Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2076 E. 2022/94 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2076
KARAR NO : 2022/94
KARAR TARİHİ: 27/01/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2019
NUMARASI : 2019/142 Esas ve 2019/782 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/01/2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/07/2019 tarihli, 2019/142 esas ve 2019/782 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin tarım ve hayvancılık seköründe tarımsal ürünler, organik gübre ve yem katkı maddeleri üreterek, bu ürünleri yurt dışına ihraç etmekte olduğunu, müvekkil ile davalı şirketin tarımsal gübre ürünlerinin İzmir’den Ürdün’e nakliye ve taşıma işlemlerinin yürütülmesine ilişkin olarak anlaştıklarını, davalı şirketinin kusuru nedeniyle Müvekkilinin ürünleri yurt dışına gönderilemediğini ve müvekkilinin şirketinin zarara uğradığını, davalı şirket ile navlun bedeli+lokal masraflar+iç nakliye işlemlerinin yürütülmesi için iki konteynır kullanılmak üzere, konteyner başına 1345 Dolar karşılığı anlaşıldığını, ürünlerin konteynıra yüklendiğini ve davalı tarafça yüklemenin yapılacağı …. limanına götürüldüğünü, yüklerin gemiye son yüklenme tarihi olan 22.02.2019 tarihi geçtikten sonra 25.02.2019 tarihinde davalı şirket tarafından ürünlerinin yüklendiği gemiden tekrar indirildiğini ve sevkıyata eklenmediğini, davalı şirketin aracılık ettikleri geminin gübre taşımadığını bu nedenle ürünlerin gemiden indirildiğini bildirdiklerini beyanla fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilin uğradığı zararlara ve yapmış olduğu ek masraflara karşılık şimdilik 15.796,00 TL’nin işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın Deniz Ticaret Hukukundan kaynaklandığını bu nedenle bu tür davalara bakmakla görevli İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, taşıma işlemi sırasında davacının müvekkiline yük cinsini tam ve net bildirmemesi nedeniyle yükleme limanında fiili taşıyanın yükü kabul etmediğini ve gemiye yüklemediğini, oluştuğu iddia edilen ek gümrük masrafları ve navlun farkının davacının kendi hatası sonucunda ortaya çıktığını beyanla davanın reddine, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili aleyhine hüküm kurulması durumunda mütefarik kusur nazara alınarak takas mahsup defi uyarınca ödenmek zorunda kalınan 1.091,60-USD tutarın takas mahsup edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacı tarafça üretilen tarımsal ürünler, organik gübre ve yem katkı maddelerinin İzmir ilinden Ürdün’e taşınması için varılan anlaşma gereği davalı tarafça Alsancak limanına getirilen ürünlerin bir takım prosedürel nedenlerle limandan çıkışının sağlanamamasından dolayı davacı tarafça ödenen navlun bedeli+lokal masraflar+iç nakliye işlemleri bedelinin tespiti hususlarında olup, dava konusu uyuşmazlık deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlık olduğundan ve HSK kararı ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi, Denizcilik İhtisas Mahkemesi olarak belirlendiğinden dosyanın İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen görevsizlik kararının yerinde olduğunu, ancak mahkemenin yargılama giderlerinin yanı sıra vekalet ücreti hakkında da karar tesis etmesi gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; deniz taşımacılığına ilişkin yapılan sözleşmeye istinaden uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 5/2. maddesi “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararının 18. maddesi ile İzmir’de kurulup faaliyete geçirilen Deniz İhtisas Mahkemeleri’nin yargı alanı, İzmir il mülki hudutları olarak belirlendiğinden, İzmir ili mülki hudutları içerisinde bulunan mahkemeler bakımından da Deniz Ticaret ve Deniz Sigortaları’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda HSYK tarafından görevlendirilen Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak görevlidir. Her ne kadar; mahkeme gönderme kararı vermiş ise de; dairemiz tarafından kararın niteliği gereği görevsizlik olarak nitelendirilmiş olup, görev hususu re’sen ve davanın her aşamasında incelenmesi gerektiğinden, mahkemece bu yönde verilen karar yerindedir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21/05/2018 tarihli, 2016/11910 esas ve 2018/3745 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; davalı vekilinin vekalet ücreti yönünden yapmış olduğu istinaf talebinin incelenmesinde;
Yargılama giderlerinin kapsamı HMK’nın 323. [1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 423.] maddesinde : “Celse, karar ve ilam harçları; dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri; dosya ve sair evrak giderleri; geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlemesine ilişkin giderler; keşif giderleri; tanık ve bilirkişiye ödenen ücret ve giderler; resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler; vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hakimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu halde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap edilmek veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti (ğ bendi); yargılama sırasında yapılan diğer giderler” şeklinde sıralanmıştır. vekâlet ücreti de bir yargılama gideridir (HUMK m. 423/6, HMK m. 323/ğ). Nitekim; davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir.
6100 Sayılı HMK m. 331/2 “Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” şeklinde düzenleme yapıldığı,
Ne var ki; HMK’nın 331/2. maddesi ile görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmesi hâlinde ilk kararı veren mahkemedeki yargılama için ayrıca bir yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmolunması gerektiği sonucu çıkarılmamalıdır. Dolayısıyla görevsizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilip edilmeyeceği henüz belli olmadığından, mahkemece bu aşamada davalı lehine ücreti vekalet takdir edilmemesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır. (HGK 2017/1008 Esas ve 2021/153 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2019 tarihli, 2019/142 Esas ve 2019/782 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından 44,40 TL olarak peşin alınan harcın mahsubu ile, bakiye 36,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafın yatırmış olduğu 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye gelir yazılmasına
4-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK 333. mad. gereğince istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-c maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/01/2022