Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2648 E. 2023/779 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2648
KARAR NO : 2023/779

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
NUMARASI : 2017/1194 Esas – 2019/771 Karar
DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 26.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26.04.2023

Davalı … vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in maliki olduğu, diğer davalı …Ş. tarafından sigortası yapılmış olan … plakalı sayılı ticari minibüs ile 31 .08.2016 tarihinde yolculuk eden davacı ineceği yere yaklaştığı için durumu davalı sürücü …’e bildirerek ayağa kalkmış, davalı sürücü davacının ineceği yerde tam duracakken aniden sola doğru manevra yaparak açık olan kapıdan davacı aşağı düşmesine sebep olduğu, meydana gelen kazada davacı vücudunda kemik kırığı olacak şekilde ağır yaralandığı, tedavi sürecinde masraf yapıldığı, davacı tarafından yapılan masrafların tanzimi için, işgücü ve efor kaybının ödenmesi amacı ile davalı … şirketine başvurmuş ve elindeki tüm belgeleri gönderdiği, 2017 t 66352/1 sayılı hasar dosyası açılmış olup eksik evrak bildirimi nedeni ile herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalı sürücü İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi 2017/123 E sayılı dosyasında yargılanmış olup ceza aldığı, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak ve 6100 sayılı yasanın 107.m uyarınca toplanacak deliler bilirkişilerden alınacak tazminat hesap raporuna göre tazminat tutarının tam olarak belirlenmesi kaydı ile şimdilik 1.000.00TL maddi tazminatın kaza ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, 20.000.00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazası nedeniyle, müvekkili sigorta şirketi tarafından, davacı şirkete başvurusuna istinaden 2017 T 66352/1 nolu Hasar dosyası açılmış olup, eksik evrak nedeni ile yeterli inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, yapılan başvuru KTK’nun 97. m kapsamında geçerli başvuru sayılması mümkün olmadığı, bu nedenle dava şartı yolluğunda davanın reddine karar verilmesi, kazaya karışan araç davalı … şirketinin sigortalısı olduğu, sorumluluğu poliçe limiti ve kusuru oranında sorumlu olduğu, davacının daimi sakatlığı olup olmadığı yönetmeliği uygun sağlık raporu ile tespiti gerektiği, maluliyet tazminatına ilişkin hesaplama TRH 2010 yaşam tablosu ve % 1,8 teknik faiz oranı esas alınması, davacının talep ettiği geçici iş göremezlik ve tedavi masraflarında … sorumlu olduğu, davacının sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığı, gelir durumunu araştırılması gerektiği, davacının davalı şirkette geçerli başvuru yapmayıp başvuru şartını yerine getirmemesi nedeni ile davalı şirketin temerrüdü söz konusu olmamamsı nedeni ile faize hükmedilmesi halinde faiz başlangıcı dava tarihi olması, arz edilen nedenler ile açılan davanın reddine, vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, kaza nedeniyle, sigorta şirketine geçerli ve tüm hususları ile tam bir başvuru yapmaması nedeni ile davanın usulden reddine, davanın esasa girmesi halinde davacının istemiş olduğu faizin dava tarihinden itibaren işletilmesine, İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi 2017/123 E sayılı dosyasındaki bilirkişi incelenmesinde davacının tali kusurlu, davalı sürücünün ise asli kusurlu olup, kusur oranlarının tespiti, davacının tali kusurlu olup fahiş tazminat davacının zenginleşmesi davalının fakirleşme amaçlı olduğu, yaşı itibari ile araçtan bu şekilde inmesi halinde düşeceğini bilmesi gerektiği, davacının kusurlu olduğunun yapılan kovuşturmada tespit edildiği, öncelikle kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiği, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi ile yargılama giderlerinin davacıya bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 31/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacının kusursuz olduğunu bildirir delilin dosya kapsamında olmadığı, İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi 2017/123 E sayılı dosyasındaki bilirkişi incelenmesinde davacının tali kusurlu, davalı sürücünün asli kusurlu olduğu, davacının tali kusurlu olup, fahiş tazminat zenginleşme amaçlı olduğu, davacı hareket halindeki aracın durmasını beklemeden kendisini kapıdan aşağı bırakıp kazaya bizzat sebebiyet verdiğini, yaşı itibari ile araçtan bu şekilde inmesi halinde düşeceğini bilmesi gerektiğini, davalı sürücü aracında yövmiyeli çalışan şoför olup, geçim kaynağının bu araç olduğunu, davacının tam teşekküllü hastaneden heyet raporu alması gerektiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi ile yargılama giderlerinin davacıya bırakılmasını talep etmiştir.
