Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2060 E. 2023/649 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2060
KARAR NO : 2023/649
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2019
NUMARASI : 2018/871 Esas 2019/526 Karar
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ” Davacı vekili 27/07/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 05.08.2016 tarihinde davalı şirketten … plakalı … Model aracı satın aldığını, aracın 11/06/2018 tarihinde ve garanti süresi içinde ve kat ettiği km 45.000 iken debriyaj pedalının basmama şikayeti ile satıcının Gaziemir servisine getirildiğini, serviste yapılan değerlendirmelerde debriyaj balatası ve volan parçasını değişimi ve işçiliğinin garanti kapsamında olmadığını bu nedenle şirkete fatura edilemeyeceğinin bildirildiğini, 2 yılını doldurmamış bir araçta; aracın üretiminde gizli ayıp olması haricinde balata bitmesi gibi bir sorunun oluşmayacağı yolundaki sözlü itirazlarına rağmen, garanti kapsamında ücretsiz tamir talebinin kabul edilmediğini ve aracın serviste kaldığını, müvekkili şirketin iş akışını etkilemesi sebebiyle arızaya ilişkin yedek parça işçilik 6.600 TL+ taraflarına ait olan bazı bakım kalemlerinin toplamı olan 640,05 TL toplam da 7.270,95 tutarlı 12.06.2018 tarih ve 751384- 751385 sıra nolu fatura bedelini ödeyerek aracı teslim aldığını, hemen akabinde ödenen miktarın iadesi için noterden ihtarname çekildiğini, davalının ihtarnameye cevabında debriyaj balata ve volan değişiminin garanti ayıp olmadığını ve tüm bunların aracın kullanımından kaynaklandığının iddia edildiğini ve hukuki taleplerinin karşılanmayacağının bildirildiğini, dava konusu aracın tanıtım klavuzundan ne kısa sürede ne de uygulamada debriyaj balatalarının bitebileceğinin ve volanda aşınma olabileceğinin bilgisinin verilmediğini, dava konusu aracın gizli ayıplı olduğunun gerçekleşen arıza sebebiyle ortaya çıktığını, müvekkili şirketin ihtarnamesinde “ücretsiz onarım” hakkını kullanmak istediğini ancak bu talebin kabul edilmediğini belirterek, dava konusu aracın tamiri için ödenmek zorunda kalınan fatura bedelinin 6.600 TL sinin işleyecek faizi ile davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 05/09/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının malik sıfatı olduğunu ve aracı müvekkili şirketten satın aldığını ortaya koyması gerektiğini, dava konusu araçta herhangi bir ayıbın bulunmadığını, meydana gelen arızanın kullanımdan kaynaklandığının tespit edildiğini, söz konusu arızanın ürün kaynaklı olamadığından kullanıma bağlı arıza sonucu oluşan parçaların garanti kapsamında değiştirilmediğini, davacıdan onay alınarak ücretli olarak değiştirilip arızanın giderildiğini, dava konusu aracın çalışır vaziyette ve sorunsuz olarak davacıya satılıp teslim edildiğini, davacının zamanında ayıp ihbarında bulunmadığını, zamanında ayıp ihbarında bulunmayan davacının seçimlik haklarını kullanamayacağını, işlemiş faiz talebinin reddi gerektiğini, davacı ihtarname giderini talep etmişse de ihtarname bedelinin yargılama gideri olarak sayılmadığını bu sebeple müvekkili şirketten talep edilemeyeceğini beyanla , davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar: davacının davalıdan satın aldığı … plaka sayılı … model aracın debriyaj balatası ve volan parçasında meydana gelen arızanın gizli ayıp olup olmadığı, davacı tarafça aracın tamiri için ödenen bedelin davalıdan garanti kapsamında talep edilip edilemeyeceği, arızanın kullanımdan kaynaklı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
DELİLLER:
Araç satın almaya ilişkin fatura, servis onarım faturaları, servis kayıtları, ihtarname, ihtarname cevabı dosyamız içerisindedir.
