Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2079 E. 2023/612 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2079
KARAR NO : 2023/612
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2019
NUMARASI : 2017/587 Esas 2019/565 Karar

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 30/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ” Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı şirket ile ilişkilerine binaen 28.02.2017 tarihinde, 2017 Ocak dönemini kapsar nitelikteki alacaklarına ilişkin mutabakat mektubuna rağmen alacaklarını tahsil edemediğini, bunun üzerine davalı hakkında İzmir 14.İcra Müdürlüğü’nün 2017/4090 esas sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki mutabakat mektubuna binaen genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalının 31.03.2017 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, mutabakat mektubuna istinaden müvekkilinin davalı şirketten 33.143,00-TL alacağının bulunduğu üzerinde mutabakata varıldığını, geçen süreye rağmen davalının şirket mutabakat mektubu gereği olan ücretlerini müvekkiline ödemediğini belirterek itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde belirtildiği gibi müvekkilinin adresinin “… Cad. … Apt…. îçerenköy Ataşehir/ İstanbul ” olup İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bağlı olduğunu, bu yüzden yetki itirazlarının olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu, davacı tarafa herhangi bir borçlarının olmadığını, taraflar arası işin alım satım istasyon işi olup fatura karşılığı işlem yapıldığını, ayrıca ticari defterlerinde böyle bir cari hesap alacağın olmadığını, davacı tarafın öncelikle faturayı imza karşılığı tebliğ ettiğini ispatlaması gerektiğini imzalı evrak sunulur ise de imzanın şirket yetkilisine ait olmasının gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, masraf ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dosya ve ekleri talimat yoluyla Ankara 11. Asliye 11. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek SMM bilirkişi aracılığıyla davalı şirkete ait uyuşmazlık konusu ticari defter, belge ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim ettirilmiş, daha sonra mahkememizce de SMM bilirkişi aracılığıyla davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak rapor tanzim ettirilmiştir.
Davaya konu icra dosyasının incelenmesinde: davacı-alacaklı tarafından, davalı-borçlu şirket aleyhine 23/03/2017 tarihinde 33.143,00-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ olunduğu, davalı şirket vekilinin 29/03/2017 tarihinde icra dairesinin yetkisine, icra takibine, ödeme emrine, işleyen ve işleyecek faize, faiz oranına ve borca itiraz ettiği, icra dairesince takibin durdurulduğu ve eldeki davanın yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
SMM bilirkişi … ‘ün Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesine ibraz ettiği 29/03/2018 havale tarihli raporu ile SMM bilirkişi … ‘nun mahkememize ibraz ettiği 07/01/2019 havale tarihli raporu hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; İİK nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptaline ilişkindir.
Uyuşmazlık, davaya konu takip nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında ticari satıma dair bir ticari ilişkinin bulunduğu sabittir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılı öncesinde başlayan ve 10/01/2017 tarihinde sona eren ve cari hesap şeklinde takip edilen ticari ilişkinin olduğu, dava dosyasında taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, tarafların 2016 yılı defter kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü ve 2016 yılından devreden borç alacak bulunmadığı, 24/03/2017 icra takip tarihi itibarı ile davacının defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan icra takibine konu cari hesap alacağına dayanak 09/01/2017 tarih, 401 nolu faturadan kaynaklanan 39.108,74-TL alacağının bulunduğu, davalı kayıtlarında da bu faturanın kayıtlı olduğu ancak davalı defterlerinde bu faturadan kaynaklanan borcun yasal dayanak belge olmadan sıfırlandığının görüldüğü, icra takibine konu asıl alacak tutarının 33.143,00-TL olup takip öncesi faiz talebi bulunmadığı anlaşıldığından hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarına göre, davacı şirketin davalıdan takip tarihi itibari ile 33.143,00-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20 si üzerinden hesaplanan 6.628,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiş, iş bu dava sebebiyle yapılan yargılama giderleri davalıya yükletilerek ve davacı yararına nispi vekalet ücreti takdir olunmuştur. ” şeklinde davanın kabulü ile davalının İzmir 14.İcra Dairesinin 2017/4090 Esas sayılı icra takibine itirazının iptali ile anılan takibin 33.143,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının hatalı kayda dayanarak dava açtığını, davacı tarafça kesilen faturanın iade faturası olduğunu fakat müvekkiline iade ürün yapılmadığını, fatura içeriğinden neyin iade edildiği dahi belli olmadığını, iade faturasına konu işin istasyon işi olduğunu, parça satışı olmadığını, bu sebeple iade edilecek bir ürünün işin gereği olmadığını beyanla makina mühendisliği eşliğinde bu yönlerde rapor alınmasını ve yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı tarafça, mutabakat mektubuna istinaden takip yaptıklarını beyanla itirazın iptali talep edilmiştir.
Davalı tarafça, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu mutabakat metni altındaki imzayı kabul etmedikleri, alacağın zamanaşımına uğradığı, kendileri tarafından davacıya hizmet verildiği, alacağın konusunun anlaşılamadığı beyanıyla davanın reddi talep edilmiştir.
Davacı cevaba cevap dilekçesi ile, taraflar arası işin alım satım istasyon işi olduğu, hizmetin eksik ifa edilmesi nedeniyle iade faturası kesildiği ve ardından da mutabakat metni düzenlendiği, davalının takibe itirazında imzaya itiraz etmediği belge altındaki imzayı kabul etmiş sayılacağı beyan edilmiştir.
İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/4090 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 28/02/2017 tarihli mutabakat metnine istinaden 33.143,00 TL alacak için ilamsız icra takibi yapılamış davalının yetkiye borca faiz ve ferilerine itirazı üzerine takip durmuştur.
Mahkemece SMMM bilirkişi … ‘ndan davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan raporda ; davacının incelemeye konu ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yaptırıldığı, inceleme kapsamı ile sınırlı olmak üzere defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılı öncesinde başlayan ve 10/01/2017 tarihinde sona eren ve cari hesap şeklinde takip edilen ticari ilişkinin olduğu, dava dosyasında taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, tarafların 2016 yılı defter kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü ve 2016 yılından devreden borç/alacak bulunmadığı, 24/03/2017 icra takip tarihi itibarı ile davacının defter kayıtlarında davacının davalıdan icra takibine konu cari hesap alacağına dayanak 09/01/2017 tarih, 401 nolu faturadan kaynaklanan 39.108,74 TL alacağının bulunduğu, davalı kayıtlarında da bu faturanın kayıtlı olduğu ancak davalı defterlerinde bu faturadan kaynaklanan borcun yasal dayanak belge olmadan sıfırlandığı, görülmüştür. İcra takibine konu asıl alacak tutarı 33.143,00 TL olup, takip öncesi faiz talebi, bulunmamaktadır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına; göre davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarih, 2017/587 Esas ve 2019/565 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 2.263,99 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 567,00 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 1.696,99 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 30/03/2023