı gibi, ödemeler sonrasında davalının icra dosyası hesabına -480,97-TL fazla ödeme yaptığı bildirilmiştir.
Dosya içerisine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarından da görüldüğü üzere, icra takibine dayanak olarak sunulan Foça Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/40 E. 2013/250 K., sayılı ilamı hüküm altına alınan miktar için kesinleşmiş olduğundan ve bu miktarın da davalı tarafça ödenmesi sonrasında davacının bu karara esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen miktardan ödemenin düşülmesiyle kalan miktarı icra takibine koyduğu anlaşılmakla, bilirkişi raporunda belirlenen Foça Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/40 E., 2013/250 K., sayılı kararında “2.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 31/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına” karar verildiği, sigorta şirketi yönünden temerrüdün Foça Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan dava tarihi olan 19/02/2010 tahinde gerçekleştiği kabul edilmiş, bu tarihten 02/03/2017 takip tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğinden, takipte kesinleşen miktarın 45.774,78-TL, alınması gereken tahsil harcı oranının %4,55-TL üzerinden 2.082,75-TL olması gerektiği, faizin 193,51-TL olduğu, vekalet ücretinin ödemenin itiraz süresi içerisinde yapılmış olması nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan miktarın 4.039,00-TL olduğu, masraf alacağının 40,60-TL olmak üzere toplam 52.130,64-TL olduğu, davalının icra dosyasına yatırdığı miktarın 53.957,84-TL olması karşısında, davacı tarafın itirazın iptalini istemekte haklı olmadığı sonucuna varılmış ve davanın reddine, takibin kötü niyetli yapıldığı ispatlanamadığından İİK 67.m hükmü uyarınca davalı yanın %20 tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile,
Davanın REDDİNE,
Davalı tarafın koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine, şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu …, dava dışı …’ye ait ticari takside geçirdiği trafik kazası sonucu 31.08.2008 tarihinde yaşamını yitirdiğini, müteveffanın bulunduğu … plakalı araç davalı şirket tarafından 01.03.2008 tarihli 15864695 Y-O poliçe numarası ile zorunlu mali sorumluluk poliçesine sahip olduğunu, Yargıtay denetiminden geçerek kesin hüküm haline gelmiş faiz başlangıç tarihini bir an için göz ardı edip faiz başlangıç tarihini 19.02.2010 olarak dahi kabul etsek yerel mahkemenin açıkça hesap hatası yaptığını, dosyada alınan 26.12.2018 tarihli hesap bilirkişi raporunda; faiz başlangıç tarihinin 19.02.2010 olarak kabul edildiği durumda dahi tahsil harcı oranı icra müdürlüğünün işlemine uygun olarak %9,1 olarak hesaplanarak müvekkilinin 1.601,79-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, hukukçu olmayan mali müşavirin 19.08.2019 tarihli ek raporunda; Foça İcra Müdürlüğü’ nün 2017/77 sayılı dosyasında yapılan dosya hesabında alınan %9,1 tahsil harcı oranının hatalı olduğundan bahisle bu oranın % 4.55 olması gerektiğinin belirtildiğini, tahsil harç oranı icra müdürlüğü tarafından yapılan dosya hesabının ve tahsilat işleminin aksine % 4.55 olarak kabul edildiği için dosya hesabında farklılıklar oluştuğunu ve faiz başlangıç tarihi 19.02.2010 olarak kabul edildiğinde dosya borcunun davalı tarafından ödenmiş olduğu şeklinde bir değerlendirme yapıldığını, yerel mahkeme kararının her açıdan hem usul hem de esasa aykırı olduğunu ve ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının ortadan kaldırılarak ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacının oğlu olan mütevefa Nihat Husenay’ın 31/08/2008 tarihinde … plakalı aracın yaptığı kazada vefat etmesi üzerine Foça Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/40 esas 2013/250 karar sayılı dosyası ile destekten yoksun kalma alacağına ilişkin kısmi dava açıldığı, bu davada davacının 30.527,57-TL destekten yoksun kalma tazminatı alacaklısı olduğu bilirkişilerce tespit edildiği, yerel mahkemece 2.500 TL maddi tazminata hükmedildiği, kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/13444 Esas 2017/260 sayılı ilamı ile onandığı, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu kısım için 28.027,57 TL asıl alacak, 21.458,94 TL faizi üzerinden takip başlattığı, itiraz üzerine takibin durduğu, sigorta şirketince, icra dosyası kapak hesabında 60.016,72 TL olan toplam alacak miktarının 53.957,84 TL kısmı için ödeme yapıldığı, 6.058,88 TL bakiye bölüm için davanın açıldığı görülmüştür.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün Foça Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava tarihi olan 19/02/2010 tahinde gerçekleştiği kabul edilerek bilirkişi raporu ve ek raporuna göre davacının alacağının bulunmadığının tespit edilmesine göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2019 tarih ve 2018/392 Esas 2019/557 Karar
sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50.TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 07/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.