Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2464 E. 2023/1059 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2464
KARAR NO : 2023/1059
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2019
NUMARASI : 2017/358 Esas 2019/230 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ” DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14164 sayılı takip dosyasının açıldığını, takibe konu edilen dosyadan kaynaklanan borcun;
*… bankasının … seri nolu, 16.07.2016 keşide tarihli, 18.07.2016 ibraz tarihli, 25.000,00-TL bedelli çek,
*… bankasının … seri nolu, 15.08.2016 keşide tarihli, 18.08.2016 ibraz tarihli, 25.000,00-TL bedelli çek,
*… bankasının … seri nolu, 17.09.2016 keşide tarihli, 23.09.2016 ibraz tarihli, 25.000,00-TL bedelli çeklere ilişkin olduğunu,
takibe konu çeklerden … bankasının … seri nolu, 16.07.2016 keşide tarihli, 18.07.2016 ibraz tarihli, 25.000,00-TL bedelli çekin müvekkili tarafından borçlunun … Bankası A.Ş’nin … Şubesindeki … Nolu hesabına 27.06.2016 tarihinde … Bankasından yapılan 15.000,00-TL bedelli ödeme ve 22.07.2016 tarihinde … Bankasından yapılan 10.000,00-TL bedelli ödeme ile ifa edildiğini, davalı tarafından yapılan icra takibine karşı süresi içerisinde borca itiraz yapılamadığından işbu dava ile müvekkilinin … bankasının … seri nolu, 16.07.2016 keşide tarihli, 18.07.2016 ibraz tarihli, 25.000,00-TL bedelli çeke ilişkin borçlu olmadığının tespiti ile bu miktar üzerinden İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14164 sayılı dosya üzerinden yapılan takibin iptaline, haksız ve kötüniyetli yapılan takip nedeniyle bu miktar üzerinden davalının %20 kötüniyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; 27.06.2016 tarihli dekontta paranın gönderiliş amacı ile ilgili olarak bir bilginin yer almadığı, ayrıca söz konusu paranın davacının davalı müvekkiline olan bir başka cari hesap borcundan ötürü gönderilmiş olduğunu, takibe esas çeklere dayanılarak yapılan borcun ödeme durumunun söz konusu olmadığını, 22.07.2016 tarihli dekonta ilişkin olarak açıklama kısmında “çek ödemesi 15.06.2016 tarihine istinaden” kaydının bulunduğunu, İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2016/146164 sayılı takip sayılı dosyasına dayanak çeklerden hiçbirisinin keşide tarihinin 15.06.2016 tarihi olmayıp davacının söz konusu ödemesinin de dayanak takip dosyasına konu olmayan açık hesap borcunun ödemesi niteliğinde olduğunu, taraflar arasında davaya konu takibin yanı sıra İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2016/15637 ve 16297 sayılı takip dosyaları üzerinden de alacaklı oldukları takiplerin bulunduğu ve davacının hesabına 21.06.2016 tarihinde 1.600,00-TL kadar para gönderilme durumunun olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava icra takibinden sonra açılan takibe konu çeklerden … bankasının … seri nolu, 16.07.2016 keşide tarihli, 18.07.2016 ibraz tarihli, 25.000,00-TL bedelli çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yöneliktir.
Davacı tarafın bildirdiği icra dosyaları istenmiş, ödeme dekontları incelenmiş davalı tarafın ticari defterleri ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelenmesi yapılması için talimat mahkemesine yazılmıştır.
Bilirkişi raporunda davalı tarafın tacir olmaması, esnaf olması nedeniyle ticari defter ve kayıt tutmadığı belirtilerek takip konusu çekler ile bu çeklere istinaden yapılan ödemelerin ve davalının davacıdan açık hesaptan kaynaklanan alacağının olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir.
Somut olay bakımından; dosyaya sunulu banka dekontlarının incelenmesinden … Bankasına ait 27.06.2016 tarihli 15.000,00 TL’lik ödeme dekontunda ödemenin ne amaçla ve hangi borcun karşılığı olarak yapıldığına ilişkin bir açıklamanın yer almadığı, … Bankasının 22.07.2016 tarihli 10.000,00 TL ödeme dekontunda ise “çek ödemesi 15.06.2016 tarihine istineden” açıklamasının bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili her ne kadar dava ve beyan dilekçelerinde takibe konu çeklerden … bankasının … seri nolu, 16.07.2016 keşide tarihli, 18.07.2016 ibraz tarihli, 25.000,00-TL bedelli çekin müvekkili tarafından borçlunun … Bankası A.Ş’nin … Şubesindeki … Nolu hesabına 27.06.2016 tarihinde … Bankasından yapılan 15.000,00-TL bedelli ödeme ve 22.07.2016 tarihinde … Bankasından yapılan 10.000,00-TL bedelli ödeme ile ifa edildiğini bildirmiş ise de; Dosyaya sunulu banka dekontlarının incelenmesinden … Bankasına ait 27.06.2016 tarihli 15.000,00 TL’lik ödeme icra takibine konu tüm çeklerin keşide tarihlerinden önce olup ayrıca ödeme hakkında dekontta bir açıklama da bulunmadığından, … Bankasına ait 22.07.2016 tarihli 10.000,00 TL ödeme dekontundaki açıklamanın ise takibe konu çeklerle ilgili olmadığı anlaşıldığından davacı tarafın ödeme savunmasına itibar edilmemiştir. Zira 6102 sayılı TTK’nın 727. maddesi uyarınca kendisine başvurulan veya başvurulması mümkün olan borçlunun, başvuru konusu olan bedeli ödeyince poliçe ve protesto belgesinin ayrıca doldurulacak bir makbuz ile birlikte kendisine verilmesini istemek hakkı bulunmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte dava konusu çeklerin ödendiğini ileri sürmüş ancak ödemeye ilişkin olarak 6102 sayılı TTK’nın 727. maddesi kapsamında bir belgeyi dosyaya sunmamıştır. Dava konusu çeklerin davalı elinde olması, davacı tarafın ödeme konusunda ayrıca açık bir şekilde yemin deliline dayanmamış bulunması karşısında ödeme yapıldığı yönündeki davacı iddiasına itibar edilmemiştir. İspatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. ” şeklinde davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının reddine, dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ödemeyi yaptığını ve davalının ödemeyi aldığını, müvekkilinin çek dışında davalıya ödemesi gereken bir bedel bulunmadığını, davalı beyanıyla ödemeyi kabul ettiğini, ödemenin sebebini talil ettiğini, ödemenin sebebinin ispat yükümlülüğünün davalıda olduğunu, davalı ödemenin cari hesap kaynaklı olduğunu iddia ettiğini ancak müvekkilin davalıya cari hesaptan kaynaklı borcunun varlığını ispat edemediğini, ticari defterlerini sunmaktan imtina ettiğini beyanla yerel mahkeme kararının hatalı olmasından dolayı kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, takibe konu çeklerden 25.000,00 TL’lik çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça, takibe konu 3 adet çekten … Bankası’nın … seri nolu çeki nedeniyle 25.000,00 TL ödemede bulunuluğu beyanıyla borçlu olunmadığının tespiti bu miktar üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı tarafça, söz konusu ödemenin aralarındaki cari hesap borcundan ötürü yapıldığı, dava konusu çeke ilişkin ödeme olmadığı beyanıyla davanın reddi talep edilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; yapılan ödemelerin dava konusu çeke ilişkin olduğunun davacı tarafça ispat edilememesine göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/02/2019 tarih, 2017/358 Esas ve 2019/230 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 01/06/2023