Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2618 E. 2023/1163 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2618
KARAR NO : 2023/1163
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/09/2019
NUMARASI : 2018/790 Esas 2019/805 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 15/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2023

Davacı vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonunda, “Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği 04/07/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile dava dışı … arasında akdedilen sözleşme gereği ticari kredi kullandırıldığını, davalı …’nin borçtan müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2018/105 sayılı dosyasında takibe başlandığını, davalının borca ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı şirketin münferit imzalı yetkilisi olduğunu davalının kefalet ve genel işlem şartlarına ilişkin iddialarının yerinde olmadığını belirterek davalı borçlunun fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile itirazlarının iptali ile takibin devamına, icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmış ancak davalı … tarafından davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılım olmamıştır.
DELİLLER:
İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/105 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin ilamsız takip olduğu, alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dosyamız davalısı ile birlikte dava dışı … İnşaat olduğu, alacaklı tarafça 35.569,85 TL üzerinden 05/01/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalı- borçlunun süresinde icra takibine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
İzmir 23. İcra müdürlüğünün 2018/216 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip olduğu, alacaklısının dosyamız davacısı olduğu, borçlusunun dava dışı … İnşaat olduğu, alacaklı tarafça 35.569,85 TL üzerinden 09/01/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, takibin devamı sırasında rehin konusu aracın satışına yönelik ilanın yapıldığı ve neticede alacaklının alacağa mahsuben 41.250,00 TL üzerinden aracı 05/06/2018 tarihinde ihale yolu ile aldığı ve satışın kesinleştiği ve sonuç olarak bakiye tutar olan 10.052,55 TL üzerinden alacaklı lehine rehin açığı belgesinin 27/06/2018 tarihinde tanzim edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul 12. ATM’nin 2018/127 talimat sayılı dosyası üzerinden alınan 23/11/2018 tarihli raporun incelenmesinde; davacının takip tarihi itibariyle davacının 35.195,32 TL asıl alacak, 153,10 TL işlemiş akdi faiz, 7.065,00 TL faizin %5 BSMV ve 164,99 TL ihtar gideri olarak toplam 35.521,06 TL alacağının hesaplandığı, davacının iler sürmüş olduğu 35.569,85 TL’lik talebin yerinde olmadığı, davacının rehnin paraya çevrilmesi sonucunda 41.250,00 TL alacağına kavuştuğundan davalı tarafın borcunun sona erdiğinin belirtildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporları usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 03/01/2019 tarihli dilekçe ile ve davalı asil tarafından sunulan dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz edildiği görülmüştür.
Mahkememiz 3 no.lu celse 1 no.lu ara karar gereği dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından hazırlanan 03/07/2019 tarihli rapor dosyaya sunulmuş ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı asil tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememiz dosyasına itiraz üzerine aldırılan 23/07/2019 havale tarihli raporun incelenmesinde;her ne kadar takip çıkışı olarak 35.569,85 TL belirtilmiş ise de hesaplamanın yanlış yapıldığı takip çıkışının 35.521,06 TL olduğu, İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 05/01/2018 tarihinde 2018/105 E. Sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibin açılmasından sonra takibe konu kredi sözleşmesinde aynı zamanda kredinin teminatı niteliğindeki araca yönelik 09/01/2018 tarihinde İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün 2018/216 E. Sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip neticesinde rehin konusu aracın 05/06/2018 tarihinde alacağa mahsuben mahkememiz davacısına ihale edildiği ve yapılan bu ihale neticesinde davacı lehine 27/06/2018 tarihinde 10.052,55 TL’lik rehin açığı belgesinin verildiği dolayısıyla aynı alacak ile ilgili olarak İzmir 23. İcra Müdürlğü’nün 2018/216 E. Sayılı dosyası üzerinden tahsil edilen 41.250,00 TL’nin mahkememiz dosyası ile itiraza konu edilen 2018/105 E. Sayılı dosyasında dikkate alınması gerektiği, doğru takip çıkışı olarak hesaplanan 35.521,06 TL’nin mahkememiz davacısına RPÇ yolu ile başlatılan takip neticesinde ihale edildiği tarih olan 05/06/2018 tarihi itibari ile davacı alacağının değerleme sureti ile 50.881,94 TL olduğunun hesaplandığı bu miktardan 41.250,00 TL’nin çıkarılması neticesinde ortaya çıkan 9.631,94 TL’nin yukarıda esas numarası belirtilen mahkememiz dosyasının açıldığı tarih olan 04/07/2018 tarihi itibari ile fazilerin hesaplandığı ve neticede davacı bankanın mahkememiz davalısından rehin açığı belgesi göz önünde bulundurularak davalı …’den dava tarihi itibari ile 9.810,33 TL alacaklı olduğu ve sözleşme hükümleri gereği %22,68 temerrüt faizi ile faizin % 5 gider vergisinin asıl alacak olan 9.631,94 TL üzerinden talep edilebileceği kanaatine varıldığı görülmüştür.
