Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2301 E. 2023/315 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2301
KARAR NO : 2023/315
KARAR TARİHİ: 01/03/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2019
NUMARASI : 2018/1164 Esas 2019/670 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
BAM KARAR TARİHİ : 01/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalı …A.Ş’ne ait muhtelif emtianın müvekkili şirket nezdinde 15/05/2017-15/05/2018 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirket sigortalısı ile davalı arasında sigortalı muhtelif emtianın Türkiye İzmir-Fransa La Havre arasında taşınması hususunda taşıma akdi gerçekleştirildiğini ancak davalının taşıma işini gerçekleştirdiği esnada nakliyata konu müvekkili şirkete sigortalı televizyon eşyası emtiasının davalıya ait nakliye aracının şoförünün istirahate çekilmesi ile dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları neticesinde hırsızlık suretiyle çalındığını ve sigortalı şirketin çalınan miktar kadar zarara uğradığını, meydana gelen zararın tazmini için sigortalı tarafından müvekkili şirkete yapılan müracaata istinaden müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açıldığını ve bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, hazırlanan ekspertiz raporunda; sigortalı firmanın … Türkiye tarafından … Fransa’ya satılan TV cinsi emtianın 10×40’lık konteyner ile … isimli gemi ile Aliağa İzmir’den La Havre Fransa’ya sevk edildiğini, nakliyeden sorumlu olan şirketin … firması olduğunu, ancak … 572159-9 nolu konteyner karayolu ile alıcı firma adresine sevk edilirken sürücünün araç içerisinde uyuduğu esnada hırsızlar tarafından mühür kopartılarak 9 adet TV’nin çalındığı ve kısmi hırsızlık hadisesi meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından yaptırılan eksper incelemesi neticesinde işbu hasar nedeniyle meydana gelen 1.827,72-€ tutarındaki hasar tazminatının müvekkili şirket tarafından 26/06/2018 tarihinde ödendiğini, taşıyıcının malı teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar gerçekleşen hasar ve ziyandan sorumlu olduğunu, davalıdan taleplerinin 49333313 numaralı Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi çerçevesinde ödenen 10.873,61-TL hasar tazminatının 08/03/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle beraber tahsilinden ibaret olduğunu, hasar tazminatının hak sahibine ödenmesi ile müvekkili şirketin sigortalısının yerine geçerek sigortalının zararına sebebiyet verenler aleyhine ödenen tazminat üzerinden mevcut her türlü haklarını temlik aldığını belirterek; sigorta şirketi borcunun kamu teminatı altında bulunması sebebiyle teminatsız olarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.827,72-€’nun (1.827,72×5,46=9.979,35-TL ödeme tarihindeki kur esas alınmış olup yargılamanın sona erdiği tarihteki kur değişikliğine ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 26.06.2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davaya konu taşınmazın deniz ticaretine ilişkin olduğunun aşikar olup taraflarca bu durumun ihtilaf dışı olduğunu, bu nedenle davanın Deniz İhtisas Mahkemelerinde ya da Deniz İhtisas Mahkemesi olmayan yerlerde Deniz İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği, işbu davanın Deniz İhtisas Mahkemesi sıfatıyla Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılması gerektiğini, davacı tarafın doğrudan … A.Ş’ne husumet yönelttiğini, … Gemi Acenteliği’ne doğrudan husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin İsviçre Cenevre merkezli deniz yolu ile konteyner içinde yük taşıma işi ile iştigal eden … şirketinin Türkiye acenteliğini gerçekleştirdiğini, açılacak davaların müvekkiline izafeten acenteye yöneltilmesi gerektiğini, oysa ki işbu davada doğrudan doğruya müvekkilinin … A.Ş şeklinde yazılarak müvekkili firmaya husumet yöneltildiğini, bu nedenle taşıyanın acentesi olan müvekkili şirket hakkında asaleten açılan bu davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, işbu davada yetkili mahkemelerin Londra Mahkemeleri olduğunu, davanın yetki yönünden reddedilmesi gerektiğini, söz konusu olayda müvekkiline atfedilebilecek hiçbir kusurun bulunmadığını, söz konusu son taşınmanın müvekkili firmanın sorumluluğunda yapılmadığını, müvekkili firmanın sorumluluğunun La Havre limanına kadar olduğunu, yükün taşıyandan teslim alınması ile beraber taşıyanın mal üzerindeki zilyetliğinin tamamen sona ereceğini, somut olayda müvekkili firmanın basiretli bir taşıyanın yapması gerektiği gibi davacının sigortalısına yükün vardığının bildirimini yaptığını ve 05/01/2018 tarihinde davacının sigortalısı tarafından teslim alındığını, müvekkilinin mal üzerindeki zilyetliğinin yükün davacı tarafından teslim alınma tarihi olan 05/01/2018’de sona erdiğini, işbu tarihten sonra söz konusu malda oluşacak hasar ve zarardan davacının sigortalısının sorumlu olduğunu belirterek; davanın görevli mahkemede açılmamış olması nedeniyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine, davacı tarafın pasif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine, davanın yetkili mahkemede açılmamış olması nedeniyle yetkisizlik nedeniyle reddine, işin esasına girilmesi halinde haksız davanın reddine, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
