Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2007 E. 2023/164 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2007
KARAR NO : 2023/164

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2019
NUMARASI : 2014/1585 E. 2019/311 K.
DAVA KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
BAM KARAR TARİHİ : 25.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 25.01.2023

Davalılar … ve … vekili ile davalı … AŞ vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/12/2013 günü saat 13:30’da Afyonkarahisar Konya yolu, Pazarağaç kasabası yakınlarında ruhsat sahibi …’e ait … dorse plakalı aracın … sevk ve idaresinde iken … Sigorta’dan sigortalı bulunduğu esnada araçta yangın çıktığını ve yangın nedeni ile İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/140 D.iş dosyasından yapılan tespite göre davacıya ait söz konusu araçta bulunan 29.548,40 TL’lik malzemenin hasar gördüğünü, davalı … şirketine başvurulduğunu, açılan 20140700011 nolu hasar dosyası ile olumlu olumsuz cevap alınamadığını, davacının olay nedeni ile ticari olarak büyük zarar gördüğünü, malzemeleri kiralayıp şantiyelerde kullanarak iş yaptığını, kazanç ve gelir kaybına uğradığını bildirmiş, davalılar adına kayıtlı … ve … plakalı araçlar üzerine tedbir konulmasını, ayrıca kaza tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen 29.548,40 TL’nin tespit masrafları ile birlikte ayrıca mahrum kalınan ticari kar ve kazanç kaybı için 20.000,00 TL tazminatın sigorta şirketi poliçe limitleri ile sorumlu tutularak tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 04/12/2013 günü saat 13:30 sıralarında Afyonkarahisar Konya karayolu Pazarağaç kasabası yakınlarında seyir halinde iken dorse kısmında yangın çıktığını, karşıdan gelen araçların uyarması ile davalı sürücünün dumanı farkettiğini, yangın söndürücü ile anında müdahale ettiğini ve durumu itfaiye ve jandarmaya ihbar ettiğini, Pazarağaç ve Çay Belediyesi itfaiye ekiplerince yangının söndürüldüğünü, seyir esnasında araçta davacı yana ait iki adet jeneratör ve sair eşyalar ile … şirketine ait makina tezgahı, … adlı şahsa ait gıda malzemelerinin bulunduğunu ve malzemelerin tırın çekmekte olduğu dorsenin önemli ölçüde zarar gördüğünü, yangının çıkış sebebinin kaza anında araçta bulunan davacıya ait iki adet jeneratör olduğunu, bu nedenle davacı yanın kendi kusurunu tazmininin talep edildiğini, kazadan sonra aracın vakit kaybetmeksizin İzmir’e getirildiğini ve İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/537 D.iş dosyasında hasar tespiti yapıldığını, yangının sebebinin … plakalı tırın çekmekte olduğu … plakalı dorse içinde bulunan jeneratörün deposundaki benzinin tır hareket halinde iken açığa çıkması ve açığa çıkan benzin buharının dorse içindeki metal parçaların birbiri ile temas etmesi ile kıvılcım oluşturarak tutuşması olduğunu, yine araç üzerinde CNC makina tezgahı taşınan … Şti. tarafından İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/526 D.iş dosyasında yaptırılan tespitte de aynı yönde görüş bildirildiği, bu nedenle yangının davalılara atfedilebilecek sebepten kaynaklanmadığı, davacıya ait jeneratörlerin yangına sebebiyet verdiğini, talebin hakkaniyet ve iyiniyet ile bağdaşmadığı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … AŞ (eski unvanı:… Sigorta AŞ) vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kabulünün mümkün olmadığını, davalılara ait … plakalı çekicinin 24/10/2013 başlangıç 24/10/2014 bitiş tarihli 3338770 nolu nakliyat taşınan yük poliçesi ile sigortalı olduğunu, 03/12/2013 tarihinde Erzincan ve Sivas’tan muhtelif yük alan söz konusu aracın arkasına bağlı … plakalı dorsenin İzmir istikametine sefer halinde iken 04/12/2013 tarihinde 13:30 sıralarında yük kısmında yangın çıktığını, aynı gün şirkete ihbarda bulunulduğunu, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesin’in 2013/537 D.iş dosyasında bilirkişi incelemesi yapıldığını, rapora göre araçtaki yangının araçtan veya taşıyıcıya atfedilen bir kusurda meydana gelmediğini, emtia kaynaklı hasarın sorumluluğunun mal sahibine ait olduğunu, poliçenin 7. istisnalar bölümünde bu hususun değerlendirildiğini, dolayısı ile zararın teminat dışı olduğunu, poliçenin istisnalar bölümü L fıkrasında taşımada gecikme ve başka nedenler ile oluşan kar kaybı ve piyasa kaybının istisnalar içinde sayıldığını, 20.000,00TL’den davalı sigortanın sorumlu olmayacağını, ödenecek tazminat miktarının belirlenen üst sınır rakamını geçemeyeceğini, bunun özel para birimi olan SDR olarak adlandırıldığını ve taşıyıcının sorumluluğunun 8,33 SDR olduğunu, sigortalı nakliyecinin SDR sorumluluk limitinin 20.775,00 TL olarak hesaplandığını, bu miktar üzerindeki zararın taşıyıcıdan ve taşıyıcının sigortasından talep edilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