Uyuşmazlığın tespitine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar mahkememiz dosyasında taraf talepleri göz önüne alınarak 23/11/2018 tarihli ve 23/07/2019 tarihli iki adet bilirkişi raporu mevcut olduğundan çelişkinin giderilmesine yönelik 3. Bir rapor temini düşünülse bile dosyamıza sunulan ilk raporun hükmü esas alınamayacağı sabittir. Çünkü aynı sözleşmeden kaynaklansa bile dava dışı …. Ltd. Şti. Aleyhine yürütülen İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün dosyasında mahkememiz davacısı tarafından yapılan tahsilat haricinde 10.052,55 TL’lik bir rehin açığı belgesinin bulunduğu dolayısıyla alacaklının halen alacağına kavuşmamış olması aşikar olmasına rağmen davacının alacağı olmadığı yönündeki görüşüne katılmak mümkün olmamıştır. 2. Bilirkişi raporu üzerinden yapılan değerlendirme neticesinde ise gerek itirazın iptaline konu icra dosyasının gerek İzmir 23. İcra Müdürlüğü dosyasının tetkik edilerek raporun düzenlendiği, İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün takip tutanağı takip talebi aksine doğru olarak hesaplandığına kanaat getirildiği, takip tarihi itibari ile ortaya çıkan doğru tutarın İzmir 23. İcra Müdürlüğündeki tahsilat tarihi itibari ile yeniden değerlendirmesinin yapıldığı ortaya çıkan bu tutarın tahsilat tutarının düşülmesinden sonra elde edilen 9.631,94 TL’nin mahkememiz dava açılış tarihi olan 04/07/2018 tarihi itibari ile yeniden faiz katılarak değerlemesi yapılarak sonuçta ortaya 9.810,33 TL’lik bir alacak kaydı çıkartıldığı, çıkartılan alacak kaydının somut olaya ve tarafların haklılık oranına uygunluğuna kanaat getirildiği ve hesaplamanın son derece isabetli olduğu ayrıca raporun ilmi ve teknik verilerden yararlanılarak ve ehil bir bilikişi tarafından hazırlanmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda dosyaya sunulan 23/07/2019 tarihli raporun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar: davacı ile … Ltd Şti arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereği bu şirkete kredi kullandırıldığı, davalının sözleşmeyi kendi el yazısı ile yazılmak ve imzalanmak suretiyle müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği ve Beyoğlu 18. Noterliğinin 28/12/2017 tarihli ve 30165 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kredi sözleşmesi borçlularına ihtar edilmesi ve buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İzmir 7. İcra Dairesinin 2018/105 Esas sayılı takibine girişilmesi üzerine davalının süresinde yapmış olduğu takibe ve borca en geniş anlamda itirazı üzerine takibin durduğu ileri sürülerek davalının borca itirazının yerinde olup olmadığı yönünde yapılacak tespit ile iptaline karar verilip verilmeyeceği ve talep konusu edilen %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarına ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre her ne kadar mahkememiz davalısı tarafından gerek İzmir 7. İcra Müdürlüğü dosyasına gerekse de mahkememiz dosyasına borcunun olmadığı ve ayrıca asıl borçlunun dava dışı … ….Ltd. Şti. Olduğu belirtilmiş ise de İzmir 7. İcra Müdürlüğü dosyası ekinde yer alan sözleşmenin mahkememiz davalısı tarafından müteselsil kefil olarak ayrıca bu ibare de belirtilmek sureti ile davalı el yazısı ile yazılıp imzalandığı ve dolayısıyla davalının da bu sözleşme nednei ile davacıya sözleşmeden kaynaklı olarak müteselsil ve müşterek sorumlu olduğu sabittir. Ayrıca yine her ne kadar borcun olmadığı yönünde itiraz ileri sürülerek hem borca hem fazie itiraz edilmiş ise de hükme esas alınmasına kanaat getirilen bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere mahkememiz davalısının davacıya sözleşmeden kaynaklı borcunun halen devam ettiği hususu sabittir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından sunulan 17/10/2018 tarihli dilekçede sonuç talep olarak İzmir 23. İcra Müdürlüğü 2018/216 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe ilişkin olarak alacağa mahsuben alınan aracın bedeli 41.250-TL’nin haricinde bakaca bir tahsilat yapılmadığını, rehin açığı belgesi alınsa da takip ekonomisi ilkesi gereğince rehin açığı belgesi üzerinden değil, daha önceden tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla açılan genel haciz dosyası üzerinden devam edilmeye çalışıldığını ve bu nedenle İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2018/105 esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın değerlendirilmesinin 41.250,00 TL tutarındaki tahsilat göz önüne alınmadan davalı aleyhine yürütülen genel haciz dosyasına konu edilen alacak tutarının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile değerlendirilmesi talep edilmiş ise de her iki icra dosya borcunun konusunun dava dışı …Ltd.