Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2009 E. 2023/173 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2009
KARAR NO : 2023/173

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2019
NUMARASI : 2019/208 E. 2019/1096 K.
DAVA KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 25.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25.01.2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında 18.01.2019 tarihli satış sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmeyle satıcı alıcıya 70.000,00 TL bedelli cihazını 9 taksit ile satıp teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, iş bu satış satış sözleşmesi gereğince satış bedelinin 9 taksit şeklinde ödenmesi yönünde mutabık olunduğunu, ilk olarak 18.01.2019 tarihinde … Bankası’na ait dekont ile sabit olmak üzere müvekkilinin 7.000,00 TL’lik kısmını muhataba nakit olarak ödediğini, taksitlendirilen bakiye kısım için sözleşmenin teminatını teşkil etmek üzere muhataba 8 adet senet verildiğini, teminat olarak verilen senetlere mahsuben 22.02.2019 tarihinde 7.000,00 TL, 21.03.2019 tarihinde 7.000,00 TL olmak üzere sözleşmede kararlaştırılan ücretin toplam 21.000,00 TL’sini davalıya ödendiğini, ancak davalı tarafın teslimi yapılan cihazın müvekkili tarafından kullanılma aşamasında müşterilerden memnun olmadıkları yönünde geri dönüşler olmaya başladığını ve cihazın kendisinden beklenen faydayı sağlamadığı tespit edildiğini, ayrıca sözleşmede teslimi kararlaştırılan cihazın yerine başka bir cihaz teslim edildiğini, müvekkilinin sözleşme yükümlülüğünü aksatmadan yerine getirdiğini, davalının ise sözleşme ile kararlaştırılan cihazı müvekkiline teslim etmediğini, davalı taraf ayrıca kendisine teminat senedi olarak verilen senetleri kötüniyetli olarak 3.kişilere cirolayarak müvekkilini ciddi anlamda mağdur ettiğini, müvekkilinin bunun üzerine Kartal 23. Noterliği’nin 26/03722019 tarih, 09557 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya tebliğ edildiğini, davalının ihtarnamedeki talepleri kabul etmediğini beyan ettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 18.01.2019 tarihli sözleşmeden dönmenin hukuka uygunluğunun tespitine ve müvekkili tarafından bugüne kadar ödenmiş olan 21.000,00 TL’nin faizi ile birlikte iadesine, sözleşme ile kararlaştırılan senetlerin iptaline, 63.000,00 TL bedelindeki senetlerin iadesine, … Bankası AŞ ve … Bankası AŞ Mecidiyeköy Şubesi’nde bulunan müvekkili adına düzenlenen ancak müvekkilinin rızası dışında 3.şahıslara ciro edilerek bankaya tevdi edilen senetlerin icrasının durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; TTK m. 5/A “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde olduğu, ticari davalarda arabulucuya başvuru dava şartı olup arabulucu başvurusu yapılmaması halinde davanın usulden red edilmesi gerektiği, HUAK m. 18/A-2 “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderildiği, ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiği, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” şeklinde düzenlendiği, Tüketici mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi üzerine arabulucuya başvurulmaksızın işbu davayı ticaret mahkemesinde açıldığı, yani dava şartının yerine getirilmediği, işbu nedenle davanın reddini talep ettiği, davacının esasa yönelik iddialarını kabul etmelerinin mümkün olmadığı, müvekkili ile alıcı … arasında yapılan sözleşme kapsamında …Lazer Epilasyon cihaz satışı konusunda anlaşma yapılmış ve anlaşma kapsamında bu cihaz alıcı …a teslim edildiği, ancak … yeni model olan … cihaz verilmesini talep etmiş olduğundan … teslim edilen …Lazer Epilasyon cihazı satıcıya iade edilmiş ve satıcı firmada tekrar alıcı …a … cihazı teslim ettiği, değişiklik tamamen alıcının talebi ile gerçekleşmiş ve …a gönderilen yeni cihaz anlaşmada öngörülen cihazdan daha kaliteli ve daha teknolojik üstünlüğü olan cihaz olduğu, bu değişim alıcı …’ın lehine olduğu, fiyat konusunda herhangi bir değişiklik yapılmadığı, bu nedenle öncelikle Dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine, esas yönün itibariyle haksız ve dayanaksız şekilde açılan işbu davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE: “Dava yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile …. Şti. – … (Satıcı) arasında 18.01.2019 tarihli Satış Sözleşmesi