Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2643 E. 2023/906 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2643
KARAR NO : 2023/906
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2019
NUMARASI : 2017/11Esas 2019/619 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2023

Davacı vekili ile davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının davalı şirketten indüksiyon makinesi satın aldığını, makinenin arızalı olması sebebiyle makinenin davalıya iade edildiğini beyanla bedelinin tahsilini ve iş gücü kaybı ve ek maliyetten oluşan zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacıya daiy testere indüksiyon makine satışının yapıldığını, kontroller yapılarak davacı firmaya satışının yapıldığını, bildirilen arızanın hayatın olağan şartlarına uygun olmadığını, müvekkilinin satışını yaptığı indüksiyon cihazı yüksek frekanslı elektrik verilmesi üzerine yandığını, kusurun davacıda olduğunu, imalat hatasının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
MAHKEMECE: “
Delillerin toplanmasından sonra mahkememizin 02/11/2017 tarihli oturumunda keşif ve bilirkişi incelemesine karar verilmiş, elektrik-elektronik yüksek mühendisi bilirkişi, mali müşavir bilirkişi, makine mühendisi bilirkişi ve hukukçu bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti refakate alınarak keşif icra edilmiş, bilirkişi heyeti ibraz ettikleri 30/05/2018 havale tarihli raporlarında dosya kapsamı hakkında beyanda bulunduktan sonra sonuç olarak, mahallinde icra edilen keşif sırasında makinenin yüksek frekans ünitesinin kablo bağlantılarının ve indüktör kısmının mevcut olmadığının görüldüğü, bu kısımların tamamlanarak makinenin çalışır hale getirilmesi halinde test edileceğinin belirtildiği, daha sonra heyet halinde makinenin bulunduğu davacı işyerine gidildiği ancak makine üzerinde herhangi bir işlem yapılmadığı, keşif sırasında talep edilen eksikliklerin tamamlanmadığının görüldüğü, mahallinde tekrar yapılan inceleme sırasında makinenin yüksek frekans kontrol ünitesinin arızalı olduğunun her iki tarafında kabulünde olduğu, olayın seyri, arızanın niteliği incelendiğinde heyetlerince de yüksek frekans kontrol ünitesinin arızalı olduğu yönünde kanaat oluştuğu, makinedeki arızanın davalının iddia ettiği şekilde enerji dalgalanmasından kaynaklanmadığı, mevcut yüksek frekans ünitesinde oluşmuş hasarı boyutu bilinmediği ve bağlantı kabloları ile indüktör kısmı bulunamadığı için arızalı ünitenin test edilip tamir edilebilir durumda olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığı, yüksek frekans ünitesi ile ilgili yapılan araştırma ve inceleme sonunda 6.000-USD bedelle temininin mümkün olduğu bilgisine ulaşıldığı, makinenin çalıştırılmamasına bağlı olarak ortaya çıktığı belirtilen davacı zararı ile ilgili herhangi bir delile rastlanmadığı bu yönde dosyaya bugüne kadar herhangi bir delil ibraz edilmediği ayrıca defter ve kayıtlar ibraz edilmediğinden inelenemediğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporlarına göre; Davacının davalı şirketten indiksiyon makinesi satın aldığını, makinenin arızalı olması sebebiyle makinenin davalıya iadesini bedelinin tahsilini ve iş gücü kaybı ve ek maliyetten oluşan zararın tahsilinin talep edildiği, rapor kapsamına göre satışı yapılan Daire Destere İndiksiyon Sertleştirme Makinasının yüksek frekans ünitesinin arızalı olduğu, arızanın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, makinenin diğer ünitelerinde herhangi bir arızanın tespit edilemediği, yüksek frekans ünitesinin değiştirilmesinin mümkün olduğunun belirlendiği ve bu ünitenin bedelinin 6.000-USD olduğu, ünitenin tamamlanması ile Daire Destere İndiksiyon Setleştirme Makinasının çalışır durumda olacağı, makinenin tamamının iadesinin gerekmediği, kısa kararda 12.02.2015 tarih, 683764 nolu faturada gösterilen makinenin iadesi demiş ise de, bu ifadenin sehven yapıldığı, 6.000-USD değer itibariyle yüksek frekans ünitesinin iadesinin gerektiği, hükmün bu şekilde anlaşılması gerektiği, rapor kapsamına göre davacının makineyi çalıştıramamasına bağlı olarak talep ettiği zararı ispat edilemediğinden davacı vekilinin iş kaybından ve ilave maliyetlerden oluşan zarar talebinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından;
