Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2617 E. 2023/1101 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2617
KARAR NO : 2023/1101
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2019
NUMARASI : 2017/1073 Esas 2019/32 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ” Davacı vekili 29/09/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından aldığı ortak sağlık ve güvenlik birimi yetki belgesi ile iş yeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı hizmetini tüm iş yerlerine verebilme yetkisi olan, tüm sektörlerdeki iş yerlerine kanun kapsamında tanımlı olan iş yeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanı temin eden bir kuruluş olduğunu, davalı/borçlu ile arasındaki anlaşma gereği davalı şirkete de bu çerçevede işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlık hizmeti sunulduğu ve faturalarının düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, davalının borçlarını ödememesi üzerine 30.04.2017 tarihinde 8.484,05 TL borç miktarı olarak mutabakat mektubu ile mutabık kalındığını, borcunu ödemeyen davalı aleyhine İzmir 9.lcra Müdürlüğünün 2017/10021 nolu dosyası ile icra takibine geçildiğini, toplam bedeli 13.029,96 TL olan 14 adet fatura alacağının, takipten itibaren işleyecek yıllık %9,75 reeskont avans faizi, icra giderleri, vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebinde bulunulduğu, davalı/borçlu tarafından borca, faize ve faiz oranına itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2017/10021 nolu dosyasındaki takibin devamına, davalının kötü niyetli olduğundan asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisinin 15/03/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu, ekonomik sorunlar nedeniyle borçlarını ödeyemeyecek durumda olduklarını beyan etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar: davacının davaya konu faturalarda belirtilen hizmeti davalıya verip vermediği, faturalardan kaynaklı davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, itirazın haksız olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
Davaya konu faturalar dosyamız içerisindedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ na müzekkere yazılarak celbi sağlanan taraflar arasında düzenlenen İSG katip sisteminde kayıtlı sözleşmelerin onaylı örnekleri, Şirinyer Vergi Dairesine müzekkere yazılarak celbi sağlanan davalı şirketin 2016-2017 yıllarına ait BA-BS formları dosyamız içerisine alınmıştır.
İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10021 Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmış, söz konusu dosyanın incelenmesinde; davacı/alacaklı şirket tarafından davalı/borçlu şirkete karşı, 01/08/2017 tarihli (örnek 7) ödeme emri ile, 13.029,96 TL asıl alacağa (14 adet fatura alacağı), 639,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.669,56 TL alacağa istinaden ilamsız takip yoluyla takipte bulunulduğu, ödeme emri ile takip tarihinden itibaren asıl alacak için yıllık %9,75 reeskont avans faiz oranından az olmamak üzere artan oranlarda faizi, icra gider ve vekalet ücretiyle birlikte tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin borçlu şirkete 08/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, süresi içerisinde davalı-borçlu vekilince ödeme emrinde belirtilen borca ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu, takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı-alacaklı şirkete tebliğ edilmediği görülmüştür.
Mahkememizce dosya bir SMMM bilirkişisine tevdi edilerek; taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, faturalara konu hizmetin davacı tarafça davalıya verilip verilmediği, davacının faturalardan kaynaklı davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı hususlarında rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 08/06/2018 havale tarihli raporda özetle; Davacı şirketin 2016 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K.221,Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2017 yılı ticari defterlerinin ise açılış tasdikinin süresinde yapıldığı, kapanış tasdikinin ise henüz süresi gelmediği için yapılmadığı, Usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerin davacının lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirkete ulaşılamadığı için ticari defterlerinin incelenemediği, davacı şirket tarafından ticari defterlerinde; takibe konu toplam 14 adet faturanın davacı ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı şirket tarafından 2016 yılı içinde toplam 3.000,00 TL’lik 2 adet ödeme kaydının yer aldığı, davacı şirket ticari defterlerinde İcra takip tarihi itibariyle davalı şirketin 13.029,96 TL borçlu olduğu,
Davacının takip talebinde takip tarihinden itibaren % 9,75 oranında işleyen faiz alacağı isteminde bulunduğu, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasa’nın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceği,
TTK 1530/4 maddesi uyarınca yapılan hesaplama neticesinde davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağının 434,11 TL olduğu, davacı şirketin, davalı şirketten 13.029,96 asıl alacak + 409,01 İşlemiş faiz olmak üzere toplam 13.438,97 TL alacağı bulunduğu yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Mahkememiz 23/10/2018 tarihli celsesi 3 nolu ara kararı uyarınca Şirinyer Vergi Dairesi cevabının incelenmek üzere bilirkişi kök raporunu hazırlayan bilirkişiye ek rapor aldırılmasına dair karar verildiği, dosyanın bilirkişiye ek rapor tanzimi için tevdii edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 27/11/2018 havale tarihli ek raporda; Şirinyer Vergi Dairesi tarafından gönderilen davalı şirkete ait BA-BS formlarının incelenmesi sonucunda; davacı şirket olan … vergi nolu … San. Tic. Ltd. Şti. adına beyan edildiğine dair hiç bir belge bulunmadığının tespit edildiğini belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacının fatura ve cari hesaptan kaynaklı davalıdan alacaklı olduğundan bahisle davalı aleyhine icra takibi yaptığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine davacının mahkememizde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflara uyuşmazlık konusu döneme ilişkin defterlerini sunmaları yada yerlerini bildirmeleri için süre verilmiş, davacı tarafça defterlerin bulunduğu yer bildirilmiş, davacı defterleri üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır.
