Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2329
KARAR NO : 2021/1042
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2019
NUMARASI : 2017/762 Esas, 2019/832 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
KARAR YZM TARİHİ : 30/06/2021
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/07/2019 tarih ve 2017/762 Esas, 2019/832 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin yurt dışına ihraç edeceği 2 adet doğaltaş blok emtiasının konteynerlara yüklenmek üzere davalı … firması aracı ile, davalı …. firması deposuna taşındığını, ancak yükleme sahasında iki adet doğaltaş blokunda kırıldığını ve hasar görüldüğünü, taşıyıcılar tarafından meydana gelen zararın tahsili için, İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8339 sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalıların itiraz ettiklerini belirterek, borçluların itirazlarının iptali ve takibin devamı talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili; davacı firma ile müvekkili arasında sözleşme veya taşıma ilişkisi bulunmadığını, davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini, taşıma işleminin … tarafından yapıldığını, malların müvekkili firmanın deposuna taşınması, yüklenmesi, istiflemesi işlemlerinin kendileri tarafından gerçekleştirilmediğini, hasardan sorumluluklarının bulunmadığını belirterek, davanın reddi ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … sunduğu; davacı şirkete ait doğaltaş naklini müvekkili firma tarafından yaptırıldığını, ancak nakliye sırasında herhangi bir hasar meydana gelmediğini, taşın ….’a tesliminden sonra meydana gelen zarardan kendisinin sorumlu olmadığını ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ….’un cevap dilekçesi ile malların kendi deposuna taşındığını kabul ettiğini, davalı …. tarafından delil olarak sunulan 31.05.2017 tarihinde şeklinde başlayan tutanağa göre, 2 adet blok mermerin …. depoya konteyner içerisine yüklenmek üzere getirildiği, bir tanesinin konteynere yüklenmek için kaldırılırken 3 parçaya bölündüğünün yazılı olduğunun anlaşıldığını, davacının gözetim raporunda ise iki adet blok taşın …. sahasına sağlam halde getirildiği, ancak taşlardan bir tanesinin konteyner içerisine yerleştirilirken köşesinden kırılarak ikiye bölündüğü, diğer taşın da yine konteynere yerleştirilirken 3 parçaya bölündüğü, ehil olmayan kişilerin yaptığı operasyonla blokların hasarlanıp değer kaybına uğradığının bildirildiği, maden mühendisi ve SMMM bilirkişi heyetiden alınan kök ve ek raporlarda, blok taşlardaki zararın davalı …’nin taşıma işleminden değil taşıma işi bitip, taşlar …. sahasına geldikten sonra konteynere yerleştirilirken gerçekleştiğini, davalılardan …’nin herhangi bir tazminat sorumluluğunun bulunmadığı, blokların alıcısı olan …. Ltd. Şti ne yapılmış bir ödeme kaydı bulunmadığı, davacının davalı …. firmasından alacağının 13.139,16 TL olduğu, mermer bloklardan birinin ihraç edilip, diğerinin …. firmasında kaldığını, davacı firma zararının 8.353,78 TL olduğunun belirlendiği, ancak davacı gerçek zararının mahkemece hesaplanmasından, bilirkişi raporunda da tespit edildiği gibi zarar gören ve ihraç edilen blokun ihraç fiyatı 52.597,75 TL’dir. Davacının bloku satacağı alıcı firma ihracattan önce bir miktar avans ödemesi yaptıklarından ve neticede hasarlı bloku teslim aldıklarından ve bu alıcı firma tarafından davacıya eksik ödeme yapıldığı ve yapılan eksik ödemenin cari hesap kayıtlarına göre 11.685,05 TL olduğundan ihraç edilen blok bakımından zarar bedeli 11.685,05 TL dir.
