Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2042 E. 2023/219 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2042
KARAR NO : 2023/219

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2019
NUMARASI : 2018/762 Esas – 2019/420 Karar
DAVA KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 01.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01.02.2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın zamanında ödenmeyen alacağının tahsili için Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11798 Esas sayılı dosyasında davalı borçlu hakkında haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağının davalı borçlunun İzmir 21. Noterliğinden 07/11/2018 tarih 41224 yevmiye numarası ile gönderdiği cevap ihtarında belirttiği kesin borç ikrarını içeren koşulsuz 20/12/2018 tarihli ödeme tahaahhüdü olduğunu, ödeme emrinin davalı borçluya 24/12/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davalı borçlunun ödeme emrine 26/12/2018 tarihinde itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlunun itirazında hiçbir gerekçe olmadığını, davalı borçlunun borca itirazının yasal ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, borca haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, mahkemece takdir edilecek teminat karşılığında yargılama sonuna kadar alacağın teminat altına alınması için davalı borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı borçlu üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkili aleyhine açılmış işbu davayı kabul etmediğini, davacının iddiaları haksız ve mesnetsiz olup kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacı firmanın zamanında ödenmeyen alacağının tahsili için Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü 2018/11798E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe yasal süresi içinde itiraz edilmiş olması nedeniyle takibin durduğu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının müvekkili firmanın satmış olduğu ürünlerin kampanyalı fiyatlar üzerinden 11.05.2018 tarihinde sipariş verdiğini, ürün bedelinin 4 adet vadeli çek ile ödendiğini, ürünlerin bir kısmının teslim edilmediğini, teslim edilen ürünlere ilişkin Eylül ayı faturasında ürün fiyatlarına fiyat farkı uygulandığını, Karşıyaka 3. Noterliği 26.10.2018 tarih 24471 yevmiye no.lu ihtarname ile fiyat farkını kabul etmediğini, teslim edilmeyen ürünlerin 7 gün içinde tesliminin talep edildiğini, teslim edilmemesi halinde 145.000-TL bedelli çekin iadesinin talep edildiğini, müvekkili şirketçe davacıya çekilen İzmir 21. Noterliği 07.11.2018 tarih 41224 yevmiye numarası ile fiyat farkı faturasını kabul etmediğini, sözleşmeden döndüklerini, sözleşme konusu bakiye ürünün gönderilmeyeceğini, gönderilmeyen ürün bedeli 125.000TL-nin davacıya ödeneceğinin bildirildiğini ancak işbu bedelin 20/12/2018 tarihine kadar ödenmemiş olması nedeniyle işbu huzurda ki davanın açıldığını iddia ettiğini, davacının iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacıya müvekkili şirket tarafından işbu dava açılmadan önce ödeme yapıldığını, davacı ile müvekkili firma arasında ki ticari anlaşma gereği, 0518/010660 numaralı fiyat teklifinde açıkça “Döviz Fiyatlarımızın, teslim tarihinde ki T.C.M.B döviz Satış Kuru ile hesaplanır” ibaresi yer aldığını, ülkemizde son aylarda meydana gelen döviz kurunda meydana gelen aşırı oranda artışın, ticari hayatın dengelerini bozduğunu, sözleşme konusu malların ham maddelerinin ABD Doları ile satın alındığını, bu sebeple sözleşmenin işlemi temel çöktüğünü, davacı tarafa İzmir 21. Noterliği 07/11/2018 Tarih 41224 yevmiye no.lu ihtarname ile 24.10.2018 tarih ve 232926 seri nolu faturayı kabul etmedikleri ve sözleşmeden dönerek davacıya herhangi bir sözleşme konusu bakiye ürün gönderilmeyeceğini ve taraflarında bulunan gönderilmeyen ürün bedeli olan 125.000,00 TL’nin ödeneceğinin bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından da işbu taraflarında bulunan gönderilmeyen ürün bedeli olan 