Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2082 E. 2023/286 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2082
KARAR NO : 2023/286

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/06/2019
NUMARASI : 2018/184 Esas – 2019/418 Karar
(KARŞI) DAVACI – BİRLEŞEN 2016/288 E. SAYILI
KARŞI DAVALI – BİRLEŞEN2016/288 E. SAYILI
DAVA KONUSU : İtirazın İptali
BİRLEŞTİRİLEN DAVA : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 22.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06.03.2023
Birleşen dosyada davacı, asıl dosyada karşı davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DOSYADA KARŞI DAVA: Karşı Davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 19.12.2013 tarihinde, müvekkil şirketin Ege Bölgesi’ndeki müşteri portföyünün davacı/karşı davalı şirkete devrine yönelik, “Protokol” başlıklı bir sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin 13. maddesi gereğince davacı/karşı davalı şirketin, müvekkil şirket portföyünde yer alan şirketlere doğrudan iki yıl boyunca mal satmayacağını taahhüt etmiş olmasına rağmen, müşteri portföyündeki şirketlere mal sattığını, sözleşmeye aykırı davranış nedeniyle müvekkili şirketin her geçen gün daha da büyüyen ekonomik zarara uğradığını, bu zararın ne kadar olduğunun müvekkili şirket tarafından şu an için net olarak tespit edilemediğini, bu nedenle bu alacağın 2.000,00 TL’lik kısmını talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN 2016/288 ESAS SAYILI DOSYADA DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 19.12.2013 tarihli protokol bulunduğunu, bu protokol kapsamında davalının müvekkilinden protokole konu olan ürünleri alarak kendi müşterilerine ve müvekkillerinin müşterilerine satacağını ve karşılığında satılan ürün karı üzerinden komisyon alacağını, müvekkilinin ürün yelpazesinde bulunan ürünleri başka bir yerden almama taahhüdünde bulunduğunu, sözleşmeye aykırı davrandığı için sözleşmeyi fesh ettiğini ve müvekkilinin yoksun kaldığı karın tahsili için şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında protokol bulunduğunu, 2016/181 esas sayılı dosyada taraflar arasında yargılamanın aynı konuda yapıldığını, birleştirme konusunu mahkemenin taktirine bıraktığını savunmuştur.
MAHKEMECE: “Karşı davacı … Şti. vekili tarafından açılan alacak davasının taraflarca takip edilmemesi nedeni ile 27.12.2018 tarihinde karşı davanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği; birleştirilen dosyada davacı …. Şti.vekili tarafından davalı … Şti. aleyhine açılan alacak davasının taraflarca takip edilmemesi nedeni ile 21.03.2019 tarihinde birleştirilen davanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve 3 ay içinde yenilenmediği anlaşıldığından, HMK’nun 150/5 maddesi gereğince;
I – Karşı davacı … Şti.tarafından açılan davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Alınması gerekli 44,40 TL karar harcından peşin alınan 34,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,24 TL karar harcının karşı davacı … Şti.’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
Karşı davacı … Şti.tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin karşı davacı …. Şti.’den alınarak davalı … Şti.’ne verilmesine,
II – Birleştirilen mahkememizin 2016/288 E.sayılı dosyasında davacı … . Şti.tarafından açılan davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Alınması gerekli 44,40 TL karar harcının peşin alınan 51,24 TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 6,84 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde birleştirilen dosyada davacı … Şti.’ye iadesine,
Birleştirilen dosyada davacı …. Şti.tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin birleştirilen dosyada davacı … Şti.’den alınarak davalı … Şti.’ye verilmesine,
III – Sarf edilmemiş gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Birleşen dosyada davacı, asıl dosyada karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı-birleşen dosya davacısŞti.’ nin dosyada vekili olmadığını, davanın başında vekil olarak bulunan Av. …’in vekaletten istifa ettiğini, yerel Mahkeme bu hususu gözardı ederek gerekçeli kararda …’in vekili olarak yazmış ise de gerekçeli karardan sonra vermiş oldukları dilekçe üzerine bu hatayı maddi hata olarak kabul ederek düzelttiğini, dolayısıyla birleşen davada davalı … Şti.’nin vekili olmadığını, vekalet ücretine de hükmedilemeyeceğini, birleşen 2016/288 e. no.lu davada yargılama gideri niteliğinde davacı … lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle kararın hatalı olduğunu ifade ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava: Asıl dosyadaki karşı dava ve birleşen dosyadaki dava alacak davasıdır.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın “Vekilin İstifası” başlıklı 82/1. maddesinde;
“(1) Istifa eden vekilin vekâlet görevi, istifanın müvekkiline tebliginden itibaren iki hafta süreyle devam eder.
(2) Vekilin istifa etmis olması hâlinde, vekâlet veren davayı takip etmez ve baska bir vekil de görevlendirmez ise tarafın yoklugu hâlinde uygulanacak hükümlere göre islem yapılır.
(3) Yukarıdaki fıkralarda yer alan hususlar, istifa eden vekilin istifa dilekçesi ile birlikte vekâlet verene ihtaren bildirilir.” şeklinde düzenleme bulunduğu,
Avukatlık Kanununun 41/1. Maddesinde ise; ” Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.” şeklinde düzenleme bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayımızda; her ne kadar ilk derece mahkemesince açılmamış sayılmasına karar verilen birleşen dosyada davalı lehine 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; birleşen dosyada davalı vekilinin 27/09/2018 tarihinde vekillik görevinden istifa ettiği, istifa dilekçesinin davalı şirkete TK 35. Maddesine göre usulüne uygun şekilde 05/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemece kararın 27/06/2019 tarihinde verildiği anlaşılmakla karar tarihinde kendisini davada vekil ile temsil ettirmeyen davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. (Yargıtay 20. H.D. nin 2016/1133 esas, 2017/7027 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır)
Ancak, bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden birleşen dosyada davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca hüküm kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1)Birleşen dosyada davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2706.2019 tarihli ve 2018/184 Esas – 2019/418 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2)Davacıdan peşin alınan 44,40 TL istinaf karar harcının, talebi halinde davacıya iadesine,
3)Davacı tarafın yapmış olduğu 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama gideri 69,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5)Kullanılmayan istinaf gider avansının istek halinde ilgilisine iadesine,
KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
B-1)Karşı davacı … Şti. tarafından açılan davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2)Alınması gerekli 44,40 TL karar harcından peşin alınan 34,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,24 TL karar harcının karşı davacı …. Şti.’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
3)Karşı davacı … Şti.tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4)A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin karşı davacı … Şti.’den alınarak davalı …. Şti.’ne verilmesine,
C-1)Birleştirilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/288 E.sayılı dosyasında davacı …. Şti. tarafından açılan davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2)Alınması gerekli 44,40 TL karar harcının peşin alınan 51,24 TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 6,84 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde birleştirilen dosyada davacı …. Şti.’ye iadesine,
3)Birleştirilen dosyada davacı … Şti. tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4)Davalı …. Şti. vekilinin yargılama sırasında istifa etmiş olması nedeni ile davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5)Sarf edilmemiş gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 22.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.