Şti tarafından imzalanan ve davalının müteselsil kefil olduğu sözleşmeden kaynaklandığı, aynı sözleşmeden kaynaklı alacak yönünden aynı zamanda rehin verilen aracın rehnin paraya çevrilmesi neticesinde tahsil edilen tutarın artık talep konusu olmaktan çıkacağı ve hali hazırda dava dışı ….Ltd.Şti yönünden alınmış rehin açığı belgesinin olması hususları göz önüne alındığında davacı tarafın itirazın iptaline konu ettiği alacak tutarı üzerinden değil bilirkişi raporunda takip açılış tarihi ve ödeme tarihlerinin ayrı ayrı oranlaması suretiyle ortaya çıkan tutar üzerinden devam edilmesi gerektiği kanaatiyle bu hususlara yönelik talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Tüm bu bilgiler ışığında;İzmir 7. İcra Müdürlüğü aracılığı ile başlatılan takibin devamında takibe konu sözleşmenin haricinde ve bu sözleşme nedeni ile aynı zamanda güvence altına alınan rehin konusu aracın İzmir 23. İcra Müdürlüğü dosyası üzerinden 41.250,00 TL’sinin tahsil edildiği, hükme esas alınması gereken bilirkişi raporu uyarınca İzmir 7. İcra Müdürlüğü dosyasında takip çıkışı olarak olması gereken 35.521,06 TL’nin gerek tahsil tarihi gerekse mahkememiz dava tarihi itibari ile yeniden tahsil edilen tutar göz önüne alınarak değerlemesi yapılması neticesinde davacının dava tarihi itibari ile davalıdan ortaya çıkan 9.810,33 TL’lik daha alacağı kanaatine varılmıştır. Ancak ortaya çıkan bu alacağın İzmir 23. İcra Müdürlüğü dosyasındaki alınan rehin açığı belgesi nedeni ile davacı lehine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile hükmedilmesi göz önüne alınarak her ne kadar mahkememiz davacısı tarafından 35.569,85 TL üzerinden itirazın iptali istenmiş ise de yukarıda açıklanan gerekçeler ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün 2018/216 E. Sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ie İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/105 E. Sayılı dosyasında davalı aleyhine yürütülen ilamsız takibe yapılan itirazın toplamı olan 9.810,33 TL’lik kısmı yönünden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, %22,68 temerrüt faizi ile faizin %5’si gider vergisi dava tarihi itibari ile 9.631,94 TL’nın asıl alacak yönünden işletilmesine karar vermek gerekmiş ve ayrıca her ne kadar davacı tarafından icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de istem konusu edilen tutar yukarıda açıklandığı üzere mahkememiz dava tarihi itibari ile gerçeği yansıtmadığından ve bu nedenle kısmen kabulüe karar verildiğinden davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde
1- Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
2- İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün 2018/216 E. Sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ie İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/105 E. Sayılı dosyasında davalı aleyhine yürütülen ilamsız takibe yapılan itirazın toplam 9.810,33 TL’lik kısmı yönünden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, %22,68 temerrüt faizi ile faizin %5’si gider vergisi dava tarihi itibari ile 9.631,94 tl’nın asıl alacak yönünden işletilmesine,
3- Davacı tarafın %20 tazminat talebinin REDDİNE, Dair karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Tahsile tekerrür olmamak üzere başlatılan takiplerde dava dışı borçludan tahsil edilen miktarın her iki takipten sonra olduğunu , bilirkişinin takip tarihi itibariyle 35.521,06 TL alacaklı olduğunu bildirdiğini takipten sonra borçlu tarafından yapılan ödemelerin infaz aşamasında tahsilde tekerrür olmamak üzere dikkate alınması gerektiğini, ödemenin davalı tarafından yapılmışcasına indirim yapılmasının da yerinde olmadığını, mahkemenin kabul ettiği bedeli neye göre hesapladığının anlaşılamadığını, davalı tarafça herhangi bir ödemede bulunulmadığından davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, gerekçeli kararın 8 nolu bendi ile icra dosyalarının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen icra dairesine iadesine dair kararın , infazın önüne geçer mahiyette olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını ve davanın tam kabulünü talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ticari kredi alacağının tahsili için kefil aleyhine başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı … finansman AŞ ile davadışı … İnşaat .. şirketi arasında 28/04/2016 tarihli 46.216,21 TL bedelli ticari kredi sözleşmesi akdedilmiş davalı … imzalanan sözleşmeyi 60.745,07 TL müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır.