MAHKEMECE: ” …Alınan raporlar, incelenen bağlantılı dosyalar ve taraf beyanları birlikte değerlendirilmiş ve yangının çıkış sebebine dair bilirkişilerce yapılan açıklamalarda çelişki bulunmadığı, saptanan kusur oranına dair makul tespitlerde bulunulduğu, bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varlımakla ve davacının dolaylı zararlarının tazminine yönelik talebini ispatlar dosyada delil bulunmadığı anlaşıldığından davanın rapor doğrultusunda kazanın oluşumunda %50 kusur bulunduğu hususuna itibar ile davalı tır sürücüsü …’in haksız fiil sorumluluğu değerlendirilerek aşağıdaki şekilde kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi uygun görülmüş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur” gerekçesi ile;
“Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile 14.774,20 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazla talebin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; talepleri doğrultusunda kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmesi gerekirken kararda faiz ile ilgili bir hüküm olmadığını, buna ilişkin tavzih taleplerinin reddedildiğini, kısmen kabule ilişkin davalıların 14.774,20 TL tazminat miktarından sorumlu olacağı yönündeki kararın hatalı olduğunu, müvekkiline %50 kusur atfedilerek davalıların da %50 kusur üzerinden sorumlu tutulmalarının hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarına itirazlarının göz önünde bulundurulmadan mevcut raporlar yeterli görülerek karar verilmiş olmasının sağlıksız bir yargılama sürecine sebebiyet verdiğini, davalıların gerekli önlemleri almadan yaptıkları taşıma sonrası yangın çıktığını, karara etki eden raporda varsayımsal değerlendirmeler yapıldığını, dolaylı zararların tazminine yönelik istemin delil bulunmadığından bahisle sadece kusur yönünden makineden kaynaklı zarar tazminine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, dosyaya sunulu defter ve belgelerde müvekkilinin zararına ilişkin delillerin mevcut olduğunu, davalı … şirketinin istinaf taleplerinin de reddi gerektiğini, davalı şirketin taşıyıcı sorumluluk sigortacısı olduğunu, dolayısıyla tazminattan müteselsilen sorumlu olduğunu, itiraz ettikleri bilirkişi değerlendirmelerinde yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığı gibi müvekkiline ait jeneratörün her türlü önlem alınarak teslim edildiğini, müvekkilinin zaten kusursuz olduğunu, istisnai şartların somut olayda mevcut olmadığını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/537 D.iş sayılı dosyasında aldırılan ekspertiz raporu ve bilirkişi heyet raporlarına göre yangının sebebinin araçtan veya taşıcıya atfedilen bir kusurdan ileri gelmediğinin görüldüğünü, yangın taşıyıcının kendi kusuru veya araçtan kaynaklı olarak çıkmadığına göre emtia kaynaklı hasarın mal sahibinin sorumluluğunda olduğunu, ancak ilk derece mahkemesince alınan 22.01.2018 tarihli bilirkişi heyet raporu ve 13.12.2018 ek bilirkişi heyet raporunda, meydana gelen doğrudan zarar sebebiyle 14.774,20 TL tazminattan davalı taşıyıcı ve davalı sorumluluk sigortacısının müteselsilen sorumlu olduğu, davalı sürücünün akdi sorumluluğunun bulunmadığının belirtildiğini, söz konusu bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini, müvekkili şirkete sorumluluk verilen bilirkişi raporunda, poliçe genel ve özel şartları kapsamında bir denetim bulunmadığını, bu hususun bozma sebebi olduğunu, bu nedenlerle davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama esnasında dosyada alınan bilirkişi raporlarının birbirleriyle çeliştiğini, eksik ve hatalı incelemeler neticesinde tanzim edildiğini, müvekkillerinin “yolculukta işletme güvenliğini almadığı” belirtilmek suretiyle kendilerine kusur oranını atfedilmesinin hakkaniyet ölçütleriyle bağdaşmadığını, müvekkillerine atfedilen kusur oranlarını kabul etmediklerini, bir diğer hatalı incelemenin ise, davada diğer davalı sıfatıyla bulunan … Sigorta AŞ’nin davayı vekil ile takip etmesinden dolayı lehine reddedilen miktar yönünden 4.172,90 TL vekâlet ücretine hükmedilip, müvekkilleri lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, yerel mahkemenin bu hususta eksik inceleme yaptığını, yargılamanın en başından beri dosyada vekil sıfatlarının bulunmasına rağmen bu durumu göz ardı ettiğini, hükmün hakkaniyet ölçütleriyle bağdaşmaması ve hukuka aykırı olması sebebiyle kaldırılması gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşımadan kaynaklı açılan maddi tazminat davasıdır.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda davacı taşıtan, davalı … taşıyıcı, davalı … sürücü, davalı … da davalı …’e ait … plakalı çekicinin Nakliyat Taşınan Yük Poliçesi sigortacısıdır.