Mahkememizce davaya konu araç üzerinde otomotiv uzmanı bilirkişi marifetiyle 10/01/2019 tarihinde keşif icra edilerek, davaya konu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğu, kullanımdan kaynaklı bir arıza olup olmadığı, davacının davalıdan arızanın giderilmesi için ödediği bedeli talep edip edemeyeceği hususlarında rapor tanzim etmeleri istenmiş, bilirkişi tarafından dosya kapsamı ve dava konusu araç üzerinde yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen 28/02/2019 havale tarihli raporda özetle; Davaya konu 2016 model aracın 09.08.2016 tarihinde trafiğe çıktığı ve garanti sürecinin başladığı, debriyaj arızasının olduğu, 11.06.2018 tarihinde 44.710 km’de aracın garanti kapsamında olduğu, periyodik bakımlarının zamanında yapıldığı, aracın 11.06.2018 tarihinde 44.710 km’de “Debriyaj arızası” şikayeti ile yetkili servise başvurduğu, serviste debriyaj sistemi ile ilgili olarak, şanzıman indirilerek yapılan tespitte, aracın “volan ve debriyaj yüzeylerinde yanma, kararma ve boşluk” tespit edildiği, debriyaj settinin (balata,volan, rulman) değişimine karar verildiği, yapılan bu işlemin garanti kapsamı dışında yapılıp davacıya 6.161,82 TL+kdv, kdv dahil 7.270,95 TL bedele faturalandırıldığı ve tahsil edildiği, bu bedel içerisinde 45.000 periyodik bakım bedeli de bulunduğu, aracın debriyajındaki arızanın kullanım kaynaklı yada sürüş tarzından kaynaklı olduğuna dair iş emrine bir tespit yada rapor yazılmadığı,
Davaya konu aracın 45.000 km’lerde olduğu, bu tür araçların debriyajlarının 200.000 kilometreleri gördüğü, 45.000 km’nin çok az bir km olduğu, debriyaj sisteminin bu kadar kısa sürede bitmesinin normal olmadığı, davalı tarafın iş emrinde kullanımdan kaynaklı olduğuna diar bir tespit olmadığı, davacıya 45.000 Km’de debriyajın neden bittiğine dair teknik bir açıklama ve raporun davacıya verilmemmiş olduğu,
Balata ve volandaki yanmaların, boşluğun; üretimden kaynaklı teknik sebeplerle debriyajın tam ayırmamasından, ayak debriyaj devre dışı olması durumlarında (teknik arıza nedeniyle) sürekli temastan da kaynaklanma ihtimalinin çok yüksek olduğu, davalının neden kullanım kaynaklı olduğuna dair bir açıklamadığı, raporlamadığı, arızanın belli bir kullanım sonrası ortaya çıktığı,
Dosya içeriğinin değerlendirilmesinden; ARACIN DEBRİYAJ SİSTEMİNDEKİ AYIBIN üretim kaynaklı olduğu, sonradan ortaya çıktığı, teknik olarak GİZLİ AYIP niteliğinde olduğu, satın alma sırasında anlaşılamayacağı, 45.000 km’nin çok düşük bir kullanım süresi olduğu, bu nedenle debriyaj sisteminde yapılan onarımın garanti kapsamında olması gerektiği, bu işlem için davacının ödediği fatura bedelinin iadesi gerektiği,
Faturanın toplam bedelinin 6.161,82 TL+kdv, kdv dahil 7.270,95 TL olduğu, Faturadan 45.000 km periyodik bakımının tam olarak ne kadar olduğunun dosya içeriğindeki belgelere göre tespitinin mümkün olmadığı (sadece yedek parçanın belli olduğu), toplam fatura bedelinden davacının sorumluluğunda olan 45.000 km periyodik bakım bedelinin düşülmesi gerektiği,
Davacının 6.600,00 TL talep ettiği, faturada debriyaj değişimi için şanzıman söküm-takım işçiliğinin ayrı yazıldığı ancak bu bedele volan ve debriyajın değişiminin dahil olup olmadığının anlaşılamadığı, faturada bu işin dışında 1.502,40 +kdv ayrı bir işçilik olduğu, hangi işleri kapsadığının belli olmadığı, açıklanmalı olmadığı, bu nedenle ilgili faturada 45.000 km bakım ücretinin (yedek parça +işçilik) tam olarak ne kadar olduğunu yetkili servisten sorulması gerektiği,
Sonuç olarak:
ARACIN DEBRİYAJ SİSTEMİNDEKİ AYIBIN üretim kaynaklı olduğu, sonradan ortaya çıktığı, teknik olarak GİZLİ AYIP niteliğinde olduğu, satın alma sırasında anlaşılamayacağı, kullanım kaynaklı olmadığı yönünde görüşleri belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, satımdan kaynaklanan ayıp nedeniyle açılan istirdat davasıdır.
Davacı tarafın davalı şirketten 05/08/2016 tarih ve 2016ARC1405 sayılı fatura karşılığında … … marka 2016 model davaya konu aracı satın aldığı, ancak araçta debriyaj balatası ve volan parçasında arıza meydana geldiği, davacı tarafça aracın tamiri için davalıya ödenen bedelin davalıdan garanti kapsamında talepli iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
TBK nun 227. Maddesi şu şekildedir: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu oldugu hâllerde alıcı, asagıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır oldugunu bildirerek sözlesmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satıs bedelinde indirim isteme.
