Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2604 E. 2023/748 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2604
KARAR NO : 2023/748
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2019
NUMARASI : 2017/672 Esas 2019/43 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
BAM KARAR TARİHİ : 12/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2023

Davacılar vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Aliağa 1.Noterliğinin 27/10/2017 tarih 12131 yevmiye numarası ile davalı bankaya müvekkillerinin murisi …’nun 10/03/2017 tarihinde davalı bankadan 2017 Kobilere Halden Anlayan Kredi Kampanyası adı altında kullanmış olduğu 100.000,00-TL tutarındaki kredinin Hayat Sigortasından karşılanması ve haksız olarak müvekkillerinden davalı yanca tahsil edilen bedellerin iadesi için ihtar çekildiğini, akabinde 10/11/2017 tarihinde tebliğ olunan davalı tarafından Aliağa 3.Noterliğinin 07/11/2017 tarih 10427 yevmiye numaralı ihtar ile cevap verildiğini, murisin hesap hareketi incelendiğinde de ödemelerin görüleceğini, kredi sözleşmesi nedeni ile 6 taksit ödemek zorunda kaldıklarını, davalı tarafça haksız olarak 28.306,38-TL müvekkillerinden kredi sözleşmesine binaen tahsilat yapıldığını, söz konusu kredinin hayat sigortası kapsamında olduğunu, murise kullandırılan kredinin işbu hayat sigortasından karşılanması gerektiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle icra tehdidi altındaki müvekkillerinin menfaatini korumak amacıyla kalan taksitlerin dava sonuna kadar davalı bankaya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, davanın kabulünü, murisin 10/03/2017 tarihinde davalı bankadan 2017 Kobilere Halden Anlayan Kredi Kampanyası adı altında kullanmış olduğu 100.000,00-TL tutarındaki kredinin Hayat Sigortası kapsamında kaldığının tespitine, müvekkillerinin başkaca ödemesi gereken bir tutar olmadığından 71.306,38-TL için davalı bankaya borçlu olmadıklarının belirlenmesine, müvekkillerinin davalı yanca haksız şekilde tahsil edilen 28.306,38-TL’nin yasal faizi ile birlikte iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin 10/03/2017 tarihinde müvekkili bankanın … Şubesinden 100.000,00-TL tutarlı kredi kullandığını, murisin kredi için yapılacak hayat sigortası primlerini yüksek bulması nedeni ile sigorta talep etmediğini, Hayat Sigortası yapılmadığını, söz konusu krediye ilişkin olarak 3 adet 525,00-TL kesinti yapıldığını, ekli dekontlardan ve kredi ödeme planından da anlaşılacağı üzere murisin iş bu krediye ilişkin olarak hayat sigortasının bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yapılığında da davacının haksızlığının ortaya çıkacağını, nitekim dava dilekçesinin ekinde ibraz edilen ihtarnameden de anlaşılacağı üzere davacıya kullandırılan 37.500,00-TL bedelli 24/03/2017 tarihli kredide hayat sigortası bulunduğundan söz konusu kredi hayat sigortasından kapatıldığını, davacıların iddia ettiği 10/03/2017 tarihli işbu davaya konu kredi kesintisine ilişkin dekontlardan da anlaşılacağı üzere murisin bu kredi için hayat sigortası yaptırmadığını, yaptırmış olsaydı davaya konu kredinin kapatılacağını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, haksız ve hukuka aykırı bulunan kredi ödemelerinin durdurulması ve yapılan ödemelerin iadesi talebinin reddine, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde davacılardan teminat alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
” Dava; İİK 72. Maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasında davacıların murisi olan …’nun davalı banka ile 2 adet kredi sözleşmesi imzaladığı, 37.500,00-TL tutarlı kredi sözleşmesinin kredi alacağının sigorta şirketinden tahsil edildiği konusunda uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın 100.000,00-TL bedelli kredi alacağının hayat sigortasına bağlanıp bağlanmadığı, davacıların ödemiş oldukları kredi borcunun davalıdan istenip istenemeyeceği noktasında olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin 13/04/2018 tarihli celse ara kararı gereğince, söz konusu uyuşmazlık hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 31/10/2018 havale tarihli raporda; davalı bankanın … şubesince muris …’na 10/03/2017 tarihinde … nolu kredi hesabından yıllık %11.64 akdi faiz oranı ile 100.000,00-TL Kobilere Halden Anlayan Kredi kampanyası kapsamında taksitli kredi kullandırıldığı, kredinin aylık 4.717,73-TL taksitle ödemek üzere 24 ay geri ödeme planına bağlandığını, murisin imzasına havi ödeme planında kredi tahsis ücreti 1.500,00-TL olarak yer aldığı, peşin hayat sigortası prim tutarının 0.00-TL olarak belirtildiği,