Davacı tarafça 35.195,32 Tl alacak için hesap kat edilmiştir.
İzmir 23. İcra müdürlüğünün 2018/216 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından … inşaat şirketi aleyhine 9/1/2018 tarihinde 35.569,85 TL alacağın tahsili için taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ( İzmir 7. İM’nün 2018/105 Esas sayılı dosyasından tekerrür olamamak kaydıyla) ilamsız takip yapıldığı, 5/6/2018 tarihi itibariyle aracın 41.250,00 TL’ ye satıldığı 10.052,55 TL için rehin açığı belgesi verildiği anlaşılmıştır.
Davaya dayanak İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/105 esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı ve … inşaat şirketi aleyhine 35.569,85 TL alacak için 05/01/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalı- borçlunun süresinde borca ve faizine ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Takipten sonra, itirazın iptali davası açılmasından önce yapılan ödemelerin itirazın iptali davasında dikkate alınması gerektiği, kredinin teminatındaki aracın 05/06/2018 tarihinde davacı şirkete 41.250 TL bedelle ihale edildiği, TBK 100. Madde hükümlerine göre yapılan icra kapak hesabı sonucu 10.052,55 TL üzerinden rehin açığı belgesi alındığı, bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar vermek gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır.
İtirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için usule uygun yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içinde itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Söz konusu tazminat, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Ayrıca takibe konu alacağın likit olması gerekir. Borçlular tek başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacak likittir. Somut olayda borçlular ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumdadır. Bu sebeple kabul edilen nakdi kredi alacağı miktarı üzerinden %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacı vekilinin istinaf istemlerinin kabulü ile kararın kaldırılarak tahsilde tekerrür olmamak üzere 10.052,55 TL alacak için itirazın iptaline ve itiraz haksız olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/09/2019 tarih 2018/790 Esas, 2019/805 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2)Davacıdan alınan 44,40 TL istinaf karar harcının davacıya iadesine,
3)Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yolu harcının isteği halinde davacıya iadesine,
4)İstinaf aşamasında davacı tarafından kullanılan 16,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1- Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2- İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün 2018/216 E. Sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ie İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2018/105 E. Sayılı dosyasında davalı aleyhine yürütülen ilamsız takibe yapılan itirazın toplam 10.052,55 TL’lik kısmı yönünden İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, %22,68 temerrüt faizi ile faizin %5’si gider vergisi dava tarihi itibari ile 10.052,55 TL asıl alacak yönünden işletilmesine,
3- İtirazın iptaline karar verilen 10.052,55 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 2.010,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Karar ve ilam harcı olarak alınması gerekli 686,68 TL harçtan evvelce alınan 607,45 TL peşin harcın MAHSUBU ile bakiye 79,23 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
5- Davacı tarafça yatırlan 643,35 TL harç (607,45 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı) ile Gider avansından kullanılan 1.051,08 TL (posta masrafı, müzekkere masrafı ve bilirkişi ücreti) yargılama giderinden oluşan toplam 1.694,63 TL’nin ret kabul oranına göre hesaplanan 305,03 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
6- Kullanılmayan gider avansı olan 472,72 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın Gider avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACIYA İADESİNE,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri gereğince kabul tutarı üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Dosya arasına alınan İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2018/105 E. ve İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün 2018/216 E. Sayılı dosyalarının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen icra müdürlüğüne İADESİNE, bu huhusa ilişkin icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 15/06/2023