Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2448 E. 2023/956 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2448
KARAR NO : 2023/956
KARAR TARİHİ : 24/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2019
NUMARASI : 2017/1193 Esas 2019/243 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 24/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında ” Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile borçlu şirket arasında alım satım ilişkisine dayanan ticari ilişkisi söz konusu olduğunu,bu kapsamda müvekkil şirket üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalının ticari ilişkiye dayanan gerekli ödemeleri müvekkiline yapmadığını, bu alacak için icra takibi başladıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, İstanbul Anadolu 21.icra müdürlüğünün 2014/22542 esas sayılı dosyasındaki icra takibine yapılan itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkilin ticaret sicili adresinin İzmir olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davanın reddini , davalı yararına %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; İstanbul Anadolu 21.icra müdürlüğünün 2014/22542 esas sayılı dosyasındaki icra takibine yapılan itirazın iptaline, takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesi isteminden ibarettir.
İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2014/22542 sayılı takip dosyası getirtilip incelenmiştir.
Dava dosyası, mahkememize İstanbul Anadolu 3. ATM nce yetkisizlik ile gönderilmiştir.
Taraf defterleri üzerinde SMM bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemeleri yaptırılmış, defter incelemesinde, davacının takip tarihi itibariyle 40.616,28-TL alacağının bulunduğu her iki taraf defterleriyle de sabit olmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Alınan bilirkişi raporları, incelenen icra dosyası ve tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ilişkisinin bulunduğu, taraf defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu ve her iki defterler üzerinde de davalı tarafın, davacıya, 40.616,28-TL borcunun olduğu, her iki defterin birbirini teyit ettiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile, Hüküm altına alınan alacak cari hesap alacağı olup, likit ve hesaplanabilir olduğundan İİK 67/2 uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekerek mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. ” şeklinde davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul 21. İcra Müd’nün 2014/22542 sayılı takip dosyasındaki 40.616,28TL lik alacağa yönelik itirazının iptali ile, takibin 40.616,28TL lik asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine, hüküm altına alınan 40.616,28TL’lik alacak, likit ve hesaplanabilir olduğundan İİK 67/2 uyarınca %20 icra inkar tazminatı olan 8.123,25TL lik davalıdan alınıp davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dairesinin yetkisine itirazları kaldırılmadığını İstanbul Anadolu 3. ATM’ce yetki itirazları değerlendirilerek mahkemenin yetkisizliğine karar verildiğini, doğal sonucu olarak İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğününde yetkisizliğine karar verildiğini yetkili izmir İcra dairelerinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirmeden hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, borcu olmadığı ve hesap bakiyesi 0 TL olduğu halde aksi yönde karar verildiğini beyanla kararın kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, açık hesap alacağına dayalı takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2014/26790 Esas sayılı icra dosyasında Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine, cari hesap alacağına istinaden 40.616,28 TL asıl alacak 3.477,98 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 44.094,26 TL alacak için ilamsız icra takibi yapılmış davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür
Davanın açıldığı İstanbul Anadolu 3. ATM’nin 2015/341 Esas 2016/97 karar sayılı dosyasında taraflar arasında imzalan yetki sözleşmesi ile bu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İzmir Mahkemelerini yetkili kıldıklarından mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmiş olup ilgili karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundan, davalı defterlerinde yapılan incelemede, davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediği, davalı tarafın ticari defterlerinin usülüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma vasfını taşıdığı, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, davalı defterlerine göre icra takibine konu edilen alacağın doğduğu, davacının 40.616,88 TL alacağının bulunduğu, dava konusu faturaların 5.000 TL’lik hadler dahilinde BA-BS formlarına dahil edildiği, davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı defterlerinin usülüne uygun tutulduğu, defterlerin genel kabul görmüş muhasebe tekniklerine göre tutulduğu, takipten önce temerrüde düşülmediği, 40.616,28 TL alacağı bulunduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına; göre davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2019 tarih, 2017/1193 Esas ve 2019/243 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 2.774,49 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 693,62 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 2.080,87 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.24/05/2023