Davalı taraf ticari defter ve belgelerini mahkememize ibraz etmemiştir.
SMMM bilirkişiye aldırılan ve dosyaya sunulan 08/06/2018 tarihli ve 27/11/2018 tarihli raporların denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edilmiştir.
Davacı defterleri usulüne uygun tutulduğundan mahkememizce sahibi lehine delil vasfını taşıdığı kanaatine varılmış, davacı vekilinin cari hesaba konu ettiği faturaların tamamının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan 01/06/2017 tarihli mutabakat belgesi isticvap davetiyesi ile davalı taraf tebliğ olunmuş, ancak davalı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmadığından mutabakat belgesi altındaki imzanın ve belge içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu bilgiler ışığında; denetime elverişli ve açık olan bu nedenle mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna ve mutabakat belgesine göre davacının davalıdan mutabakat belgesinde yazılı olan 8.484,05-TL miktar yönünden alacaklı olduğu, davacının bakiye alacağına ilişkin davalıya hizmet verdiğini sunulan delillerle kanıtlayamadığı, davalı tarafa yemin de teklif etmediği, anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, alacak belirlenebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacının icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürmemesi nedeni ile işlemiş faiz talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davanın kısmen kabulü ile; davalının İzmir 9.İcra Dairesinin 2017/10021 E.sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 8.484,05-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 8.484,05-TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davalı şirketin müvekkil şirkete 13.029,96 TL borçlu olduğunun bildirildiğini, davalı tarafın, müvekkilinin takip konusu alacağa ilişkin olarak hizmet vermediği veya alacağın sadece mutabakat belgesindeki kadar olduğu veya takip konusu edilen tutar kadar olmadığı gibi veya benzeri hiçbir iddiası bulunmadığını, davalıdan takibe konu edilen faturalar karşılığı 13.029,96 TL alacaklı olduğunun açıkça ispatlandığını, müvekkilinin davalı ile alacak konusunda mutabakat sağladıktan sonra da davalıya hizmet vermeye ve bu hizmet bedeline ilişkin fatura düzenleyerek davalıya göndermeye devam ettiğini, müvekkili şirketin verdiği hizmet karşılığı davalıya düzenlediği faturaların bedelleri BA-BS formu düzenleme yükümlülüğü gerektiren bedelin altında olduğunu, müvekkili şirket davalı borçlu şirkete de bu çerçevede işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlık hizmeti sunduğunu, faturaları düzenlediğini ve davalıya teslim ettiğini ancak müvekkilinin alacağının davalı tarafından ödenmediğini beyanla kararın kaldırılması ile davanın tam kabulünü talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, fatura alacağına dayalı takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça, davalıya iş yeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlık hizmeti sunulduğunu davalının borçlarını ödememesi üzerine 30.04.2017 tarihinde 8.484,05 TL borç miktarı olarak mutabakat mektubu ile mutabık kalındığı, toplam bedeli 13.029,96 TL olan 14 adet fatura alacağının tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali talep edilmiştir.
Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde ; davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu, borçlarını ödemek istediğini beyan etmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; davalının mutabakat metninin haricinde kalan miktar için hizmet verdiğini ispat edememesine göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2019 tarih, 2017/1073 Esas ve 2019/32 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 08/06/2023