MAHKEMECE:
” Dosya içerisinde bulunan konişmento tercümesi ve orjinal evrakı incelendiğinde davalı …A.Ş’nin söz konusu taşımada taşıyana izafeten hareket ettiği, işlemler haricinde kendi adına acente sıfatıyla yapmış olduğu herhangi bir işlemin ve devamında taşıma ile ilgili bir sıfatının bulunmadığı, taşımanın … tarafından yapıldığı, konişmentonun taşıyıcı … adına acenta sıfatı ile davalı şirket tarafından imzalandığı anlaşılmıştır. Davanın asıl taşıma işini üstlenen …’ya izafeten … A.Ş’ne açılmamış olması sebebiyle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşıyıcı malı teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar gerçekleşen hasar ve ziyandan sorumlu olduğunu, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olup sorumluluğu her türlü raporun ile sabitlendiğini, davalı şirket yönünden verilen davanın reddi kararının dairenizce kaldırılması gerektiğini, yerel mahkemede açılan davanın davalının acente sıfatının olması nedeniyle yurt dışı menşeili şirketin acentesine izafeten açılan rücuen tazminat davası olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, uluslararası deniz yolu ile taşımadan kaynaklı olarak sigortalı emtianın zarar görmesinden dolayı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun, görev hususunu düzenleyen 5.maddesinin ikinci fıkrasında “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4.madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir. ” hükmü getirilmiştir.
HSYK’nın 10.07.2012 tarih ve 1888 sayılı yetki kararnamesi ile İstanbul için 51. ve 52. Asliye Ticaret Mahkemelerini, İzmir için 6. Asliye Ticaret Mahkemesini TTK’dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmesine karar verilmiş, 08.09.2014 tarih ve 1945 sayılı yetki kararnamesi ile de bu kez aynı konularda İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi ve İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilerek, önceki görevli mahkemelerin faaliyetinin durdurulmasına karar verilmiştir. Diğer yargı yerlerine ilişkin bir görevlendirme yapılmamıştır.
HSYK tarafından bu tür davalara bakmak üzere, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilmiş olup bu mahkeme ile İzmir il sınırları içindeki diğer Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Mahkemenin görevli olması HMK’nın 114/1.c maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanun’un 115/1. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden gözetir.
Somut uyuşmazlıkta konişmentonun taşıyıcı … adına acenta sıfatı ile davalı şirket tarafından imzalandığı, taşımaya konu emtianın nakli sırasında hırsızlık nedeniyle zarar görmesi nedeniyle Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi kapsamında ödeme yapıldığı iddiasına dayalı olarak davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Deniz ticaret hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda HSK tarafından görevlendirilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ihtisas mahkemesi olarak görevli olduğu, ihtisas mahkemeleri ile genel mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olmasına göre, yerel mahkemece görevsizlik kararı vermesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
HMK’nın 353/(1)-a-3. maddesinde mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması Bölge Adliye Mahkemesince dava dosyasının esası incelemeksizin kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine, ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verilecek haller arasında gösterilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan incelenmeksizin, kararın HMK nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜNE; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/05/2019 tarihli, 2018/1164 Esas 2019/670
Karar sayılı kararının HMK’nın 355. ve 353/1-a-3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince dosyanın İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere İzmir Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Karardan bir örneğinin istinaf kaydının kapatılması için kararı veren İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-İstinaf eden davacı vekilinin yatırmış olduğu;
a-44,40 TL istinaf karar harcının istemi halinde ilk derece mahkemesi tarafından davacıya ödenmesine,
b-121,30 TL istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-3 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/03/2023