Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2497
KARAR NO : 2023/1056
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2019
NUMARASI : 2018/911 Esas 2019/872 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ” DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; Davalı tarafından İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9239 Esas, İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9048 Esas ve İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9047 Esas sayılı dosyaları ile müvekkili hakkında 3.180,00-TL bedelli, 28.07.2018 vade tarihli, 3.180,00-TL bedelli, 28.04.2018 vade tarihli ve 3.180,00-TL bedelli, 28.05.2018 vade tarihli senetlere dayalı olarak takip başlatıldığı, ancak takibe konulmuş senetlerden dolayı müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığı, söz konusu takiplerin davalı tarafından tamamen kötüniyetli olarak başlatıldığı, müvekkili ile davalı arasında mal alım satımı konusunda anlaşılmış olup, davalı tarafından müvekkiline satılması ve gönderilmesi öngörülen mallar karşılığında takiplere konu senetler düzenlenerek davalıya verildiği, her ne kadar mal satımı konusunda taraflarca anlaşılmış ise de davalı tarafından müvekkiline herhangi bir mal satımı yapılmadığı ve herhangi bir mal gönderilmediği, bu nedenle dava konusu senetlerin ödenmesini engeller mahiyette ve icra takiplerin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, icra dosyasının tedbiren durdurulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise herhangi bir tahsilat durumunda paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir verilmesine ve bu doğrultuda ilgili icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, ayrıca kötüniyetli olarak müvekkili hakkında icra takibine geçen davalı hakkında dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Öncelikle davalı müvekkilin karoser ve boya işi yapmakta olup, ticari faaliyetleri esnaf faaliyeti sınırlarını aşmamakta olduğu, haliyle müvekkilin tacir olmadığı, müvekkili ile davacı arasında elbetteki ticari bir ilişkinin olduğunu, bu ticari ilişkinin yanlızca taraflar arasındaki mal alışverişinden ibraret olmadığı, davacı taraf ile müvekkili arasında düzenli bir hizmet alışverişinin bulunduğu, bu hizmet alışverişi aralarındaki ticari ilişkiyi kanıtlar nitelikte olduğu, aynı zamanda davacı taraf her ne kadar davalıdan mal satın almadığını belirtmiş olsa da, davacının kendisine ait bulunan … şirketine çok ciddi sayıda aracının karoser ve boya bakım işlerini düzenli olarak yaptırdığını, bu nedenle davacı yanın usule aykırı ihtiyati tedbir talebinin reddine, aksi kanaatte olunması halinde teminatsız tedbir talebinin reddine, davanın esastan reddine, davacının kötüniyetle açtığı işbu davada dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Davaya konu İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9047, 2018/9048, 2018/9239 Esas sayılı dosyaları getirtilerek dosyamız arasına konulmuştur.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında takip konusu senetlerin taraflara ait ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığına dair tespit açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup mali müşavir … tarafından düzenlenen 05.08.2019 tarihli raporda davalı tarafça defter ibraz edilmediği, davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre de taraflar arasında ticari ilişki olduğuna dair bir kayda rastlanmadığı gibi takibe konu senetlere ilişkin de herhangi bir kayda rastlanmadığının bildirildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL ;
Dava; Davaya konu 3 ayrı icra takibine dayanak malen kaydı içeren senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla davacının davalıya davaya konu her üç takipten ve senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle davaya konu her üç icra takibine dayanak malen kaydı içeren senetlerin taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafça davacıya satılıp teslim edilmesi kararlaştırılan mallar karşılığında avans olarak verildiği, ancak davalı tarafça teslim edilmesi gereken malların davacıya teslim edilmediği, senetler karşılığı malların gönderilmediği, bu nedenle dava konusu senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla davacının davaya konu icra takipleri ve icra takiplerine dayanak senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise taraflar arasında devamlı bir ticari ilişkinin var olduğu, ancak takibe konu senetlerin sebepten mücerret olup, senetlerin bedelsiz kaldığı hususunun yazılı delil ile davacı tarafça ıspatlanmasının gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilemesi talep edilmiştir.
Getirtilen İzmir 12. İcra Dairesi’nin davaya konu 2018/9047 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 25.12.2017 düzenleme, 28.05.2018 vade tarihli ve 3.180,00-TL bedelli malen kaydını içerir bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, yine davaya konu İzmir 12. İcra Dairesi’nin 2018/9048 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 25.12.2017 düzenleme, 28.04.2018 vade tarihli ve 3.180,00-TL bedelli malen kaydını içerir bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, yine davaya konu İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9239 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 25.12.2017 düzenleme, 28.07.2018 vade tarihli ve 3.180,00-TL bedelli malen kaydını içerir bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili tarafından iş bu davaya konu İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9239, 2018/9048 ve 2018/9047 Esas sayılı icra takip dosyalarına konu malen kaydı içeren senetlerden dolayı davalı tarafça davacıya gönderilmesi taraflar arasında kararlaştırılan malların davacıya teslim edilmediği, bu kapsamda ödeme amacıyla davalıya avans olarak verilen bonoların bedelsiz kaldığı iddia edilmiş ise de, takip ve davaya konu malen kaydı içeren bonoların bedelsiz kaldığı iddiasının bu iddiayı ileri süren davacı borçlu tarafından yazılı deliller ile ıspatlanmasının gerektiği, ancak dosya kapsamı tüm belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; takip ve davaya konu bonolar karşılığı malların davalı tarafça davacıya teslim edilmemesi nedeniyle davaya konu bonoların bedelsiz kaldığı iddiasının davacı tarafça yazılı deliller ile ıspatlanamadığı, davaya konu bonolardaki imzalarında davacı tarafça inkar edilmediği gibi delil listesinde ayrıca ve açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla ıspatlanamayan davanın reddine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-819 Esas, 2018/771 Karar sayılı ve 11.04.2018 tarihli kararı da bu yöndedir.) ” şeklinde ispatlanamayan davanın reddine, dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda müvekkilinin davalıya herhangi borcunun olmadığının netleştiğini, davalının ticari defter ve kayıtlarını mahkemeye sunmadığını, ibrazdan kaçtığını, bilirkişi raporuyla da bunların tespit edildiğini, yerel mahkeme tarafından HMK’nın 222/5 maddesi tamamen göz ardı edildiğini, takiplere konu edilen senetlerin iptal edilmesini, yargılama esnasında istirdada dönen davalarında ödenmek zorunda kalınan bedellerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça, davaya konu bonoların davalı tarafından satılan malların gönderilmesi karşılığında verildiği, malların gönderilmediği, tacir olan davalının mal karşılığı aldığı senetleri defterlerine işlemek zorunda olduğu, senetler karşılığında mal alım satımı yapılmadığının anlaşılacağı, davalının mal verdiğini ticari kayıtları ile ispatlamakla yükümlü olduğu beyanıyla borçlu olunmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafça, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu müvekkilinin esnaf olduğu, basiretli davranma yükümlülüğü bulunmadığı, bonoya karşı yazılı delille ispat yükümlülüğü bulunduğu beyanıyla davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; dava ve takip konusu malen kaydı bulunan bonoların bedelsiz kaldığı iddiasının davacı tarafından yazılı delillerle ispatlanamamasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/09/2019 tarih, 2018/911 Esas ve 2019/872 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 01/06/2023