Murisin banka nezdinde … nolu hesabından tahsil edilen masraflardan kredi komisyonu adı altında tahsil edilen 500,00-TL komisyon ve 25,00-TL komisyonun %5 gider vergisi ekstreye sehven kredi komisyonu yerine hayat sigortası komisyonu olarak yazıldığı, hatalı bir yazım olduğu, hayat sigortası kesilmesi halinde sigorta komisyonu değil sigorta primi olarak açıklamaya yer verilmesi gerektiği ve sigorta priminin %5 gider verisi kesintisine tabi olmadığı. Hayat sigortası komisyonu açıklaması ile hesaptan tahsil edilen 525,00-TL’nin ticari kredi tahsis komisyonu ve %5 gider vergisini ihtiva ettiğinin banka belgelerinden tespit edildiğini,
Davalı bankanın acentesi oldğu … A.Ş tarafından dosyaya gönderilen 30/05/2018 tarihli yazıda; muris …’nun 100.000,00-TL kredisi ile ilgili olarak herhangi bir sigorta poliçesi bulunmadığı,
Davacılar, muris …’nun mirasını kabul etmiş olup, murisin mirasçıları olarak her türlü alacak ve borcunun tarafı oldukları,
Davacıların, murisin vefatı sonrasında davalı bankaya krediye karşılık ödedikleri 28.306,38-TL ve kalan 71.693,62-TL banka alacağının hayat sigortası kapsamında olmadığı ve davacıların tahsilinde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları bildirilmiştir.
Dosya içine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarıyla da görüleceği üzere, davacıların murisinin davalı bankadan ticari kredi kullandırıldığı, hayat sigortası yapılmadığı, kredi komisyonu yerine, hayat sigortası komisyonu yazıldığı, hatalı yazım olduğu, bu kredi borcundan dolayı davacıların ödedikleri kredi borcunu davalıdan isteyemeyecekleri … ” gerekçesi ile davanın REDDİNE şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz ve dosyanın esasını çözecek nitelikte olmadığını, bilirkişi raporunda varılan kanaate ve açıklamalara katılmanın mümkün olmadığını, öncelikle davalı yanın bu açıklaması hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, davalı yanın cevap dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu genel kredi sözleşmesinin dava konusu kredi sözleşmesi olup olmadığı hususunın da tartışmalı olduğunu, müteveffa lehine yapılan sigortanın hangi talimata binaen ve neden bu şekilde düzenlendiği hususunun araştırılmaksızın hüküm kurulmuş olmasının kararın ortadan kaldırılması gerektirdiğini belirterek, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/672 E.- 2019/43 K. Sayılı ilamının istinaf incelemesinden geçirilerek ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıların murislerinin kullandığı ticari kredi sözleşmesinden doğan kredi borcu nedeniyle menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçelerinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacıların murisi …’nun 10/03/2017 tarihinde davalı bankadan Kobilere Halden Anlayan Kredi Kampanyası adı altında 100.000,00-TL tutarında taksitli ticari kredi kullandığı, murisin 14/07/2017 tarihinde vefat ettiği, kredinin Hayat Sigortasından karşılanması gerektiği iddiasıyla kredinin Hayat Sigortası kapsamında kaldığının tespiti, 71.306,38-TL için davalı bankaya borçlu olmadıklarının belirlenmesi, kredi sözleşmesi nedeni davalı tarafça tahsil edilen 28.306,38-TL’nin iadesi talep edilmiş olup, davalı taraf murisin kredi için yapılacak hayat sigortası primlerini yüksek bulması nedeni ile sigorta talep etmediğini, hayat sigortası yapılmadığını davanın reddini savunmuştur.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, zorunlu olmayıp tamamen ihtiyari nitelikte olan hayat sigortasını yaptırmanın murisin tercihinde olmasına, kullanılan kredi nedeniyle sigorta poliçesi düzenlenmemesine, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere murisin imzasını taşıyan ödeme planında peşin hayat sigortası prim tutarının (0,00 TL) olarak yer almasına, 100.000 TL bedelli kredi için tahsil edilen masraflardan kredi komisyonu adı altında tahsil edilen 500,00-TL komisyon ve 25,00-TL komisyonun %5 gider vergisi ekstreye sehven kredi komisyonu yerine “hayat sigortası komisyonu” olarak yazılmış ise de 24/03/2017 tarihinde kullanılan diğer 37.500 TL bedelli kredi nedeniyle 1.304,43 TL prim ödendiğinin anlaşılmasına ve ticari kredi kullanan bir kişinin prim ödemeden kredinin sigortalanmayacağını ve 100.000 TL bedelli kredi priminin 525 TL olmayacağını bilebilecek olmasına, göre davacılar vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/02/2019 tarih ve 2017/672 Esas 2019/43 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50.TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 12/04/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.