125.000,00-TL’nin ihtarnamede belirtilmiş olduğu şekilde müvekkilinin cari hesabındaki ödeme tarihinde ki borç kaydına göre 125.312,14-TL’nin davacı şirkete 25/12/2018 tarihinde ödendiğini, davacı vekili, işbu bedelin ödendiğini, işbu davaya konu Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü 2018/11798E. Sayılı icra dosyasına haricen tahsil olduğunu işbu icra dosyasına 125.312,14 TL’nin ödendiğinin bildirildiğini, müvekkilinin ödeme yapmış olması nedeni ile davacıya borcu bulunmadığını, işbu davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalması kaydıyla; müvekkili aleyhine açılmış olan işbu davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
MAHKEMECE: ” …Davacı vekilinin 08/05/2019 havale tarihli dilekçesi ile sunmuş olduğu Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11798 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan kapak hesabının mahkememizce incelenmesi sonucunda; davacı alacaklının icra takibine konu olan alacak karşılığında 125.312,04-TL olarak icra takibine ödeme yapmış olduğu tespit edildiğinden, yapılan ödeme dışında icra takip dosyasında davacı alacaklının talep edebileceği miktarlar mahkememizce hesaplanmış, talep edilebilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin 11/4 maddesi gereğince tarifeye göre belirlenen ücretinin 3/4’üne hak kazanıldığı, bu miktarın da 9.564,71-TL’ye tekabül ettiği, yine ödeme nedeniyle tahsil harcından davalı borçlunun sorumlu olması nedeniyle, sorumlu olacağı miktarın %2,27 oranında olması gerektiği, bunun da 1.419,17-TL’ya tekabül ettiği, alacaklı tarafça icra dosyasında 35,90-TL başvuru harcı ödendiği, dosya masrafının 24,40-TL olduğu, 17/11/2018 tarihinde temerrüdün gerçekleştiği, takip talep tarihine kadar 14 günlük faiz istenebileceği, bunun da 554,79-TL’ye tekabül ettiği sonucuna varılmış, davacı alacaklının davalının yapmış olduğu ödemelerden sonra bakiye alacağının 11.290,43-TL olduğu tespit edilmiş, davalının 11.290,43-TL’ye yaptığı itirazın iptali ile, iptal edilen miktar üzerinden alacak likit olduğundan İİK.nun 67.maddesi uyarınca % 20 tazminat verilmesi gerektiği, fazlaya ilişkin miktar yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılmış, aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir” gerekçesi ile;
“Davanın 11.290,43-TL üzerinden kabulüne,
Davalının icra takip dosyasında bu miktara yapmış olduğu itirazın iptaline,
Davacı yararına itirazı iptal edilen miktar üzerinden %20 tazminat verilmesine,
Fazlaya ilişkin (113.745,57-TL) istemin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece, icra dosyasında kapak hesabı yaparken alacaklı yararına hükmedilecek icra vekalet ücretinin hesabını yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/1 hükmüne ve tarifenin üçüncü kısmına göre belirleyerek 12.752,94 TL olarak tespit edilmesi gerekirken 9.564,71 TL olarak tespit edilmesinin hatalı olduğunu ve yasal düzenlemelere aykırılık taşıdığını, 14.478,66 TL alacağa hükmedilmesine, kararın bu yönde düzeltilmesine karar verilmesini, borçlunun, ödemeyi alacaklıya ya da dosyaya bildirdiğine ilişkin bir delil ibraz etmediğini, bu durumda dava değerinin takip çıkışı üzerinden gösterilmesinde alacaklı-davacı taraf olarak hiç bir kusurlarının bulunmadığını, borcun tamamına olan itiraz da dikkate alındığında, davanın harca esas doğru müddeabih üzerinden açıldığını, yerel mahkemenin fazlaya ilişkin kısımla ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi ve davalı yararına vekalet ücretine hükmetmemesi gerekirken, fazlaya ilişkin kısım için davanın reddine karar vererek davalı yararına 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmetmesinin doğru olmadığını, kararın bu yönden de düzeltilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça icra takibine konu edilen 125.036,00 TL borcun davalı- borçlu tarafından 7 günlük ödeme süresi içerisinde davacı şirkete 25/12/2018 tarihinde 125.312,14-TL olarak ödendiği, yapılan ödemenin icra dosyasına değil davacının