…. da kalan ve ihraç edilemeyen blok bakımından ise, blokun ihraç fiyatı 32.898,77 TL dir. Davacı taraf bu bloku satın almak için 24.544,00 TL ödemiş ve blok parçalandığından ihracı gerçekleşmemiş ve …. firmasında terk edilmiş olduğundan somut olarak ödemiş olduğu bedel olan 24.544,00 TL zarara girdiği tespit edilmiş olup, davacının dava dilekçesinde kısmi dava olarak 25.000,00 TL üzerinden davasını açtığı anlaşılmakla davanın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile,zararın 25.000,00 TL bakımından, davalılardan …. firmasına yönelik olarak kabulüne ,diğer davalı …’nin bir sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davalı …. firması vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı …. firması vekili; yerel mahkeme kararının e-tebligat yolu ile 02.09.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, kanunen istinaf süreleri devam ederken davacı tarafından ödeme emri gönderildiğini, davacı firma ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşmesel ilişkinin bulunmadığını, bu sebeple davanın aktif husumet sebebiyle reddinin gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, ayrıca yerel mahkeme kararının gerekçesinin dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin işbu davayı açabilmesi bakımından aktif husumetinin bulunmadığını, bu nedenle, işbu davanın aktif husumet yönünden reddine karar verilmesini ve yerel mahkeme kararının bozulmasını, müvekkil firmaya atfedilebilecek herhangi bir kusur sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının incelenerek bozulmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, taşıma esnasında gerçekleşen zıya sebebiyle doğan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8339 sayılı dosyasından, alacaklısının …. Ltd Şti olduğu, borçlularının … ile …. AŞ olduğu, takip konusunun uluslararası standart kontrol gözetme …. Ltd Şti’nin 02/06/2017 gün ve 017/008 sayılı gözetim raporuna dayalı olarak taşınmak üzere borçlu … tarafından teslim alınan konteynera yüklenmek üzere Borçlu …. Aş’ye teslim edilen 15.720 kg ve 9860 kg onyx blokların borçlu …. AŞ’nin işyerinde hasarlanması sebebiyle oluşan değer kaybı olan 25.000,00.-TL’nin tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 16/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların ayrı ayrı alacaklıya borçlarının bulunmadığını belirterek süresinde itiraz etmiş oldukları ve takibin durduğu görülmüştür.
Taşımanın … tarafından yapıldığı kısımda, varma yerine sağlam olarak teslim edildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık, diğer davalı …. tarafından, konteyner içine yerleştirilmesi hususunda davacı ile davalı …. arasında bir sözleşme bulunup bulunmadığı, zararın doğmasında davalı ….’un kusuru bulunup bulunmadığı ve varsa zararın miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı taraf delil olarak, İzmir 27. İcra MD’nün 2017/8339 E sy dosyası,taşıma ile ilgili 02.06.2017 tarihli gözetim raporu,taşıma irsaliyesi,davacının kestiği proforma fatura, taşların hasarına ilişkin delil olarak gösterilen fotoğraflara dayanmış ve dava dilekçesine de eklemiştir.
Davalı …. ise, 31/05/2017 tarihli tutanak, fotoğraflar, bilirkişi incelemesine delil olarak ayanmıştır.
Davacının taşıtan ait emtianın, davalı ….’un elleçleme sahasında taşınacak emtianın konteyner içerisine yüklemesinin yapılması sırasında hasar gördüğü tarafların kabulündedir. Ancak, davacı yükleme işinin sorumlusu olan operatörün hatası ile meydana gelen hasardan davalı ….un sorumlu olduğunu ileri sürmüş ve 02.06.2017 tarihli gözetim raporuna dayanmıştır.
Davalı …. ise, elleçleme sahasında bulunan emtianın, davacı firma yetkilisinin gözetiminde zarar gördüğünü belirterek, 31/05/2017 tarihli olay günü tutulan tutanağa dayanmıştır.
Hasar gören emtianın, hangi tarafın sorumluluğunda istifleneceği (elleçlemenin yapılacağı) hususu halen açık değildir. Hasarın bedeli hususunda, bilirkişi incelemesi yapılmış ise de, kusur raporu dosyada bulunmamaktadır.
Somut olayda, hasarın oluştuğu tarihte tutulan ve davalının dayandığı 31/05/2017 tarihli tutanak ile, davacının olaydan 2 gün sonra düzenlenen 02.06.2017 tarihli gözetim raporu çelişkilidir. Rapor ve tutanak altındaki imzaların sorumluluğu araştırılmamıştır.
Açıklanan nedenler ile, tutanak altındaki imzaların ve sorumluluların tespiti ile, hangi tutanağa hangi nedenle üstünlük tanınacağı hususunun değerlendirilmesi için, aralarında taşıma ve/veya deniz ticaret hukuku alınanda uzman bilirkişi heyeti marifeti ile önce hasar nedeni ile kusur durumunun tespiti ile, sonucuna göre, hasar bedelinin miktarı tahsili gerekip gerekmediğinin tartışılması gerekeceği halde, farklı gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/07/2019 tarih ve 2017/762 Esas, 2019/832 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.30/06/2021