3.Asırı bir masrafı gerektirmedigi takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. Imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile degistirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve ugradıgı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözlesmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satıs bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın degerindeki eksiklik satıs bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözlesmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle degistirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
Somut olayımızda davacı TBK nın 227/3 maddesindeki satılanın masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme seçimlik hakkını kullanmıştır.
Mahkememizce davaya konu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğu, kullanımdan kaynaklı bir arıza olup olmadığı, davacının davalıdan arızanın giderilmesi için ödediği bedeli talep edip edemeyeceğine ilişkin dosyaya sunulan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle itibar edildiği, buna göre aracın dosyada mevcut servis kayıtları ve iş emirlerinin incelenmesi sonucunda aracın debriyaj sistemindeki ayıbın üretim kaynaklı olduğu, sonradan ortaya çıktığı, teknik olarak gizli ayıp niteliğinde olduğu, satın alma sırasında anlaşılamayacağı kullanım kaynaklı olmadığı, her ne kadar davalı arızanın kullanım kaynaklı olduğunu ileri sürmüş ise de; davaya konu aracın 15.000 ve 30.000 km de bakıma gittiği, bu bakımlarda debriyaj ve balatalara ilişkin bir sorunun tespit edilmediği, kullanıcı hatası olsa idi bu km ler de de aynı arızanın çıkması gerektiği, dolayısıyla davacının TBK nun 227. Maddesi gereğince seçimlik haklarını kullanabileceği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yasal süresi içerisinde yerine getirmediğini iddia etmiş ise de; TTK nın 23/1-c maddesi yollamasıyla somut olayda uygulanması gereken madde TBK nun 223/2 maddesi hükmüdür. Buna göre somut olayımızda araçta gizli ayıp olduğundan ve bu durum sonradan ortaya çıktığından, davacı tarafça da ayıba konu durumun davalıya birden fazla kez bildirildiği dosya kapsamındaki delillerle sabit olduğundan davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yasal süresinde yerine getirdiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu bilgiler ışığında; davaya konu araçta gizli ayıp mevcut olduğundan davanın kabulü ile 6.600,00-TL nin davalının temerrüde düştüğü 28/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde davanın kabulü ile; 6.600,00-TL nin 28/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu arızanın ürün kaynaklı olmadığını, kullanıma bağlı arıza sonucu oluşan parçaların garanti kapsamında değiştirilmediğini, davacıdan onay alınarak ücretli olarak değiştirilip arızanın giderildiğini, davacının aracında üretimden kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, fren ve debriyaj balatalarında meydana gelen aşınmaların garanti kapsamında olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarının değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, davanın aydınlatılması açısından bilirkişice, arızanın kaynağı, davacının aracı nasıl ve ne şekilde kullandığı, kullanım hatasının söz konusu olup olmadığı vb. gibi hususların değerlendirilmediğini beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılması talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, satımdan kaynaklanan ayıp nedeniyle araçtaki arızaya ilişkin ödenen servis ücretinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekillerinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda reesen gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkili şirketin 05.08.2016 tarihinde davalı şirketten … plakalı … Model aracı satın aldığını, aracın 11/06/2018 tarihinde ve garanti süresi içinde ve kat ettiği km 45.000 iken debriyaj pedalının basmama şikayeti ile satıcının Gaziemir servisine getirildiğini, serviste yapılan değerlendirmelerde debriyaj balatası ve volan parçasını değişimi ve işçiliğinin garanti kapsamında olmadığını bu nedenle şirkete fatura edilemeyeceğinin bildirildiğini, garanti kapsamında ücretsiz tamir talebinin kabul edilmediğini ve aracın serviste kaldığını, müvekkili şirketin iş akışını etkilemesi sebebiyle arızaya ilişkin yedek parça işçilik 6.600 TL+ taraflarına ait olan bazı bakım kalemlerinin toplamı olan 640,05 TL toplam da 7.270,95 tutarlı 12.06.2018 tarih ve 751384- 751385 sıra nolu fatura bedelini ödeyerek aracı teslim aldığını beyanla ödediği bedelin ihtarda verilen sürenin bitiminden itbaren avans faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili , davacının malik sıfatı olduğunu ve aracı müvekkili şirketten satın aldığını ortaya koyması gerektiğini, dava konusu araçta herhangi bir ayıbın bulunmadığını, meydana gelen arızanın kullanımdan kaynaklandığının tespit edildiğini, söz konusu arızanın ürün kaynaklı olamadığından kullanıma bağlı arıza sonucu oluşan parçaların garanti kapsamında değiştirilmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına; göre davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarih, 2018/871 Esas ve 2019/526 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 450,84 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 112,70 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 338,14 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 06/04/2023