iban hesabına yapıldığı, davalı tarafça ödemenin davacı tarafa bildirilmediği, davacının da takibe konu 125.036,00 TL üzerinden itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Somut olayda öncelikle davalının icra dairesinden yapılan takibe ilişkin kapak hesabı yapılmasını talep edip ona göre dosya borcunu ödemesi gerektiği, her ne kadar davalı ödeme yapmış ise de; yapılan ödemenin icra masrafları ve vekalet ücretini de karşılayacak şekilde yapılmadığı, yani davalının borcun tamamını ödemesinin bu durumda kabul edilemeyeceği, ilk derece mahkemesince, borcun tamamı ödenmediğinden Karşıyaka 2. İcra Dairesinin 10/01/2019 icra dosyası kapak hesabına göre icra vekalet ücretini 12.752,95 TL olarak kabul etmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile borcun tamamının ödendiği düşünülerek AAÜT nin 11/4 maddesine göre tarifeye göre belirlenen ücretin 3/4 üne karşılık gelen 9.564,71 TL olarak kabulü doğru olmamıştır.
Ayrıca her ne kadar ilk derece mahkemesince hukuki yarar yokluğundan verilen red kararı ile ilgili de davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; davalının, yaptığı ödemeyi davacı tarafa bildirmediği, banka aracılığı ile davacının iban hesabına ödeme yaptığı, icra dosyasına her hangi bir bildirimde bulunmadığı, dolayısıyla davacının takip konusu miktar üzerinden dava açmakta bir kusurunun bulunmadığı, davalı lehine sadece davacının sonradan sunduğu ıslah dilekçesindeki 15.560,56 TL üzerinden reddedilen miktar kadar vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ancak, bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1.419,17 TL tahsil harcı, 24,40 TL icra dosya masrafı, 35,90 TL başvuru harcı, 184,29 TL işlemiş faiz ve 12.752,94 TL icra vekalet ücretinden ibaret alacak ile ilgili davacı vekili talebi(istinaf dilekçesindeki talep) ile bağlı kalınarak 14.478,66 TL üzerinden takibin devamı gerektiği, bu itibarla davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca hüküm kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.06.2019 tarihli ve 2018/762 Esas – 2019/420 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2)Davalıdan alınması gereken 1.467,09 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 366,80 TL harcın mahsubuna, bakiye 1.100,29 TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3)Davacıdan peşin alınan 44,40 TL istinaf karar harcının, talebi halinde davacıya iadesine,
4)Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5)Davacı tarafın yapmış olduğu 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama gideri 9,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
7)Kullanılmayan istinaf gider avansının istek halinde ilgilisine iadesine,
KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
B-1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2)Karşıyaka 2.İcra Müdürlüğü’nün 2018/11718 esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 14.478,66 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3)110.557,34 TL ye ilişkin istemin hukuki yarar yokluğundan reddine,
4)Alacak likid olmakla, 14.478,66 TL üzerinden %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)Davacı tarafından peşin yatırılan 1.546,03 TL harçtan alınması gerekli 989,03 TL’nin mahsubu ile 556,99 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
6)Davacı tarafından yatırılan 989,03 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT’ 13/1 maddesine göre 9.200,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8)Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT 13/2 maddesine göre 1.081,90 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9)Davacı tarafından yapılan 116,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak 13,49 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
10)Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
11)Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 bendi ile aynı Kanun’un 362/1-a. maddesi uyarınca 01.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.