Dosyaya delil olarak sunulan İzmir 1. ATM nin 2013/140 D.iş, İzmir 7.ATM nin 2013/526 D.iş sayılı dosyalarında ilk derece mahkemesince aldırılan tüm bilirkişi heyeti asıl ve ek raporlarında dorsede meydana gelen yangının taşınan jeneratörden kaynaklı olduğunun belirtildiği, denetime elverişli ve açık olan birbirini teyit eder nitelikteki raporlara göre yangının taşınan ve davacıya ait olan jeneratör kaynaklı olduğu yönündeki ilk derece mahkemesi kararındaki tespitin yerinde olduğu, bu itibarla davacının istinafının yerinde olmadığı kanaatine varılmış, olaydaki kusur oranına ilişkin ise; mahkemece aldırılan 22/01/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda belirtildiği üzere; yangının battaniyeye sarılı jeneratörden çıkması nedeniyle davacı taşıtanın taşıma güvenliği bakımından yükün tehlikesini gereği gibi bertaraf etmemesi nedeniyle, davalı taşıyıcı …’in de işletme güvenliği bakımından yükü gereği gibi denetlememesi nedeniyle %50 şer oranda kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Davalı … her ne kadar uygun olmayan ambalajlama nedeni ile zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını ileri sürmüş ise de; sigortalı davalı taşıyıcı …’in meydana gelen olayda %50 kusurunun olması nedeni ile poliçenin tarafı olmayan 3. Kişi davacıya karşı poliçe kapsamında sorumlu olduğu, davacıya karşı zararın istisna kapsamında kaldığını ileri süremeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davalılar … ve sigorta şirketi ile ilgili hükmolunan 14.774,20 TL lik tazminatın davacı tarafça İzmir 7. SHM nin 2013/140 D.iş sayılı dosyasında tespit edilen 29.548,40 TL lik zararın davalıların %50 oranındaki kusur oranına göre belirlendiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince bu yönüyle verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Davacının kar, kazanç ve ticari kaybına ilişkin dosyaya bir delil sunmaması bu iddiasını ispatlayamaması nedeniyle ilk derece mahkemesince bu talebe yönelik verilen red kararı yerindedir. Davacının bu yöndeki istinaf talebi doğru bulunmamıştır.
Her ne kadar ilk derece mahkemesince davalı sürücü … de tazminattan sorumlu tutulmuş ise de; sürücünün sadece malı taşıdığı, eylemi ile zarara neden olmadığı, araca taşıyıcı tarafından konulan malları taşıdığı, malları denetleme görevinin taşıyıcı …’de olduğu, sürücüye denetleme yükümlülüğünün yüklenemeyeceği, dolayısıyla ilk derece mahkemesince davalı …’e yönelik açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca kendilerini davada vekil ile temsil ettiren davalılar … ve … lehine reddedilen miktarla ilgili vekalet ücreti takdir edilmemesi yerinde olmamış, adı geçen davalıların bu yöndeki istinaf talepleri yerinde bulunmuştur.
Ancak, bu yanılgıların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalılar … ve … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kısmen kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca hüküm kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1)Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, davalılar … ve … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu sebeplerinin KISMEN KABULÜ ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.04.2019 tarihli ve 2014/1585 Esas, 2019/311 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2)Davalı … AŞ’den alınması gereken 1.009,22 TL nispi istinaf karar harcından, peşin alınan 252,30 TL harcın mahsubuna, bakiye 756,92 TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3)Davalılar … ve … vekilinin yatırmış olduğu 252,30 TL nispi istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
4)Davalı … AŞ’nin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5)Davalılar … ve … vekilinin yatırdığı 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6))Davalılar … ve … tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-1)…’e karşı açılan davanın REDDİNE,
2)Davalılardan … Sigorta A.Ş. ve …’e karşı açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 14.774,20 TL’nin müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3)İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/140 D.iş dosyasında yapılan 916,85 TL masrafın kusur oranı (%50) dikkate alınarak 458,42 TL’nin davalılardan … Sigorta A.Ş. ve …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
4)Alınması gerekli 1.009,22 TL harçtan peşin alınan 846,20 TL’nin mahsubuyla bakiye 163,02 TL’nin davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’den tahsili ile hazineye gelir yazılmasına,
5)Kabul edilen miktar üzerinden AAÜT göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
6)Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7)Davacı tarafça yapılan ilk masraf 29,00 TL, tebligat ve müzekkere gideri toplamı 244,50 TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL, talimat dosya masrafı 1.230,80 TL olmak üzere toplam 2.904,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 842,24 TL’sinin davalılardan … Sigorta A.Ş. ve …’den alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8)Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9)Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 bendi ile aynı Kanun’un 362/1-a. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25.01.2023