Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2296 E. 2021/905 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2296
KARAR NO : 2021/905
KARAR TARİHİ: 03/06/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2019
NUMARASI : 2019/95 Esas 2019/445 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : 25/06/2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2019 tarih, 2019/95 Esas 2019/445 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle; taraflar arasında akdedilen 13/01/2018 tarihli taşıma sözleşmesiyle müvekkili şirketin …. Limanlarına gelecek kömür ve türevlerini davalı şirkete ait Biçerova mevkiinde bulunan antrepoya nakliyesi işini üstlendiğini, müvekkilinin işbu sözleşme kapsamında salt Liman-Antrepo arası değil ….-…. nakliye işini de yerine getirdiğini,müvekkili şirkete sözleşmenin ifası için ciddi yükümlülükler yüklendiğini, müvekkilinin sözleşmenin ifası için olağanüstü bir özveriyle çalıştığını, ekibini oluşturduğunu ve kendisine verilen işleri harfiyen yerine getirdiğini, müşteri memnuniyeti çerçevesinde kusuru olsun olmasın davalı firmanın tüm isteklerini harfiyen yerine getirdiğini, davalı şirketin buna rağmen geminin olmadığı yani işlerin aktif olmadığı bir dönemde ihtar vermeksizin Ankara …. Noterliği’nin 08/08/2018 tarih, …. numaralı ihtarnamesiyle müvekkili şirketin ticari itibarına ve manevi kişilik haklarına saldırı ve zararlandırıcı mahiyette gerçek dışı çeşitli sudan bahaneler ileri sürülerek sözleşmeyi feshettiğini,taraflarınca Aliağa …. Noterliği’nin 29/08/2018 tarih, …. yevmiye nolu ihtarnamesiyle davalı şirketin ihtarnamesine itiraz edildiğini ve bakiye 75.000,00-TL alacağın derhal ödenmesinin talep edildiğini, davalı şirketin müvekkili şirkete bakiye 75.000,00-TL alacağını ödediğini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin sözleşmenin ifa edileceğine duyduğu güven nedeniyle katlanmak zorunda kaldığı ilave giderler ve yoksun kaldığı kazanç miktarında zarara uğratıldığını, davalı firmanın müvekkilinin sözleşmesini alelacele feshederek hemen yeni bir şirketle sözleşme imzaladığını, dolayısıyla sözleşme akdedilen yeni firmaya ödenen kazanç miktarı kadar kazanç kaybının hesap edilerek müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının maddi tazminat alacak miktarının tespiti ile 50.000,00-TL maddi tazminat alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili savunmalarında özetle; süre uzatım dilekçesi ile, müvekkili Şirket aleyhine davacı tarafından açılan tazminat davasına ilişkin olarak görev, yetki, husumet, zamanaşımı, dava şartları, kesin hüküm hak düşürücü süre v.s. olmak üzere ilk itirazlarını sunduklarını,cevap dilekçesinde ise,davanın zamanaşımına uğradığını,belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını,davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Taraflar arasında, varlığı kabul edilen sözleşme ilişkisinin kurulduğu, sözleşmenin 13/a1 maddesinde işbu şartnameden ve/veya eklerinden doğan ihtilafların hallinde Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin münhasıran yetkili olduğunun kararlaştırıldığı görülmüş olup, davalı taraf 04/04/2019 tarihli dilekçesinde yetki itirazında bulunduğundan,bu duruma göre davaya bakma görev ve yetkisinin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 26.07.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın cevap süresinin uzatılması dilekçesinde genel ifadeyle görev, yetki, zamanaşımı itirazının olduğunu belirtmiş, cevap dilekçesinde ise yetkiye hiç itiraz etmediğini,cevap süresinin uzatılması talep dilekçesinde açıkça yetki itirazı bulunmadığı gibi itirazında açıkça hangi mahkemenin yetkili odluğu belirtilmediğinden esasen geçerli bir yetki itirazının mevcut olmadığını,davada KAMU DÜZENİNE İLİŞKİN kesin yetki kuralı bulunmadığından mahkemece yetkinin re’sen dikkate alınması da mümkün olmadığını,(Emsal T.C YARGITAY 20.Hukuk Dairesi Esas: 2019/ 1425 Karar: 2019 /2869 Karar Tarihi: 22.04.2019, T.C YARGITAY 3.Hukuk Dairesi Esas: 2016/ 13528 Karar: 2018 / 9356 Karar Tarihi: 02.10.2018),bu nedenlerle, sebeplerle istinaf talebinin kabulüne, davanın esastan karara bağlanmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevaplarında özetle; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak fesih edildiği iddiası ile uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
Taraflar arasında davaya konu olan sözleşme ilişkisinin kurulduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın bu ilişki kapsamında nakliye işinin davacı tarafça usulüne uygun olarak yerine getirilip getirilmediği, davalı tarafın sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı, davacı tarafın talep edebileceği alacağının olup olmadığı, mahkemenin yetkili olup olmadığı konusunda toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece,davalı tarafın yetki itirazında bulunduğundan,sözleşme hükümleri gereğince,yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan dolayı yetkisizlik kararı verilmiştir.
Ancak,yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir.Mahkemece re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK’nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir.
Somut olayda,kesin yetki durumu söz konusu olmayıp, davalı taraf cevap süresinin uzatılması dilekçesinde genel ifadeyle görev, yetki, zamanaşımı itirazının olduğunu belirtmiş, cevap dilekçesinde ise yetkiye hiç itiraz etmemiştir.Cevap süresinin uzatılması talep dilekçesinde yetki itirazı denilmiş olup,yetki itirazında açıkça hangi mahkemenin yetkili olduğu belirtilmediğinden; geçerli bir yetki itirazı mevcut değildir. Bu durumda,Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili hale gelmiştir.
Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak davanın görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstinafa gelen davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2019 tarih, 2019/95 Esas 2019/445 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda yapılan açıklamalara göre davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf peşin (maktu) karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3. bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/06/2021