imzalandığını, satıcı, alıcıya … Lazer Epilasyon cihazını 70.000 TL üzerinden 9 taksit ile satıp teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, iş bu satış sözleşmesi gereğince satış bedelinin 9 taksit şeklinde ödenmesi yönünde mütabık kalındığını, ilk olarak 18/01/2019 tarihinde … Bankası’na ait dekont ile sabit olmak üzere müvekkil 7.000 TL’lik kısmını muhataba nakit olarak ödediğini, taksitlendirilen bakiye kısım için sözleşmenin teminatını teşkil etmek üzere muhataba 8 adet senet verildiğini, davalı tarafın müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında 3. Kişilere ciro ettiğini, … Bankası AŞ, Mecidiyeköy Şubesi tarafından Müvekkil …’a gönderilmiş olan yazı ile (24205-24212) senet no ile alacaklı … isimli şahısın alacaklı olduğunu ve bu senetlerin belirtilen tarihlerde ödemesininin talep edildiğini, İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019 / 60 D. İş sayılı dosyası üzerinden cihazın bulunduğu mahalde delil tespiti yapılması için talepte bulunulduğunu, müvekkile sözleşmede kararlaştırılan cihazdan başka ayıplı bir cihazın teslim edildiği iş bu bilirkişi raporuyla da sabitlendiğini, müvekkili kendisine teslim edilen, hastalarının sağlığını tehdit edebilecek olan bu cihazı hiçbir koşulda kullanmadığı için kazanç kaybına uğramakta bununla da kalmayıp aynı zamanda dava dilekçesinde belirtildiği senetleri ödemek durumunda kaldığını, maddi ve manevi yönden her geçen gün daha fazla zarara uğradığını, işbu tespit raporu doğrultusunda, 20.06.2019 tarihli dilekçesi ile mahkemeden; ileride telafisi mümkün olmayan zararların oluşmaması için; … Bankası AŞ, Mecidiyeköy Şubesinde bulunan, müvekkil … adına düzenlenen ancak müvekkilin rızası hilafına 3. Kişilere ciro edilerek bankaya tevdi edilen (24205-24212 no’lu senetlerin) icrasının ivedilikle durdurulmasına karar verilmesinin talep edildiğini, zira müvekkili …, hiçbir şekilde kullanamadığı bir cihaz için haksız yere ödeme yaparak maddi ve manevi açıdan zarar gördüğünü, ancak mahkemenin 21.06.2019 tarihli ara kararı ile, hiçbir maddi ve somut gerekçe bildirmeksizin tedbir talebinin reddine karar verdiğini belirterek, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019 / 208 esas sayılı dosyası ile tedbir talebinin reddine dair verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini ve ayrıca ek olarak verilen istinaf dilekçesinde 01.07.2019 tarihinde tarafına tebliğ edilen “HMK ‘nun 120. Maddesi ve Harçlar Kanunun 30. Maddesi gereğince dava değeri olarak belirlenen 84.000 TL üzerinden hesaplanan 44,40 TL başvuru harcı ile 1.434,51 TL peşin harcın mahkeme veznesine yatırılması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılacağının davacı tarafa ihtar edilmesine (verilen sürenin tensip zaptının davacı vekiline tebliğ tarihi olan 12.06.2019 tarihinden itibaren geçerli olmasına) ara kararın istinaf incelemesi neticesinde bozularak yargılamanın devamına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep: ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacılar tarafından ihtiyati tedbirin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/208 esas sayılı dosyası üzerinden talep edildiği, ancak Dairemizce Uyap üzerinden yapılan incelemede İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/10/2019 tarih 2019/208 esas, 2019/1096 kararı ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 20/11/2019 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla artık İhtiyati tedbir talebine konu esas dava dosyasında karar verilmiş olması nedeniyle davacının hukuki yararlarının kalmadığı anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-2 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak talebin usulden reddine dair karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/10/2019 tarihli ve 2019/208 esas, 2019/1096 karar sayılı kararının 353/1-a-4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-İhtiyati tedbir talebinin usulden REDDİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından ihtiyati tedbir talep eden davacı yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yatırılan 44,40 TL maktu istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
6-İhtiyati tedbir eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4. ve 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25.01.2023