Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2055 E. 2023/220 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2055
KARAR NO : 2023/220

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2019
NUMARASI : 2019/734 Esas – 2019/453 Karar
DAVA KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 01.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01.02.2023
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 26 İcra Müdürlüğünün 2016/14535 sayılının dosyasında davalı-borçlu hakkında muris olan … tarafından düzenlenerek davacıya verilen 04/06/2016 tanzim tarihli 04/10/2016 tarihli senetten dolayı takip yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durdurduğunu, borçlunun itirazında haksız olduğunu, bu nedenle itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının davacıyı tanımadığını, ismini dahi duymadığını, senet üzerindeki imzaların ve yazıların murise ait olmadığını, yapılacak incelemede bu durumun ortaya çıkacağını belirtmekle davanın reddine, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İzmir 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/11/2017 tarih, 2016/578 esas, 2017/475 karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile itirazın iptaline , takibin devamına, takibe konu asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen kararın davalı vekilince istinafı üzerine Dairemizin 18/02/2019 tarih, 2019/300 esas, 2019/407 karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin görev yönünden kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, görevli Mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar verilmiştir.
MAHKEMECE: İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/734 Esas, 2019/453 Karar sayılı kararında; “Davacı vekili 10/07/2019 tarihli celsede, dava konusu icra takibindeki borcun davalı tarafça tahsil harcı da ödenmek suretiyle tümüyle ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, davalı taraftan bu dava yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını, davalı vekili de borcun müvekkili tarafından ödendiğini beyan etmiş, beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir.
Dava İzmir 26.İcra Müdürlüğü’nün 2016/14535 esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamı, borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkin olup, davacı vekili 10/07/2019 tarihli celsede dava konusu edilen borcun tahsil harcı da ödenmek suretiyle davalı tarafça ödendiğini beyan ettiğinden konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borcun tahsil harcı da ödenmek suretiyle müvekkili tarafça ödenmesinin icra baskısı altında olduğunu, nitekim borç ödemesinin ihtirazı kayıtla yapıldığını, borç kabul edildiği için ödeme yapılmadığını, ekteki 19.07.2018 tarihli ödeme dekontundan da anlaşılacağı üzere ” istinaf hakkımız saklı tutularak, İzm 26. İcra 16-14535″ açıklamasıyla borcu icra baskısı altında müvekkilin evinin satılmaması üzerine itirazı kayıt aracılığıyla ödeme yapıldığını, mahkemece tek bir bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, rapora itiraz etmelerine rağmen başka bir bilirkişiden ya da ATK dan rapor aldırılmadığını, senetteki yazılar üzerinde inceleme yapılmadığını, bu nedenlerle kararın hatalı olduğunu ifade ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava: itirazın iptali davasıdır.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; davalının icra takibine konu borcu tamamen ödemiş olmasına, davanın itirazın iptali davası olup, ihtirazi kayıtla ödeme yapılmasının davanın konusuz kalması sonucunu değiştiremeyeceğine (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2022/2890 esas, 2022/11128 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır) göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2019 tarihli ve 2019/734 Esas – 2019/453 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2)a-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider/delil avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 01/02/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.