Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2688 E. 2023/913 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2688
KARAR NO : 2023/913
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2019
NUMARASI : 2019/68 Esas 2019/849 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden
Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
BAM KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile … Şirketi arasında yapılan ticari faaliyetlerden kaynaklı olarak bır kısım çekler verilmiş olmakla bu çeklerin bedelsiz kalmasından kaynaklı olarak İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1202 Esas sayılı davası ile dava ikame edildiğini, davanın halen derdest olduğunu, davanın açılması sırasında davaya konu … Bankası … Şubesi … hesap numarasından verilme … çek numaralı 31/03/2018 vade tarihli 23.500,00.-ABD doları bedelli çek için de dava açılmış ise de çekin bankaya ibrazında daha evvel davadan uygulanan ödeme yasağının uygulandığını, ancak ödeme yasağının çek hakkında ihtiyati haciz kararı alınmasına ve icra takibi yapılmasına engel teşkil etmeyeceğini, davaya konu çekin diğer davada asıl davalı olan … ödeme şirketince ciro edildiğini ve davalı olan … şirketine verildiğini, bu şirket tarafından da davalı … şirketine ciro yolu ile verildiğini ve çekin en son … şirketince bankaya ibraz edilerek ödeme yasağı konulduğu bilgisinin çek arkasına yazıldığını beliterek … Bankası … Şubesi … hesap numarasından verilme … çek numaralı 31/03/2018 vade tarihli 23.500,00.-ABD doları bedelli çek için müvekkilinin borçlu olmadığı yönünden menfi tespitine, mevcut senet ve çeklerin bedelsiz kalmış olması ve durumu üçüncü şahıs hamillerinde bilmesi nedeni ile senet ve çeklerin iptaline, mevcut davaya konu çek hakkında diğer davalılara karşı açılmış olan İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1202 esas sayılı davası bulunduğundan Mahkememizde açılan davanın bu dava ile birleştirilmesine, dava sonuna kadar davaya konu senet ve çeklerin ödenmemesi amacı ile teminatsız veya İİK 72 madde kapsamında henüz icra takibi yapılmamış olduğundan Mahkemenin uygun göreceği bir teminat mukabili ödenmesinin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmakla iş bu tedbirin mahkememiz dosyasındaki davalılar hakkında da uygulanmasına yargılıma giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın konusuz kalmasına karar verilmesi halinde lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE: ” Davacı vekilinin 29/03/2019 tarihli duruşmada, 31/03/2018 keşide tarihli, 23.500,00 Usd bedelli … nolu çekin davalı … … Ltd. Şti. tarafından 17/04/2018 tarihinde iade edildiğini, bu çeke dayalı davanın konusuz kaldığını beyan ettiği görülmüştür.
Dava; davacı tarafından keşide edilen, … Bankası … Şubesi … hesap numarasından verilme … çek numaralı 31/03/2018 vade tarihli 23.500,00.-ABD doları bedelli çek için borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
Somut olayda; menfi tespit davasına konu çekin lehdarı tarafından keşideciye teslim ve iade edildiği keşideci davacı vekili tarafından beyan edilmiş olmakla menfi tespit davasının konusu kalmadığı anlaşılmıştır. Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Öte yandan dava açıldığında, davacı tarafından çekin dava dışı … şirketine keşide edildiği belirtilerek, her iki dosya davalısıda 3. kişi hamil olarak davalı gösterilmiştir. Davalıların kötüniyetli oldukları yada bilerek davacının zararına çeki iktisap ettikleri davacı tarafından kanıtlanamamıştır. Kaldı ki, dava konusu çekte davalılar dışındaki çek lehdarı tarafından davacıya iade edilmiştir. Dolayısıyla davalılar davanın açılmasına sebebiyet vermemişlerdir. Hal böyle olunca, her ne kadar; davanın konusu kalmadığına karar verilmiş ise de; davalı … … Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil etmiş olduğundan ve ön inceleme duruşmasından önce davanın konusunun kalmadığı anlaşılmakla davalı … … Ltd. Şti. lehine AAÜT’deki belirlenen nispi ücretin yarısına hükmedilmesi cihetine gidilmiştir. ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mevcut müvekkili tarafından dava dışı olan … şirketine verilmiş olan davaya konu … Bankası … şubesi … hesaptan düzenlenen … çek numaralı 31.03.2018 vadeli 23.500,00-ABD doları bedelli çekin süresinde bankaya davalı olan … tarafından ibraz edildiğini ve akabinde davalı … şirketince de kendi cirosuna binaen dava dışı … şirketi yetkilisine verildiğini, mevcut davaya konu çekin daha sonra müvekkiline iade edildiğini, davaya konu çekin müvekkiline iade edilmesinden sonra Mahkemece dava dosyası yeniden ayrılmak suretiyle davanın konusuz kaldığına karar verildiğini ancak davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, öncelikle davaya konu çek hakkında İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/441 Esas sayılı davasının 09.04.2018 tarihinde açııldığını, davalı taraflarca çekin müvekkiline 17.04.2018 tarihinde iade edildiğini, davaya konu çekin dava tarihinden sonra iade edilmiş olmakla dava açılmasına sebebiyet veren davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu, lehine vekalet ücretine hükmedilen davalının çeki bizzat bankaya ibraz eden davalı olmakla dava masaraf ve vekalet ücretinden sorumlu olmasına rağmen mahkemece hatalı değerlendirme ile davacı müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin yasa ve usule aykırı olmakla kararı istinaf ettiklerini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın konusuz kalmasına ve davalılar lehine masraf ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, çeke dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; dava açıldıktan sonra davaya konu çekin lehdarı tarafından keşideciye iade edilmiş olup, mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama giderlerinden davacının sorumlu olmasına hükmedilmiştir.
Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığın” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar hükümler gibi (eda, tespit, inşai) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığınıda tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, davaya konu çekin lehdarı tarafından keşideciye iade edilmesine, davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olduklarının anlaşılmasına göre davacı şirket vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/07/2019 tarih ve 2019/68 Esas 2019/849 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50.TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 10/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.