MAHKEMECE : “… Dava; Trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, 31/08/2016 günü, saat 20:30 sıralarında, … ili, … ilçesi, … Caddesi ile … Sokak kavşağından, davalı …’in sevk ve idaresindeki, davalı …’in maliki, davalı …Ş.’nin ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı ticari aracı ile … Caddesini takiben, kapısı açık vaziyette seyir halinde iken, … Sokak kavşağına geldiğinde, sola doğru manevrası ile sokağa giriş yapmak isterken, inmek için ayağa kalkan davacı yolcu …’ın araçtan düşüp, yaralanması ile neticelenen trafik kazasında, gerek ceza dosyasında dosyaya temin edilen rapor ve gerekse de Mahkememiz dosyasına temin edilen trafik bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı araç sürücüsü …’in kazanın oluşumunda %70 oranında asli kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ın %30 oranında tali kusurlu olduğu, kaza sebebiyle davacının basit tıbbi müdahale ile giderilemez nitelikte “karanial sinir yaralanması/hasarı (diğer kafa içi değişimlerin eşlik etmediği) (N.Abdusuns ve buna bağlı sol gözde dışa bakış kısıtlılığı, mandibula sağ kondil kırığı+sol humerus boyun kırığının” yol açacak şekilde yaralandığı, davacıda oluşan işbu yaralanmadan kaynaklı oluşan maddi zararına binaen, davalı … şirketince asıl alacak ve ferileri dahil olmak üzere, davanın açılmasına müteakiben, davacıya 60.796,99 TL ödemede bulunulduğu, işbu ödemeye müteakiben, davacı tarafça maddi tazminat istemine ilşikin davadan feragat edildiği görülmekle, davacının maddi tazminat istemine ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olmakla birlikte, kazanın oluşumunda tarafların kusur oranı, kaza sebebiyle yaralanan davacının gerek tedavi süresince, gerekse yaralamadan ötürü oluşan hasarlardan kaynaklı müteakip yaşantısında yaşadığı ve yaşayacağı acı, ızdırap ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları da dikkate alınarak, davacının oluşan manevi zararına karşılık 13.000,00 TL manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur;” gerekçesi ile
“Davacının maddi tazminat istemine ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine,
Davacının manevi tazminat istemine ilişkin davasının kısmen kabulü ile 13.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi 31/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve ….’den müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazaya neden olan ve kazada %70 kusurlu olan diğer davalı ile birlikte araç sahibinin de sorumlu tutulması gerektiğini, adam çalıştıran olsa da müvekkilinin kazanın oluşunu engelleme imkanı olmadığını, araç ile ilgili bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş olan araç malikinin manevi tazminattan sorumlu tutulmaması gerektiğini, müvekkili sorumlu tutulsa bile belirlenen tazminatın fahiş olduğunu istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava: taşıma sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça; içerisinde yolcu olarak bulunduğu minibüsün açık kapısından düşerek yaralanması nedeni ile 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsili, 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılar … ve …’dan tahsili talep edilmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı cevap dilekçelerinde davanın reddini talep etmişlerdir.
6100 sayılı HMK’da, davanın açıldığı mahkemenin, o dava bakımından görevli olması, bir dava şartı olarak öngörülmüştür (HMK m.114/1-c). Buna göre, davanın açıldığı (özel veya genel) hukuk mahkemesinin, o davaya bakmaya görevli olması gerekir. Çünkü bir dava ancak görevli mahkemede incelenebilir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler (HMK m.115/1). Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse (kural olarak) davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder (HMK m. 115/2). Bu düzenlemelere göre, mahkeme, görevli olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da (mahkemenin görevli olmadığı yönündeki) dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Fakat, mahkeme, gerek re’sen yapacağı inceleme sonucunda gerek tarafların (mahkemenin görevli olmadığı yönündeki) dava şartı noksanlığını ileri sürmesi üzerine, görevsiz olduğu kanaatine varırsa, görevsizlik kararı verecektir (m.20; m.331/2). Görevsizlik kararları, usûle ilişkin nihaî kararlardan olup, bununla, davanın esası (davacı tarafın talep sonucu) hakkında bir karar verilmemekte; dava, maddi hukuk açısından incelemeye geçilmeden, usul hukuku mevzuat hükümlerine istinaden sonuçlandırılmaktadır…” (Bknz. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’ nin 24.12.2015 tarih ve 2015/2847 Esas 2015/13183 Karar sayılı İlamı)
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Aynı Kanun’un 5/2. maddesinde ticari davaların, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde o yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, ticari minibüste yolcu iken meydana gelen kaza nedeniyle yaralanmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talep ettiği, bu kapsamda uyuşmazlığın yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemi olduğu, davacının tüketici konumunda olduğu ve 6502 sayılı TKHK’nun 3. Maddesinde taşıma sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemelerinin görevli olacağının düzenlenmesi sebebiyle dava tarihi itibariyle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu anlaşılmıştır.
Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.
Yargılamanın görevli olmayan Asliye Ticaret Mahkemesince yapılarak karar verildiği anlaşılmakla davalı … vekilinin istinaf isteminin esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf isteminin esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2- İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/06/2019 Tarih, 2017/1194 Esas ve 2019/771 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince dosyanın Tüketici Mahkemesine tevzi edilmek üzere İzmir Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
4-Kararın kaldırılması nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi davalıya iadesine,
5-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.