Davanın kısmen kabulü ile, satışa konu olan Daire Destere İndiksiyon Sertleştirme Makinasının yüksek frekans ünitesinin (davalı … AŞ’nin düzenlemiş olduğu 12.02.2015 tarih, 683764 nolu faturada gösterilen makinenin yüksek frekans ünitesi) davalıya iadesine, 6.000-USD karşılığı 17.731,80-TL satış bedelinin 12.02.2015 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının makinenin kullanılamaması sebebiyle oluştuğunu iddia ettiği zarar tazmini isteminin reddine, fazlaya ait istemin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesi ile,
“1-Davanın kısmen kabulü ile, satışa konu olan Daire Destere İndiksiyon Sertleştirme Makinasının yüksek frekans ünitesinin (davalı … AŞ’nin düzenlemiş olduğu 12.02.2015 tarih 683764 nolu faturada gösterilen makinenin yüksek frekans ünitesi) davalıya iadesine,
2-6.000-USD karşılığı 17.731,80-TL satış bedelinin 12.02.2015 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının makinenin kullanılamaması sebebiyle oluştuğunu iddia ettiği zarar tazmini isteminin reddine,
Fazlaya ait istemin reddine, “şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan yargılamada sırasında alınan bilirkişi raporlarında da haklılıklarının tespit edildiğini ve gerekçeli kararda da bu hususun belirtildiğini, makinenin tamamının iadesi ile bedelinin taraflarına ödenmesi ve oluşan müspet zararın tazmininin talep edildiğini, iki bilirkişi raporunda da haklılıkları sabit olmasına rağmen yerel mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verildiğini, ancak somut olay dikkate alındığında müvekkili şirketin sözleşmeden dönme hususunda son derece haklı olduğunun açıkça ortada olduğunu, bunun yanında müvekkili şirketin daha fazla zarar etmemek ve müşterilerine karşı yükümlülüklerini yerine getirebilmek için yeni bir indüksiyon makinesi aldığını ve ilave bir maliyete katlanmak zorunda bırakıldığını, bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere; iadesine karar verilen arızalı yüksek frekans cihazı makinenin en önemli parçası olduğunu, mevcut hali ile çalıştığı bile bilinmeyen kısımlarının müvekkili şirkette kalmasının müvekkili şirkete bir yarar sağlamaması nedeniyle makinenin tamamının iadesine karar verilmesini ve müvekkil şirketin bu nedenle uğramış olduğu tüm maddi zararlarının ayrıca karşılanmasının hüküm altına alınmasının gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk kez 08/04/2015 tarihinde saat 15:00 da kurulumunun tamamlandığını, testlerinin yapıldığını ve davacı firma yetkilisine teslim edildiğini, kurulumdan 5 ay sonra cihazın arızalandığını, müvekkili şirkete bildirildiğini, aylar sonraki bu arıza bildiriminin hayatın olağan akışına ve hukuk kurallarına uygun olmadığını, müvekkilinin imal ettiği makine üzerine takılan ithal malı indiksiyon cihazı hatalı kullanımdan yandığını, imalat hatası olmadığını, yani “Hayatın olağan akışına ve Hukuk kurallarına uygun olmayan, (Arıza’nın) değil; arıza ihbarının geç yapılmış olduğunu, gerekçeli kararda davanın temelini teşkil eden bu çok önemli hukuki gerçeğin hiç dikkate alınmadığını, bilirkişi incelemesinde arızanın kimin tarafından ve neden meydana geldiği hususunda görüş ayrılığı olduğunu, mahkemece ürün bedelinin müvekkili şirket tarafından ödenmesi gereğine dair hüküm verildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın eddine karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı ürün nedeniyle sözleşmeden dönerek bedel iadesi ve zararın tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, davaya konu indüksiyon makinesinin yüksek frekans ünitesinin ayıplı olduğunun, 6000 USD bedelle temin edilebileceğin tespit edilmesine, bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda ispatlanan bölüm için kısmen kabul kararı verilmiş bulunmasına göre taraf vekillerinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/05/2019 tarih ve 2017/11 Esas 2019/619 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ayrı ayrı 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50.TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 1.211,25.TL nispi ilam harcından peşin olarak alınan 303,00.TL harcın tenzili ile bakiye 908,25.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın Dairemizce taraf vekillerine tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 10/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.